Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - 'Siyasi simge bile olsa yasaklayabilir misiniz?'
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 7. sayfa (Toplam 8 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Per Oca 31, 2008 10:43 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türban meselesini dikte eden gruplardan biri araştırmak isteyen Ülküdaşlarıma buyrun........

www.ensar.org


Saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Per Oca 31, 2008 10:54 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
İran gazetesi: TÜRBAN TAMAM
İran'ın etkin gazetesi Cumhuri İslami Türkiye'deki türban tartışmalarını manşete taşıdı.
30 Ocak 2008 / 23:20
DEVRİMİN YILDÖNÜMÜNDE TÜRKİYE'DEN GÜZEL HABER
ENSONHABER.com/ÖZEL
İslami Devrimin 29. yıldönümü arifesinde başta Türkiye
olmak üzere çeşitli ülkelerden İslami uyanışın canlanmasından dolayı güzel haberler geliyor. AKP'nin, Erdoğan hükümetine muhalif olan partilerden biri sayılan MHP ile uzlaşması, Türk toplumunun siyasi-sosyal en ciddi sorunlarından birinin düğümünü çözdü ve bu konu neredeyse hemen Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından da destek gördü. Abdullah Gül, Ankara Hükümetinin üniversitelerde türban yasağının kaldırılması önerisini onayladı.

İSLAMİ HÜKÜMET VURGUSU
Recep Tayyip Erdoğan'ın İslami hükümeti, TBMM'de çoğunluğun isteğini dikkate alarak, üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasısını öngören yasa tasarısını Meclisin onayı durumunda yürürlüğe girmesi için cumhurbaşkanına sunma çabasında.

LAİKLER YOK OLUYOR
Gerçek şu ki generallerin ve Türk laiklerin İslami hükümlere ters düşme ısrarı giderek laiklerin siyasi ve sosyal inzivaya çekilmelerine yol açtı. Laikler kendilerine karşı zehirli bir ortam oluşturdular ve bu tutumun da Türkiye'de laiklerin giderek güç makamından yok olmalarıyla sonuçlanacağı görülüyor.

12 EYLÜL İSLAM'A KARŞI YAPILDI
Yaklaşık 30 yıl önce General Kenan Evren'in darbesi aslında Türkiye'de İslami dalgalanmaya karşı bir alıkoyma hareketiydi. Yıllarca Türkiye'deki İslamcıları iktidardan
uzak tutmaya çalışan generaller sonunda Necmettin Erbakan'ın Başbakan olarak iktidara gelmesiyle geçici olarak geri adım attılar, ancak bir diğer darbe hareketiyle Erbakan'ı
iktidardan uzaklaştırdılar ve partisini de yasa dışı ilan ettiler.

TÜRBAN İRAN HEDİYESİ
Laikler, tüm dini simgelere karşı çıkmalarına ek olarak daima türbanı "İran'ın hediyesi" olarak tanıtmaya ve bunun sınır ötesinden telkin edildiğini göstermeye çabaladılar. Laikler, türbanın ve İslami kimliğin Türk sınırlarının diğer tarafından ve İran'dan Ayetullah Humeyni'nin İslami Devrim ürünlerinden biri olarak Türkiye'ye sıçradığını belirtiyorlar. İnsanların
komşuların -kendi çapında Türkiye'den İran'a ve İran'dan
Türkiye'ye kaçınılmaz etkilere yol açtı ve açıyor- kültüründen etkileşimini bir tarafa bırakırsak, gerçek şu ki laikler bu sözlerle aslında Türk halkının sosyal şuurunu, siyasi algılamayı ve bu büyük İslami topraklarda İslami kültürün
ihtişamını sorguluyorlar.

GENERALLERİN ARKASINA GİZLENEN LAİKLER
Türk laikleri, yaklaşık 30 yıl boyunca generallerin arkasında gizlenmeye ve Türkiye'deki kapsamlı siyasi-sosyal konumlarının yokluğunu böylece telafi etmeye çalıştılarsa da
generallerin de giderek itibar ve konumlarını laiklerin batmakta olan konumlarına heba etmemeleri ve en iyisinin siyasi-sosyal konulara girmeden konumlarını korumaları gerektiğini anladıkları görülüyor. Çünkü son dönemlerde generaller, laiklerin günden güne artan itibarsızlıklarının,
konumlarına zarar vereceğini anladılar.

LAİKLERİN KOYDUĞU ENGELLER TEK TEK KALDIRILIYOR
Halbuki yapılan birçok anket sonucu, türban yasağının kaldırılmasının "halkın genel isteği" olduğunu ve Türk halkının çoğunun bu konuyu desteklediğini gösteriyor.
İşte bu sebepten dolayı Türkiye'de türban yasağının kaldırılmasının bu İslami ülkede milli bir bayrama dönüşmesi
ve böylece geçen yıllarda laiklerin İslam ve Müslümanların
yoluna koyduğu engellerin birbiri ardına kaldırılacağı
tahmin ediliyor.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Şub 01, 2008 9:58 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bügün 3 önemli haber var.Bunlardan birincisi:
Alıntı:
vatan gazetesinden alıntıdır:
'Başörtüsü İslam'ın olmazsa olmazı değil!

Diyanet İşleri eski Başkanı Yılmaz'dan "istismarı engelleyin" mesajı

ANKA
--------------------------------------------------------------------------------


Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, türbanın siyasal malzeme olarak kullanıldığını kaydederek, "Türban Müslümanlığın olmazsa olmaz şartı değildir. O zaman başı açık kadınların Müslümanlıkla alakası yoktur. Bu kabul edilemez” dedi.

Yılmaz, AKP ve MHP’nin Yükseköğretim kurumlarında turban serbestliğini öngören Anayasa değişikliği ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz, ANKA muhabirinin sorusu üzerine, türban meselesinin uzun zamandan beri gündemi meşgul ettiğini ancak 1982’ye kadar Türkiye’de türban sorununun bulunmadığını belirterek, “1982’de askeri yönetimle gündeme geldi. O günden beri bir türlü çözülemedi” dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı görevini yürüttüğü sırada, türban konusunu hukuki olarak da incelediğini ve hukukçulardan görüş aldığını ifade eden Yılmaz şöyle konuştu:

“Kimi hukukçular din-vicdan özgürlüğü kapsamında, kimileri laiklikle ilişkilendirip anayasaya girmesinin sakıncalarından bahsetti. Bu konuda bir birlik yok. Dini açıdan bakarsak 14 asırdan beri başörtüsü günümüze kadar gelmiştir. Kimi kesimler vecibe kimi kesimler ise tavsiye diyor. İster vecibe ister tavsiye olsun bu bir sorun olarak karşımızdadır. 28 Şubat’tan sonra öğrenciler bizden destek talep ettiler. Türbanı dini inançları doğrultusunda taktıklarını, siyasal simge olarak kullanmadıklarını ifade ettiler. Bu öğrenciler mağdur oluyorlar. Biz onlara bu bir zorunluluktur, kanundur, okulunuza gidin diyoruz. Ancak onlar kendi kanaatlerine göre hareket ediyorlar. Serbest olmasını istiyorlar.”

