Bozkurt NET

[aslanderen40]

evet çok gerçekçi bir cümle hayali bakmamak gerekiyor artık bundan iki yıl önce türkiyeye gelen avrupalı devlet başkanları ankaradan önce diyarbakıra iniyor ve çok iyi derecede kürtçe konuşuyo ülküdaşlar durum böyle. Necdet Beyin sözünün ne kadar doğru olduğunu daha iyi anlıyoruz.
TTK

[murat_evlice]

Vatan dediğimiz olgu sınırları belli toprak parçasından ziyade kanla,gözyaşıyla,terle sulanan;acıyla,sevinçle,emekle yoğrulan bir milli değerdir.Asker o vatan için nöbet tutar ve gerekirse o toprak için verir son nefesini;çiftçi o na atar tohumunu ve o topraktan alır rızkını;gurbetçi o vatan için ağlar geceleri içten içe.Çünkü vatan atadır,vatan bir milletin dünüdür ve millet o na sahip çıkarsa o milletin yarını da olacaktır.
Haçlı yüzyıllardır kanla,gözyaşıyla,barutla,demir yığınlarıyla yapamadığını bu gün saf insanımızı hile ile kandırarak yapmakta,aç ve sefil bırakılmış insanımızın toprağını,yani vatanını parayla yapmaktadır.İnsanımız bu iğrenç oyuna kanmakta,atalarının emanetini,namuslarını para karşılığı iğrenç haçlı zihniyetine peşgeş çekmekte,fitne tohumlarının ülkeye yayılmasın zemin hazırlamaktadır.AB uyum yasaları çerçevesinde yabancılara toprak satışını engelleyen yasaların değiştirilmesiyle bu vatan ihaneti meşrulaştırılmıştır.Daha önce çeşitli Türk !kurumlar üzerinden toprak edinen Avrupalı bu gün AB uyum yasaları şemsiyesi altında topraklarımız kendi mülkiyetlerine katmaktadırlar.
Genelkurmay’ın tespitine göre yabancılar stratejik önemi olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sınıra yakın arazileri almakta buralar da mahalleler kurmaktalar.Ayrıca Ege ve Akdeniz gibi tatil bölgelerinde de toprak alarak amaçlarını gizlemekteler.Bu bölgelerdeki yerel yöneticilerimiz ve halkımız bu duruma çanak tutmakta faturaları dahi ortak dil zırvasını öne sürerek İngilizce olarak göndermektedirler.
27.05.2004’çıkarılan yasa ile yabancıların eline geçen toprak 323,757,215 metrekare dir.Buarazilerçoğunlukla Adıyaman,batman,Diyarbakır,Gaziantep,Kilis,Mardin,Siirt,Şanlıurfa ve Şırnak tadır .Bu bölgelerdeki tapu ve kadastro kayıtlarına göre toprak alımında bulunan ülkelerin vatandaşları sırasıyla Yunanistan 4615 dekar,Almanya 16700 dekar,İngiltere 2805 dekar,Suriye 4615 dekar,Fransa 473000 dekar,ABD 74523 dekar,İsrail 114780 dekardır.
28 Şubat sürecinin önde gelenlerinden Osman Özbek Paşa’nın görüşüne göre Türkiye’de yabancılar sadece toprak almıyor;şu anda 200’e yakın büyük şirket dünya bankasının güdümüyle yabancı şirketlerin kontrolüne geçiyor.
Olayları sadece basit bir toprak satışı çerçevesinden incelemek tamamiyle gaflet olur.Alınan araziler ülkenin stratejik önemi yüksek yerleri olup,on yıllardır bölge ve halkının ıslahı için aklın almayacağı paralar harcanmış;daha da önemlisi kan verilmiştir.Söz konusu bölge yer altı kaynakları bakımıyla dünyanın en zengin bölgelerinden olup;ülkemiz üzerindeki çıkar odakları vasıtasıyla yıllardır kullandırılmayan bu yer altı rezervleri parayla satın alınarak kurnaz batılının eline geçmektedir.Kaldı ki bu toprakların hiçbir önemi olmasa dahi vatan toprağı olması sebebiyle bizim için kutsaldır,bu da hangi sebepten olursa olsun dış güçlerin eline geçmesine engeldir.Kanla alına,son damla kana kadar korunması gereken vatan toprağı ancak damarlarımızda akacak kan kalmaz ise başkalarının eline geçebilir.Her konuda olduğu gibi yine atalarımız referans alıyor,büyük Türk hükümdarı Mete Han’ı şerefli! Yöneticilerimize sunuyoruz;Çin bozgununa uğrayan Mete Han’dan Çinliler barış için tek yol olarak önce atını isterler,verir;sonra yetinmeyip kılıcını isterler onu da verir;Çinli kurnazdır Mete Han ‘ın çaresiz durumda kaldığını görünce karısını ister Mete Han daha fazla kan dökülmesin,milleti kırılmasın diye onu da verir;fakat doymak bilmezler son olarak küçük,önemsiz,kurak bir toprak ister Mete Han sinirlenir bu cürrete karşı çıkar ve şunları söyler “Benden ne istediniz ise verdim,veririm de.Atımı,pusatımı ve hatta namusum olan karımı,evdeşimi,bile.Bunlar benim şahsıma aittir.Ancak toprak milletimindir.Biz o nu kanımızla aldık gerekirse o toprak için savaşır,kanımızın son damlasına kadar verriz.”der.
“TOPRAKLARI TOPRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR;TOPRAK UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR”

