Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - FETHULLAH'ÇILAR ARTIK TASFİYE EDİLMELİ!
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5 ... 10, 11, 12  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 4. sayfa (Toplam 12 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Cmt Ağu 04, 2007 1:07 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

AJAN ŞEBEKESİ: FETHULLAH CEMAATİ

FETULLAH AJANLARI DİĞER PARTİLERE SIZMAKTALAR!


Fethullah, Ajanlarını AKP dışında diğer partilere yönlendirmektedir! Bunlardan birisi de: İstanbul birinci bölge, birinci sıra adayı; GAZETECİLER VE YAZARLAR VAKFI BAŞKAN YARDIMCISI ZAMAN YAZARI NEVVAL SEVİNDİ...

Fethullah şebekesine, düne kadar dinsel bir cemaat olarak bakıldı, hatta bu bakışın içinde biraz hoşgörü ve sempati de vardı!!! Ama zaman içinde takke düştü kel göründü!!
İçlerinde gerçekten inanmış saf Müslümanları bir kenara ayırırsak, Fetullah'ın Müslümanlıktan öte İslam'ı yok etmek için organize edilmiş bir ajan olduğunu görürüz!!
Bizim gözden kaçırdıklarımız zamanla, daha bariz olarak ortaya çıktı!

Gördük ki; salt dinsel inançlarını yaşamaya çalışan bir cemaat değildir. Uluslararası alanda at koşturan, son derecede tehlikeli bağlantılarıyla, ekonomik kaynakları ile, eğitim kurumlarıyla, ülkemizin yüz yüze olduğu tehdit ve tehlike dizinidir..
Fetullah şebekesi, "ABD ve İNGİLİZ ALAŞIMLI" oralarda dizayn edilmiş, İslam'ın içini boşaltıp Türklüğü acz içine düşürmekle görevlendirilirmiş bir Vatikan kuklasıdır!!

Fethullahçılar, mevcut ekonomik kaynaklarını yapılabilecek en akılcı ve en değerli alana, eğitim yatırımına tahsis ettiklerinden, diğer şeriatçı yapılanmalara kıyasla, ülkemizin sadece bugününü değil, daha çok geleceğini tehdit etmektedirler.

--- TSK'ya sızmakta zorlanan ama buna rağmen yılmaksızın girişimlerini sürdüren fethullahçılar, istihbarat birimlerindeki kadrolarını, alternatif silahlı kuvvetler olarak algılamaktadırlar. Bununla birlikte adliye ve mülkiye kadrolaşması ise, bu gücü daha da pekiştirecek ve devletin içten ele geçirilmesini ya da bir başka ifadeyle devletin kansız teslim alınmasını temin edecektir.

1980'li yılların başlarından itibaren polis okullarına ve polis akademisi'ne sızarak burada kadrolaşan ve daha sonra personel, eğitim, bilgi-işlem, terörle mücadele, istihbarat gibi birimlerde kökleşmeye çalışan Fethullahçılar, istihbarat birimlerinin yanı sıra, var oldukları her yerde ve ortamda, şeyhleri F.Gülen'in kaset ve kitaplarındaki "tedbir ve temkin","taktik ve strateji" içeren direktiflerinin gereğini yerine getirerek bugünkü güç düzeylerine erişebilmişlerdir.

Ankara DGM, F. Gülen iddianamesi'nde şöyle denmektedir:

"F.Gülen gurubunun başta milli eğitim ve emniyet teşkilatı olmak üzere bütün devlet kadrolarına sızma çalışmaları yaptığı ve önemli ölçüde muvaffak olduğu bilinmektedir."

İstihbarat Daire Başkanlığı'nın 10 Mart 1992 gün ve 1992/79 sayılı yazısında şöyle denilmektedir:

"...Ankara polis koleji öğrencilerinin % 50'sine yakın bir kesimi ile çeşitli şekillerde temas kuran örgüt elemanları, kendilerine yakın olanlar üzerindeki ajitasyon çalışmalarını sistemli olarak yürütmektedirler."
Yukarıda belirtilenlerin büyük bir bölümü gerçekleşmiştir!!

"...Gelecekte Emniyet Teşkilatı’nın bürokratlarını oluşturacak Polis Koleji öğrencilerinin, koleje seçiminden itibaren her aşamada sistematik bir çalışmanın yürütüldüğü görülmektedir."

Emniyet Genel Müdürlüğü'nce yayınlanan istihbarat bülteninin 70 no'lu nüshasından bir alıntı:

"GURUBA AİT, ÜLKEMİZDE FAALİYET GÖSTEREN EĞİTİM-ÖĞRETİM KURUMLARINDAN BAZILARI AŞAĞIDA BELİRTİLMİŞTİR:

İzmir Yamanlar Fen Lisesi,
İstanbul Fatih Koleji,
İstanbul Safiye Sultan Kız Lisesi,
Mersin Yıldırım Han Lisesi,
Ankara Samanyolu Lisesi,
Van Serhat Lisesi,
Denizli Server Lisesi,
Erzurum Aziziye Lisesi,
Erzincan Otlukbeli Lisesi,
Eskişehir Ertuğrul Gazi Lisesi,
Sakarya Işık Lisesi,
Manisa Şehzade Mehmet Türk Lisesi,
Aydın Nizami Erkek Lisesi,
Fatih Üniversitesi."

YAYIN ORGANLARI

Gurubun yayın organları arasında "Sızıntı Dergisi, Yeni Ümit, Aksiyon, Zaman Gazetesi, Samanyolu TV", kuruluşları arasında da "Akyazılı orta ve yüksek eğitim vakfı, Türkiye Öğretmenler Vakfı, Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı" gösterilmiştir.

ANKARA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ'NCE HAZIRLANAN RAPORDAN BİR ALINTI:

"F. Gülen'in oluşturduğu örgüt, devletin laik yapısını yıkmak amacıyla kurulmuş olup, istişare kurulu, bölge imamları, şehir imamları, semt imamları, ev imamları gibi illegal yapılanmayla bütün ülkeyi bir ağ gibi sarmıştır. Yine bu illegal yapılanmaya bağlı olarak yurt içinde ve yurt dışında legal görünüşlü şirket, okul ve vakıflara sahip bulunmaktadır. Bu legal ve illegal yapılanması ile büyük ve güçlü görünüm arz eden örgüt, halk üzerinde bir manevi cebir ve baskı yaratmaktadır."

Göz önünde tutulması gereken önemli bir husus; fethullahçı örgütlenmenin, emniyet teşkilatı içinde bugüne kadar niçin çözülemediğidir. Bunun da en önemli nedeni, çözecek makam sahiplerinin, birtakım siyasal denge hesapları ve de koltuk endişeleri ile konuya soğuk bakmaları, risk üstlenmemeleridir.

İŞTE BİRTAKIM GARİPLİKLER:

--- 10 Kasım 1996'da "inancımıza saygı duyulmadığı bir dönemde, içim kan ağlayarak bugünkü törenlere katıldım" sözleriyle ünlenen Kayseri Eski Belediye Başkanı Refah Partili Şükrü Karatepe hakkında DGM'nin bilirkişi olarak atadığı Prof. Dr. Ali Şafak, Karatepe’yi aklayan bir rapora imza atanlar arasındadır. Şafak, polis akademisi'nde görevinin başındadır!

--- Polis Kolejindeki toplam 731 öğrencinin %53'ünü oluşturan 388 öğrencinin, fethullahçı yapılanma içinde yer aldığı belirtilmektedir. 2001 yılı mezunları arasında bu oran %67 olarak kaydedilmektedir.
Şimdi bu şahıslar emniyet içinde önemli noktaları tutmuş bulunmaktadırlar!!

FETULLAH - CIA İLİŞKİSİ:

Yayınlanan bir raporda "Etki Ajanı-Nüfuz Casusluğu" kavramının tarihsel süreçte anlatılması ve örneklendirilmesi amaçlanmıştı. Söz konusu raporda "Türkiye'deki Etki Ajanı Borsası: Fethullahçılar" ara başlığı altında aşağıdaki bilgiler yer almıştır:

"......SÖZKONUSU HOCAEFENDİLERDEN BİRİ OLAN ZAT, KALABALIK MAİYETİYLE (BUNA 24 SAAT YANINDAN EKSİK OLMADIĞI SÖYLENEN DOKTORLARI DA DAHİL) PENNSİLVANIA EYALETİ’NDE PHILADELPHIA YAKINLARINDA ÖZEL BİR ÇİFTLİKTE YAŞIYOR. ÇİFTLİĞİN BULUNDUĞU BÖLGENİN FBI KORUMASI ALTINDA, REFAKAT MEMURLARININ GÖZETİMİNDE OLDUĞU VE BURALARDAKİ ÇİFTLİKLERDE YAŞAYANLARA BİRİNCİ DERECEDE ÖZEL ÖNEME SAHİP KORUMA PROGRAMININ (COUNTUR-SURVEILLANCE FAALİYETİ) UYGULANDIĞI KAYDEDİLİYOR."

