Bozkurt NET

[kaganos]

Yabancı Basın..


Türkler iki gün ''Kuru Gürültü'' yaparlar.. sonra unuturlar..dediğinde

Çok kızmıştık...

Nasıl olur da Yabancılar hakkımızda böyle düşünebilir di!...


Çok haklılarmış..

Ben de aynen kendileri gibi düşünüyorum..

Bugün ABD first lady'sinin önünde 32 dişi meydanda sırıtan lady'imizi

gördüğümde bunu daha iyi anladım...

Ellerde bayraklar.. yollarda borazan öttürmekle ...ÜLKE olunmuyor...


Meğer biz yıllardır.. ABD'nin bir EYALET !i imişiz...

Haydi TÜRK milleti TV'deki eğlence başına... vur patlasın çal oynasın!...

Önümüz KIŞ... merak etmeyin.. Terör merör de olmaz...malum kış şartları... Önümüz bahara kadar... .ÖTÜ kurtardınız...

Ha gayret!.. yerel seçimde de sizden %60'ları bekliyoruz...

Aman pencerelerinizden bayrakları indirmeyin ha!....

Öyle güzel SÜS diye duruyorlar ki..

KIş boyunca da sakın sokaklarda gösteri yapmayın ha!..

Vallahide billahide.. Ecnebi bir tarafı ile gülüyor...

Haydi TV başına... Bak! ACUN FİRARDA başladı....



saygılar.

[Altaylardan-T]

Basbakan ailesiyle birlikte turistik bir gezi yapti, esi alisverislerini yapti en
lüks magazalardan. Millet de meydanlarda Hepimiz Mehmet'iz diye bagirsin dursun.Kimin umurunda.

[Ogul50]

Basörtüsü diyerek müslümanligi suistimal ederek iktidar oldular. Simdide göz göre göre AMERIKANCILIK yapiyorlar! Bu hainlere oy verenlerin Allah belasini veriyor!!! Tabii kurunun yaninda yasta yaniyor... Bu felaketleri bir Millet olarak hak ediyoruz. Devleti yönetenler ve milletin temeli hak yolunu, davasini unuttu. Biz böylemiydik?! TÜRK MILLETI DIYINCE batiya özenen, düsmana boyun egen, namusunu ayaklar altinda ezdiren bir aciz millet mi geliyordu akila!!! Rte resmen bir katilin ayagina kadar gidip Türk Milletine coook yakisir bir tablo sergiledi. Sonuc olarakta kocaman mekanizmali bir HIC cikti .. Dünyanin dört bir yaninda müslüman kani döken serefsize yalvaran adamdan daha ne beklersiniz artik... VERIN OYLARI AKP´YE VERIN... TÜRK MILLETININ KURU GÜRÜLTÜSÜNÜ COK IYI TEMSIL EDIYOR!!!

[-ULKUCU-GARDAS-]

ALINTI : odak haber

Bataklığa Dokunma, Birlikte Sinek Sayalım

Günlerdir halkın sabırsızlıkla beklediği, Erdoğan-Bush görüşmesinden çıkan sonucu bu şekilde özetleyebiliriz. Hatta bu bile iyimserlik olur. “Bataklığa dokunma, buradan sana doğru bir sinek kalkarsa ben bilgi vereceğim” şeklinde bir başlık, 5 Kasım’da alınan sonucu daha iyi özetler.

Stratejik ortağımız abd, 5 Kasım’da bize aynen şöyle söyledi; “pkk’ya karşı, sınırlı ve anında istihbarat sağlayalım, abd, Irak ve Türkiye birlikte hareket etsin.”

Dünya basını, Erdoğan-Bush görüşmesinin sonucunu, “abd, sınır ötesi hareketi önledi” şeklinde yorumladı. Gerçek olan da bu.

Varılan sonuçta kilit sözcükler, “sınırlı”, “anında” ve “istihbarat” kelimeleridir. Bu üç sözcük çok fazla şeyi ifade etmektedir:

1-Türkiye’nin yapacağı hareket, “sınırlı” olmak durumundadır. Yani yalnızca, abd tarafından yapılacak istihbarat sonucu Türkiye’ye bildirilecek koordinatlardaki kişilere yönelik olacak, Kuzey Irak’ta oluşan bir bağımsız Kürt Devleti zarar görmeyecektir.