-İSTİSMAR ÖNLENMELİ

Yılmaz, başörtüsünün müslümanlığın olmazsa olmaz şartlarından biri olmadığını vurgulayarak, “Öyle olsaydı başı açık kadınların müslümanlıkla alakası olmazdı. Bu Kabul edilebilir birşey değil” dedi.

Türban sorununun ancak sosyal mutabakat ile çözülebileceğini belirten Yılmaz, mutabakatın mümkün görünmediğini ancak bu konunun istismar edilmesinin engellenmesi gerektiğini söyledi.

Siyasetçilerin türban sorununu siyasi malzeme olarak kullandığını ve işi daha karmaşık hale getirdiklerini kaydeden Yılmaz, “Özgürlük verilecekse herkese verilmelidir. Diğer dinlere mensup öğrenciler de bu haktan yararlanmalıdır. Sadece türbana serbesti getirilirse sorun çözülmez” dedi.


Diyanet işleri başkanının görüşüne tamamen katılıyorum.Kendisini kutlarım.
Bu ikinci haber:
Alıntı:
MHP'den AKP'ye transfer
ÇANAKKALE'de Gelibolu'dan sonra, MHP'li Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay ve 4 belediye meclis üyesi de AKP'ye geçti.


Bu geçişlerin nedenlerinin çok iyi düşünülmesi lazım.Olaya kişisel deyip geçemezsiniz.Burada çok büyük bir sdrunlar var.Asıl sorun ne biliyor musunuz?Mhp ye inananların artık mhp iktidarına imanlarının kalmaması.
Bu iman ortadan kalktığına göre gerisi ayrıntıdır.İktidara yürüdüğünü iddia eden bir partinin hali ortada.Bunu daha başka geçişler de takip edecektir.
Üçüncü haber:
Alıntı:
MHP'ye emekli asker baskısı

Asker kökenli dernekler, MHP’li milletvekillerine mektup göndererek, türban serbestliği için Anayasa’da değişiklik yapılmasından vazgeçilmesini istedi.

ANKA
--------------------------------------------------------------------------------


Türkiye Emekli Subaylar Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar ve Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği tarafından MHP’li milletvekillerine gönderilen mektupta, türban simgesini anayasa ile meşrulaştırma girişiminin laikliğin zedelenmesine yol açacağı uyarısı yapıldı. Bu girişimin üniversitelerden başlayarak toplumun diğer kesimlerinde de gerginlik ve kutuplaşma yaratacağının ifade edildiği mektupta şunlar kaydedildi:
“Atatürkçü halkımızın onaylamadığı bir tutumu uygulamanın gelecekte mevcut hukuk düzenini sarsan ve toplumsal yapıyı değiştiren sonuçlar yaratacağı kanaatindeyiz. Sizleri geniş halk kitlelerinin sesine kulak vermeye, yargının Devrim Yasalarına ait kararlarına uymaya, halkla mutabakata ve bunun gereği olarak söz konusu Anayasa ve yasa değişiklik düzenlemelerinden vazgeçilmesine davet ediyoruz. Özellikle, demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletine inanan, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk

ve Bunlara ilaveten Altemur KILIÇ IN güzel bir yazısı:

Alıntı:
Türban Kördüğümü
Yazı Boyutu :
Rahmetli İhsan Sabri Çağlayangil’in, bir sözü vardı; “Mesele olmayanları mesele yapmamak!” Ve kendisi diplomat olmadığı, hatta Emniyet kökenli olduğu halde Dışişleri Bakanlığında değme diplomatlardan, çok daha, başarılı olmuştu.

Şimdi, Türban konusunda, başından beri olanlar, aslında, mesele olmayan bir konuyu, sadece “mesele” yapmanın değil, bu “meseleyi” ülkenin başına bela etmenin şahikası! Yanlış üzerine –, çoğunlukla, kasten - yanlışlar yapılıyor ve “mesele” gittikçe içinden çıkılmaz bir yumak haline geliyor! Son uzlaşma paketi bunun kanıtı!

Eski Yunan trajedilerinde, konu öylesine girift ve içinden çıkılamaz hale gelirdi ki –mesela yazarı Aristofanes de, içinden çıkamaz- sonunda, sahneye bir “ Deus ex Machına”,- “ilahi bir makine " indirir, sorun güya, öyle çözülmüş olurdu! Teşbihte hata olmaz!

PANDORA KUTUSU

Bu konuda Pandora’nın kutusu açıldıkça – Rus bebekleri gibi, sorun içinden sorun çıkıyor ve “kördüğümün ” - Büyük İskender’in kılıcıyla kesilmesi gerekecek!

Haydi; sorun, şimdilik “çene altı" formülüyle çözüldü – “çenesi bağlandı” diyelim; ancak Yasaya fotoğraf konulamadığına göre (onu da düşünmüşler) bu da, muhakkak tartışma konusu olacak! Sonra; kızlarımız Yüksek Okullarda “eşitlik ilkesi” adına, yüksek öğretim görmek hakkından, mahrum edilmediler, “çene altından” bağlı başörtülerle okudular, mezun oldular ve bu uygulama “benzetile, benzetile” ilkokullardan bütün kamusal alanlara yayılacak. Zaten asıl hedef de bu! ; içtihat oluşturmak.

Bunun, olası neticelerini, öreğin, okullarda ve sokaklarda, başları açıklarla “Türbanlılar” arasında, saç saça, baş başa, kavgalar ihtimalini, dün ifade etmeye çalışmıştım! Fakat somut olarak, ortaya koyayım; Üniversitelerden – Siyasal Bilgiler okullarından, Tıp Fakültesinden, Mimarlık Okullarından, Hukuk Fakültelerinden, vb. mezun olan genç kızlar, haliyle, branşlarında çalışmak – polis, kaymakam. Doktor, avukat yargıç ve devlet kuruluşlarında, mimar olmak isteyecekler. O zaman ne olacak? Şimdi hala cari olan kurallara göre, bu mümkün olamayınca “türbancılar” gene, eşitlik olmadığından şikâyet edecekler, oluşturulan “içtihada” göre , -mesela Polis kasketinin altına veya üstüne, avukat yargıç cüppelerin üstüne vb. “formüller” üretip gene Sayın Bahçeli’nin uzatacağı ““ip”le kabul ettirecekler! Tabi yersek!

