Bozkurt NET

[gelibolulu]

Geçenlerde bir yazı okudum. Onur duydum.

Demek ki, gerçekler elbet günyüzüne çıkıyor. Doğru tavırlar hakettiğine er geç ulaşıyor...

Bizim neler yaptığımız ya da neler bildiğimizden çok, dışarıdaki insanların görüşü önem kazanıyor. Çünkü biz iktidara talibiz...

İşte o yazı :

Alıntı:

......................................... ............................................... Devlet Bahçeli zor bir siyasetçidir. Bir kere, fazla konuşmaz. Konuştuğu zaman, manşetlik bir söz de söylemez. Buna karşılık söyledikleri çok önemlidir. Akademisyen tarafının sağlam duruşu vardır. Ama benim gözümde Bahçeli, söylediklerinden çok yaptıkları ile çok önemli bir siyasetçidir ve "yapmadıkları" ile bu önemi Türkiye açısından hayati bir misyona dönüşür. Ne demek istediğimi biraz sonra anlatacağım. * * * Son görüşmemizde masasının üzerinde bir çalışma duruyordu. Bu, milliyetçiliğin çağdaş anlamı üzerinde bir çalışmaydı. "Milliyetçilik" ve "ülkücülük" kavramlarının 21. yüzyılda nasıl olması gerektiği üzerinde kafa yoruyordu. O çalışma ne oldu bilmiyorum. Ama bildiğim, çok iyi bildiğim bir şey var. MHP'nin milliyetçilik anlayışı ve davranışı hiçbir zaman "Miloseviçleşmedi". Bütün dünyada milliyetçi akımlar etnik ırkçılığa, yabancı ve göçmen düşmanlığına dönüşürken, Bahçeli'nin yönetimindeki MHP hiçbir zaman bu ilkelliğe düşmedi. Şehit cenazeleri başında siyasi oportünizm yapmadı. Oysa popülizm, milliyetçiliğin en zengin kaynağıdır. Bahçeli buna tevessül etmedi. Dünyanın birçok yerinde kendine "solcu" diyen partiler, milliyetçiliğin en arkaik slogan ve siyasetlerinden medet umarken, Bahçeli yönetimindeki MHP, milliyetçiliğin "vatanseverlik" anlamı üzerinde çalıştı. Peki ne oldu? Çok önemli bir şey oldu. Fransa'da "Le Pen" gibi siyasetçiler yüzde 25 oyla bile marjinalleşirken, MHP, 1970'lerdeki ülkücü geçmişine rağmen, hepimizin gözünde meşru bir parti olarak kalmayı başardı. Bu meşruiyetin ilk temellerini rahmetli Alparslan Türkeş attı. Devlet Bahçeli, bunu daha da sağlamlaştırdı. Türkeş'in pragmatik siyasetine, teorik bir katkıda da bulundu. * * * Bir lider ve bir parti "yapmadıkları" ile önem kazanabilir mi? Söz konusu olan milliyetçi bir parti ise ve o ülke etnik bir çatışma riski taşıyorsa, evet kazanabilir. Bahçeli, MHP Genel Başkanlığı'nın hiçbir anında "Kürt düşmanlığı" yapmadı. PKK ile bu ülkenin Kürt vatandaşı arasına hep yüksek duvarlar çekti. Bahçeli, şehit cenazeleri başında fırsatçılık yapmadı. Ülkücü gençleri sokağa dökmedi. Ermeni soykırımı iddialarına çok sert karşı çıktı. Ama Ermeni düşmanlığı, nefretini yaymadı. Buna karşılık Güneydoğu ve Kıbrıs meselelerinde kendi politikalarını tavizsiz şekilde savundu. Biz de yaptığı bir şeyi hiç unutmamalıyız. Türkiye'yi ekonomik krizden çıkarıp, bugüne getiren gerçekçi ekonomik kararlarda onun da imzası var. Bahçeli, MHP'yi Meclis dışında kaldığı sürede dahi gerçek bir kitle partisi ve iktidar adayı olarak tutmayı başardı. * * * Yarın MHP'nin kongresi yapılıyor. Bu kongre Türkiye açısından çok önemli. Ben pazar günü o salondan bir Türk Miloseviç'inin çıkmayacağına eminim. Büyük bir ihtimalle Bahçeli yeniden genel başkan seçilecek. Ama onun sadece genel başkan seçilmesi yetmez. MHP delegeleri onu, partisinin bütün gücünü arkasına alan güçlü bir lider olarak sandıktan çıkarmalıdır. MHP seçime güçlü bir iktidar alternatifi olarak işte bu meşru çağdaş zihniyetle gitmelidir. Ertuğrul Özkök