2-pkk kamplarından yada Barzani ve Talabani’nin karargahlarında barınan pkk’lılar hedef alınmayacak, buralardan çıkıp Türkiye sınırına eylem yapmak üzere yönelen kişiler, “anında” Türkiye’ye bildirilecek ve yapılacak hava harekatı işte bu kişilere karşı yapılacaktır.

3-abd, pkk ile mücadelede, Türkiye’ye yalnızca “istihbarat” konusunda yardımcı olacak, birlikte pkk’nın imhasına katkıda bulunmayacaktır.

Zirveden çıkan sonuç işte bu şekilde özetlenebilir.

Kuzey Irak’ta ben bir bağımsız Kürt Devleti kurdum, bu devleti daha da geliştireceğim, Türkiye’nin bu devleti tanımasını istiyorum, buna zorlamak için pkk’yı kullanıp eylem yaptırmaya başlamıştım. Ancaaaak, Türklerin çok sayıda şehit vermesi karşısında halkın bu kadar tepki gösterebileceğini hesaplamamıştım. Ülkenin bütün köy ve kasabalarına kadar inen hatta ülke dışına taşan bir direnç ve tepki ile karşılaşılması, hükümeti zora sokmuş, hükümetin buna daha fazla direnmesi mümkün görülmemiştir. Öyleyse hükümete manevra alanı tanımak, rahatlatmak gerekir. Bunun için de Türk kamuoyundaki tansiyonun düşürülmesi icap eder. İşte Erdoğan-Bush görüşmesinin sonucunda alınan kararlar bu amaca hizmet için alınan, yükselen Türk kamuoyunun tansiyonunu düşürmeye yönelik kararlardan ibarettir.

Kuzey Irak’ta yuvalanmış bir terör bataklığı açıkça ortada, Barzani ve Talabani’nin bu örgüte destek olduğunu herkes biliyor. Bu bataklığın tamamen kurutulması değil, bu bataklıktan çıkacak ve yalnızca Türkiye’ye doğru yönelecek sineklerin, Türkiye’ye bildirileceği gibi saçma bir karardan ibarettir.

Hiç merak etmeyin, bu karardan sonra artık pkk topluca sınırımızı aşarak, karakollarımızı basıp askerimizi şehit etmez. Buna abd izin vermez, böylece istihbarata falan da gerek kalmaz. Bundan sonra pkk, İstanbul’da, İzmir’de eylem yapabilir. Sayın Başbakanımız da halkımıza kalkıp, dışarıdaki 500 pkk’yı etkisiz kıldık, ancak içerdeki 5000 pkk’lı ile mücadelemiz sürecek diyebilir.

Sınırımızı geçerek askerimize, halkımıza saldıran herhangi bir düşman için, başka bir devletten izin almaya, yardım almaya, günlerce bu şekilde kamuoyunu meşgul etmeye gerek var mıdır? Siz Türk Ordusu’nun güçlü bir ordu olduğunu bilmiyor musunuz? Siz ülkenize saldıran düşmana karşı koymanın, meşru müdafaa olduğunu bilmiyor musunuz? Yatak odamıza kadar gelen hırsıza karşı koyabilmek için birilerinden izin mi almamız gerekiyor?

Bir iki hafta içerisinde, tezkere ve sınır ötesi harekete ilişkin gündemimiz bu şekilde kapanır. İsterseniz hemen taze gündemi belirleyelim. Taze gündem ab’nin yayımladığı ilerleme raporudur. Bundan sonra çok sayıda kişi ve kuruluş, Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinin süratle değiştirilmesi, ab’nin bize yeni bir şans vererek müzakere sürecini bloke etmediğini, bu şansın iyi kullanılması gerektiğini söyleyip duracak. Sivil Anayasa hazırlanması da başka bir ab giriş şansı olarak halka anlatılacak.

Düşmanın cephanesi bir türlü bitmiyor. pkk’sı var, işbirlikçisi var, ab’ye girme ümidi olanlar var, Ermeni Soykırımı var, var oğlu var. Şifresi çözülen oyunun yerine hemen yeni oyun devreye giriveriyor.

Bu ülke böyle yönetilmeye layık mıdır?

Ha unutmadan, dtp Milletvekilleri’nin, 8 askerimizi, Apo posteri önünde, tutanakla teslim almalarına, bundan hükümetin haberdar olduğuna ilişkin açıklamalara ne buyrulur?