ATATÜRK VE BAHÇELİ

Beni, bu konuda, özellikle rahatsız eden, kızdıran iki husus var:

Biri, yeni “Paketin” gerekçesinde Atatürk’ün kullanılması! Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, hakikaten, “ ‘Fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür’ nesiller, ancak kişilerin hiçbir gerekçeyle ayrıma tabi tutulmadığı ve eşit olarak yükseköğrenim hakkından yararlanıldığı özgür üniversitelerde yetişebilir'."

Bu sözlerin anlamı, maksadı, başka idi: Cumhuriyetin kuruluş yıllarından bir toplantıda, genç kızları,”Niçin, ayrı ve arkada oturuyorsunuz” diye, ön sıralara çağırmış ve gerçek çağdaş eşitliklerini vurgulamak istemişti!

Yapmayın efendiler; Mustafa Kemal kadın erkek ayırımına nihayet vermek istedi ve bu da O’nun özellikle, 1926’dan sonra, açık başlı şapkalı hanımlar, çekilmiş fotoğraflarla da kanıtlanmışken 1923 bu konuda söylediklerini, çerçevesinden çıkarıp, kızların türban takmalarına gerekçe göstermeyin; Atatürk takiyyeye, Ülema tefsirine gelmez… Bari O’nu rahatsız etmeyin!

Mustafa Kemal Kurtuluş Mücadelesinde, bazı hocalar, hacılar, minarelerden Kuvvayı Milliyecilere “ Padişah hilafet adına”,"din elden gidiyor” diye minarelerden ateş ederlerken – hocalara, ayrı mektuplar yazarak telgraflar göndererek, Maksadının İslama karşı olmadıklarını, uzun uzun, anlatmaya çalışmıştı!

“AT ŞU ÇARŞAFI”

Bir de gerçek bir anı – tanığı olan babamdan: Mustafa Kemal Otuzlu yıllarda Sarayburnu parkında, kara çarşaflı bir genç kız görür-yanına çağırır, adını sorduktan sonra “Fatma kızım gözlerin ne kadar güzel, at şu çarşafı” der ve kız “Sana Feda olsun Paşam der ve çarşafı çıkarır! Bilmem anlatabildim mi?

Ahmet Hakan soruyor: “Devlet Bahçeli, AKP'nin kuyruğuna mı takıldı? MHP ne yapmak istiyor? Neden bu işe destek verdi?” diye ve cevabını da kendisi veriyor; kısacası “tabanı üzerinde oy hesapları” Rahmetli Türkeş’in “ Devlet adamlığının” tersi!

BEN NE YAPACAĞIM?

Kaç gündür, okuyucularım, dostlarım, “ “Bahçeli ne yapıyor –neyin peşinde? Diye soruyorlar, “Son seçimlerde, AKP'ye karşı, MHP' ye, oy verdik - ellerimiz kırılsın” diyesiler.

Ben de bunaldım ve hatta MHP’den istifa etmeyi, bile düşündüm… Ancak sonra da, gene, düşündüm; Ben, 1942’den beri “üsteğmen” Alparslan Türkeş’le beraber ve Sayın Bahçeli’den çok önce, vardım- ve varım! Neden istifa edecekmişim; İstifa etmeleri, ayrılmaları gereken başkası- başkaları varken!

Benim, MHP’de olup olmamanın, “kuvveyi hariyesı” yok, ama elim, hamdolsun hala kılıç tutuyor. Mücadeleye devam!..


EVET BENİM DE MHP DE OLUP OLMAMAMIN ZERRE KADAR BİR KIYMETİ HARBİYESİ YOK.AMA ÇOK ŞÜKÜR,BENİM DE ELİM SİLAH TUTACAK KADAR GÜÇLÜ,PARMAKLARIM HALA DAHA TİTREMİYOR,HAREKETLERİM BİRAZ AĞIRLAŞSA DA RİTMİMİ HİÇ KAYBETMEDİM.VE HALA DAHA TEŞKİLATÇILIĞIM VE BANA İNANAN DAVA ARKADAŞLARIM VAR!
BURAYA GELİP BABALARININ MALİ GİBİ MHP YE SAHİPLENMEYE ÇALIŞANLAR VE BİZ BUYUZ DİYENLER VAR.AMA MHP DE BUNDAN BAŞKA BİZİM GİBİ İNSANLAR DA VAR.
VE BİZİM GİBİ DÜŞÜNEN İNSANLAR ADINA DİYORUM Kİ;BU İŞ BİR KAOSA DÖKÜLECEK OLURSA;BUNUN SONUÇLARINA BU KAOSU ,TÜRK ORDUSUNUN -30 DERECELERDE ÇARPIŞTIĞI BİR ORTAMDA ORTAYA GETİRİP DE BU MİLLETİ BÖLENLER,BU YAPTIKLARININ ALTINDA EZİLECEKLERDİR!
BU KAOSA ALET OLARAK,KAFALARINDAKİ LANET İDAREYİ BU ÜLKEYE GETİRMEYE KALKANLAR DA KARŞILARINDA BİZİM GİBİ İNSANLARI BULACAKLARDIR!KİM SEYRETMEYE DEVAM EDERSE ETSİN,KİM SOKAĞA ÇIKMAYIP DA BİLGİSAYAR BAŞINDA OTURURSA OTURSUN;AMA BİZ,BİZİM DÜŞÜNCEMİZDE OLAN GERÇEK ÜLKÜCÜLER BU OLUP BİTENLERİ DİNLEMEYECEK,OLAYLARIN GELİŞİMİNE GÖRE SOKAĞA ÇIKIP ÇIKMAMA KARARLARINI DA ARTIK KENDİLERİ VERECEKLERDİR.
BİZ BU VATANI SEVMEYİ KİMSEDEN ÖĞRENMEDİK.BU BİZİM ASİL RUHLARIMIZLA BİRLİKTE YARATILMIŞ BİR AŞKTIR.BU AŞKIN GEREĞİNİ YAPMAK İÇİN DE KİMSEDEN NE EMİR BEKLEYECEK,NE DE EMİR VE İZİN ALACAĞIZ!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cum Şub 01, 2008 11:19 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Gökçeada Belediye Başkanı ve 4 Meclis üyesi AKP'ye geçmiş ise..

Biz seçim öncesi... Kimin için ne için .. Dolaştık OY istedik!..

'' Birileri ABD'ye kaçsa bile.. Getirtip hesap soracaktık...''