"......GERÇEKTE BU ÇİFTLİĞİN, CEMAATİN GAZETESİNİN SORUMLULARININ DA ARALARINDA BULUNDUĞU, ABD YASALARINA GÖRE KURULAN ALTIN NESİL VAKFI ADINA FBI TARAFINDAN FETHULLAHÇILARA 1991'İN BAŞINDA TAHSİS EDİLDİĞİ VE AYNI YILIN ORTALARINDA YÖK YA DA MEB BURSU İLE BU ÜLKEYE GÖNDERİLEN
FETHULLAHÇI YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN BİR YAZ KAMPI OLUŞTURARAK, SÖZKONUSU ÇİFTLİKTE ÖRGÜTLENME TOPLANTILARI GERÇEKLEŞTİRDİKLERİ BİLİNİYOR."

"ŞİMDİ HOCAEFENDİLERİN HEPSİNİ MASUM VARSAYALIM:

A) ABD'DE İKAMETİN YASAYLA BELİRLENMİŞ KATI KOŞULLARI BULUNMAKTADIR. HİÇKİMSE YASAL OLARAK, RESMİ BAŞVURU YAPMAKSIZIN VE DE GEREKÇESİNİ BELGELEMEKSİZİN (DEFACTOR STATÜSÜ HARİÇ) BU ÜLKEDE 6 AYDAN UZUN BİR SÜRE KALAMAZ.

......HOCAEFENDİLERİN TÜMÜNÜN YEŞİL KARTA SAHİP OLMALARI TEKNİK AÇIDAN OLANAKSIZ, ÇÜNKÜ YASAL KOŞULLAR UYMAMAKTADIR.

......GERÇEKTE, ABD’DE DERİN DEVLET KORUMASI ALTINDAKİ HOCAEFENDİLERİN, 'KAÇ!' KOMUTUNU ALDIKLARI ANDAN İTİBAREN CIA İLTİCA VE TARAF DEĞİŞTİRME DEPARTMANININ ACİL PLANINA DÂHİL OLARAK KENDİLERİNE TANIDIĞI KOLAYLIKLARDAN YARARLANDIKLARI BİLİNMEKTEDİR. BU ARADA, MERVE KAVAKÇI GİBİ ABD VATANDAŞLIĞINA ALINMIŞLARSA O BAŞKA.

B) HOCAEFENDİLERİN ALDIKLARI İLKOKUL MEZUNU EMEKLİ MAAŞI İLE BUNCA SÜRE ABD'DE NASIL (HEM DE MAYO FETHULLAHÇI KLİNİĞİ DAHİL) TEDAVİ GÖRÜP, 24 SAAT SÜREYLE DOKTOR GÖZETİMİNDE NASIL KALABİLDİĞİNİ; ÇİFTLİKTE RUTİN HARCAMALARIN YANISIRA, KAHYA, AŞÇI GİBİ PERSONELİN MAAŞLARINI
NASIL ÖDEYEBİLDİĞİNİ; HER HAFTA ONLARCA, BAZEN YÜZLERCE MİSAFİRİN AĞIRLAMA MASRAFINI NASIL KARŞILAYABİLDİĞİNİ KERAMETLE AÇIKLAYAN MÜRİTLERE İNANMAK NE DERECEDE OLANAKLI!..

C) FETHULLAHÇI YAPILANMA, CIA'NIN ÖNGÖRDÜĞÜ TARİKAT (SÖZDE SİVİL TOPLUM CEMAATİ) MODELİNE -MORMON, MOON, SCYENTOLOGY VD. GYBY- TIPATIP UYMAKTADIR.

......LEGAL, DEVLET KARŞITI OLMAYAN, SALT DİNSEL YA DA SİYASAL FAALİYETLERDE BİLE BU OLAĞANÜSTÜ GİZLİLİĞE GEREK DUYULMAZKEN, FETHULLAHÇILARIN BU AŞIRI DUYARLILIĞININ ÖZEL NEDENLERİ OLSA GEREKTİR. BU ÖRGÜTSEL YAPI VE GİZLİLİĞE VERİLEN AŞIRI ÖNEM, FETHULLAHÇILARIN BİR AJAN ŞEBEKESİ(AGENT NET) OLDUĞUNA İLİŞKİN KUŞKULARI KUVVETLENDİRMEKTEDİR."

"......CIA NEZDİNDE TÜM FETHULLAHÇILAR, 'WALK-IN' TABİR EDİLEN BİR KATEGORİDE TUTULMAKTADIRLAR; YANİ KENDİ AYAKLARIYLA VE GÖNÜLLÜ OLARAK AJANLIK HİZMETİNİ TALEP EDEREK GELMİŞLERDİR. FETHULLAHÇILARA GÖRE, NASIL HUMEYNİ ZORUNLU SÜRGÜN SONRASI BİR GÜN İRAN'A DÖNMÜŞSE, HOCAEFENDİLERİ DE ÖYLE ANLI ŞANLI BİR BİÇİMDE DÖNECEK VE DODRUDAN ÇANKAYA'YA OTURACAKTIR. BU BEKLENTİNİN DEVAMINDA, ABD’YSE, KÜRESELLEŞME ÖNÜNDE EN TEHLİKELİ BİR ULUS-DEVLETİ ORTADAN KALDIRMANIN, YERİNE KENDİ ILIMLI, UYSAL MÜSLÜMAN PATRİĞİNİ GETİRMENİN NİMETLERİNİ GÖRECEKTİR. BİR YANDAN ABD YLE İLİŞKİYİ SÜRDÜREN FETHULLAHÇILAR, DİĞER YANDAN VATİKAN, FENER RUM PATRİKHANESİ, MUSEVİ HAHAMBAŞISI DERKEN, FARKLI ÜLKELERİN İSTİHBARAT SERVİSLERİ TARAFINDAN YÖNETİLEN-YÖNLENDİRİLEN ÇEŞİTLİ ULUSLARARASI KURULUŞLARLA DA FLÖRT ETMEYE BAŞLAMIŞLARDIR."

FETHULLAH-ALMANYA BAĞLANTISI:

"ALMANYA İLE DE TEMAS KURAN FETHULLAHÇILAR, ALMAN DIŞ İSTİHBARAT SERVİSİ OLAN BND BAĞLANTISI DOLAYISIYLA ALMANYA'NIN İÇ İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ OLAN FEDERAL ANAYASAYI KORUMA TEŞKİLATI'NIN DESTEĞİNİ DE OTOMATİKMAN ALAN FETHULLAHÇILAR, YAKLAŞIK 2.400.000 VATANDAŞIMIZIN YAŞADIĞI BU ÜLKEDE, 'HİMMET PARASI' TOPLAMA VE YANDAŞ-MÜRİT KAZANMA AMACINA YÖNELİK OLARAK KÖLN, HANNOVER, MÜNYH, AUSBURG, STUTTGART GYBY, TÜRKLER'İN YOĞUN OLARAK YAŞADIKLARI TÜM ŞEHİRLERDE 'Y.BURG A.Ş.' GYBY ŞİRKETLERİN YANISIRA, 'DOST YOLU DERNEDY, TÜRK-ALMAN AKADEMİSYENLER BİRLİĞİ, İSLAM DİN BİRLİĞİ' GYBY ÇOK SAYIDA AKTiF ÇALIŞAN ÖRGÜTE SAHİP OLMUŞLARDIR."

FETHULLAH - İNGİLTERE BAĞLANTISI:

"İNGİLTERE DE OKUL AÇAN VE LONDRA'DA BÜYÜK BİR MERKEZ BİNASI SATIN ALAN FETHULLAHÇILAR, İNGİLTERE’NİN DÂHİLİNDE YABANCILARA DÖNÜK FAALİYET GÖSTEREN MI5 VE DIŞ İSTİHBARAT SERVİSİ MI6'NIN UZAKDOĞU'YA YÖNELİK FAALİYET GÖSTEREN DEPARTMANI(CIFE) VE ORTADOĞU'YA YÖNELİK FAALİYET GÖSTEREN DEPARTMANI (MEIC) İLE OKULLAR KONUSUNDA MÜŞTEREK ÇALIŞMA YÜRÜTMEKTEDİRLER."

