Bozkurt NET

[aksu61]

Bozkurt042 demiş ki:

Kardeşlerim aslinda sorun kupede deiL insanlarin duşunme biçiminde unutmayinizki peygamber efendimiz (s.a.v.) de uzun saçli ve uzun saç birakmakta sunnettir. bu sebebden dolayi kupeyle iş bitseydi diger devletlerin vatandaşlari aslinda bizden berbat durumda bu durumdan görunuse bakmamak lazim önemli olan insanin nasiL dusundugudur... Ama bir yondende kötu bişey tabi bende istemem erkeklerin kupe takmasini boylece dusunceleride degisiyor ama herşeyde bunla bitmiyor Saygilarimla

Arkadaşım peygamber efendimiz bir kere saç konusunda o dönemde müşrikler kısa saçlı oldukları için uzatmıştır saçını ve ashabtan biri gelip de ona müşrikler de saçını uzatıyor dediğinde o zaman siz kesin demiştir.

Yani mesele onlardan farklı olmak.Bu dönemde saç uzatmanın kime yakıştığı belli.O yüzden sünnet demek bence bu dönemde yanlış.

Allaha emanet olun

[cengizhan_333]

bunlar sadece ab ye sevdalı olanlardır ama bu ab denen illetin neye yarayıp neye yaramayacagını çogu bilmez.bide Türk'üm diye geçinirler . TÜRK dogmuş olmak,Türk ismi taşımak kafi degildir.Türk gibi düşünmek lazımdır...

[yalniz_asena]

selamün aleyküm ülkü erleri,
kılıkla kıyafetle insanlar yargılanmaz diyoruz ama bi yere kadar...
gençlik özünü kaybetmeden birileri yani biz bu yozlaşmaya dur demeliyiz.
avrupaya olan özenti bir çok değerimizi yok ediyor...
Türk olduğunun bilincinde olmayan gençler böyle eğilime daha yatkınlar.
incik,boncuk yada küpe bence erkek adama yakışmaz, düşük pantolon da bunlara dahil... bu benim fikrim.şu boyunlara takılan zincirede bir mana veremiyorum...

[gencosman34]

Değerli Ülküdaşlarım,

	Vuslatim demiş ki:
	Kime benzemek isterseniz Huzur-u Mahserde onunla olursunuz... Bizler Hz. Peygamber (SAV) efendimizin sancagi altinda toplanmak istiyoruz... Küpe Türk adedi degildir... Küpe erkeklerde bas agrilarina neden olur... Altin kadinlik hormonlarinin salgilanmasinda rol oynar.. Gümüs ise erkeklik... Bu tavsiyelere kulak verin...

Vuslat başkan noktayı koymuş başka söze gerek yok..

Allah'a emanet olun...

[ekin_asena]

kendini bilmez yaratıkların bu hale gelmesindeki etkenlerden bir tanesi de televizyondur. televizyonlarda çıkan garip kıyafetli müzik grubu altında anılan yaratıklar genç arkadaşlarımız için yol gösterici oluyorlar. yaptıklarıyla, kıyafetleriyle, konuşmalarıyla, takılarıyla onlara benzemek toplum içerisinde farklı olmak onları mutlu etmekte. televizyonda teoman'ın konserine rastlamıştım. kendisinden çok nefret ederim bu yaratığın. konser sırarsında elinde içki bardağıyla şarkı söylemekte ve konser arasında kadehini havaya kaldırarak bir içki markasının reklamını yapmakta. tavsiyeside şu yaratığın: " arkadaşlar ben tuborg içiyorum sizde için". o sırada kameranın önünde kalkan binlerce el ve ellerde bira şişeleri. sonra ben alışveriş merkezinde 18-19 yaşlarında okul formasıyla dolaşan 3 kızımızı görüyorum. ve sepete attıkları ürünler 6'lı biralar, kuruyemiş,cips. akşama ziyafet var anlayacağınız. böyle yaratık mahlukatlar ortalıkta olduğu müddetçe, bizde gençlik olarak esnekleştiğimiz müddetçe ( bahsettiğimiz gençliğe lafım) bu milletin ne örf'ü kalır ne de adeti...