[altaylar]

Isin dogrusunu Los Angeles Times gazetesi yazdi:

Alıntı:

AMERİKA TEMİNAT VERMEDİ Los Angeles Times gazetesi, peşmergeyi kızdırmak istemeyen Washington’un Tayyip Erdoğan’ı oyaladığını yazdı. ABD’nin, Türkiye’nin teröristlere karşı istediği somut adımları atmayacağını yazan gazete, “Washington peşmergeden yana tavır aldı” dedi. Konuyla ilgili yorumda, Başkan Bush’un, Başbakan Erdoğan’a “kesin adımlar atılacağı” taahhüdünde bulunmadığı belirtildi. Beyaz Saray’da yapılan görüşmenin aslında, varolan “ciddi görüş ayrılıklarını çözmeye yönelik” olduğunu da vurgulayan gazete, Irak topraklarından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yöneltilen saldırıların iki ülke arasındaki ilişkileri gerginleştirdiğini yazdı. ‰11’de ABD’NİN LOS ANGELES TİMES GAZETESİ YAZDI: Bush, kesinlikle söz vermedi Amerika, Türkiye’nin PKK’lı teröristlere karşı istediği spesifik adımları atmayacak.Bush Yönetiminin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “PKK terör örgütüne karşı kesin adımlar atacağı taahhüdünde bulunduğuna ilişkin bir işaret olmadığı” nın altı çizildi. ABD’nin Los Angeles Times gazetesi, ABD Başkanı George W. Bush ile Erdoğan’ın Beyaz Saray’daki görüşmede PKK’ya karşı mücadele konusunda varolan “ciddi görüş ayrılıklarını çözmeye çalıştıklarını” yazdı. İşaret bile yok Bush ve Erdoğan’ın istihbarat paylaşılması konusunda mutabık kaldıklarını belirten gazete “Erdoğan’ın, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta üslenmiş PKK’lı teröristlere karşı istediği spesifik adımları atılacağına ilişkin olarak ABD’den bir taahhüt aldığına dair işaret yok” diye yazdı. Amerikan-Türk işbirliğinin, ABD’nin dış politikasında önemli yer tuttuğunun belirtildiği haberde “Irak topraklarından Türk ordusuna karşı yöneltilen saldırıların iki ülke arasındaki ilişkileri gerginleştirdiği” yorumu yapıldı. ABD ve Türkiye arasında istihbarat bilgilerinin paylaşılacağının yazıldığı haberde “Amerika’nın bölgedeki istikrarın parçası olduğu savunulan peşmergeyi kızdırmak istemediği” de öne sürüldü. ’Hamdolsun’ demişti “Süreç operasyon sürecidir” diyen Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Bush’la yaptığı görüşmeyi olumlu bulmuştu. “Türkiye’ye hangi duygularla dönüyorsunuz” sorusuna Erdoğan “Hamdolsun, istediğimizi aldık” cevabını vermişti.

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/haberdetay.php?hit=3275

Sen milleti uyuttugunu saniyorsun ama kimse uyumuyor Erdogan bey.

Isin aslini herkes biliyor.

[kadir45]

rte İtalya da kuru gürültüye devam ediyor.
Akşam gazetesinden alıntı:

	Alıntı:
	PKK’yı dağıtacağız Başbakan Erdoğan İtalya’da sınır ötesi operasyon için kararlı konuştu: Sabrımız taştı. Terör örgütü PKK’nın kampları dağıtılacak. Bu konuda 81 vilayette beklenti var. Halkın bu kararına tercüman olmazsak, görevimizi yapmamış oluruz

Bu ne biçim konuşma?Bu (eğer dağıtılacaksa,buna da inanmıyorum ya)bir peşin özür dileme.81 ilde beklenti olduğu için,bunu yapacakmış,yapmazsa görevini yapmamış olurmuş.Yani 81 ilde beklenti olmasa(oy demektir) sorun yok.Yani ben istemeye istemeye bu işi yapacağım,çok özür dilerim demek bu.
Bir ülkenin başbakanı bu şekilde konuşamaz.Bu iş yapılacaksa,milletin beklentisi için değil;vatanın huzur ve sessizliği,ekonomimize indilen büyük darbe ve sırtına yüklenen yükün bedelini ödetmek,ve vatanın ve milletin bölünmezliği için yapılmalıdır.Şu sözlerinde zerre kadar samimiyet yok.Cesaret yok,kararlılık yok.Böyle bir başbakan,böyle bir iktidar ile,bölücülerle ancak bu kadar mücadele.
Hal böyle iken,dünya basını uyutulduğumuzu yazarken,genelkurmay 2.başkanının sözleri,rte nin "elhamdülillah istediğimizi aldık" lafları,cumhurbaşkanının;devletin tüm kurumlarının ayni görüşte olduğu ve kenetlendiği(orduyu kastediyor),bu açıklamalara genelkurmaydan hiçbir cevap gelmemesi...
Bu vatan sahipsiz galiba.Yalan,dolan ile bir yere varılamaz.Bu kafa ile bu gemi bir gün karaya oturur.Bakalım o zaman bu milletin yüzüne nasıl bakacaksınız?