FETHULLAHÇI İSTİHBARATÇILARIN OPERASYONLARI:

DEVLETİN GÜCÜNÜ, DEVLET SAVUNUCULARINA KARŞI KULLANMA AŞAMASINA GELMİŞ OLAN FETHULLAHÇILARIN, OPERASYONEL ANLAMDA KAYDA DEĞER BAŞARILARI MEVCUTTUR. OPERASYONLARINDA, AMACA ULAŞMADA HER YOLU MÜBAH SAYAN VE HER TÜRLÜ SINIR TANIMAZ FIRSATÇILIK, AHLAKSIZLIK, TAKİYYE UNSURLARINI İÇEREN BİR KONSEPT ÇERÇEVESİNDE HAREKET EDEN FETHULLAHÇI İSTİHBARATÇILARIN KULLANDIKLARI YÖNTEMLER ŞUNLARDIR: TELEFON DİNLEME, TEHDİT, SAHTE BELGE ÜRETİMİ VE MONTAJ, ÇARPITILMIŞ BİLGİYE YÖNELİK KAMPANYALAR, HIRSIZLIK, KUNDAKÇILIK, ŞANTAJ AMAÇLI KADIN PAZARLAMA VE GÖRÜNTÜ KAYDI, HER TÜRLÜ İLLEGAL KAYIT KULLANIMI (BÖCEK, GİZLİ KAMERA VB.), RÜŞVET, GASP, DARP, BİLGİSAYAR SAHTEKÂRLIKLARI, EV VE İŞYERİ KURŞUNLAMA, EMNİYETİ SUİSTİMAL, HÂKİM KİRALAMA VE DİĞERLERİ...

FETHULLAHÇI İSTİHBARATÇILAR TARAFINDAN "HASIM" KABUL EDİLEN KİŞİ VE KURULUŞLAR ALEYHİNE YÜRÜTÜLEN DEZENFORMASYON FAALİYETLERİNDEN BAŞLICASI, ÇARPITILMIŞ VEYA TAMAMEN UYDURMA BİLGYLERE DAYALI SAHTE BELGELER ÜRETMEKTİR; TEKNİK DEYİMLE "FABRİKATÖRLÜK" YAPMAKTIR.

FETHULLAHÇILARIN ADLİYE'YE İLK SIZMA GİRİŞİMLERİ CHP-MSP KOALİSYONU DÖNEMİNE KADAR GİTMEKTEDİR. 12 EYLÜL SONRASINDA, ADLİYE'DEKİ KADROLAŞMA ÇABALARI SONUCUNDA, YARGI MENSUPLARI ARASINDA "GÜMÜŞ YÜZÜKLÜ" OLARAK ADLANDIRILAN BİR GURUBUN GİDEREK GÜÇ KAZANDIĞI KAYDEDİLMEKTEDİR.

--- EMNİYET İSTİHBARAT DAİRESİ TARAFINDAN "EMNİYET TEŞKİLATI'NDA FETHULLAHÇI YAPILANMANIN VAR OLDUĞU"NU TESBİT EDEN BİR ARAŞTIRMA RAPORUNUN SONUÇ BÖLÜMÜ, TÜYLER ÜRPERTECEK BİR HÜKÜM İÇERİYORDU:

"ÖNLEM ALMAKTA GECİKİLDİDİ TAKDİRDE, TARİH SAYFALARI ARASINDA KALAN BABAİLER İSYANINDAN ŞEYH BEDRETTİN VE ŞEYH SAİD'E KADAR UZANAN DİN GÖRÜNÜMLÜ İSYANLARIN BELKİ DE EN CİDDİ, EN SİNSİ, EN KAPSAMLI VE EN TEHLİKELİSİ OLABİLECEĞİNE İŞARET ETMEK YANILTICI BİR TAHMİN OLMAYACAKTIR."

FETHULLAH ÖRGÜTLENMESİ

TEPEDEKİ İSİM: FETHULLAH GÜLEN

BAŞYARDIMCI: İSMAİL BÜYÜKÇELEBİ

LATİN AMERİKA İMAMI: LATİF ERDODAN

AVRUPA İMAMI: ABDULLAH AYMAZ (İSMAİL YEDİLER)

MEDYA VE SANATÇILAR SORUMLULARI:

GAZETECİLER VE YAZARLAR VAKFI BAŞKANI HARUN TOKAK,

GAZETECİLER VE YAZARLAR VAKFI BAŞKAN YARDIMCISI CEMAL UŞŞAK!

ZAMAN YAZARI NEVVAL SEVİNDİ!!

ESNAF-PARA KONTROLÜ: ALİ BAYRAM

YÖK-ÜNİVERSİTELER: PROF. DR. ŞERİFALİ TEKALAN

SİYASİ PARTİLER: HÜSEYİN GÜLERCE

YAYINLAR: ALAADDİN KAYA

BÜYÜKÇELEBİ'NİN BAKANLAR KURULU

İSMAİL BÜYÜKÇELEBİ'NİN YAKIN ÇEVRESİNE AKP İÇİNDEKİ "ADAMLARI"NI ŞÖYLE ANLATTIĞI BELİRTİLİYOR:

"ABDULLAH GÜL, ABDÜLKADİR AKSU, CEMİL ÇİÇEK, HÜSEYİN ÇELİK VE MEHMET AYDIN, BAKANLAR KURULU'NDA BİZİ TEMSİL EDİYOR."

BÜYÜKÇELEBİ'NİN SAYDIĞI İSİMLER ŞÖYLE DEĞERLENDİRİLİYOR:

"ABDULLAH GÜL'ÜN, GÜLEN'E YAKINLIĞI BİLİNİYOR.

CEMİL ÇİÇEK'İN, 'FETHULLAH GÜLEN TÜRKİYE'YE DÖNEBİLİR' AÇIKLAMASI!

AKSU'NUN EMNİYET İÇİNDEKİ 'FETHULLAHÇILARA' GÖZ YUMMASI,

DİYANET'TEN SORUMLU! DEVLET BAKANI MEHMET AYDIN'IN 'DİNLERARASI DİYALOG'CU OLMASI!

HÜSEYİN ÇELİK'İN GÖNÜLDEN 'NURCU' OLMASI, BÜYÜKÇELEBİ'NİN BU SÖZLERİNİ GÜÇLENDİRİYOR.

SON OLARAK HÜSEYİN ÇELİK'İN, GÜLEN'E YAKINLIĞIYLA BİLİNEN ÇALIK GRUBU'NUN 17 TEMMUZ'DA EĞİTİM KOMPLEKSİNİ AÇMASI, BU İLİŞKİLER AĞININ KANITLARINDAN."

SONUÇ OLARAK, MİT RAPORUNDA DA BELİRTİLDİĞİ GİBİ, F.GÜLEN GURUBUNUN;

KISA VADEDE; DEVLET KADEMELERİ VE TSK BÜNYESİNDE KADROLAŞMA ÇABALARINI ARTTIRACAĞI VE AYRICA HÂLİHAZIR ÇİZGİSİNİ DEĞİŞTİRMEYEREK, UZLAŞMACI TAVIR VE UYGULAMALARINI AYNI ÇERÇEVEDE SÜRDÜRECEĞİ,

ORTA VADEDE; UZLAŞMACI VE BARIŞÇI POLİTİKASINI DEĞİŞTİREREK, UZUN VADELİ AMACI OLAN ŞERİATA DAYALI TÜRK İSLAM DEVLETİ KURULMASI İÇİN İLK GİRİŞİMLERİNİ BAŞLATABİLECEĞİ, BU MAKSATLA ALIŞILMIŞ TUTUM VE UYGULAMALARINDA, DEVLET VE TOPLUMUN KABUL EDEBİLECEĞİ DOZAJDA YOKLAMALAR YAPARAK ESAS AMACA ULAŞACAK ZAMANI BELİRLEYECEĞİ,

UZUN VADEDE; KENDİ YETİŞTİRDİĞİ MÜRİTLERLE, ÖZELLİKLE ÜST DÜZEY BÜROKRATİK MAKAMLAR DAHİL, YÖNETİMDE KESİN SÖZ SAHİBİ OLACAK ŞEKİLDE DEVLETİN TÜM ORGANLARINDA KADROLAŞABİLECEĞİ,