[Bedii]

Değerli Dostlar,
Sevgideğer Ülküdaşlarım;

"Şekil ve muhteva"ile alakalı düşüncelerinizi, ilgiyle okudum. İstifade ettim. Teşekkür ediyorum.
Mevzubahis olan mesele üzerindeki güzel düşünce ve tespitlerinize bir iki ekte bulunmayı düşünüyorum.
Mus25 rumuzlu Ülküdaşımızın Hz. Mevlana'dan aktardığı o harika sözü, ben burada bir defa daha sizinle paylaşmak istiyorum.
"ÖYLE ELBİSELER GÖRDÜM Kİ İÇİNDE İNSAN YOK, ÖYLE İNSANLAR GÖRDÜM Kİ ÜSTÜNDE ELBİSE YOK".
Mus25 değerli dosttum, çok zmandır unuttuığumuz yüce Pirin bu muhteşem ifadesini, yeniden hatırlamamıza vesile oldunuz. Bunun için size ayrıca teşekkür ediyorum.
Ne müthiş bir ifade ne harika bir söz....
Eğer yanlış anlamadıysam, herhalde tartışılan mesele İÇ Mİ, DIŞ MI, ŞEKİL Mİ, YOKSA MUHTEVA MI?...
Hangisi daha önemli, öncelik dışın mı, için mi?...
Dostlar, bize göre bu soruların cevabı; "HER İKİSİ DE..."olmalıdır.
Eğer böyle olmasaydı, cenab-ı HAKK, Mü'minlere hitaben:"SİZ CAMİLERE GİDERKEN EN GÜZEL ELBİSELERİNİZİ GİYİNİZ" diye buyurmazdı.
Bu takdirde, MÜSLÜMANIN İÇİ KADAR DIŞI VE DIŞI KADAR DA İÇİ TEMİZ OLMAKLA BİRLİKTE NİZAMLI VE İNTİZAMLI OLMALIDIR.
Ve aynızamanda, KADIN KADINCA VE ERKEK DE ERKEKÇE GİYİNMELİDİR.
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, bu hususta şöyle bir HADİS de olacaktır.
Cihan Nebisi:

"ERKEĞE BENZEYEN KADINA, KADINA BENZEYEN ERKEĞE ALLAH LANET ETSİN!" demektedir.
Buradaki "benzeme" tavır ve davranışla birlikte, giyim ve kuşamla ilgilidir.
Evet derin bir konu. Üzerinde sayfalar dolusu yazmak, konuşmak mümkün.
Bir de;
Efendim, TEBLİĞ kavramı iki kısma ayrılmaktadır. HAL ile tebliğ ve KAL ile tebliğ.
Cenab-ı Resulullah'a sordular: BUNLARDAN HANGİSİ DAHA ÖNEMLİDİR EY ALLAH'IN NEBİSİ! HAL İLE OLAN MI, KAL İLE YAPILAN MI?.."
Şanlı Peygamber(s.a.v.) cevap verdiler: HER İKİSİ İLE BİRLİKTE. Tekrar sordular: hangisini başa alalaım, birinci sıraya hali mi(şekil ve davranış...) koyalım, yok sa kal'i mi(dil ile, söz ile yapılan)BEYİNLERİN VE GÖNÜLLERİN FETHİNDE Her ikisini birden kullanınız, buyurdular.
Aynı soruyu Üçüncü kez tekrarladıklarında, İki cihan Nebisi: ilk sıraya HALİ ve ikinci sıraya da KAL'i yerleştiriniz,dediler.

Demek oluyor ki, can kardeşlerim, DIŞ VE İÇ, ŞEKİL VE MUHTEVA BİR BÜTÜNÜN İKİ KUTSAL PARÇASIDIR. BİRBİRLERİNDEN AYIRMAK VE BUNLARI AYRI AYRI MÜTEALA ETMEK FITRATA AYKIRIDIR.
İlahi kudret, bunu böyle tanzım etmiştir.
Dış kadar iç; iç kadar da dış değerlidir, kıymetlidir, muhterem ve mübarektir.
Bu itibarla, kişinin" SİZ BENİM DIŞIMIN BÖYLE OLDUĞUNA BAKMAYIN. İÇİME BAKIN. BENİM İÇİM ÇOK TEMİZDİR" demesi, akla ve vicdana uygun bir ifade değildir. Ve..dolayısıyla "ilahi kstaslara" da aykırıdır.
Zira; KİŞİNİN DIŞI, İÇİNİN AYNASIDIR.
En doğru olanı, bunları birbirinden ayırmamaktır.
Söz buraya gelmişken bir kez daha altını çizelim:

MÜSLÜMAN'IN İÇİ KADAR DIŞI; DIŞI KADAR DA İÇİ TEMİZ, NEZİH, BAKIMLI VE PAK OLMALIDIR.

Bir başka Hadis Meali ile sohbetimi bitriyorum.