[-ULKUCU-GARDAS-]

akp başı rte bizden olmuyan yazarlar dahi anladı,siz daha anlamadınız biz geliyoruz! artık sizde kabul edin,buyrun okuyalım;

Dün, MHP kurultaylarından birisi daha yaşandı. Son yıllardaki diğer MHP kurultayları ile bu kurultay arasındaki en önemli fark; katılımcılarda gözlenen heyecan idi.
MHP’liler, biraz daha kararlı, biraz daha umutlu görünüyorlardı.
Bu umut, büyük ölçüde, iktidar olabilme şanslarının artmasından, bunun sezilmesinden kaynaklanıyordu.
Onlardaki bu umudu; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşması daha da büyüttü. Tabanla tavan arasında sıkı bir duygusal bağ kurulmuş görünüyordu.
Devlet Bahçeli’nin ne söyledikleri kadar onları nasıl söylediğine de dikkat ettim. Tabandaki özgüven, onda daha belirgin biçimde ortaya çıkıyordu.
Bahçeli; söylediklerini; bilerek, içini doldurarak söylüyor; bunu da kendi siyasi çizgisine yakıştırarak ortaya koyuyordu. En sert eleştirilerini bile, bir öğretmen gibi düzgün, edepli biçimde yapıyordu. Kimseye hakaret etmiyor; en fazla kınamakla yetiniyordu.
Elbette hedefinde AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan vardı.
MHP Lideri; AKP hükümetinin uyguladığı ekonomi politikasını, dış siyaseti yerden yere vurdu. ABD’den icazet alan bir iç ve dış siyasetin millete dayatıldığını ortaya koydu.


Bu konuşmasında o; Amerika’ya da açık meydan okudu ve “Biz Washington’dan icazet almadan, milletin güveniyle iktidar olacağız.' dedi.
En çok alkışlandığı bölümler; Türk milletinin hassaslaştığı konularda verdiği mesajlardı. Irak Türkmenlerinin sahipsiz bırakıldığını, içsavaşa itildiğini söylediği bölümde sözlerini “Bayrağı Kerkük’e dikeceğiz!' biçiminde noktalayınca bu alkış patlamalarından birisi daha yaşandı.
KAPSAYICI MİLLİYETÇİLİK
Hemen belirtelim ki; Devlet Bahçeli; milliyetçi söylemini, gayet dikkatli ve kapsayıcı biçimde dile getirdi. MHP Lideri; milliyetçiliği; dar bir alana hapsetmedi. O; milliyetçilik tanımının içine Pir Sultan Abdal, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli gibi isimleri de aldı; semah dönmeyi de milliyetçi çizginin bir öğesi gibi gördüğünü ortaya koydu. Bin yıllık ortak yaşamdan söz ederken; Anadolu’daki diğer etnik-kültürel topluluklara da birlik mesajı verdi. Yalnız; bölücü terör konusunda tavrı kesindi: “Onları dağdan ovaya indirip serbest dolaşmalarını sağlamayacağız; Türk adaletine hesap verecekler; F tipi cezaevlerinde cezalarını çekecekler!' diyerek DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’a da gönderme yaptı.
Bahçeli’nin hedefinde AKP hükümeti kadar; küreselleşmenin yerli oyuncuları olarak ortaya çıkan; özgüven eksikliğinden dış güçlerin sözcüsü gibi konuşup yazan veya milletine hakaret etmeyi geçim kapısı yapmış bazı aydınlar da vardı. MHP Lideri; bu tipleri neredeyse “Sivil Casus' gibi gördüğünü ortaya koyuyordu.
Konuşmasının özünde; Türkiye’yi krize itekleyen; milli değerlerini çürüten AKP iktidarından da bu hükümete destek veren bürokratlardan da onların işbirlikçilerinden de iktidara geldiklerinde hesap soracakları yer alıyordu. Buna kendisi de inanıyordu MHP’liler de.
Bu yüzden MHP Lideri; partilileri kapı kapı dolaşmaya ve MHP’ye oy istemeye de davet etti.
KOMPLO MUYDU?
MHP Lideri Devlet Bahçeli; iktidar olabilme şansını görmüş, bunun gereklerini yerine getirmeye uğraşıyor. Bu yüzden de MHP tabanında etkili olan ama şu an parti yönetimine ters düşmüş olan dava arkadaşlarını da açık kalple parti çatısı altına çağırdı. Bu çağrı; partiyi iktidara taşıma amacının bir parçası olduğu kadar MHP’ye kurulabilecek komploların da önünü kesmeyi hedefliyor gibi... Prof. Ümit Özdağ’ın bazı eski MHP’lilerle birlikte ortaya çıkıp genel başkanlığa soyunması da MHP’nin önünü kesmek için kurulmuş bir tuzak gibi algılanıyor. MHP’yi kamuoyu gözünde şaibeli hale getirmek; milleti ürkütmek için eski çizgilerin öne çıkartılmak istendiği söyleniyor. Bu tavrın da AKP’nin ve ABD’nin ekmeğine yağ süreceği yorumları yapılıyor. Zaten parti tabanı bunu algılamış ve Ümit Özdağ’ı kimsenin ciddiye aldığı da yok.
***
MHP’nin ciddi biçimde geldiğini görmemek için insanın ya bakarkör ya da kasıtlı olması gerekiyor. Türkiye’nin görsel basını (televizyonlar) MHP gerçeğini gözlerden saklamak için dün ellerinden geleni yaptılar. Bu coşkulu kurultayı millete yansıtmadılar.
Belli ki ülkemizin basını Başbakan Erdoğan’dan çok fena korkuyor. Fakat, atalarımız ne demiş: Korkunun ecele faydası yoktur. Önümüzdeki seçimde sürprize hazır olun...