KADROLAŞMANIN SAĞLAYACAĞI AVANTAJLA, KENDİSİNE EN BÜYÜK ENGELİ TEŞKİL EDEN TSK'YA SIZABİLECEĞİ,

UZLAŞMACI GÖRÜNÜMLÜ POLİTİKASIYLA VE AYNI ZAMANDA SAĞLAYACAĞI DIŞ DESTEKLE TÜRKİYE'DEKİ TÜM TARİKAT VE MEZHEPLERİ EYLEM BİRLİĞİNE YÖNELTEREK, BİRLEŞTİRİCİ BİR DİNİ LİDER DURUMUNA GELEBİLECEĞİ, BU AŞAMADAN SONRA;

KENDİ PARTİSİNİ KURARAK VEYA ELE GEÇİRDİĞİ BİR SİYASİ PARTİYİ DESTEKLEYEREK, SİYASİ İKTİDARI ELE GEÇİREBİLECEĞİ VE SON AŞAMADA DA; BU GİDİŞİN ENGELLENMESİ HALİNDE, ÜLKEMİZ İÇİN VE CUMHURİYETİMİZ İÇİN İLERİYE DOĞRU DAHA BÜYÜK BİR TEHDİT VE TEHLİKE HALİNE GELEBİLECEĞİ BİLİNMELİDİR.
_________________

" Memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri Şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakrü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve Şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur! "
M.KEMAL ATATÜRK

Mehmet DALMAZ
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Ağu 04, 2007 9:03 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

f5 haber com dan alıntı:
Alıntı:


Cemaat 'AK Parti'ye git' dedi
04.08.2007 09:23 ( Kaynak : www.internethaber.com )


Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Nevval Sevindi, konuşmaya başladı...

Merkez sağ projesinin batması ile birlikte çok sayıda iddia ortalıkta dolaşıyor. İşin içine Gülen'in girdiği ve Mumcu'ya para akıtarak, DP çatısını çökerttiği iddiaları var. Bu noktada Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen sosyolog Nevval Sevindi, ilginç bir çıkış yaptı.

Sevindi, Gülen cemaati ile DP tercihi nedeniyle arasının açıldığını açıkladı. Sevindi, "Cemaat DYP'ye girme, AKP'nin kazanacağı garanti, oraya git" dedi, DYP'de devam edince de aramızda sorun çıktı" dedi.

CEMAAT AK PARTİYİ DESTEKLEDİ

Sevindi şöyle devam ediyor; "Ağar'a söz vermiştim ve bunun gereği olarak da DYP'de kalmayı tercih ettim. Cemaat AKP'yi destekledi. Aslında bu tavır Fethullah Gülen cemaatinin bölündüğünü de gösteriyor. Çünkü o doğrudan mesaj vermez. Kimseye, 'Gidin şu partiye' dediğini düşünmüyorum. Kadrolarının inisiyatifidir. Oysa onun tavrı siyasete tarafsız kalmaktır. Böylece kendini korumaya alıyordu. Şimdi yüzde 47'yle iktidar olan AKP'nin korumasına sığınarak, kendini diğer kesimlere karşı korumasız bıraktı."

ENGELLENDİM İDDİASI

Sevindi siyasetten de, DP'den de kopma niyetinde değil. Tam tersine seçim sonrası hız almış görünüyor.

"Birinci sıra adayları olmama rağmen, toplantılarıma hiç kimse katılmadı, beni tanıtmadılar. Engelleme oldu" sözleriyle DP'nin lider kadrolarını eleştiren Sevindi, "Merkezin modernleşmesini sağlayacak, şeffaf, Batılı bir politika geliştirmeliyiz. Önerim ise koordinatör liderlik. Silahım, çetem, param yok. İnancım, bilgim ve tecrübemle yola çıktım. Oturup AKP'nin yüzde 90'a çıkmasını beklemeyeceğim. AKP merkezdeki boşluğa oturdu. O boşluk dolmalı" dedi.


bu soytarılar buralara kadar geldiler,ülkücü olduklarını yazdılar.Bize akıl vermeye kalkıştılar.Açtıkları okullarda bayrak dalgalandırdıklarını söylediler.
kardinallerini meth ettiler.Sonra da mankurt yüzde 47 nin içerisinde yer aldılar.Şimdi birbirlerinin bir taraflarını açıyor,pis ilişkilerini ortaya döküyorlar.
Ben her zaman söyledim.Bölücü etnik özürlülerden hayatta çekinmem.
Ama girdiği kaba göre şekil alan bu insanlar bu millet için en büyük potansiyel tehdittir.Suret-i Haktan gibi görünerek şimdi de aramıza sızmaya çalışıyorlar.Tehdit sıralamasında bir numarayı bu cemaat alır.Bunların kafası asla değişmez.O kafa omuzlarının üzerinden düşürülmedikçe,bunlarla da baş edilmez!Ülkücünün; yarın bir gün dtp lilerden önce ilk sopalayacağı adamlar bu ahlaksız ,düzenbaz heriflerdir!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Cmt Ağu 04, 2007 10:47 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Gülen'e ne dedin de incittin!
04 Ağustos 2007 Cumartesi 10:52
DP vakasının perde arkasında çok şey var. Bundan biri de şu ilginç diyalog...
DP çatısının çökmesinin perde arkası aralandıkça ilginç şeyler ortaya dökülüyor. Birleşme süreci boyunca büyük sıkıntı yaşayan Erkan Mumcu ile Mehmet Ağar arasında geçen bir diyalog en çarpıcı olanı...

DP'nin birleşme süreci sırasında Mehmet Ağar, kurmaylarından Celal Adan'ı ABD'ye, Fethullah Hoca ile görüşmeye gönderiyor.

Bu görüşmeden sonra, 31 Mayıs’taki ilk buluşmada Ağar, Mumcu’ya ilginç bir soru yöneltiyor:

- Celal’i ABD’ye gönderdim. Ya grup toplantında ne dedin ki Sayın Gülen, ’Erkan Bey bizi çok incitti’ demiş. Çok kırgın.

- Cemaatlerin ekonomik yapılarını eleştirdim.

- Neyse; cumartesi günü onların Matematik Olimpiyatı’na gidiyorum. Biraz toparlayıp çiçek atacağım.//



Bak sennnnn iplikleri teker teker ortaya dökülüyor işte, cemaatler neleri yönlendiriyor neleri.....
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Ağu 04, 2007 6:26 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Pek de nazlıdır bu fettoş.Doğrudur,incinmiştir,salvar sümük ağlamıştır.
Adamın gözünde zaten gözyaşları hazır.Dokunsan ağlayacak zavallı!
Fettoş bu cumhuriyeti yıkmak için artistlik yapacağına;Allah Cumhuriyeti ne gittiğinde ne halt edeceğini düşünürse,çok daha kolay ağlar.
Türk milletinin birlik ve düzenini bozmanın,islamı sulandırmanın,bozgunculuk yapmanın,islamı hristiyanlaştırmanın hesabını;bir tabansız alçak olarak kaçarak,haysiyetsizce sığınarak vermekten şimdilik kurtuldu.Ama Cumhuriyetlerin en şereflisi,zerre kadar adaletsizlik göstermeyen yüce yargıcın huzurunda,bu hesabı vermesi çok kolay olmayacak.Fettoş çağımızın örtülü velid bin mugeyresi dir!
Herhalde ona da musallat edilecek 19 vardır.Velid bin mugeyre ondan çok daha dürüst ve erkektir.O açıktan inkar etti.O "bu acaip bir söz,sihir"dedi yüce Kuran hakkında ve başına 19 u buldu.Oysa bizim mugeyre;işittik,ama isyan ettik dercesine;islamı halden hale soktu,dialoglar icat etti,kelimei-tevhidi bile saptırdı.Bilmiyorum ama bence buna 19 çok az.Herhalde en az bir 199 tahsis edilir kendisine.İyi günlerde kullan fettoş.Ulan karın yok,çocuğun yok,geride seni yaşatacak,İHANETİN DIŞINDA tek bir şeyin yok.Kime biriktirmek için yaptın,kimi veliaht bırakacaktın yerine de kendini bir pula sattın?Neydi lan bu hırsın,bu tamahın da;dünyada ve ukba da rezil olmayı seçtin?Hiç mi İzmir i özlemedin lan?Serin bir imbat gecesinde Kordon da dolaşmayı hiç mi canın çekmiyor?Pasaport da oturup bir çay içmeyi de mi özlemedin?Karşıyaka ya giderken,güvertede oturup,tertemiz deniz havasını içine çekmeyi de mi özlemedin?Buram buram Türklük kokan,ecdadının uğruna can verdiği İzmir de yaşadığın bunca yıl;ihanet den başka ne halt ettin?Sana dini öğretmek için teslim edilen kemeraltı ndaki camii de sen neler yaptın?Neden gidip de o özel erkek Türk kolejini alıp,orayı misyonerler mektebi haline getirip;bu zehir gibi TÜRK beyinlerini
abd ye peşkeş çektin?İncinmiş hazret!Asıl biz senden incindik.Bir sürü mankurt hediye ettin bu millete.Senin gibi vatanını bir pula değişen hainlerde;akıtacak gözyaşı olamaz!Onlar olsa olsa timsah gözyaşlarıdır!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Pts Ağu 13, 2007 9:32 pm    ileti konusu: FETHULLAH CUMHURİYETİ Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
FETHULLAH CUMHURİYETİ