MÜ'MİN, MÜ'MİNİN AYNASIDIR.
Aynanın işe yaraması için temiz olması gerekmektedir.
Evet, herkes birbirinin CEP aynısıdır.
TÜRK-İSLAM ÜLKÜCÜLERİ İSE, TOPLUMUN BOY AYNASIDIRLAR.
Bu sebeple giyim VE KUŞAMLARINA söz ve davranışlarına; ŞEKİL VE MUHTEVALARINA -mümkün mertebe- herkesten çok daha fazla dikkat etmek durumundadırlar.
Çünkü onların her biri; TÜRK MİLLETİ İÇİN BİRER BOY AYNASIDIR:

İçi kadar dışları ve dışları kadar da içleri temiz olan DAVA dostlarım!
Selam sizlere.
Bir kez daha...
Yolunuz ve bahtınız açık olsun.

En samimi selam ve muhabbetlerimle.
ALLAH(c.c.)'a emanet olunuz.

[mus25]

Değerli hocam Bedii bey
Yüreklerinde büyük Ummanlar,okyanuslar barındıran sevdalı şahsiyetler
baktığı her nesneden her varlıktan hoşnutluk duyar.Ona baktığında Yaradanın büyüklüğünü ve gücünü görür ve tebessüm eder.Bu şuur ve inançla bakarken ilk olarak varlığın dünyaya geldiğindeki saf ve temiz halini görür.Sonrasında bilinçsiz ve bilgisiz toplum ve ailenin enkaz haline getirdiği varlığa acır.Acıdığı aslında şahsın görünüşü değildir.Acıdığı aslında sosyal yapı ve entellektüel ortamdır.
Suçu sadece gençliğe yüklemek onları bu hale getiren ebeveylere,çevresine yaptıkalrından dolayı madalya vermek olur.Bilinçsiz bir neslin yetişmesi bu nesli doğurupta bu dünyaya ne için geldiklerini bilmeyen bir kuklaya çevirenlerle meydana gelir.Elbetteki bu bağlam da hadisler mevcuttur.Hani derler ya ''Ezanda kulağı yok ki Namazda gözü olsun''diye:Bilgilendirilmeyen bir neslin elbetteki sonunu görmek için medyum olmaya gerek yoktur.
Önemli olan ''AYDINLIK ODALARI KARARTMAK DEĞİL,KARANLIK ODALARI AYDINLATMAKTIR''Bunu başarmak en büyük hedefimiz olsun.

[Bedii]

Muhterem Dosttum Mustafa Bey,

Gençliğin içinde bulunduğu duruma yakllaşım şeklinize katılmamak mümkün değil.
O konuda biz de sizler gibi düşünmekteyiz.
Bizim anlayamadığımız bir şey oldu.
Eğer izah ederseniz, bizi mutlu etmiş olursunuz.
Bahismevzu olan yorumunuzun bir yerinde:
"SUÇU, SADECE GENÇLİĞE YÜKLEMEMEK LAZIM" demektesiniz.

Bizim, "ŞEKİL VE MUHTEVA" ile alakalı görüş ve düşüncelerimizden"SUÇU SADECE GENÇLİĞE YÜKLEMEK" gibi bir şey mi anlaşılmaktadır Musatafa Bey?
Eğer benim orada paylaşmaya çalıştıklarımdan böyle bir mana çıkıyorsa; bunu derhal tavzih etmek isterim.
Hayır...
İÇ ve DIŞ; ŞEKİL ve MUHTEVA ile alakalı paylaşmak istediğim şeylerle "GENÇ KARDEŞLERİMİZİ SUÇLAMAK VE ONLARI TÖHMET ALTINDA BIRAKMAK; DOLAYISIYLA O NEZİH İNSANLARI İNCİTMEK GİBİ HERHANGİ BİR ŞEY AKLIMIN KENARINDAN DAHİ GEÇMEDİ. GEÇMESİ DE MÜMKÜN DEĞİL!
Biz sadece, ŞEKİL KADAR MUHTEVANIN VE MUHTEVA KADAR DA ŞEKİLİN DEĞERLİ VE KIYMETLİ olduğunu izah etmeye çalıştık. Ve bunu da (moda tabiriyle)altını çizerek ve üzerine basarak paylaşmak gayretinde bulunduk.
Anlaşılmamış ve daha doğrusuı anlatamamış olmak beni hayrette bıraktı.
Ve müteessir oldum....
Olsun....
Bunda da bir hayır vardır...

Kalb-i selam ve sevgilerimle.
HAKK'ın birliğine emanet olunuz.