[altaylar]

ABD Türkiye´yi böyle uyutacak

Alıntı:

Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Sabri Uzun, '' Vaat edilen istihbarat bilgileri sağlanırsa mükemmel faydalar sağlar da... Bilgiyi operasyona çevirecek olan biziz. Çok adam yakalanır. Örgüt yok olur. Fakat ben ABD'nin sürdürdüğü K. Irak politikasını bırakıp bize bilgi vereceğini sanmıyorum" diyor. Erdoğan- Bush görüşmesinin verilen sözlerin yankıları sürüyor. Ancak varılan ortak kanaat ise , ABD'nin Türkiye'ye yeni bir uyutma taktiği güttüğü. ABD istihbarat sözü verdi. Erdoğan ise "Hamdolsun, Bush ile görüşmede bunun işaretlerini aldım, hamdolsun, istediğimizi aldık"'' sözleri ile ifade etti. NE SÖZLER VERİLDİ? Yapılan açıklamalara göre ABD'nin vaadi olan istihbarat paylaşımı ile uydu ve casus uçaklarından yararlanılarak bölgedeki tüm haberleşme sistemi kontrol altına alınacak. Teröristler dinlenmeye başlayacak. Bu bilgiler sayesinde hedefler imha edilecek. Terör örgütülü liderlerine veya nokta hedeflere ise hassas güdümlü füzeler ile lazer güdümlü mühimmatlar kullanılacak. Bu sayede PKK'lı üst düzey yöneticilerin Irak'ın kuzeyinde bir evdeki buluşmalarını önceden tespit edip, baskınla ele geçirilmelerini hedefliyor. PEKİ İŞE YARAR MI? Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Sabri Uzun, "Türkiye'nin uydu ve Awacs gibi imkanları yok. Bu bakımdan ABD'nin bu imkanlarından yararlanılmasının önemli bir gelişme. Vaat edilen istihbarat bilgileri sağlanırsa mükemmel faydalar sağlar da... Bilgiyi operasyona çevirecek olan biziz. Çok adam yakalanır. Örgüt yok olur. Fakat ben ABD'nin sürdürdüğü politikayı bırakıp bize bilgi vereceğini sanmıyorum" diyor. ASIL HEDEF İRAN MI? Öte yandan kulislerde dillendirilen bir diğer yorum ise şu: ''Türkiye Aralık ayında Irak'ın kuzeyine operasyon yapacak. Karşılığında ise Bush yönetimi şubat ayında 'terör' bahanesiyle İran'ı vuracak. Yapılan açıklamalar ve ortaya atılan iddialara göre Türkiye, Irak'ın kuzeyine yönelik operasyonu düzenleyecek. İlk planda nokta operasyonlarla başlayacak harekat, Aralık ayında Irak'ın kuzeyine yayılacak. Bu esnada, terör örgütünün İran'ın belli bölgelerine dağıldığı da iddia edilerek, Şubat ayında bazı hedefler vurulacak. Böylece, ABD istihbaratıyla gerçekleştirilecek operasyonlarla Türkiye ile bin yıllık komşusu İran karşı karşıya gelmiş olacak. KAFA KARIŞTIRAN AÇIKLAMA Öte yandan son yapılan açıklamalar ise bu tezi doğrular nitelikte.İngiliz The Independent gazetesine konuşan ABD'nin korumasındaki terörist başı Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan, "PKK Irak'taki güçlerini azalttı. İran'a kayıyorlar. Bu, PKK'nın bir ülkede baskılar hissedildiğinde başka bir ülkeye kayma taktiklerinin bir parçasıdır" dedi. Öcalan, PKK'lıların Türk ordusunun saldırısından kurtulmak için Irak'tan İran'a geçmekte olduklarını belirterek şöyle devam etti: "PKK İran'a taşınıyor. Ancak asıl tırmanış İran ile savaşta yaşanıyor. Son altı ayda PKK, İran'a karşı savaş başlattı." Osman Öcalan, gazete ile Erbil'de yaptığı söyleşide bölgedeki PKK'lıların sayısının 7 binin altında olduğu tahmininde bulundu. Bunlardan 2 bin 750'sinin Türkiye'de, 2 bin 500'ünün Irak sınırında ve 1500'ünün ise İran'da bulunduğunu söyledi. Söyleşiyi yapan İngiliz muhabir ise ABD'nin PKK'yı kınadığını ancak İran'da 150 asker ve polisi öldüren PKK'nın PJAK kolu için benzer kınamalarda bulunmadığına dikkat çekerek İran'ın "PKK'ya ABD'den el altından destek sağlandığı" iddiasına yer verdi.