Kemal BAYTAŞ

Belirli bir eğitim ve kültür düzeyine ulaşmamış toplumlarda demokrasi en büyük handikap oluyor. İnanç ve fikir özgürlüğü kötüye kullanılıyor. Halk kolayca kandırılıyor. Türk halkı özellikle din istismarına müsait bir yapı gösteriyor. Dinden, imandan bahsedenler karşısında transa giriyor. Halkın bu yumuşak karnını gören politikacı din motifli siyasette sınır tanımıyor...
Halkın kimyası bozuluyor. Devletin vidaları laçkalaşıyor. Geçenlerde yapılan bir kamuoyu araştırmasında halkın %70'inin imam nikâhsız evliliğe ve kamuda türban yasağına karşı olduğu belirleniyor. Aynca %40’ın da kocanın dayak atmasının dini bir inanç olduğu ve bedevi kültüründen rahatsız olmadıkları anlaşılıyor. Bunlar hep din eksenli siyaset, sık sık TV’lerde boy gösteren Prof. unvanlı ulema ve hacı hoca takımının ürünüdür. Siyasi partiler, aydınlar ve medya halka gerçekleri anlatma, aydınlatma ve bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmiyor. Dinin araç olarak kullanımı revaçta olup her kapıyı açınca herkes bu kervana katılıyor.

• Siyasiler din. iman pompalayarak iktidar oluyor. Devlet memurluğu mefhumu ve kriterleri yok ediliyor. İmam-hatipçilik, Fethullahçılık geçerli kriter oluyor. Bu şekilde devlet; tarikat ve şeyhlerin tahakkümüne giriyor.

• Üst düzey bürokrat eşine türban taktırarak makamı-aliye geliyor.


• Sıradan memur bakanlığın mescidine giderek terfiini sağlıyor.

• Modacı tesettürlü defilelerle köseyi dönüyor.

• Yeşil sermaye faiz yerine Allah, Peygamber kelamıyla vatandaşın milyarlarca dolarını hortumluyor.

• Terörist Allah-u ekber diyerek cinayetler işliyor.

Akıl, bilim, sağduyu bir takım dogmalann bu denli tutsağı haline gelince, bireysel din işportacılığı, kitlesel (siyasi partiler, tarikatlar, şeyhler) din simsarlığına dönüşüyor. Nakşibendiler, Süleymancılar, Nurculardan sonra şimdi de Fethullahçılık almış başını gidiyor. İlkokul tahsili bile olmayan, ağlayarak kendisini yerlere atıp ne dediği belirsiz vaazlar veren bir kişi tüm kesim ve katmanlanyla Türkiye’de kök salıyor. 30 yıl Fethullah cemaatında ikinci adam olarak çalışmış Nurettin Veren isimli kişi tüm bunları akıllara durgunluk veren bir şekilde belgeleriyle açıklıyor. Bundan birkaç yıl önce Fethullah Gülen’in TV’lerde yayınlanan kasetinde, cemaatine verdiği "mülkiyeyi, adliyeyi, askeriyeyi ele geçirin ama bunu fincancı katırını ürkütmeden yapın" talimatının artık kesin olarak gerçekleştirildiğini (her kademede) kendisinde mahfuz isim dosyasıyla açıklıyor. Laik Cumhuriyetin; çetesel bir örgütlenmeyle nasıl "Fethullah cumhuriyeti" haline getirildiğini ve bununla ilgili belgeleri gerekli mercilere vereceğini beyan ediyor. Allah rızası için toplanan ve 10 milyar dolan aşan bir serveti sorgusuz sualsiz ABD'de nasıl kendi kontrolünde kullandığını, eğitim adı altında (okulların üst katlarındaki ışık evlerinde) milyonlarca gencin beyinlerinin nasıl yıkandığını mekân ve mehaz göstererek açıklıyor.

Askerde ve emniyette de örgütlenen Gülen için düğmeye basacak, zaman geldiğinde Türkiye’nin 31 Mart kabakçı olayından daha büyük tehlikelere gebe olduğunu söylüyor. Danıştay'daki katliam olayının yeni Fethullahçı şeyh sanıkları bunu doğruluyor. Hükümetin önceleri olayı askere bulaştırmak için basını nasıl kullandığı artık tüm açıklığıyla ortaya çıkıyor. Ancak basın bu kullanımdan rahatsız olmuyor. Nurettin Veren olayını da iki satırlık yer verecek önemde görmüyor.

KUTBÜL-AKTAB

En korkunç olan, Fethullah Gülen’in İslam’ın beş şartından biri olan kelime-i şahadeti (Muhammed ismini kaldırarak) değiştirdiğini yazılı kitaplarla kanıtlıyor. Bunu başkası yapsa halk ayaklanır, yer yerinden oynardı. Fethullah Gülen'in "kendisinin içinden geçen ne varsa Tanrı'nın onu yerine getirdiği yani bir 'Kutbül-Aktab' insan üstü bir konumda olduğunu söylediği (tanıklar gösterilerek) iddia ediliyor. Nurettin Veren, Fethullah'ın 1940 doğumlu olduğunu, ancak kendisinin bunu sakladığını, Gülen'in “Atatürk Laiklikle dini yok etti. 1938’de öldü. Ben aynı tarihte dini ihya için gönderildim' dediğini iddia ediyor; ancak son günlerde fincancı katırını ürkütmemek için ağız değiştirdiğini söylüyor. Demek ki onun da Recep Tayyip Erdoğan gibi ne zaman takiye yaptığı bilinmiyor. Laikliğin İslam’ı yok ettiği inancı Türkiye'deki tüm tarikatlar, şeyhler, dincilerin ortak görüşüdür. AKP’li liderlerin de aynı görüşte oldukları söylem ve eylemleriyle kanıtlanıyor. Ancak kimse bu laiklik ve Atatürk düşmanlarına şu soruları sormuyor. Osmanlı dönemindeki cami adedi 15 bini geçmiyordu. Şimdi 124 bin.

Osmanlı dönemindeki ülkedeki müslüman oranı %70 civanndaydı. Simdi " 99 9.

Endonezya, Pakistan, Mısır başta olmak üzere dünyadaki şeriatçı hiçbir İslam ülkesinde bu oran en fazla %85’i aşmıyor.


Demek ki Laiklik, dini yok etmiyor. Aksine daha da geliştiriyor. Aklın almadığı husus “okumuş yazmış bakan, bürokrat ve doktor, mühendis gibi meslek erbabının böyle bir kişiyi nasıl biat ettikleri nasıl hipnotize olduklarıdır.” Bazıları Nurettin Veren’in herhalde çıkarlarına dokunulduğu için böyle konuşuyor diyorlar. Böyle olsa bile önemli olan onun itiraf ve ifşaatlarıdır. Veren’in anlattıklarının muhasebesini önce Fethullahçılar yapmalıdır. Türkiye’de Van Savcısı ve van Ağır Cezası dışında hakim ve savcılar varsa gerçekler su yüzüne çıkar. Ancak Mülkiye ve adliye’yle birlikte tüm kaleler tek tek düşmüşse Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sini hayata geçirmekten başka çare kalmıyor. Türkiye’yi bu duruma getirenler kına yaksınlar.

Gözcü,19.7.2007

Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cCcBilgecCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 326

İletiTarih: Çar Ağu 15, 2007 12:25 pm    ileti konusu: feto bey turkiyedeki su sıkıntısına el attı!! Alıntıyla Cevap Gönder

Fethullah Gülen, Türkiye'deki su sıkıntısına da el attı: "ABD'de yağmur yağdırdım."