[cengizhan_333]

ellerine saglık kandaşım çok güzel bir yazı. ben şahsen gözlerimle tanık olmasam buna inanmazdım ama malesef aynen senin dedigin gibi hatay karış karış satılmaya başladı. bunu ne zamana kadar sürdürürler ne zaman bu millet uyanır . inşallah bunun için geç kalınmaz .

YÜCE TÜRK MİLLETİ BUNLARA KAFA TUTTUMU UFAKLARDAN BAŞLAMAZ . VATANI SATAN EN BÜYÜKLERİN KAFALARINI KESMEDEN DURMAZ .

ALLAH TÜRK'Ü İÇ VE DIŞ KÖTÜLÜKLERDEN KORUSUN.

[cengizhan_333]

Vatana ihanet eden piçleri affetmeyecek TÜRK MİLLETİ.

[funda3307]

cengizhan_333 demiş ki:

ellerine saglık kandaşım çok güzel bir yazı. ben şahsen gözlerimle tanık olmasam buna inanmazdım ama malesef aynen senin dedigin gibi hatay karış karış satılmaya başladı. bunu ne zamana kadar sürdürürler ne zaman bu millet uyanır . inşallah bunun için geç kalınmaz . YÜCE TÜRK MİLLETİ BUNLARA KAFA TUTTUMU UFAKLARDAN BAŞLAMAZ . VATANI SATAN EN BÜYÜKLERİN KAFALARINI KESMEDEN DURMAZ . ALLAH TÜRK'Ü İÇ VE DIŞ KÖTÜLÜKLERDEN KORUSUN.

AMİN KANDAŞIM AMİN!!!............AMA ARTIK DUYURMA VE DURDURMA ZAMANI DEĞİL Mİ?.........................

Bu vatanı satmaya kalkan şerefsizler elbet tarihe şerefsiz olarak geçen ferit paşalar gibi anlaşılıcak ve tarih yine vatanını sattırmayan TÜRKÜ yazıcak!!!!!!

[bozkurt_1312]

Dedelrımızın kanıyla aldıkları bu vatanı nasıl olurda parayla satarlar.Satanlar hakkında Gazı ne dusunur Basbugumuz ne dusunur bılmezler mı?Fatıh'ın Kanunı'nın Yavuz'un kemıklerı nasıl sızlar bılmezler mı? Allah'ın davası ıcın alınan yerler kanla alındı .Parayla satıyorlar.Yazıklar olsun. Hatay'ı satanlara da sattıranlara da alanlara da..

[mustafayaman]

Türk milleti…
Sabırlısınız !!!
İnsansınız !!!

Fransız bir tarihçinin deyimi ile susarsınız en sonunda da harekete geçince suç işlersiniz….

Ülkenizde milyonlarca metre kare toprak satılmıştır..

Kızarsınız ama sessiz sessiz beklersiniz..

Belliki bir gün kükreyeceksiniz….

İşte o gün size suç işletecekler…

Elde fırsat varken,

Hadiseler kontrolden çıkmadan neden müdahale etmiyoruz…

Vatan satılamaz diyemiyoruz veya sesli düşünemiyorsunuz ???

At ----Avrat--- Pusat ----Darbı mesel’ini çok kişi bilir ama hikayesini bilmezsiniz…

Bakın anlatayım…

Hun imparatorluğunda !!