Amerika sonunda Iran`a girmenin yolunu buldu galiba.

Tüm bunlar Pkk terör örgütünün Amerika tarafindan yönetildiginin acikca

kanitidir. Pkk nin Iran sinirina kaymasida Amerikanin Iran politikasinin bir

parcasidir. Türkiye Pkk sorunu yüzünden bir operasyona hazirlanirken,

Amerika Türkiye´ye yardim teklifinde bulunuyor ve Pkk yi Iran`a

yönlendiriyor.Türkiye bos daglari bombalarken (ABD Pkk yi vurdurur mu

hic?), ABD terör bahanesi ile Iran`a girecek.

Türkiye atacagi adimlarda cok dikkatli olmali. Rte insaallah Türkiye`yi

Pust babasi ile bir savasa sürüklemez.

[-ULKUCU-GARDAS-]

Tercümandan Alıntı:

Aldık hamdolsun!

Oval Ofis’ten daha yeni çıkmıştı ki; hani derler ya ‘teri bile soğumamıştı’ o hızla gazetecileri cevaplıyordu...
-Aldınız mı? .
-Aldık hamdolsun!
Hadi, milletimize hayırlı olsun!
Zira Oval Ofis’ten alınan alınan varsa, alınanı hepimiz almışızdır demektir...
Yeter ki Allah Oval Ofis’e zeval vermesin! Bu cennet mekânın yakın tarihimizde destanımsı bir yeri vardır! Özal’dan bu yana, Ankara heyetleri Oval Ofis çıkarmaları ile tarih yazmaktadır. Bu muazzam seferler, küffar üstüne yapılan ve Haçlıyı tir tir titreten ecdat seferlerini hatırlatması bakımından önemlidir ve bu böyle bilinmelidir...
Geleceğimiz duyulduğu andan itibaren Beyaz Saray’ı bir telaş sarar!
-Sayın Başkan, geliyorlar...
-Oh my god... N’aapcaz yaw’!
-D’ont panic sir, bu da geçer...
İşin en zor tarafı, dönemin Başkanına, Türkiye ile ilgili söyleyeceği ‘yalanları’ ezberletmektir... Bir de, first lady’lerin bizden giden hanımefendi ile baş başa geçireceği çay saatleri... Amerikalı kadın, kendisine armağan edilen bakır işçiliği ibriği eline alıp uzun uzun inceleyerek hayranlığını belirtmek zorundadır ki, bu durum bütün ezilmiş halkların intikamlarının, first ladyden çıkarılması gibidir!
Ankara heyetleri, Oval Ofis içerisinde yarım saatle, bir buçuk saat arası bir zaman diliminde kalırlar ve bu zaman zarfında tüm dünyaya parmak ısırtırlar. Çünkü beyim, başka hiçbir ülkenin hiçbir heyeti ve tabii lideri, bizim heyet ve de lider gibi, en zor meseleleri bu zaman diliminde şıpın işi, pat diye bir çırpıda bitiremez. Bizim heyet ve lider, ABD ile olan sorunları ve hatta tüm dünyanın sorunlarını sırtına alır gider, Oval Ofis’e girer, alır Başkanı karşısına, tek tek meseleleri hallediverir...
Rivayet odur ki; Ankara heyetlerinin gelişi öncesinde, danışmanlar Başkan’ı sıkı biçimde programlarlar..
‘Aman Sir... Ne derlerse okey de... Bunlar kalkıp gitmez yoksa... Bir gönderelim, bildiğimize devam ederiz nasıl olsa...’
Bizimkiler de bu durumu bilir de, o anda, kapı önüne konulduklarında, matbuata hava atmak için Beyaz Saray yalanlarına ihtiyaç vardır... İşin bu tarafı bizi ilgilendirir... Milletçe gazımızın alınması durumu yani!
Ama yani Allah için gördük, bu seferki fütuhat çok şanlı ve namlı geçmiştir.
Bir kere, Bush’un, Egemen Bağış’ı görür görmez el ense uzanması muazzamdı, hele o sohbet:
-Naaber koç? Zayıflamışsın?
-N’oolsun abi ibare ediyoruz, git gel Washington altı saat!
-What?
Son gördüğünden beri Egemen Bağış’ta bir değişiklik var, biliyorsunuz bu değerli vekilimiz saç ektirdi... Bush’un aklı o kadarına basmıyor, bir değişiklik var ama ne? Olsa olsa kilo değişmiştir diye düşünüp karakucak dalıyor.
Başbakan, yakın ilgiden ve el enseden sıyırdığı için memnun. Bush bu, belli olmaz Başbakan’a da uzanabilirdi, sonra ayıkla pirincin taşını... Tayyip de Kasımpaşa raconu gereği, ters dalacak, Oval Ofis’teki şenliğe bak o zaman!
Bereket bütün bunlar olmadı da “olanlar” oldu!
Ne olduğunu Bush anlatıyor.
-Mr Başbakan, Pakistan’daki gelişmeler konusunda elinden geleni yapacak!
-Ne Pakistan’ı usta?Kandil Kandil ?
-Başlarım Kandilinize, ne diyorsak o, gidin şu Pakistan’ı halledin kardeşim, hade .hade .hade.
Matbuatın keklikleri kendilerine soruyor;
-Aldınız inşallah!
-Aldık hamdolsun!
ABD verir biz alırız!
Apo’yu verir, İmralı’ya karargâha alırız, Şemdin’i verir Diyarbakır’da bakıma alırız, dağdakileri verir TBMM’ye alırız, Dağlıca’yı bastırır şehitleri alırız, Barzani ile tiyatro kurar esirleri alırız!
Almış bulunuyoruz ey halkım!
Bon usları ile beraber...
Elektrik, ekmek, benzin zamları hayırlı olsun.
Aldık hamdolsun!