--------------------------------------------------------------------------------

ABD'de kendisinin talimatıyla arkadaşlarının yağmur duasına çıktığını anlatan Gülen, "O gündür bu gündür orada yağmur yağıyor'' dedi. Yaklaşık 10 yıldır ABD'de yaşayan Fethullah Gülen, 8 bin kilometre öteden Türkiye'deki susuzluk sorununa el attı.

Yağmur dualarını eleştiren Gülen, "Öyle şovla, movla yağmur duası olmaz" dedi. Gülen, kişisel internet sitesindeki ses dosyasında kuraklık ve susuzluk konusunu değerlendirdi. İnsanların pek çoğunda itikat (inanma/inanç) problemi olduğunu savunan Gülen, bazı illerde yapılan yağmur duasındaki görüntüleri de şöyle eleştirdi:

"Televizyonun verdiği şekilde gördüm. Öyle olmaz o mesele. O mesele icabında yüreğin durur, yüreğin durur bayılırsın yere yığılırsın, elbiseni tersine çevirirsin, Allah resulü öyle yapmış ve orada saatlerce durmuş. Saatlerce içini dökmüş, o gün olmadı ertesi gün. O gün olmadı, ertesi gün. Mucize olarak O'nun bir kez istemesiyle de yağmur yağabilir.

Fakat o işin bir usulü var, bir adabı var. Böyle televizyonu çağıracaksınız, kameralar çalışacak orada. Sizin görüntülerinizi alacak...Allah'ın sevmediği ne kadar şey varsa hepsini icra edeceksiniz. Oysa ki mesele öyle değil yani. Bir de şov yapacaksınız orada...Koyunu, kuzuyu,danayı, çocukların bağırmalarını sağlayacaksınız. Annelerin inlemesine, babaların ağlamasına bir zemin olacak orası ve halis günahsızlığına inandığınız bir insanın el açmasını sağlayacaksınız... Öyle şovlarla movlarla yağmur duası olmaz."

...........

islam tarihinde Siz hic ( ecnebi )ulkesinde yagmur yagsin diye, elbiselerini ters giyerek,yuregi duracak, bayilip yerlere yigilacak kadar yurekten dua edip ,yagmur yagdirdim!! ,Peygamberimizde boyle yapiyordu diye tavsiye ve nasihatte bulunan ,muslumanlari itikat (inanma/inanç) problemi olduğunu sov yaptiklarini soyleyen ,dinkardeslerimizin kanini icen,ulkeler icin goz yasi doken ALLAH dostu gordunuzmu?ulkudaslar.feto beyin yakinlari bu yahudi,hiristiyan kirmasi misyoneri islam aleminin lideri ALLAH dostu olarak goruyor,yakinda peygamber ilan ederlerse hic sasirmam!..

Saygilar


..............

ALLAH TURKU KORUSUN VE YUCELTSIN!..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Çar Ağu 15, 2007 12:31 pm    ileti konusu: Re: feto bey turkiyedeki su sıkıntısına el attı!! Alıntıyla Cevap Gönder

cCcBilgecCc demiş ki:

islam tarihinde Siz hic ( ecnebi )ulkesinde yagmur yagsin diye, elbiselerini ters giyerek,yuregi duracak, bayilip yerlere yigilacak kadar yurekten dua edip ,yagmur yagdirdim!! ,Peygamberimizde boyle yapiyordu diye tavsiye ve nasihatte bulunan ,muslumanlari itikat (inanma/inanç) problemi olduğunu sov yaptiklarini soyleyen ,dinkardeslerimizin kanini icen,ulkeler icin goz yasi doken ALLAH dostu gordunuzmu?ulkudaslar.feto beyin yakinlari bu yahudi,hiristiyan kirmasi misyoneri islam aleminin lideri ALLAH dostu olarak goruyor,yakinda peygamber ilan ederlerse hic sasirmam!..

Saygilar


..............

ALLAH TURKU KORUSUN VE YUCELTSIN!..


Siz hic "ben Allah (c.c.) dostuyum" diye ortaya cikan bir Allah (c.c.) dostu gördünüz mü?

Allah (c.c.) dostlari kendilerini gizlerler. Vatandas kendini pazarlamada. Ama hakkini teslim etmek gerekir iyi pazarlamaciymis...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Çar Ağu 22, 2007 11:34 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
Ruslar Fethullah Gülen okuluna el koydu
St. Petersburg'daki Türk okulunun yönetimine, Nurcularla bağlantısı olduğu kuşkusu ve müfredata uyumlu olmadığı gerekçesiyle el konuldu


CENK BAŞLAMIŞ Moskova

Rusya'nın St.Petersburg kentinde Fethullah Gülen'le bağlantılı bir vakıf tarafından kurulduğu iddia edilen Türk okulunun yönetimine el konuldu.
Kommersant gazetesinin St. Petersburg baskısındaki habere göre, "664 numaralı Uluslararası Lise" olarak bilinen okulda yapılan incelemede bir dizi eksiklik belirlendi. Ancak gazete, okul yönetimine el konulmasının asıl nedeninin, Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB) ülkede faaliyet gösteren Türk okullarının Nurcularla bağlantısından kuşkulanması olduğunu yazdı.
1995'te St.Petersburg Belediyesi ile Türk Çağ Öğretim İşletmeleri A.Ş. tarafından kurulan okulda eğitim ve bilim alanında denetimden sorumlu Rosobrnadzor komitesi tarafından yapılan incelemede görevli 24 Türk öğretmenden çoğunun ülkeye turist vizesiyle geldiği, ayrıca sadece dördünün Rusya'da öğretmenlik yapabilmesini sağlayacak belgelere sahip olduğu belirlendi.
İnceleme sonucu okul müfredatının Rusya Eğitim Bakanlığı'na uyumlu olmadığı sonucuna varıldı ve yönetimin eğitim komitesine devredilmesi kararlaştırıldı. Rusya'da şimdiye kadar 10 civarında Türk okulu kapatıldı ve 50'den fazla Türk ve Rus sınır dışı edildi ya da tutuklandı
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
orhan3307
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 03, 2007
İletiler: 241

İletiTarih: Çar Ağu 22, 2007 11:40 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Yalan dolanla her yere nüfuz etmeye çalışıyorlar.Ruslar bile bunların ne mal olduğunu anladı.Tek bizim millet anlayamadı.
Okul açtıkları ülkelerde kimlere eğitim veriyorlar araştırmak lazım.Bana anlatılanlara göre o bölgenin zengin, nüfuzlu insanlarının çocukları ağırlıktaymış.Yani islamı tebliğ işi hikaye.Onlar islamı değil kürt said in zırvalarını tebliğ ediyorlar.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
orhan3307
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 03, 2007
İletiler: 241

İletiTarih: Sal Ağu 28, 2007 10:56 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:

Ilımlı İslam'ın İdeolojisi Fethullahizm

Kubilay Kıran

www.acikistihbarat.com
24.08.2007


Yer Ankara, Zaman yıllar önce Aydın Çubukçu'nun o vakit yeni çıkan Mantık ve Diyalektik adlı kitabının değerlendirildiği bir konuşma grubunda, katılımcının biri söz alır ve eleştirel bir üslupla kitabın temelinin bireyi öldürdüğü ve aynılaşmayı kutsadığı yollu bir yaklaşım sunar.

Bunu üzerine Aydın Çubukçu;

‘'Evet kitap bir aynılaşmayı savunuyor, ama bir yılbaşı öncesi Piyango bileti almak için sıraya girerek, aynılaşan insanların karşısında, İnsanların emeği ile çalışarak geçimlerini sağladıkları, kısa yoldan zengin olmayı düşünmedikleri ve bilet kuyruğundaki insanların bu ahlakını da redettikleri başka bir ahlakta aynılaşmayı savunuyor.''

der.

Uzun zaman önce bana da nakledilen bu anekdotun, varsa, eksik ifadesi; Aydın Abi'den özür dilemek, boynumuzun borcudur. Şimdi asıl konumuza dönelim.

Genel manada Üretim ve tüketim ilişkileri; hangi düzeyde ve adı her ne olursa olsun, mevcudiyetini taşıttığı toplumları bir aynılaşmaya tabii kıldığı su götürmez bir gerçektir.

Bu aynılaşma; egemen sınıf ideolojisinin baskıladığı diğer sınıfa kendi ideolojisinin ürünü olan kültürünü dayatarak benimsetmesiyle mümkün olabilir.Bu anlamda toplumun egemenleri ile diğerlerinin davranış biçimleri genel manada aynılık gösterir.