İmparatorun Eşi Çinli…

İmparatorluk biraz zayıf düşmüş, bu hal Çinlilerin iştahını kabartmış

Hun Hakanına bir elçi göndermişler…

Gelen elçi Çin imparatorunun isteklerini, Hun hakanına sıralamış..

1-Atını vereceksin..

2-Avradı vereceksin…

3-Pusadın’ı (Silahını)vereceksin ..

Hun Hakanı düşünür Atın sahibi kendisidir,

Avradın sahibi kendisidir ve aslıda Çinlidir,

Silahında sahibidir,

Ve vermeye karar verir….

Bunlar gelen Çin elçisine teslim edilir ve konunun kapanacağı Sanılsa da bir zaman sonra yanıldıklarını anlarlar…

Yine bir gün; Çin elçisi elinde bir harita ile çıka gelir,

İmparatorumuz elinizde olan toprakların şuradan şuraya kadar olan yeri istiyor diye…

Hun Hakanı: Elini şakağına kor düşünmeye başlar…

1-At benim, şahsi malımdı verdim !!!!

2-Avrat benim idi, aslıda Çinli idi gönüllü gitti !!!!

3-Pusat (Silahlar) benimdir verdim !!!

Bunu Beylerine sorması gerektiğine karar verir.

Beylerini toplar.

Beylerim bilirsiniz’ ki Çin imparatorunun bundan önceki isteklerini verdim !!!

Görüyorsunuz’ki tekrar elçi göndermiş yeni istekleri vardır buda ülke topraklarından bir kısmıdır..

Siz beylerim ne buyurursunuz???

ATALAR DERLERKİ TARİH TEKERÜRDEN İBARETTİR..

Bu gün olduğu gibi o günde ya hainler veya bazı duygulardan yoksun olanlar,Şöyle derler..

HANIM ATI VERDİK AVRAT'I VERDİK PUSATLARINIZ VERİLDİ-BU KADARDA TOPRAK VERELİMMM

BAKIN BU GÜNDE AYNI HADİSE TEKERRÜR EDİYOR..

BUNA KIZAN HUN HAKANI.

Şöyle devam eder !!

Evet onları verdim!!

Onlar benim mallarımdı ve benim tasarrufumda idiler..

Bu gün istenenler benim değil, sizinde değil bana ve size ait olmayan şeyleri nasıl verme cüretini gösteririz der..

O an beylerden bazıları şu soruyu sorarlar..

Ne gibi bir tedbir düşünürsünüz hakanım?

Bunlar benim değil sizinde değil, bizde sizde, bizden sonra gelenlerde, onlardan sonra gelenlerde sadece emanetçiyiz..

Bunu vermek emanete ihanet etmektir..

Biz bu ihaneti yapamayız..

Yapılması lazım gelen ise savaşacağız..

Ve hep bir ağızdan savaşalım sesleri yükselir..

İŞTE AT AVRAT PUSAT DARBI MESELİNİN KAYNAĞI BURASIDIR..

Şimdi ne oldu bu ülke toprak satıyor hemde düşmanlarımıza..

Unutulmasın ki siz bu topraklar üzerinde bu tasarrufa sahip değilsiniz..

Topraklardan önce size ait olanları verin..

Toprakları daha sonra konuşalım..

Şu kızıl derili sözünü unutmayın. Biz bu toprakları, atalarımızdan miras almadık

Çocuklarımızın emanetini taşıyoruz..
Türk ata sözü ..
Emanete ihanet edilmez !!

Sizler: şimdi emanete ihanet içindesiniz…

Şimdi. milyonlarca metre kare toprağın. Yabancılara satışına nasıl göz yumarsınız…

Bilmezmisiniz ki İsrail bu şekilde kuruldu..

Dikkat edin satılan toprakların büyük bölümü Türklerin yoğun olarak yaşadığı kısımlardandır..

Harran ovasından satılanların ise büyük bölümünü Yahudilerin aldığı dikkatinizi çekmiyor mu..

Duymadınız mı ?
Siyonizm’in büyük İsrail hayalinin başlangıç noktası haran ovasıdır.

YA SATTIĞI EVİN KAPISINDA UŞAK YA DA SATTIĞI TARLA ve BAHÇEDE IRGAT OLACAK..!
Bütün arkadaşlarımın Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin fikri güçlerini ve kahramanlık ve vatanseverlik kaynaklarını yarışırcasına göstermeye devam etmesini isterim........M.Kemal Atatürk

Ülkede toprak satışına imza atanlar kesinlikle suç işlemişlerdir. bu suçun karşılığı vatana ihanettir.