[IHTIYARKURT]

Oval ofisin ikramlari Mehsurdur,yeterki istemeye bileceksin Arkadas.

Zamaninda cilinton amcamiz da monikaya güzel ikramlarda bulunmustu

masa altinda,bizimkiside pust Amcasiyla Kameralarin karsisina cikip Söz-

üm ona ne aldigini bize anlatmaga calisiyor.

Gerci biz hala anlamis degiliz ama pust anlamis ya ne gam...

Ne Mutlu TÜRKÜM Diyene

[tamerr]

Alıntı:

PKK'ya tokat gibi anket 10 Kasım 2007 Cumartesi 10:41 Güneydoğu'ya soruldu "Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulursa gider misiniz?" İşte cevabı. Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaptığı terör ve Kürt sorunu konulu araştırmalardan çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların ezici çoğunluğu DTP'nin kendilerini temsil etmediğini düşünürken, PKK'yı terör örgütü olarak görenlerin oranı yüzde 52.1 oldu. "Kuzey Irak'ta bir Kürt Devleti kurulsa gider misiniz?" sorusana ise yüzde 99'u hayır dedi. Siirt, Şırnak, Batman, Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Hakkari, Bitlis, Muş, Van, Tunceli, Bingöl ve Ağrı'da 1 - 3 Kasım tarihleri arasında bin 79 kişi ile görüşülerek yapılan araştırmaya katılanlara kendilerini nasıl tanımladıkları, hayatlarından memnun olup olmadıkları, PKK'ya bakışları, sınır ötesi operasyonla ilgili görüşleri ve siyasi tercihleri soruldu. KUZEY IRAK'TA KÜRT DEVLETİ KURULSA GİTMEM Ankette Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulduğunda yaşamak için oraya gitmeyi düşünenlerin oranı sadece yüzde 1 çıktı. "Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını nasıl karşılarsınız?" sorusuna katılımcıların yüzde 64.5'i "olumsuz" cevabını verdi. DTP PKK'YI TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN ETMELİ Araştırmaya katılanlar DTP'nin PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesi gerektiğine inanıyor. "DTP'nin PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmesi gerektiği görüşüne katılıyor musunuz?" sorusunu 'Evet' diye cevaplayanların oranı yüzde 52.5 oldu. Hayır diyenler 29.4'te kaldı. DTP KÜRTLERİ TEMSİL EDİYOR MU? DTP'nin Kürtleri temsil edip etmediği sorusuna 'evet' diyenler yüzde 38.6'da kalırken, “Hiç temsil etmiyor” diyenlerin oranı yüzde 35.1 oldu. “Yeterince temsil etmiyor” diyenlerin oranı ise yüzde 10.2. DTP'nin Kürtleri temsil etmediğini düşünenlerin oranı ise toplamda yüzde 45.3'ü buldu. KÜRTLERE AYRIMCILIK YOK "Son saldırılarla birlikte Kürtlere karşı bir ayrımcılığın yaşanacağını düşünüyor musunuz?" sorusuna ise