[BasbugAtilla]

PusaT_KurT demiş ki:

otukenyürekli demiş ki: PusatKurt Türkle Kürdü teninden nasıl ayırt ettin arkadaşım ? Ben bu zamana kadar böyle bir saptama yada analiz görmedim açıkcası.Hani İklim şartları ve coğrafya aynı olduğundan,tesbitin ilginç doğrusu... Olabilir tabiki. . . güzel gardaşım,artık kürtleri o kadar yakından tanıdım ki,tipinden,hal hareketlerinde kürt olduğu zaten belli oluyor.Ten rengi konusuna gelince... Kürtlerin açık renkli olduğunu ben görmedim.Eğer sen gördüysen,kendine kürt diyenler asimile olmuş Türklerdir.Zaten hal ve davranışlarından ne olduğunu anlarsın... ALLAHA EMANET OLUN...

KATILIYORUM...

[BasbugAtilla]

Ben gençliğin tabiatında bişeylere özenme bişeyleri örnek alma güdüsü olduğuna inanıyorum. Burda yanlış olan nokta gençlere örnek olarak sunulan kişilerin yada düşüncelerin türklükten uzak olmasıdır.Bence bu konuda gençliğin fazla kabahati yok,suç bu saçmalıkları gençliğin önüne koyan sistemde...bu sistem değişmeli gençliği yönlendiren televizyon radyo dergi gibi iletişim nesneleri sıkı gözetim altında tutulmalı,türklük dışında herhangi bir milliyeti özendirici hiçbir yayına izin verilmemelidir.Bu ülkenin geleceği olan gençleri korumak devletin en temel görevi olmalıdır.Türk genci atalarının izinden gitmelidir ne olduğu belirsiz afrika yerlilerinin yada uyuşturucu bağımlısı ahlaksız rezil batı gençliğinin izinden değil!

[mus25]

Değerli hocam
Galiba bir yanlış anlaşılma oldu.Amacım sizi bu konuda eleştirmek değildi aksine okadar güzel açıklamıştınız kbunun üzereine iki cümlede kendimce eklemekti niyetim.Kaş yaparken göz çıkarmışım.Hakkınızı helal edin ellernizden öperim.Özür dilerim hocam
Bütün yükü gençliğe yüklemeyelim derken bunların bu tutum ve davranışları içersine girmesine sebebyet veren ortamın ve ebeveyinlernde göz önünde bulundurulmasını vurgulamak stemiştim.Çünkü eğitim ailede başlar çevreyle ve yaşla olgunlaşır.
Sizinde açıkladığınız gibi İslam da bu tarz şeylerin yeri yok.İslamdan bi haber gençlerinde bu durumu düzeltmelerine imkan yok.Eğer çocuğunuzu kişilik olarak belli bir kimlğe oturtamaz seniz oda ilerisnde kimlik arayışına girerek özentiyle beraber istenmeyen kişiliklere bürünecektir.
Bu konu uzun br konu aslında anlatmaya zaman ister.Amacım kimseyi hele sizn gibi değer verdiğim çoğu davranışını uslubunu değer tarzını örnek aldığım birini eleştirmek kırmak aklımdan geçmedi.Bakıyorumda lk defa uslubunuz sert.Sizden gelen iyi yada kötü herşey başımızın tacı.Eyvallah:Sizden steğimiz kırdıysak eğer hakkınızı helal etmeniz.Allaha emanet olun.

[Bedii]

Rahmanın Adıyla ve Rahmanın Selamıyla


Bir Defa Daha Merhaba Mustafa Bey,

Estağfurulllah....
Eğer sesimi yükseltme gibi bir gafletim olmuşsa, ben de sizden özür diliyorum.
Yaşımız-başımız ne olursa olsun nihayet hepimiz birer insanız.
Hatalar- sevaplar...Çirkinlik ve güzellikler hepsi evet hepsi bizim içindir.
Kaldı ki;
İlahi kıstaslara göre kötü insan yoktur; sadece menfi gen, yanlış terbiye(veya terbiyesizlik) ve çaresiz insan vardır.
Bu itibarla bir insan olarak hepimizin kumaşında ufak-defek arızaların olması tabiidir.
Musatafa Bey ve diğer değerli dostlar,
"Gen" dedimde aklıma geldi.
Sizinle mutlaka paylaşmalıyım.

EĞİTİM Nedir??

