Bozkurt NET

[erdn]

Her gün bir bayrak düşüyor bayrak uğruna. Her gün bir dağ yıkılıyor dağlarda. Gün geçmiyor ki arka bahçe çocuklarından birinin şehit düşmüş bedeni gelmesin Güneydoğudan. Yürekler yanarken, dağ gibi gençlere kurşun sıkılırken “ vatan sağ olsun” diyen Arka bahçe insanın sesinden başka ses çıkmıyor. Danıştay hakimlerine kurşun sıkıldığında, herkes ayaklanmıştı. Cumhurbaşkanı, sıkılan kurşunları demokratik, laik cumhuriyete sıkılan kurşunlar olarak yorumladı. Ülke elden gidiyor diye rektörleri topladı ( sadece devlet üniversitesi rektörlerini ) babasın çiftliği sandığı köşkünde.Üniversitelerinde oturmayın diyordu, Bölücüleri, üniversitelerde konuşlandıran hocalara, yolsuzluk yapan, devletin malını çalan, eğitimde dünyada bizi en gerilerde bıraktıran hocalara. Genelkurmay başkanı Danıştay saldırısında ölen hakimin cenazesinde İdeolojik tepkileri halk tepkisi olarak yorumlayıp, “ halkımız tepkisini göstermeli” diyordu. Gazetelerimiz, televizyonlarımız, köşe dönmece yazarlarımız Danıştay’a saldırıyı demokrasiye, cumhuriyete, laikliğe saldırı olarak yorumladı. İlk günler arka bahçe çocuklarını zan altında bırakmak için ellerlindeki bütün imkanları, içlerindeki bütün kinlerle kustular. Bu ülkede Anadolu çocuklarının şehit düşmesi, hiç kimsenin umurunda değil. PKK’nın, DEVSOL’un, TİKKO’nun ülke insanına, askerine sıktığı kurşunlar DEMOKRATİK, LAİK, HUKUK, SOSYAL devlet olan CUMHURİYET’E sıkılmıyor. Her gün bayrağa sarılı cenazeler gazetelerin bulabilirse iç sayfalarında gözden uzak bir yerde haber oluyor. Magazin gündeminden ana haberlere giremiyorlar bile. Ey makamı cumhuru işgal eden adam tepkim sanadır. Seni oraya getiren irade barajın altında boğuldu. Yüreğin varsa çık birde teröristlerin Mehmet’e, Ahmet’e, Hasan’a, Hüseyin’e sıktığı kurşunlar Demokratik, Laik Cumhuriyete sıkılmıştır de. Diyemezsin yüreğin yetmez. Çünkü askere kurşun sıkanlar senin özel affından yararlanıp dağlara tekrar dönen teröristler.
Tepkim sanadır ey askerin başında bulunan, en ufak bir bahane ile darbe heveslisi olan komutan. Kaç Mehmetçiğin cenazesine katıldın. kaç defa onlarla omuz omuza dağlarda teröristlerle çarpıştın. Kaç defa Askere kurşun sıkan terör örgütleri için tepki gösterin dedin. Başında olduğun kurumun askerlerine kurşun sıkıldığı gecenin akabinde Cumhuriyeti korumak için kaldırdığınız kadehleri bırakıp da kaç defa ağlaya bildin. Siz aydın geçinen aydınlıkları ateş olan köşe başlarını tutmuş yazarlar. Kaç defa Arka bahçe çocukları şehit düşünce hepimiz Kubilay olacağız diye yazı kaleme almadınız. Neden PKK lılara af çıkarmak için verdiğiniz mücadeleyi bu halkın evlatları için vermediniz. Veremezsiniz yüreğiniz yetmez. Çünkü terörden nemalanırsınız bir şekil de. Ya siz gazete, medya patronları; neden manşetlere çıkmaz şehit cenazeleri. Ayşe teyzenin oğlunun Hülya Avşar’ın Kızı kadar değeri yok mu? Şehit düşen Nişanlısı için ağlayan Emine’nin bilmem hangi mankenin hangi bardaki bir gecelik aşkı kadar haber değeri yok mu?
Ey duvarlar, Ey cennet bahçesindeki sümüklü böcekler
Ne güzel değil mi? Her gün arka bahçeden bir insan eksiliyor. Zaferle olursa kahraman sizsiniz. Cenaze bizden. Hem kahraman oluyor hem de arka bahçedeki pastanıza el uzatacak birinden kurtuluyorsunuz.
Hadi Yüreğiniz varsa kınayın PKK yı, Giyin çizmeleri dağa çıkın
Yazın varsa yüreğiniz Teröristler aleyhinde, Yapamazsınız
Şehit düşen askerler sizin çocuklarınız değil. Onlar Cumhuriyet çocukları değil
Çünkü onlar “arka bahçe çocukları….

[Vuslatim]

Siyaset Meydani bölümüne tasinmistir...