Rıza ZELYUT

[DeliMavi69]

Kidemli üye gelibolu,
Su alinti yaptigin yazinin Ertugrul Özköke ait oldugunu niye belirtmediniz?
Hayretler icerisindeyim biz Ülkücüler kimlerden medet umar durumdayiz .Ülkücü hareketi över gibi görünen bu yazar Ülkücülerin gecmislerinde irkcilik varmis gibi göstermesini görmüyoruz.Gördügümüz Devlet beyi övdügü.O zaman bu yazarlarin yazdiklarindan alnti yapmakta mahzur yok.Arkadaslar Ülküdaslarim Ülkücü hareketin bu yazarlar tarafin dan takdir edilmeleri demek birseylerin yanlis gitiginin isaretidir.Ülkücü hareket bu gibi insanlardan takdir beklememektedir.Hele hele Devlet bey hic beklememelidir. Ülkücüler takdiri anck bagrindan ciktigi Türk milletinden bekler.
Ällähin selami ÜLKÜDASLARIMIN üzerine olsun.

[Delikanli66]

Artik cok dikkatli hareket etmemiz lazim cunku hainler MHP'yi ve Ulkucu hareketi karalamak icin ellerinden gelen her pisligi yapacaktir.

[gelibolulu]

	DeliMavi69 demiş ki:
	Kidemli üye gelibolu, Su alinti yaptigin yazinin Ertugrul Özköke ait oldugunu niye belirtmediniz?

Yazıyı dikkatlice okusaydınız, yazının altında, yazarın adını görebilirdiniz...

	Alıntı:
	Hayretler icerisindeyim biz Ülkücüler kimlerden medet umar durumdayiz .

Medet ummak mı ? Haşa... Belki o sizin yorumunuz... Hayret edilecek birşey de yok...

	Alıntı:
	Ülkücü hareketi över gibi görünen bu yazar Ülkücülerin gecmislerinde irkcilik varmis gibi göstermesini görmüyoruz.Gördügümüz Devlet beyi övdügü.O zaman bu yazarlarin yazdiklarindan alnti yapmakta mahzur yok.

Adam geçmişteki yanlış kanılarından vazgeçmiş işte... Gerçekleri öğreniyor ve açık yüreklilikle bunu belirtiyorsa, neden kızalım ki ?