Ancak bu aynılık; iktadarda oturan sınıf burjuvazi ise emekçi yığınlar açısından niceliksel,emekçi sınıf iktidarda ise burjuvazi açısından niteliksel bir aynılaşma olur aslında.

Konuyu biraz daha açarsak aynılaşılan kültür kapitalist toplum ve emekçi yığınlar da sınıf bilincinden yoksunsa; yaşamlarını bir burjuva gibi sürdürme gayreti ve çabası içerisine girerler ki sosyolojik açıdan bakıldığında bu durum, at sırtına kelebek konması gibi sırıtan bir karikatür çizer tarihin tozlu sayfalarına.

Ancak emekçi yığınların iktidarıysa söz konusu olan; işte bunu gerçek manada ve olması gerektiği biçimde deneyimlemiş bir toplum bana göre henüz daha gerekleşmemiş olduğu için nasıl olacağını bilemiyoruz.

Sadece yukarda da değindiğimiz gibi niteliksel bir aynılaşma oluşturabileceğini sanıyoruz. Ve umuyoruz ki bu aynılaşma; Aydın Çubukçu'nun bahsettiği türden bir aynılaşma olsun.

Konu; aynılaşma gibi felsefenin de alanını zorlayan bir olgu olunca,buralara kadar taşınmış olmasını,okuyucunun mazur göreceğini ümit edip, derin sabrına da sığınarak devam ediyoruz.

Toplumların içerisinde sınıfsal özellikleriyle anılmayan ; aile,okul,taraftar yada cemaat gibi daha küçük grupların aynılaşması ise; sadece bireylerin kendilerini o dar alanda ait hissettikleri küçük bir aynılaşma halidir ki, bu yanıyla bakıldığında bahsedilen aynılaşma toplum hayatı açısından genel değişimleri etkilemeyecek bir nitelik taşır.

Yani bir taraftar grubunun içerisinde onları aynı kılan tek şey; tuttukları takımın kendisidir diğer yanıyla bu gruba dahil olan insanların hepsi birbirinden apayrı ve farklı davranış biçimleri geliştirmiş olabildikleri gibi, hatta başka küçük gruplarda başka birlikteliklerde tesis etmiş olarak yaşamlarını sürdürüyor olabilirler.

Edindiğimiz sosyal ilişkilerin ve kendilğinden taşıdığımız çevre kültürünün doğal bir sonucudur bu ve toplumun diğer fertleri için bir tehdit ve tehlike arzetmediği sürecede sağlıklı bir birey olmanın da koşullarından biridir.

Ancak toplumu oluşturan bu küçük grupların farklı yaşama standartları olsa da; tek tornadan çıkmış gibi aynı davranış kalıplarını aynı insani özellikleri ve hatta yüzlerine yansıyan aynı mimiksel yüz ifadelerini gösteriyor olduklarında ise, işin rengi değişiyor demektir.

Çünkü sonunda ne olacağını kestiremeyeceğimiz ideolojik bir formasyon o grubu çepçevre sarmalıyor olmaya başlamış demektir.

Her Dinsel inanışın ve o inanış içerisindeki farklı mezhep ve tarikatların ise kendine has bir aynılaşma biçimleri olduğu su götürmez bir gerçektir.

Örneğin Hristiyanlığın protestan mezhebi içindeki evangelist anlayışın diğer protestan anlayışlar dan farklılaştığı alanlar oldukça fazla olmakla beraber ve sonuna her ne kadar ''izm'' takısı gelsede; Evangelizm tek başına bir ideolojik formasyon oluşturamaz.

Bunun sebebi; Protestanlığın temel ilkeleriyle anılır olmasının yanısıra aynı zamanda Siyonizmle kurduğu derin organik bağdır.

Yani kısaca kökleri protestanlıkta politik davranış biçimi ise bizzati siyonizmin içindedir. Durum böyle olunca tek başına bir ideolojik değer taşımadığı rahatlıkla söylenebilir.

Son zamanlarda En azından Türkiye merkezli İslam ve Müslümanlar açısından ise durum biraz daha özel olmaya başlamaktadır.

Genel manada Türkiye' deki İslam içerisinde önemli bir yer tutan Sünni inanışın içerisindeki Hanefi,Hamberi yada Şafi gibi birbirini red etmeyen mezheplerin mensuplarından devşirilen sıradan Müslümanlara; Nurculuk eksenli Fethullahçılığın dialogculugla başlattığı Ilımlı İslam modeli, yeni bir anlayış olarak benimsetilmeye çalışılmaktadır.

Bu mezheplere bağlı diğer tarikat yada cemaatlerin ; İslamın temel kuram ve ibadet anlayışına bağlılık göstermeleri noktasında üç aşağı beş yukarı aynı olup, aynı zamanda birbirini red etmeyen ortak bir paydaları olmasının karşısında, Fethullah eksenli inanışın nerdeyse kendinden olmayanı müslüman saymama hatta Fethullah için olumsuz görüş bildirmeyi dinden çıkma olarak değerlendirme noktasına gelmiş olmaları farklı bir mecraya doğru evrildiklerinin göstergesi durumundadır.

Bunun yanısıra Fethullahçılığın alaylıları olarak sayılabilecek çoğunluğu üniversite bitirmiş ve halihazırda üniveritelerde okuyan ''abi'' isimli kadroların; kaideyi bazmayacak istisnalar dışında kalan büyük bir kısmının örneğin aşırı ABD sempatizanı olmaları, İslamın temel bakışlarından olan gönül kavramının yerine akılı ikame etmeleri, Sonuçta bir tarikat lideri olan Fethullahı nerdeyse Peygamberleştirmeleri gibi bu ve buna benzer birçok genel İslam ve Sünni inanışının dışında kalan anlayışları, onları iyice ideolojik bir kalıba sokmaya başlamaktadır. Bu yeni ideolojinin adı Fethullahizm'dir.

İslamla temel bağlarını atmaya devam ettikçe daha ideolojik orjinli ve İslamı kendi anlayışına oturtmaya çalıştıkça da daha revizyonist olmaya devam eden Fethullahizm'in beslendiği kaynak, gittikçe İslamın referansları olmaktan çıkmaya başlamaktadır.

Fethullah önderliğindeki Fethullahizm; yüzünü daha fazla hristiyanlığa ve museviliğe dönmeye başlamıştır. Yaptıkları şeyi baştan rededen İslamın temeli Kuran-ı Kerim'e rağmen ''İbrahimi dinlerde birlik'', söylemli arayışı, onu artık yönü İslama asla dönmeyecek bir yola sokmaya başlamıştır. Bu yanıyla İslama rağmen ve ona karşı Ilımlı İslam modeliyle kurmayı düşündüğü düzenin İdeolojik tanımı artık rahatlıkla Fethullahizm olarak anılabilir.

Peki ''Ilımlı İslam'' cı Fethullahistlerin yukarda birkaç örneğini verdiğimiz başka aynılaşma alanları yokmu?

tabiki var.

Ama hem bu konuyu hem de Fethullahizmin müslümanları hangi amaçla ve nerede nasıl aynılaştırmaya çalıştığını başka bir yazıya bırakalım.

Ancak;'

'Nasılsa Amentüde biriz''

diyerek en yetkili ağızlarıyla Kelime-i Şehadet'in ikinci bölümüne gerek var mı tartışması sonrasında, '' ıÜü Eşhedü en la ilahe illallah '' yeterlidir deyip kestirip atmalarını da buraya not düşelim.

Çünkü değerli okuyucu;

Bir inanç sisteminin temellerini bozarak BOP eksenli emperyalist saldırganlığa kültürel ve siyasal olarak zemin hazırlamaya çalışan bu zararlı ideolojiye hayır demek noktasında aynılaşmanın bir ahlak sorunu olduğunu görelim.

Ve her neye inanıyor olursak olalım, bozmaya çalıştıkları şehadetin orjinalini hep bir ağızdan tekrar edelim ki, onların karşısında ki bu ahlakın aynılaşanları olarak, tarihte bizi not düşsün.

O yüzden buyurun efendim hep beraber;

"Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Resuluhu"



Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kozenir
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 25, 2007
İletiler: 58

İletiTarih: Sal Ağu 28, 2007 11:57 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Devlet'e son 4.5 yılda inanılmaz şekilde girmişlerdir.
Çözüm bellidir.
Ülkücüler iktidar olmalıdır.
Ülkücüler Kardeştir.
Başbuğumuz Türkeş'tir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Pts Eyl 03, 2007 11:49 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Fettullah Gülen’in Okuluna Büyük Rant!