RTE ve saz arkadaşları tamamıyla ihanetin içindedir bu gün olmasa bile ilerde bunun hesabı sorulacaktır….
temizeller

[funda3307]

mustafayaman demiş ki:

Ülkede toprak satışına imza atanlar kesinlikle suç işlemişlerdir. bu suçun karşılığı vatana ihanettir.

RTE ve saz arkadaşları tamamıyla ihanetin içindedir bu gün olmasa bile ilerde bunun hesabı sorulacaktır…


Haklısın kardeşim mutlaka hesabı sorulacaktır!!!!...
Yeise kapılmamalı bak M.Akif ne güzel söylüyor:

Âtİyİ KaranlIk Görerek Azmİ BIrakmak...



Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, 'İki el bir baş içindir.'
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?
Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye'se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan.
Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!
Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın
Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
Me'yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar
Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez...
En korkulu câni gibi ye'sin yüzü gülmez!
Mâdâm ki alçaklığı bir, ye's ile sirkin;
Mâdâm ki ondan daha mel'un daha çirkin
Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman,
Nevmid olarak rahmet-i mev'ûd-u Hudâ'dan,
Hüsrâna rıza verme... Çalış... Azmi bırakma;
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!

Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...
Sesler de: 'Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş! '
Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
Tek kol da demiyor bir tarafından!
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...
Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
'İş bitti... Sebâtın sonu yoktur! ' deme, yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma.

14.03.1913

Mehmet Akif Ersoy

[mustafayaman]

Çok şey mi istiyoruz?

Diyoruz ki; Müslüman Türk milleti olarak tarih sahnesine çıktığımız günden itibaren, özellikle de Anadolu’yu vatan tuttuğumuz andan itibaren sahip olduğumuz ve tabi olarak sergilediğimiz vakarımıza, şahsiyetimize tekrar dönelim.


Diyoruz ki; Müslüman Türk milleti olarak tarih sahnesine çıktığımız günden itibaren, özellikle de Anadolu’yu vatan tuttuğumuz andan itibaren sahip olduğumuz ve tabi olarak sergilediğimiz vakarımıza, şahsiyetimize tekrar dönelim. Evet, hiçbir millete, devlete karşı baskı kurmayalım ama hiçbir devletin ve milletin de baskısını, tahakkümünü kabul etmeyelim.

Diyoruz ki; tarih boyunca, özellikle bizim ecdadımıza karşı ilan edilmiş haçlı seferleri sonucunda, milyonlarca kilometrekare olan vatan topraklarımızı 770 bin kilometrekareye indirmiş olan haçlı dünyasına karşı daha dikkatli olalım, daha tedbirli, daha hazırlıklı olalım. Atalarımızın; “su uyur düşman uyumaz” sözlerini kulaklarımıza küpe yapalım. Ceddimizin; “Gafleti çok olanın devleti yok olur” ikazını günde beş kez kıldığımız namazları ardından tekrarlayalım. “Ayıdan post gavurdan dost olmaz” sözü üzerinde daha derin tefekkür edelim.

Diyoruz ki; vatan topraklarına sahip çıkalım, bir çakıl taşı dahi altın mesabesindedir bilelim. Bugün belki beceriksiz yöneticilerin yanlışları, belki de küresel tuzakçıların hileleri sonucu, sahibine yük haline, kambur haline getirilmiş olan toprakların her metrekaresi altın değerine yükselecektir diyen sese kulak verelim. Ceddimiz Fatih’in,Yavuz’un, Abdülhamit’in dönemindeki hassasiyetten bin kat daha hassas olalım. Yabancılara arsa, arazi satmak ne demek? Yabancılara toprak satışı için, satışın hızlanması için bu milletin Meclisi’ne kanun teklifi getirmek ne demek? Getirilen teklife evet oyu vermek ne demek? Bunları bir düşünelim. Sessiz düşünelim, sonra sesli düşünelim, sonra da iktidar partisinin muhitimizdeki temsilcilerine gidip soralım. Bölgemizin vekillerine soralım. Diyelim ki; sayın vekilim ilk Meclisteki mebuslar gibi çarıksız mı kaldınız, paltosuz, çorapsız mı kaldınız? Haçlı dünyasının desteğindeki Yunan ordusunun top sesleri Ankara’dan duyulmaya mı başladı? Değilse, o halde söyler misiniz hangi acil ihtiyaçtan ötürü yabancılara toprak satış yasasını çıkardınız?