İnsanlar sırf bu slogan için bile helal olsun oyumuz size dediler....

Hesap soracağımız adamın partisine İltica ederek mi soracaktık...

Tek kelime. ile..

Yazıklar olsun.. Lanet Olsun!.....

Demek ki Bundan sonra partiye adam alırken de..

namus ve şeref üzerine yemin ettirmek gerekiyor....


saygılar.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Cmt Şub 02, 2008 12:00 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
4 KASIM ÜLKÜCÜLERİ

Alper AKSOY

Herkesin malumudur ki 4 Kasım’ın ilk saatleri MHP için kimilerine göre “ülkücülerin partisini sattığı kara bir gün” kimilerine göre “şapkayı öne koyup muhasebe imkanı sağlayan; yanlışların ülkücü taban tarafından ibra edilmediği“ hayırlı bir gün”dür. MHP %10.01 ile barajı aşsaydı mesela?.. Ne olacaktı? 57. hükümetteki “Turhan Feyzioğlu politikaları” ibra edilmiş sayılacak ve ülkücü hareket “sistemin düdüklü tenceresinde kelle paça gibi pişerek” tarih sayfalarına gömülecekti.

“Mevlam n’eyler? Neylerse güzel eyler!”
Şimdi ülkücüler “Biz nerede hata yaptık?” muhasebesine başladılar. Bu muhasebenin kazancını 12 değil 24 kırmızı plakaya, 129 değil 229 vekile ben şahsen değişmem. Kırmızı plakalarla ne oldum delisi olan, ülkücü tabana “Züğürt Ağa”nın marabalarına yaptığı muameleyi yapanlara Hak zafer mi nasip eyleyecekti?.. Sonradan görmeliğin nefis girdabında, “küçük taşralı”lığın kibir cenderesinde, “bir buldum bir daha bulamam” duygusunun korku tüneline sıkışarak ülkücülük misyonunu unutup, Türk Milleti’nin son şansı Ülkücü Hareket dinamizmini helak eden, Türk Milleti indinde rezil eden, vekillerin koltukları onların değil de bizim kafamızda mı parçalanacaktı yani?

Neymiş efendim, 3 Kasım öncesinde bu beyefendilere ülkücü dava adamları omuzlarına yeterince bastırmamışlar... Bre densizler, bre koltuk turancıları, bre makam sevdalıları nice yıldır omuzlarımıza basa basa sırtımız yağır oldu, kemiklerimiz bile şekil şemal değiştirdi;biz bu hallerde iken siz bir kere aynaya baktınız mı?.. Keşke sizin yerinize Meclise 128 tane Pinokya monte etseydik... Bas düğmeye, kaldır parmak, indir parmak... Tahta bir oyuncak olan Pinokyonun bile yalan söylerken burnu uzadı, sizinkiler aynen yerinde duruyor.
xxx
Ne olduysa oldu 4 Kasım’ın ilk saatlarinde bu vekillerimiz fikir ve ülkü değiştirip inanç ve karakter değiştirip birden “ülkücü dava erleri” oluverdiler.

Sizi gidi 4 Kasım ülkücüleri sizi !..
Şimdi ülkücü davanın fedakar ve cefakar serdengeçtilerinin kimilerinden bizzat duyduğum, kimilerinden naklen kulağıma gelen “günah çıkartma” seanslarınızdan düvel-i muazzamayı bile titreten cümlelerinizi ve açıklamalarını nakledeceğim:

“Mecliste Af Yasası oylanıyordu, sinirimden deli divane gibi Mecliste dört
dönüyordum. Bir ara elim silahıma uzandı, çekip havaya bir şarşör boşaltayım
dedim, sonra ülkücü davayı hatırladım, davamı rezil edeceğimi düşündüm ve
vazgeçtim.”

(Açıklama:Düşündüğü şey aynen doğrudur, vazgeçme gerekçesi ise külliyen yalandır, doğrusu da şudur: “Bir ara elim silahıma uzandı, çekip havaya bir şarşör boşaltayım dedim, sonra bir sonraki seçimi hatırladım, liste şansımı riske ettiğimi düşündüm, kaybedeceğim vekil maaşı, ihalelerden alacağım yeşil yeşil dolarlar geldi gözümün önüne ve kararımdan vazgeçtim.”)

“Kızılcahamam’da MHP’li vekiller olarak kampa girmiştik, basın mensupları bile içeri alınmamıştı. Gazeteler ise “MHP Durum Değerlendirmesi Yapıyor” diye manşetler atıyordu. Partinin politikalarından rahatsız olan 30 vekilden birisi de bendim. Arkadaşlara “Huzuru mahşerde ülkücü şehitlerimiz yakamızdan tutar, bu gidişe dur diyelim” dedim... Benim örgütlemem ile ‘tamam yarın söz alıp konuşacağız’ diyen gurubumuzun sayısı neredeyse 40’a yaklaştı. Ama ertesi sabah sayımız yine sıfırlanmıştı. Ben de Ali Güngör’ün durumuna düşmemek için tek başıma kazan kaldırmadım”

(“Açıklama: 30 vekilin bir araya gelip “yarın söz alıp konuşalım” dedikleri aynen doğrudur...“Huzuru mahşerde ülkücü şehitlerimiz yakamızdan tutar, bu gidişe dur diyelim” sözleri ise külliyen yalandır. Sayısı neredeyse 40’a yaklaşan gurubun sıfırlanma anı ertesi sabah değil o gecedir. Geyik yapmak için toplanmışlar, uyku vakti gelince de “ya aklını basına topla, deli misin” düsünceleriyle dagılmıslardır. ) “Şu dilime bakın Allah aşkına! ‘yapmayın, etmeyin,yanliş yoldayız’ diye diye
dilimde tüy bitti...”

(Açıklama:Dilinde tüy bitmesi külliyen yalandır; aksine bu vekil her fırsatta Devlet Bey’e “Efendim çok iyi gidiyoruz, oy oranımız yüzde otuzu geçti, size minnettarız”diyenlerdendir. El perçe divan durmaktan boynu eğrilmiş, beli kamburlaşmış, dolar bereketi ile avuç içinde tüy bitmiştir, dilinde değil)

“Bu ne biçim parti kardeşim; erken seçim kararını ben televizyondan öğreniyorum, Devlet Bey hiçbirimize danışmadı, müşavere yapmadı, böyle genel başkanlık olur mu?Bir kişinin hataları koca hareketi bitirdi.”