Cebinizdeki 201 bin YTL 90 milyon dolara nasıl çıkar? İşte inanılmaz rant:

İSO'ya imar izni vermeyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fethullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen Özel Fatih Koleji'ne inanılmaz rantı nasıl sağladı?

Vatan Gazetesi'nin haberine göre; Özel Fatih Koleji’nin sahibi görünen Çağ Öğretim İşletmeleri, Atatürk Havalimanı yakınlarında bulunan ve ’dere yatağı-ağaçlandırma alanı’ olarak görünen 60 dönüm araziyi Hazine’den 49 yıllığına 201 bin YTL’ye kiraladı. Kiralar kiralamaz da imar izni için Büyükşehir Belediyesi’nin kapısını çaldı

İstanbul’un en değerli arazilerinden biri olarak kabul edilen, E-5 üzerinde Atatürk Havalimanı döner kavşağına komşu, 114.5 dönümlük ’ağaçlandırma alanı ve dere yatağı’ görünen arazi imara açılmak üzere. Özel Fatih Koleji ve Anaokulu’nun sahibi Çağ Öğretim İşletmeleri’nin 201 bin YTL’ye 49 yıllığına kiraladığı, yıllığı 4 bin YTL’ye gelen 30 dönümlük arazi için imar değişikliği gündeme geldi. Fatih Eğitim Kurumları’nın yöneticisi olan ve Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Talip Büyük imzası ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yollanan plan tadilat başvurusu, öncelikle 1/5000’lik Nazım İmar Planda kabul edildi. Şimdi ise 1/1000’lik Uygulama İmar Planı için işlem başlatıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş tarafından da imzalanan dosya, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Eylül gündemine alındı. Eğer dosya kabul edilirse 114.5 dönümlük arazi jet hızıyla imara açılmış olacak.

2 EMSAL TALEP EDİLDİ

Çağ Öğretim İşletmeleri söz konusu arazideki imar değişiklik talebini ilk kez 2 Mayıs 2006’da gündeme getirdi. Çağ Eğitim Kurumları’nın verdiği ilk dilekçe Nazım İmar Planı olarak bilinen 1/5000’lik planlarının değiştirilmesi yönünde oldu. Bu plana göre 114.5 dönümlük arazi üçe bölündü ve Çağ Eğitim Kurumları’na ait olan 30 dönümlük arazi için özel eğitim tesisleri, yurt, spor ve kültür tesisleri yapımı için 2 emsal inşaat izni istendi.

İstanbul Sanayi Odası’na ait 60 dönümlük arazi için de odanın kullanımına yönelik yönetim, hizmet binaları yapımı için 2 emsal imar değişikliği istendi. Geri kalan Hazine’ye ait 24.5 dönümlük arazi için de ticaret tesisleri ve hastane yapımı için yine 2 emsal inşaat isteğiyle başvuruda bulunuldu. Bu talepler İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da onayıyla meclise gönderildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi de 24 Kasım 2006 tarihinde bu imar değişikliğini onayladı.

SIRA İKİNCİ AŞAMADA

1/5000’lik Nazım İmar Planı onaylandıktan sonra Çağ Eğitim Kurumları bu sefer 1/1000 olarak bilinen Uygulama İmar Palanı için Bahçelievler Belediyesi’ne 9 Mart 2007 tarihinde imar değişikliği için başvuruda bulundu. Bahçelievler Belediyesi’nde görüşülen başvuru kabul edildi ve onaylandı. Daha sonra dosya İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yollandı. Dosya tekrar bütün birimlerin onayını aldıktan sonra başkanlık katına çıktı. Başkan Topbaş da dosyayı 6 Temmuz 2007 tarihinde imzalayarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu’na havale etti. Komisyonda incelenen dosya 11 Eylül’de toplanacak İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne yetiştirilecek. Eğer dosya 1/5000 planlarında olduğu gibi onaylanırsa ağaçlandırma ve dere yatağı olarak görünen 114.5 dönümlük arazi imara açılacak.

İSO o kadar uğraştı ama imar iznini bir türlü alamadı

Arazİnİn geçmişine bakıldığında ortaya çok ilginç bir tablo çıkıyor. 114.5 dönümlük arazinin 60 dönümünün irtifak hakkı İstanbul Sanayi Odası’na (İSO) ait. Geri kalanı ise Hazine’nin. İSO arazinin imara açılabilmesi için yıllardır çaba gösterirken, İSO’nun talebi bugüne kadar kabul edilmemişti.

Hazine’ye ait 54.5 dönümün 30 dönümü 21 Nisan 2005 tarihinde Çağ Öğretim Kurumları’na 49 yıllığına 201 bin YTL bedelle kiralandı. Yıllığı 4 bin YTL’le gelen kira anlaşmasından sonra arazinin de kaderi değişmeye başladı. Araziyi kiralayan şirket, arazinin imara açılması için hemen düğmeye bastı. ‘Talip Büyük’ imzalı dilekçenin gelmesinden sonra söz konusu arazi için işlemler de hızlandı.

İSKİ, Park ve Bahçeler Genel Müdürlüğü, Ulaşım Müdürlüğü, Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü, TEİŞ Genel Müdürlüğü, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, BEDAŞ, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Defterdarlık Avrupa Yakası Milli Emlak Daire Başkanlığı’nın görüşleri alındı. Bu görüşlerle birlikte Çağ Eğitim Kurumları, arazinin imara açılması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kapısını 2 Mayıs 2006 tarihinde çaldı.

90 milyon $’lık büyük rantın hesabı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi şayet bu imar değişikliğini onaylarsa ortaya çok büyük bir rant çıkacak. İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Sabri Ateş, ortaya çıkacak rantı şöyle hesapladı: “Burası ağaçlandırma alanı ve dere yatağı olduğu için şu haliyle hiçbir ekonomik değeri yok. İstanbul’da bu tip büyük araziler kalmadı. Ayrıca Atatürk Havalimanı’nın yakınında bu kadar büyük arazi de yok. O bölgedeki fuar alanından ve Kuyumcukent’ten yola çıkarak bir hesap yaparsak; imarın geçtiği gün arazinin metrekare fiyatı en az 3 bin dolar olur. Bu da 30 dönüm arazi için 90 milyon dolar demektir. Emsal 2 olduğu için buraya 60 bin metrekarelik inşaat yapılabilir.

İnşaat bittiğinde ise binanın metrekare fiyatı 8 bin dolara kadar çıkar. Bu da 480 milyon dolar demektir. Genelde devlete yakın olan kişiler 49 yıllığına kiralama yöntemine gider. Böylece satın almadan arazi sahibi olunur. Süre bittiğinde ilk satış hakkı kiralayana verilir. Burası özel eğitim amaçlı olacağı için ticarethane olarak kabul edilmeli. Çünkü bugün özel okullar çok önemli bir iş kolu haline geldi. Bu kadar büyük alana üniversite kampusu bile kurabilirsiniz. 49 yıl böyle bir yerin işletilmesi müthiş gelir getirir. Dere yatağı ve ağaçlandırma alanı olan yere imar izni veriliyor ve burası kiralanırken ihale bile yapılmıyor.”

TALEBİN ALTINDAKİ İMZA ONUN

Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Talip Büyük, Fatih Eğitim Kurumları’nın kurucu üyesi ve Çağ Eğitim Kurumları Genel Müdürü olarak görünüyor. İmar izni talebinin altında Talip Büyük’ün imzası var.

ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
altaylar
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 262
Şehir: Almanya

İletiTarih: Sal Eyl 04, 2007 3:26 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

S.A. ülküdaslarim

Vatandasin biri Basbakanlik internet sitesini hacklemis.

Güzel de bir uyarida bulunmus sayin akp lilere.

http://www.haber10.com/haber/90501/
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Sal Eyl 04, 2007 12:38 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Fetos, Basbug´a adnan menderesin asilmasinin vebalinin %50´sini yüklemis.

http://youtube.com/watch?v=aSouK854Vy8

<embed src="http://www.youtube.com/v/aSouK854Vy8" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>


Fetosa Hüseyin Turan´in cok tutan Azeri Türkcesi ile bir türküsünü gönderiyoruz..


http://www.youtube.com/watch?v=RTJ-mapTeMs&NR=1

<embed src="http://www.youtube.com/v/RTJ-mapTeMs" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>


Bu iletinin varsa hukuki sorumlulugu sadece bana aittir. Otag sorumlu tutulamaz.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 4. sayfa (Toplam 12 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5 ... 10, 11, 12  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1