	Alıntı:
	Arkadaslar Ülküdaslarim Ülkücü hareketin bu yazarlar tarafin dan takdir edilmeleri demek birseylerin yanlis gitiginin isaretidir.Ülkücü hareket bu gibi insanlardan takdir beklememektedir.

Dava adamı takdir almak için değil, davasına inandığı için oradadır.
Yanlış giden birşey yok !
Genel Merkez son derece yerinde hareketler ile, hakettiğimiz iktidara doğru hıza ilerliyor...

	Alıntı:
	Hele hele Devlet bey hic beklememelidir.

Sayın Devlet Bahçeli, -emin ol- neyi bekleyip, neyi beklemeyeceğini, senden benden iyi bilir...

	Alıntı:
	Ülkücüler takdiri anck bagrindan ciktigi Türk milletinden bekler.

Ülkücüler takdir edilmek için değil, inandıkları için Ülkücüdürler...




MHP nin tek başına iktidar olabilmesi, Ülkücüler dışındaki insanlardan da oy alabilmesine bağlıdır. Kaldı ki MHP her zaman Türkiye'nin partisi olmuştur. Lütfen bu gerçeği aklımızdan çıkarmayalım...

Kongre öncesi ve sonrası, farklı görüşlere mensup yazarların yazdıkları bizler için artıdır...

[cCc_OzguR_cCc]

Değerli Ülküdaşım DeliMavi69,

En azından, Partimizden biri çıkıp, Ertuğrul Özkök'e "siz şunu yazın, bunu yazın" diye telkinde bulunmuş değil; para vermiş şunu yapmış bunu yapmış değil. Adam bu satırları kaleme aldı diye, oturup taşlayacak da değiliz. Başkanımız'ın da buna ihtiyacı yok zaten...

Ancak, seçim sürecine adım adım yaklaşıldığı, hele bir de MHP'nin yükselişinin a-ke-pe tarafından bile kabul edildiği şu günlerde, genellikle a-ke-pe yanlısı medyadan bu tür yaklaşımları görmek, bence sizin yorduğunuzun aksine iyiye delaletir...

Diyelim ki bu işte bir pislik var: Pekiyi, şu halde bu tür yazılar kime yarar?: MHP'mize... Sizce, a-ke-pe yazarlara oturup da MHP'yi övün diye para mı yedirir?.. MHP iktidar olduğunda, cephe açtığı insanların yararına, ülkemizin ve milletimizin zararına olacak işler yapması mümkün müdür ki, Özkök'ün bu yazısını hayra yormayalım?..

Bence bunlar, iyi gelişmeler... Tabi dikkattle takip etmekte de yarar vardır...

[Ogul50]

Degerli kardeslerim bizene bu Ertuğrul Özkök gibi hainlerin dedigi. Biz davamizi yasayalim ve yasatalim yeter. Genel baskanimiz Devlet Bahceli hakkinda bu kadar olumlu yazmasi gercekten DeliMavi69 kardesin dedigi gibi sasirtici. Bu gibi insanlardan dost olmaz. Birakin ne yaziyorlarsa yazsin. Lakin buralara tasiyarakta kusku yaratmamak lazim. Ne kuskusu derseniz size sunu sorarim. Neden bu adam basbugumuz zamaninda m.h.p.´ye fasist kurulus derken simdide genel baskanimizi göklere cikariliyor? Bunun cevabini verebilen varsa versin... Lakin verilebilecegini sanmiyorum, cünkü bu yazilarinlarin hepisi ülkücü hareketi parcalamak icin yazilan yazilardir. Yani dediginiz gibi dikkatli yorum yapin ve her denilene, yazilana övgü yagdirmayin. Bu durumda bence sadece yazinin icerigi degil, yazarida göz önünde bulundurulmali diye düsünüyorum. Ülkücü hareketi oyuna getirmek isteyenleri hedefine ulastirmamak icin birlik, beraberlik ve inanc zamani.
60. Hükümet Milliyetci Hareket
Saygi ve sevgilerimle

[gelibolulu]

DeliMavi69 ve Oğul50 nin bakış açıları ile, benim bakış açım farklı sanırım...