katılımcıların yüzde 64.7'si "hayır, yaşanmaz" yanıtını verdi. Yüzde 12.9'u 'kısmen' 15.3 ise 'evet' cevabını verdi. KÜRT-TÜRK ÇATIŞMAZ Bölge halkı sınır ötesi bir operasyonun Türk-Kürt çatışmasına yol açacağına inanmıyor. Operasyon sonucunda Türk-Kürt çatışması olmayacağını düşünenlerin oranı yüzde 49.2, "evet, kesinlikle olur" diyenlerin oranı ise sadece yüzde 25.5. OPERASYON YAPILMALI PKK terörünü önlemek için Kuzey Irak'a yapılacak bir askeri operasyona bölge halkı "evet" dedi. "Türkiye Kuzey Irak'a bir operasyon düzenlemeli midir?" sorusuna verilen cevaplar içinde ilk sırayı yüzde 51.5 ile "evet, düzenlemelidir" seçeneği aldı. Buna karşılık askeri operasyonun teröre karşı çözüm olacağına katılımcıların yüzde 40.1'i inanmadığını söyledi. HEDEF PKK'LI TERÖRİSTLER Muhtemel bir sınır ötesi operasyonda Türkiye'nin hedefinin ne olması gerektiği sorusuna verilen cevaplar ise şaşırttı. Soruya katılımcıların yüzde 44.8'lik çoğunluğu "sadece PKK'lı teröristler" cevabını verirken, ikinci sırada yüzde 32.3 ile "Kuzey Irak Kürt yönetimi ile PKK'lı teröristler" seçeneği yeraldı. Kaynak: Yenişafak

İktidarın yalakası, iktidarın yandaşı, iktidarın sözcüsü y.şafak böylece iktidarın niyetinide ortaya koymuş oluyor, yapılmak istenen gayet basittir, abd orada kürt devleti kurulacak demiştir, niyette tıynette bellidir, her ne kadar boşbakan bunu Milletten saklamaya çalışsada dersini abd den alıp gelmiştir, şimdi ikinci safha sonra üçüncü safha uygulamaya geçecektir, yavaş yavaş bu Millete bu tür haberlerle kürt devletinin kurulacağını, daha sonra kurulduğunu, daha sonrada dost müttefik ülke olduğu yedirilecektir, soruyorum size? Bugüne kadar önümüze ne konduysa YEMEDİKMİ? Bu millet yemedimi? % 47 ler bunun göstergesi değilmidir? Bizim ezeli düşmanımız ve her seferinde bizi alaşağı edeceğini söyleyen yunanlıyla bile dost olduğumuzu yedikmi yemedikmi? yedik hemde ne yedik, halada yemeye devam ediyoruz, şimdi bunlarıda yemeyecekmiyiz? Yiyeceğiz hemde ne yiyeceğiz, bu zihniyetle gargara yapıp sonrada yeriz....

(bu yazının aslında tek tek açıklamasınıda yapabilirim, eğer anlamayan olursa örnek; k.ırakta kürt devleti kurulursa gitmem = yani ben burdan her türlü desteği veririm, buranın nimetlerini bırakırmıyım hiç, hayatta bırakmam, hem ben burdan onlara dış dünyaya açılan köprü olacağım, burda rahat para kazanıyorum, otoparkçılık yapıyorum, dolmuşlara bakıyorum, köşeleri tutuyorum, her türlü işi ben çeviriyorum, hayatta bırakmam vs.vs)

Saygılarımla