(Açıklama: Erken seçim kararını televizyondan duyma olayı doğrudur ama “Genel Baykanımızın bir bildiği vardır mutlaka” diye çevresini yatıştırıcı beyanlarda bulunmus hatta “Efendim bu karar partimizi tek başına iktidara taşıyacak” diyerek tebrik telefonu bile açmıştır. Aslında beyninden geçen “bir kişinin hataları benim vekilliğimi, maaşımı, cukkalarımı, cakalarımı bitirdi” öfkesidir amma bu uyanık spor “bir kişinin hataları koca hareketi bitirdi” diyerek ülkücülük postuna bürünmektedir aklı sıra... Haydi yürrrrrüüüüüüü, her insan bir kere aldanır, iki kere aldanan ahmaktır!.. Bizi ahmak mı zennettin?..
xxx
4 Kasım Ülkücülerinin büyük bir bölümü şimdi diğer adayların çevrelerinde pervane olmuşlar, hatta içlerinde eski bakanlar bile var.“Olabilir, şimdi hatalarını anlamışlardır” diyenleriniz var mı acaba?..İhanet bir virüstür, bu virüs vücuda bir girdi mi bir daha çıkmaz.12 Eylül ihtilalinden sonra DYP saflarına katılmak isteyen MHP’li eski bakanı nazikçe reddeden Demirel’in yakın çevresine “Türkeş gibi bir lidere ahde vefası olmayanın bana vefalı davranacağını söyleyebilir misiniz?” dediğini duymuştum bir zamanlar.

Bahçeli’nin bakan yaparak siyaset sahnesinde sivrilttiği isimlerin Muharrem Şemsek’e veya Ramiz Ongun’a vefalı davranacağını kim garanti edebilir... Ülkücü davaya, ülkücü tabana ahde vefası olmayan “4 Kasım Ülkücüleri” günü geldiğinde yeni genel başkanlarını da gavur parasıyla beş paraya satacaklardır.

Onun için Devlet Bey’in yanında kalan arkadaşlara “Daha niye ordasınız?” demeye hiçbir zaman dilim varmıyor çünkü bu sözümle onları bir daha kazanamamak üzere kaybedeceğimi iyi biliyorum. Karakterin ideolojiden önde geldiğini veya gelmesi gerektiğini nice yıllar sonra öğrendim. Karakter imtihanını kaybedenlerin hiçbir genel başkana, hiçbir ideolojiye, hiçbir dine, hiçbir millete faydası olamaz.

Önce ideoloji değil, önce karakter!



Konuyla ilgili bir yazı, okunması dileğimle.....

Saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Şub 02, 2008 11:58 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
MHP'den AKP'ye transfer
ÇANAKKALE'de Gelibolu'dan sonra, MHP'li Gökçeada Belediye Başkanı Yücel Atalay ve 4 belediye meclis üyesi de AKP'ye geçti


Kadir Agabeyimiz demis ki;

Alıntı:
Bu geçişlerin nedenlerinin çok iyi düşünülmesi lazım.Olaya kişisel deyip geçemezsiniz.Burada çok büyük bir sdrunlar var.Asıl sorun ne biliyor musunuz?Mhp ye inananların artık mhp iktidarına imanlarının kalmaması.
Bu iman ortadan kalktığına göre gerisi ayrıntıdır.İktidara yürüdüğünü iddia eden bir partinin hali ortada.Bunu daha başka geçişler de takip edecektir.



Korkumuz hep bu yöndeydi Agabeyim... Biliyorsunuz. Bunu defalarca ima etmistik.

Teskilatlar calismiyor. Hareket beklenti halinde. Neyi bekledigini bilmeden beklemenin manasi nedir?

Buradan büyüklerimize sesleniyoruz...

Ülkücülere sahip cikin... Harekete sahip cikin.

Kivilcimlar ateslensin, sevdamiz üzerindeki küller dagilsin.

Bu sevdanin eskisi yenisi olmaz...

Son söz; KAHROLSUN CIKAR SAKSAKCILARI...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Şub 03, 2008 2:09 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

yeniçağdan alıntı:
Alıntı:
Toskay, “Başörtüsü düzenlemesinin sonuçlarına razıyız. Biz ne yaptığımızı biliyoruz; maliyetini ödemeye hazırız, hasadını da yapacağız” diye konuştu.