Buraya Ertuğrul Özkök'ün yazısını aktarmamın sebebi bu kardeşlerimin anladığı gibi değil !
Çeşitli gazetelerde, başka yazarların da benzer yazıları vardı. Ama siyasi düşünceleri bizlerce en iyi bilinen yazarlardan biri olduğu için bu yazıyı tercih ettim.
Bizlerin düşüncelerine taban tabana zıt fikirleri ve okuyucu kitlesi olan bir insanın, söyledikleri iyi analiz edilmeli.
Komplo teorileri ile paranoyaya gerek yok. Yazı çok açık. En azından benim bakış açımla böyle...
Sayın Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP, çok doğru bir politika izlemektedir.
Uzun vadeli ve çözüme yönelik, yerinde uygulamalarla, devlet adamlığını herkese kanıtlamaya başladı.
Pek çok siyasinin yaptığını yapmıyor, devlet adamlığının, sorumlu siyasetçiliğin nasıl olması gerektiğini gösteriyor.
Bunu karşı görüşteki insanlar bile anlamaya başladıysa, sistem doğru işliyor demektir. Yapılanlar doğrudur.

Şimdi bu açıdan bakınca, bu yazının neresi yanlış ?

Hem hiç merak etmeyin ! Böyle deneyimli ve akıllı siyasi kadrolara sahip olduğumuz sürece MHP ye kimse birşey yapamaz...
Biz ne badereler atlattık...

[sinan37]

Devlet Bey hakkında birazcık sağduyusu olan hiçbir kişi tek bir kötü bir kelam edemez..

Çünkü bilirlerki Devlet Bey 3.5 yıllık başbakan yardımcılığı esnasında hiçbir yolsuzluğa,soysuzluğa izin vermemiş bizim bile ilk etapta tepki verdiğimiz sözleri zamanla doğru çıkmıştır.


Maalesef Devlet Beyi en çok eleştirenler lafa mamakta şu kadar yattıkla başlayıp küfürlme bitiren arkadaşlarımızdır..

Artık en başta arkadaşlarımızın Tek başına iktidara inanmaları ve 99 ruhu ile çalışmalarıdır..

NE DEMİŞ EBKİLER"SEN İSTERSEN O BİR HAYAL DEĞİLDİR"

60.HÜKÜMET MİLLİYETÇİ HAREKET

[Vuslatim]

Neyden korkuyorsunuz anlamis degilim...

Ertugrul Özkök methetmis... Ne yapmaliydi? Gercekler ortada degil mi?

Beyler!

Bütün ezberleri bozuyoruz...

Ülkücü Hareket, kaynagindan aldigi gücle gelisip, Türk´ü yarasina derman olma yolunda gelecek vaadediyor...

Yüce Türk Milletine hizmete talip isek, bunun icindeki cürük elmalara da talibiz demektir...

Dogruyu yaparsiniz, dogrudan sasmazsiniz... Hem de kimseden birsey beklemeden.. Ondan sonra ister yersinler, ister övsünler...

Biz bunun icin Ülkücü degil miyiz?

ÜLKÜCÜ; YAPTIGINDAN SORUMLULUK DUYANDIR...

BEDELI NE OLURSA OLSUN, ALLAH (c.c) DOGRUDAN AYIRMASIN...


Saygilarimla...

[kadir45]

	Alıntı:
	Fransa'da "Le Pen" gibi siyasetçiler yüzde 25 oyla bile marjinalleşirken, MHP, 1970'lerdeki ülkücü geçmişine rağmen, hepimizin gözünde meşru bir parti olarak kalmayı başardı. Bu meşruiyetin ilk temellerini rahmetli Alparslan Türkeş attı. Devlet Bahçeli, bunu daha da sağlamlaştırdı. Türkeş'in pragmatik siyasetine, teorik bir katkıda da bulundu.