EĞİTİM; yüz unsurdan müteşekkil mukaddes bir kavramın adıdır.
Bunun yüzde yirmi beşi genetiktir. Yani anneden-babadan; deden-nineden; amcadan-dayıdan; haladan-teyzeden(ilaahir) intikal eder. Demek oluyor ki, insanın şahsiyetini oluşturan maddi ve manavi dinamiklerin 0/0'25'i gen yoluyla geçmektedir. sahanın uzmanları, "Biz bunları kucağımızda hazır olarak bulduk"diyorlar.
Diğer kalan 0/025'i de anne karnında ruh bedene girdikten sonra yani bebek canlandıktan sonra oluşmaktadır.
Bu durumda çocuk bu hayata 0/050 bir fırsatla "merhaba" demektedir. Bunun0/025'i ailede yani evin içinde oluşurken ve kalan 0/025 de okul, cami, kışla ve kısaca çevre ve toplumdan edinilmektedir.

Eğitim Kelimesinin Manası Nedir?

Efendim, EĞİTİM kelimesi otuz çeşit mana taşımaktadır. Bize göre bunlardan en önemlisi"BESLEMEK veya BESLENMEK tir.
Ne demek bu?...
Şu demek:
Beyni ilimle, kalbi sevyiyle ve mideyi de dengeli ve aynı zamanda da helal ekmek, helal su ile doyıuurmaya EĞİTİM denilmektedir.

Bir başka ifadeyle:

İNSANI İNSAN YAPAN ÜÇ MEKANI-beyin, kalp ve mide- O'NUN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE; O'NUN ÖĞRETTİĞİ BİÇİMDE , O'NUN GÖSTERDİĞİ YOLDA VE O'NUN RIZASINA UYGUN OLARAK BESLEMEYE EĞİTİM DENİR.
İşte EĞİTİM denilen kutsal kavram budur!!
Biraz önce ifade edildiği gibi; bun un yarısı çocuk bu hayata gelinceye kadar oluşmakta ve kkalan yarsı da bu hayatın içinde ortaya çıkmaktadır.
Görülüyor ki, ANNE ve BABANIN çocukları üzerinde tesiri ve dolayısıyla sorumluluğu sanıldığından çok daha azdır.
Biz eğitimi maalesef böyle anlllamadık, böyle bilmedik ve böyle uygulamakdık.
Biz eğitim kavramını, üç aşağı-beş yukarı- bunu yapma oğlum, şunu yap yavrum; bu günah çocucuğum, şu sevap oğulcuğum; bunu yaprasan cennete, şunu yaparsan cehenneme gidersin gibi birtakım telkınlerden ibaret olarak telakki ettik.
Böyle değil mi canlar!
Böyle olmadı mı Ülküdaşlarım!!
Evet, arkadaşımız Musatafa Bey'in ifade ettiği gibi, konu oldukça derin ve geniş.
Burada ancak bu kadarını ifade etme imkanı bulmaktayız.

Devamının yorum ve izahını siz Türk gençlerinin zengin beyinlerine ve derin gönüllerinize bırakıyoruz.

Bunları bir kez daha paylaşmama sebep olduğunuz için, size tekrar teşekkür ediyorum Musatafa Bey kardeşim.
Lütfen siz de hakkınızı helal ediniz.
ben de sizlerin gözlerinizden öpüyorum.
Eğre insanlar ufak-defek hata yapmamış olsalardı, "özür dilemek" diye bir kavram olmazdı, değil mi?...
Malumunuzdur;İYİ NİYETLE YAPILAN HATALARA "GAFLET" ARTNİYETLE YAPILAN KUSURLARA DA "İHANET" DENİLMEKTEDİR.
BİZ tÜRKLER, VE BİLHASSA DA üLKÜCÜLER OLARAK BİZİM LUGATIMIZDA "İHANET" DİYE BİR KAVRAM YER ALMAMIŞTIR. HAYIR!!
TÜRK KANI, TÜRK CANI VE İSLAM İMANI TAŞIYAN HAKİKİ TÜRKLER ARASINDA YÜZ BİNDE DAHİ BİR HAİN BULMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR
Evet..evet dostlar, işte TÜRK budur!!
Haini yoktur.
Fakat gafili pek çoktur.
Bu da çok zaman "İYİ NİYETLİ" olmalarından kaynaklanmaktadır.
Sana nihayetsiz hamd ve senalar olsun RABBİM! Bizi insan, bizi MÜslüman ve bizi bir Türk olarak yarattığın için...
Cenab-ı HAKK'ın selamı O'na tabi olanların üzerine olsun.
herkes selam ve sevgi.
ALLAH(c.c.)'a emanet olunuz.