Genel Başkan yardımcımız dün Antalya da yaptığı basın toplantısında,partinin tutumunu eleştirenlere çok sert çıkmış,ve özetle şu okuduğunuz açıklamayı yapmıştır.
Ben şu açıklamayı okuduğum zaman,mhp kurmaylarının biraz kafalarının karışık olduğunu üzülerek görüyorum.
Şimdi Abdullah Gül Çıkıp bedel ödemeye hazırız dedi mi;bizimkiler çıkıyor diyorlar ki;"bedel ödeme günü değil,bedel ödetme günüdür!"Eyvallah.Ben de böyle düşünüyorum.Bu bedeli kime ödetme günüdür?
Ülkeyi bu hale getirenlere.Alt kimlik üst kimlik diye bu ülkede kürtleri azdıranlara!Örtülü -açık şekilde milleti bölenlere de!Siyasette turbandan nemalanarak dünyanın oyunu elde eden;elde ettiği oylara güvenerek de Türkiye de devleti yıkmak,sistemi değiştirmek isteyenlere de!Ülkenin dağını taşını satan,kurumlarını peşkeş çeken ve ülkeyi mandaya götürenlere de!Abd ye güvenip kalkışmaya kalkışan içerideki bölücülerle,pkk ya ve onlara yataklık yapan ülkelere de!pkk nın meclisteki temsilci dtp ye de!
Demek ki artık bedel ödemeyeceğiz ve ödetmeye başlayacağız.
İyi de dünkü açıklamaya bakın.Hem hasat toplayacağız diyor,hem de bedel ödeyeceğiz diyor.Yahu bunun ne kadar çelişkili olduğu ortada değil mi?Bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı,bunun nasıl oylarını arttıracağını söyleyebilir?Sen kalk tv önlerinde inanç özgürlüğünün gereği diye bas bas bağır;ardından çık seçmenine deki;"Yahu biz akepenin peşine takılma görüntüsü vermekten dolayı aslında çok rahatsızız.Bunun ülkeyi ne gibi bir bölünmeye,kargaşaya götüreceğinin de çok iyi farkındayız.Ama bu silahı onların elinden almak için,bunların bu yüzden elde ettikleri oyların bir kısmını bize döndürüp,bir daha baraj sorunu yaşamamak için bu yola girdik.Bizim milliyetçiliğimiz aslında Atatürk milliyetçiliği olmakla,ve laik sisteme biz de doğal olarak bağlı olmakla birlikte,yukarıda saydığım nedenlerden ötürü biz bu akepenin peşine takıldık.Biz inanıyoruz ki oylarımız artacak.Ama bir umduğumuz olmaz da ortalık karışırsa bunun bedelini de biz öderiz"
Yukarıdaki açıklamanın özeti işte budur.
Ben de diyorum ki!Mhp nin bu işte akepenin peşine takılıp da böyle bir kumar oynaması;bir kez siyasi etik açısından hiç doğru değildir,çünkü bal gibi dini siyasete karıştırdık.Karıştırdığımızı zaten kendimiz de kabul ediyoruz.Çünkü bunu oy avcılığı için yaptığımızı bas bas bağırıyoruz basının önünde.Bu bir!
Şu açıklama ,bizzat açıklamayı yapanların ne kadar kaygılı olduğunu,ülkenin parçalanma noktasına gittiğinin kabulü demektir.Şimdi böyle bir savaşın tarafı olup da,kışkırtıcılara istedikleri ortamı hazırlayıp,herkese sakin olun demeye hakkınız var mı artık?Bu iki!
Bedel ödeyeceksiniz.Evet bu rus ruletinin bir bedeli olacak.Adım gibi eminim.Peki bu bedeli kendi siyasi hayatla birlikte ülkücü camia ya da ödetecek miniz?Ödetecekseniz,eğer bu ülkede bir askeri darbe olursa;sokağa çıkmasını kesinlikle yasakladığınız ülkücüleri,darbeye karşı sokaklara sürüp onları harcatacak mısınız;yoksa koltukları bırakıp,biz yapamadık diye çekip gidecek misiniz?
BEN SİZE SÖYLEYEYİM.
BU SAATTEN SONRA OLACAK DARBEDE BENİM YERİM,BİR ÜLKÜCÜ OLARAK ATATÜRK CUMHURİYETİNİ KOLLAMAKLA GÖREVLİ OLAN TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN YANIDIR.
ÇÜNKÜ SİYASETÇİNİN SORUMSUZLUĞU VE AYMAZLIĞI ARTIK BENİ ÇILGINA ÇEVİRDİ.BU İŞİN ,BU KARGAŞANIN SİYASETÇİLER YÜZÜNDEN ARTIK İŞİN İÇİNDEN ÇIKILMAZ BOYUTLARA GELDİĞİNİ,ÜLKENİN BİR KARDEŞ KAVGASINA SÜRÜKLENDİĞİNİ,TÖBDER LERİN,BİLMEMNELERİN YENİDEN HORTLADIĞINI ARTIK GÖREBİLİYORUM.ZAMANINDA BÖYLE BİR KAVGAYA 5000 ŞEHİT VERMİŞ ÜLKÜCÜ HAREKETİN,BU KEZ BİR ŞEHİT BİLE VERMEMESİ İÇİN GEREKEN TEK ŞEY,BU MECLİSİN ,BU SORUMSUZ MECLİSİN TASFİYE EDİLEREK,MİLLİYETÇİ,TÜRKÇÜ BİR İDARENİN BAŞA GELMESİDİR.BUGÜNE KADAR SİYASETLE UĞRAŞMIŞ,BULAŞMIŞ,HANGİ GÖRÜŞTEN OLURSA OLSUN TÜM SİYASETÇİLERE SİYASET YASAĞININ KONULMASI VE UYGULANMASIDIR.
ÇÜNKÜ BU ÜLKEDE SİYASİLER MİLLETİ DEĞİL,GURUPLARI,HOLDİNGLERİ VE CEMAATLERİ TEMSİL EDİYORLAR.ÇÜNKÜ BU ÜLKEDE SİYASİLER SEÇİLMİYOR,ATANIYOR.TÜM BUNLARA DUR DENİLMESİ GEREKİYOR!
MİLLİ BİR HÜKÜMET,SIFIRLANMIŞ BİR SİYASİ PARTİLER KANUNU,ALİ CENGİZ OYUNU DEĞİL HAK VE HUKUKA DAYALI BİR SEÇİM SİSTEMİ.
YANİ HER ŞEYE SİL BAŞTAN!
İŞTE 80,İŞTE 2007.GENE BAŞA DÖNDÜK.TEMEL DEĞİŞECEK,YOKSA OYUNCULAR HİÇ DEĞİŞMİYOR!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Şub 03, 2008 4:28 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntı:
Alıntı:
Bu değişiklik türbanı serbest bırakmaz 3 Şubat 2008


ANKA



Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, AKP ve MHP tarafından hazırlanan Anayasa değişikliği önerisinin üniversitelerde türbanı serbest bırakamayacağını söyledi. Kanadoğlu, Çankaya seçiminin 367 engeline takılacağı uyarısını yaklaşık bir yıl önce yapmış AKP tarafından ciddiye alınmamıştı. Ancak sonuçta Kanadoğlu haklı çıktı ve AKP, MHP'nin yardımıyla 367 engelini aştı.

Bir televizyon programında konuyla ilgili açıklamalarda bulunun Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin türbanla ilgili olarak, dinsel örtünmenin aynı zamanda eşitlik ilkesine de aykırı olduğu şeklinde bir karar verdiğini anımsattı.

Anayasa’nın 10. maddesinde yapılmak istenen değişikliğin türban serbestisini zaten getirmediğini belirten Kanadoğlu 42. maddenin 6. fıkrasına eklenecek olan, “Kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir” hükmüne dair de şu değerlendirmede bulundu:

"42. MADDENİN DİĞER HÜKÜMLERİ GÖZDEN KAÇIRILIYOR"

“Bunu ekledikleri zaman 42. maddenin diğer fıkraların da önem kazandığını da görürüz. Göden kaçırılan iki fıkra var. Bu fıkralardan bir tanesi 'Eğitim ve öğretim Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre devletin gözetim ve denetimi altında yapılır' hükmünü düz enleyen 3. fıkra. 4. fıkra da 'Eğitim ve öğretim hürriyeti Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz' diyor. ‘Anayasaya sadakat’ borcu dediğiniz zaman, Anayasa’nın temel ilkelerini düşündüğünüz zaman, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda eğitimin yapılacağını düşündüğünüz zaman eklenmek istenen fıkranın da güttükleri amaca uymayacağı açıktır.

Şimdi bunu şu amaçla getirebilirler: ‘Ben yüksek 17. maddesine belirli bir ekleme yaparım. 42. maddeye dayandırarak oradaki sınırlamayla bunu belirle hale getiririm ve bununla ben türbanı sağlarım.’ Amaç budur. Bu amacı gerçekleştirmek için bunları yapmanın da bir anlamı yok. Bu olsa da olmasa da siz 17. maddeye bu fıkrayı eklerdiniz. Eklerdiniz de ne olurdu? Gider Anayasa Mahkemesi’nde iptal edilirdi. Bunu getirdiniz koydunuz 6. fıkra olarak. Bu Anayasanın temel ilkeleri bulunduğu sürece, isterseniz bu fıkraya ‘Yüksek öğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir’ diye bir hüküm koyun bu da yeterli ve türbanın serbest bırakıcı bir hüküm haline gelmez.”