Geçmişte ne olursa olsun,ne düşünürse düşünsün;bu gün hala o eski kafada bir adam dahi olsa şu yazdıkları doğru değil mi?Düşmanınızdan bile hayranlık ve saygı duymanın ne zararı var?Atatürk'e ve Türk milleti'ne yenilmiş düşmanların onun hakkında ettikleri sözleri de düşünürsek,ona da mı şüphe ile bakacaksınız ,bu işin içinde oyun var diye?
Kaldı ki buna benzer bir çok lafları,biz geçmişte solcu olduğunu bildiğimiz sayısız insandan duyuyoruz.Ne demek bir şeyler yanlış gidiyor demek?
Siz liderinizi ve partinin gittiği noktayı,başkalarının ağzına bakarak mı değerlendireceksiniz?Bu parti niçin kuruldu,niçin siyasi mücadele veriyor?
Bu parti toplumun bellli bir kesimini kucaklamak için mi var?Böyle bir kafa ile iktidar olunur mu?Kraldan çok kralcılık yapmaya,sertleşme özentileri içerisine girmeye gerek yok.Zamanında birbiriyle boğuşmuş insanlar olarak biz bu gün oturup o insanlarla geçmişi anıyor,ve neden birbirimizi gırtlaklamaya çalıştığımız sorusunun cevabını almaya çalışıyoruz.Ümit Özdağ denilen o adam,bu tür düşüncelere sahip insanları kandırıp partiyi ele geçirmeye kalkıştı.Ümit Özdağ kısa pantolonla dolaşırken,deniz gezmiş ve ekibi ile döğüşenler bile bugün bu meseleye bu kadar radikal bakmayıp bazı şeyleri sorguluyorlar.Ülkücü hareket o fotokopici profesörün dediği gibi saldırgan değil,nefs-i müdafaada bulunan bir camiadır.Biz öğrenciliğimiz sırasında,otobüste yanımıza oturan bir yeni üniversiteliyi kazanmak için tüm gece uyumaz,onlara davamızı anlatırdık.
Kuduran,saldıran,bu devleti yıkmaya kalkışan,oraları buraları bombalayanlar,terör estirenler hep o aşırı sol olmuştur.Biz ayni bugün olduğu gibi,geçmişte devlet'e görev yaptırmayanların yüzünden bu çatışmaların içerisinde bulduk kendimizi.Bunu millete doğru dürüst hiçbir zaman anlatamadık.Bu gün bunları bilmez, bazı haddini bilmez dinciler"siz de ülkücü müsünüz" diyorlar.Bunlar hep tahrik ve provakasyondur.
Hedef bellidir.Biz terör ile artık iktidarda ve Devlet elimizde iken savaşacağız.Ve bu savaşta devletin meşru güçlerini kullanacağız.
Bize düşen,davamızı olabildiğince milletimize anlatmak ve sayımızı,davanın sevdalılarını çoğaltmaktır.Ülkücülük gibi yüksek ahlak gerektiren bir davayı,sokak kavgacılarının hareketi gibi göstermek bu davaya en büyük saygısızlık ve ihanettir.Ortalıkta terör estiren,gelişigüzel kavga eden insanlarda,yüksek ahlakın hangi zerresi bulunmaktadır ki,buna ülkücülük denilebilsin?Bırakın herşeyi bir tarafa;bir defa yüksek ahlakı ile,lider bu davayı gayet güzel temsil etmektedir.Ülkücüyü kullanmak isteyen hasta kafalı adamların fikirleri de zikirleri de,karakterleri de ortadadır.Parti doğru istikamette hedefine kilitlenmiş,başarı yakındır!YANLIŞ GİDEN HİÇBİR ŞEY YOK ORTADA!

[gelibolulu]

Dışarıdan bakanlar görmeye, anlamaya başladı...

Onlar başladı da, zamanında bu dava için kellesini koltuğunun altına almış bazı ağabeylerimiz anlayamadı...


Ağabey, Lider-Teşkilat-Doktrin üçlemesini bize siz öğrettiniz.

Ülkücü ahlakını biz sizden öğrendik.

Davaya, Lidere, Teşkilata sadakati sizler aşıladınız.

Olaylara ve kişilere sağduyu ile yaklaşmayı, vakur olmayı sizlerde gördük.


Ağabey ! Şimdi ne değişti ?