İlk Meclisteki vekiller, karınları aç, ayakları çıplak oldukları halde, saatlerce, sabahlara kadar meclis görüşmelerine katılıyor, sabahleyin de cephelerde savaşa gidiyordu. İşgale uğramış Bursa’nın, Afyon’un, Kütahya’nın imdadına koşuyorlardı. Onların o şartlarda düşmandan aldıkları vatan topraklarını şimdi siz aynı düşmanlara para karşılığı vermekten utanmıyor musunuz? Onlar da bu milletin vekilleri idiler sizler de bu millete vekillik yapıyorsunuz; yarınki nesiller sizleri nasıl anacaklar hiç düşünüyor musunuz?

Diyoruz ki; gafletten uyanalım, kendimize gelelim. Namazın şartlarından birisi de bilindiği gibi kıbleye dönmek, Kabe’ye yönelmektir. Namazın olmazsa olmaz şartlarından biridir ve bu şartın yerine gelebilmesi için, yani sizin kıbleye dönmek için mecburen ayağınızı bastığınız yer vatandır, vatan torağıdır. Vatan hürriyetin temel şartı olduğu gibi, ibadetin de ayrılmaz şartlarındandır. Sizler, vatan topraklarının satışı için yasa çıkarmakla ne büyük felaketlere kapı araladığınızın farkında mısınız?

Diyoruz ki; bu kadar gaflet yeter, ardımızdan kuyumuzu kazanlara bu kadar güvenmek yeter. İsrailli üst düzey askeri yetkililerin ziraat-tarım işçileri kılıfı ile Türkiye üzerinden Kuzey Irak’a geçip ifsat planları, ifsat eğitimleri yaptıklarını okuduk, dinledik. Bu olay bile tek başına bir yüz karasıdır. Yetmiş beş milyona dayanmış nüfusu ile, binlerce yıllık devlet geleneği ile koca bir Türk Devletini bu duruma düşürenler öncelikle bu milletten sonra da tüm insanlıktan utanmalıdırlar.

Dediklerimiz, diyeceklerimiz elbette bu kadar değil ama çok şey mi istiyoruz? İsteklerimiz bugünümüz ve geleceğimiz adına çok çok önemli şeyler değil mi?

Yarın eyvah demeden Allah demeye çağırmak her birimizin vazifesi değil mi?

[thegreen_wolf]

Sevgili candaslarım sevgilerimi sunarak satırlarıma baslarım
bukonuya ve Bozkurt otagına bıraz yabancı kaldım....

bu yazıyı bır kardesım bana yolladı bende paylasmak ıstedım

Alıntı:

Hatay'da yabancılara mülk satışı durduruldu. Tapu Kanunu'nda yabancılara mülk satışıyla ilgili yeni düzenlemede, il bazında edinilebilecek taşınmazların il yüzölçümüne göre binde 5'i aşmaması öngörülüyor. Bu konuda incelemeler yapan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Hatay yüzölçümünün binde 5'inden fazlasının yabancılara satılmış olduğunu belirleyerek, ikinci bir emre kadar satışları yasakladı. TGRT Haber'e açıklamalarda bulunan Hatay Valisi Ahmet Kayhan da, Tapu Kanunu'nda yabancılara mülk satışıyla ilgili düzenleme nedeniyle böyle bir karar aldıklarını kaydetti. Yapılan inceleme bir gerçeği de ortaya koydu. Yabancıların elinde bulunan 3 bin 700 taşınmazdan 2 bin 400'ünün Suriyelilere ait olduğu öğrenildi. Hatay'ın Türkiye sınırlarına katıldığı 1939 yılından bu yana, ilde Suriyelilere gayrimenkul satışı yapılmıyor. Halen tapuda Suriyeliler üzerine kayıtlı görünen taşınmazlar da Hatay'ın Türkiye'ye ilhakı sırasında Suriye vatandaşlığını seçenlere ait bulunuyor. Aynı şekilde Suriye'de de Türk vatandaşlığını tercih edenlere ait taşınmazlar yer alıyor. Hatay'da, yabancılara ait gayrimenkul dağılımında ikinci sırayı 590 taşınmaz ile Almanlar, üçüncü sırayı da 315 taşınmaz ile Lübnanlılar alıyor.