"CUMHURBAŞKANI TARAFSIZ DEĞİL"

Kanadoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün türbanla ilgili düzenlemenin referanduma götürülebileceği açıklamalarını da Cumhurbaşkanının tarafsızlık ilkesiyle bağdaşmadığını ileri sürdü. Kanadoğlu, “Her şeyden önce laik cumhuriyeti korumak görevi için yemin etmiştir. Görevi Türk milletini birliğini temsil etmek yönüyle bu birliğin bozulmaması sağlamaktır. Siz ‘Cumhurbaşkanı olarak böyle bir konu önüme geldiğinde ben bunu referanduma götürürüm’ dediğiniz anda bu tarafsızlık ilkesini bir tarafa bırakmış olursunuz. Temel hak ve özgürlükler referanduma götürülmez. Götürülemeyecek bir şeyi ‘ben götürürüm’ dediğiniz anda gerçek hukuk bilinci ve etiği olan herkes buna karşı çıkar böyle bir şey olmaz” dedi.

Şimdi herkes diyor ki,sn Kanadoğlu şapkadan tavşan çıkarıyor.
Hayır tavşan falan çıkarmıyor.Anayasa maddeleri ile konuşuyor.
Şimdi kasaba hukukçuları kalkar konuşurlar,kendi görüşüdür diye.
Dün Musa nın mücahitleri de,geçen defa anayasayı bilmediği ortaya çıktığı için,menderes örneği vermeye başladı.
Olay çok açık.Anayasanın laiklik ile ilgili maddeleri değişmediği,bu devletin
1.cumhuriyet olarak kalması devam ettiği sürece, ne turban ne de başörtüsü,pandoranın kutusundan çıkarılacak uyanıklıklarla ne üniversiteye ne de kamuya giremiyecektir.
Madem bu anayasaya aykırı,o halde cumhurbaşkanı bunu referanduma falan da götüremez.Düşünün.Çoğunluk ellerinde.Biz şeriat devleti istiyoruz diye bir hakim görüş oluşsa.Bu görüşün %100 ü milletçe benimsense,bunu referanduma götürebilir misiniz?Hayır.
O zaman ne olacak?Gözü kesiyorsa darbe yapacakalr.Kendi deyimleriyle tatlı,ya da kanlı.Anlaşılıyor ki;kanunlar çok güçlü,bu iş tatlı olarak yapılamayacak.O zaman sıkıyorsa madem çoğunluk var kanlı yapsınlar da görelim boylarının ölçüsünü!
TURBAN İŞİ BANA GÖRE EBEDİYEN KAPATILMIŞTIR.ÇOĞUNLUĞA GÜVENİLEREK ,BİZ NE DERSEK O OLUR TEHLİKELİ MANTIĞI BU ÜLKEYİ KAMPLAŞTIRMAYA BAŞLAMIŞTIR.
EH O ZAMAN SONUÇLARINA DA RAZI OLURSUNUZ.BİRİLERİ BİR GÜN ÇIKAR,BU TEHLİKELİ TARTIŞMALARI BİR ANDA BİTİRİVERİR.KİMSENİN DE GIKI BİLE ÇIKAMAZ.O ZAMAN BEN GÖRÜRÜM DEMOKRASİ MÜCAHİTLERİNİ.KAÇ KERE TEKRARLANMIŞ BİR OLAYI GÖRMEKTEN BU KADAR ACİZ İNSANLARA SÖYLENECEK BİR ŞEY YOK.O AÇIKLAMALAR,O DOSYALARA BOŞU BOŞUNA KOYULMADI BEYLER!
SAKIN KİMSE ORDUNUN KARŞISINA POLİSİ ÇIKARTMAYA KALKIŞMANIN YANINDA ÜLKÜCÜLERİ DE KOZ OLARAK ÖNE SÜRMESİN.
ÜLKÜCÜLER İDAM SEHPALARINA YÜRÜRKEN BİLE,ORDUSUNA TEK LAF ETMEMİŞTİR.TÜRK ORDUSUNUN VURUCU,İMANLI,VE SAVAŞACAK GERÇEK GÜCÜ BU ÜLKENİN ÜLKÜCÜLERİDİR.ÜLKÜCÜYÜ KİMSE SİLAHLI KUVVETLERİN KARŞISINDA GÖSTEREMEZ.ÇÜNKÜ ÜLKÜCÜ;
DEVLETİN ÇIKARLARI İLE KENDİ ÇIKARLARI ÇATIŞTIĞINDA,DEVLETİN YANINDA OLAN VE KENDİSİNİ FEDA EDEN ADAMDIR!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Pzr Şub 03, 2008 9:15 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
AKP kongresinde Atatürk posteri krizi
AKP Kuşadası kadın kolları kongresinde salonda asılı olan Atatürk posteri görünmez bir el tarafından indirildi. Gazetecilerin Atatürk posterinin indirildiğini belirtmesi üzerine Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan´ın (AKP) talimatıyla poster yeniden yerine asıldı.
Kültür ve Turizm Eski Bakanı Atilla Koç, Aydın AKP Milletvekili Ahmet Ertürk, İl Başkanı İsmail Hakkı Eser, Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan´ın katıldığı AKP Kuşadası kadın kolları kongresinde salonun sol köşesine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın sağ köşesine de Atatürk´ün bir posteri asıldı. Kongrede konuşmalar yapılırken kimliği belirsiz kişi ya da kişiler Atatürk posterini indirdi. Naylon iplerle asılı Atatürk posterinin yerinden indirildiğini gören gazeteciler Belediye Başkanı Fuat Akdoğan´ın uyardı. Atatürk posterini kimin indirmiş olabileceğini de soran gazetecilere, Başkan Akdoğan, kasıt aranmaması gerektiğini söyledi. İplerinin kopmuş olabileceğini belirten Akdoğan´ın talimatıyla Atatürk posteri yeniden yerine asıldı.