[DeliMavi69]

Degerli Ülküdaslarim,
Insallah sizin dediginiz gibi olur. Ertugrul Öztürk gibilerin yazdiklari dogrudur.Bizim yazdiklarimiz yanlistir.Adam cikmis ÜLKÜCÜ HAREKETIN 12 eylülden önceki gecmisini cok güzel sekilde karaliyor ama orasi bizi pek ilgilendirmiyor bizi ilgilendiren yönü Devlet beyi övmüsse orasi yeterli.
Evet lideri tartismayalim güzel peki lider yanlis yapiyorsa veya cevresindeki insanlar o yanlisa sebeb oluyorsa neyapacagiz o yanlisa evetmi diyecegiz?
Demekratik kurallar icerisinde cikip söyleyen Ülküdaslarimizi hain ilan etmeyi dogru bulmuyorum.Kendine güveniyorsaniz cikar demokratik kurallar icerisinde yarisirsin o zaman kimsenin konusmaya hakki olmaz.
Lütfen degerli ÜLKÜDASLARIM ülküdaslarimizi karalayarak bir yerlere varamayiz.
Rahmetli basbug zamaninda gönül seferberligini ilan etmisken bizler kendi dava arkadaslarimizin gönlünü kiriyoruz.Niye muhalif olduklari icin. Ben suna inaniyorumki bu muhalif olanlarda ÜLKÜCÜ HAREKETI daha iyi yerlere getirmeye talipler.
ÜLKÜCÜ HAREKETE hizmet etmis tüm ÜLKÜDASLARIMI seviyorum, ALLAH onlardan razi olsun.
ALLAHA emanet olun .ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSIN. Amin
Degerli ülküdasim Gelibolulu haklisin yapmis oldugun alintiyi ökumadim cünkü gazetede okudugum icin bir daha okuma ihtiyaci duymadim hakkini helal et.

[gelibolulu]

Gene anlatamamışım sanırım...

Bizim " o doğru yazıyor, bu yanlış yazıyor" gibi bir yaklaşımımız yok.

Herkes kendince doğru olan fikirlerini yazıyor. Doğal olarak kendi yorumuyla yazıyor. Kendi bakış açısıyla yazıyor.

O yazıda; Sayın Devlet Bahçeli'yi göklere çıkarırken, Başbuğ'u ve Ülkücüleri yeren bir taraf göremedim ben...

Bu gün, Ertuğrul Özkök'ün bence doğru ve yerinde tesbitler içeren bir yazısını gördüm. Sizlerle paylaştım. Belki yarın beğenmediğim bir yazısını aktarıp eleştireceğim...

Bizden yaşça daha büyük olan Ülküdaşlarımız, yani ağabeylerimiz daha iyi bilirler. Ülkü ocaklarında, Ülkücülük yanında kominizm dersleri de verilmiştir. Çünkü karşı fikri okumayan, anlamayan, bilmeyen bir fikir adamı olamaz...

Olaylara ve kişilere objektif yaklaşmayan fikir adamı da olamaz...

Nasıl ki geride kalmış tüm hayatını hıristyan olarak yaşamış biri, doğruları anlayıp Müslüman olabiliyorsa, bizim karşı görüşümüzdeki insanlarda bir gün yanımızda yer alabilir...

Partimiz dediğimiz -ki öyledir- MHP nin güçlü iktidarı, Ülkücü olmayan insanlardan da oy almasına bağlıdır. Lütfen bu gerçeği göz ardı etmeyelim. Birinci önceliğimiz budur.


Gelelim Lider eleştirmeye... Eleştirilecek bir husus varsa, bu üslubunca ve bizbizeyken ve terbiye sınırları içinde olabilir. Öyle ulu orta, bağıra çağıra değil... Öyle olunca haklıyken, haksız duruma düşülebilir.

Hem belkide, bana o an için yanlış gelen husus sadece benim bakış açımdan kaynaklanıyordur. Eksik bilgimden kaynaklanıyordur. Belki de Genel Merkez'in yaptığı son derece doğrudur da ben anlayamıyorumdur. Olamaz mı ?
Olur elbette !
Bunu nasıl düzeltebiliriz ? Bizbizeyken, üslubunca konuşarak...

Biz bir aileyiz... Gerçek bir Türk ailesi... Aile içindeki sorunlar, aile içinde çözülür...

Hiç bir Ülkücülük sevdalısı, diğerinin ülkücülüğüne çamur atamaz. Atarsa karşılığını alır. Ülkücülük kuraları sabittir. Kimse sulandıramaz...

Davaya küslük olmaz...
Bu dava Kutlu bir Davadır...
Herkes haddini bilmelidir...