KOÇ PROVOKASYON DEDİ

Kültür ve Turizm eski Bakanı Atilla Koç, AKP Kuşadası Kadın Kolları´nın kongresinde Atatürk posterinin indirilmesini bir provokasyon olarak nitelendirdi. Bu provokasyonu yapanı bildiklerini söyleyen Koç "Küçük provokasyonlarla işi idare etmeye çalışıyorlar. O provokasyonları yapanlar bilsin ki tuttukları partiler iddialı değilse, o tuttukları parti onlara ancak zaaf getirir. Belki farkına vardınız belki farkına varmadınız ama biz farkına vardık. Bir provokasyon hadisesi oldu. O provokasyonu yapan arkadaşımıza teessüflerimizi bildiririz. Bu ülkenin yüzde 47 oyunu alan ve yapılan son anketlerde yüzde 52 sinin üzerinde oy alan bir partiye provokasyon yapmak ve bu ülkenin kutsalları üzerinde provokasyon yapmak onun haddine değildir. Haddini bilmeyene haddini bildiririz'' dedi. Toplantı çıkışında basın mensuplarının ``sözünü ettiğiniz provokatör kim'' sorusuna Koç, "O kendini iyi biliyor'' yanıtını verdi.

Latif SANSÜR / KUŞADASI (DHA)



BIRAKIN BU İŞLERİ, SİZİN ATATÜRK TEN, ATATÜRK ÜN İLKE VE İNKILAPLARINDAN NEFRET ETTİĞİNİZİ CÜMLE ALEM BİLİYOR... HİÇ İNANDIRICI OLAMADINIZ, BUNDAN SONRADA OLAMAZSINIZ...

SAYGILARIMLA
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Sal Şub 05, 2008 12:10 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
MHP önünde arbede
Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD)
öncülüğündeki bazı dernek üyelerinin, MHP genel merkezi önüne bıraktığı siyah çelenge bazı partililerin saldırması üzerine araya giren polis ile partililer arasında arbede yaşandı Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği ve Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği üyeleri, yükseköğretimde türbanın serbest bırakılmasını öngören anayasa değişikliği çalışmalarını protesto etmek amacıyla TESUD öncülüğünde MHP genel merkezi önünde bir araya geldi.
Gruptakiler, üzerinde "tarifsiz düş kırıklığımızla" yazılı siyah çelengi genel merkez binasının etrafını çevreleyen demir korkulukların önüne bıraktılar. Bu arada genel merkez önünde toplanan MHP’liler, gruba "biz cumhuriyeti de devleti de sizden iyi koruruz" sözleriyle tepki gösterdiler.
Dernek üyelerinin siyah çelengi bırakıp gitmesinin ardından polis barikatını aşan bazı partililer, çelenge saldırdılar. Partililerin çelengi tekmelemesi üzerine emniyet güçleri olaya müdahale ettiler.
Müdahale sırasında emniyet güçleri ile partililer arasında kısa süreli arbede yaşandı. Partililer, arbedenin ardından genel merkez binasına geri döndüler.

MHP MİLLETVEKİLLERİNE MEKTUP

Dernek üyeleri, çelengi bıraktıktan sonra basın mensuplarına, MHP milletvekillerine yönelik kaleme alınan mektubu dağıttılar.
Mektupta, "türban simgesini, Anayasa ile meşrulaştırma girişiminin, Anayasa’nın değiştirilemeyecek temel ilkelerinden olan laikliğin zedelenmesine, cumhuriyet kazanımlarının yıpratılmasına yol açacağı" savunuldu. Mektupta, şu görüşler dile getirildi:
"Bu girişimin, üniversitelerden başlayarak toplumun diğer kesimlerinde de gerginlik yaratacağı, ayrımcılığa ve kutuplaşmalara yol açacağına inanmaktayız. Atatürkçü halkımızın onaylamadığı bir tutumu uygulamanın, gelecekte mevcut hukuk düzenini sarsan toplumsal yapıyı değiştiren sonuçlar yaratacağı kanaatindeyiz.
Sizleri, geniş hak kesimlerinin sesine kulak vermeye, yargının devrim yasalarına ait kararlarına uymaya, halkla mutabakata ve bunun gereği olarak söz konusu Anayasa ve değişiklik düzenlemelerinden vazgeçmeye davet ediyoruz.
Özellikle demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne inanan, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağına ant içen ve ulusun tümünü temsil eden siz saygı değer milletvekillerimize soruyoruz:
Sizde mi?"


YORUM YAPMAYACAĞIM, ÇÜNKÜ; DAHA ÖNCE BU KONUDA GEREKLİ YORUMU YAPMIŞTIM.........


SAYGILARIMLA
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Sal Şub 05, 2008 1:01 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ama bu kadari da yeter...

Simdiye kadar akillarina gelmeyen MHP bir bahane sonucu bu kadar da hedefe alinmaz ki.

Birilerinin amaci türban yada laiklik degil MHP´nin yipratilmasi. Sirf bu yüzden bu isi yapanlari da ibretle izliyoruz. TUSED o kadar kendini sorumlu hissediyorusa dtp binasina da siyah celenk biraksin.

Masallah dtp konusunda hic seslerini duymuyoruz. Ya hic cikmiyor yada cok ciliz... Konu MHP veya dini inanc olunca aslan kesiliyorlar... O zaman soruyoruz kutuplasmayi siz mi körüklüyorsunuz? Evet, siz körüklüyorsunuz. Kutuplasmadan kaygisi olanlar adi altinda ne kadar ötekilesmis kurum, kurulus veya dernek varsa bu kutuplasmaya canak tutar halde.

Cumhuriyetin kurulusunda var olan ilkeleri korumakla görevli kurumlar zaten görevini titizlikle yapiyor. Saygi duyuyor, hak veriyoruz...

Lakin kendi reklamlarini yapmak veyahutta is yapmis olmak icin ortaya cikanlari da ibretle izliyoruz.

O kadar hassas olan bu dernek ve digerleri, Malatya´daki o ünlü yürüyüste hic birilerinin kapisini caldilar mi? Ya da 40 senedir bu meseleden nemalanan chp, msp, rp, fp ve akp zihniyetlerini lanetlediler mi? Gidip utanmadan oylarini bunlara verirler ama... Sizin oy verdiginiz anap, dyp (dp) dahi bundan nemalanma gayretinde olmadi mi? Tarikatler ne diye oy verdi?

Konu MHP olunca ohhh!.. Herkes ahkam kesiyor...

Bir daha kapimizi calmayin... Bu sekilde bizi irdelemeye kimsenin hakki yok...

Sehit aileleri dernegi; gidin sizi kandirip MHP´ye oy verdirmeyen bbp´nin kapisini calin. Ahkam kesiyordunuz secimler öncesi. Bakin bbp´ye... Kendilerinin muhatap alinmasi icin biryerlerini yirtiyorlar... Onlar da haricten gazel olarak "EVET" demedi mi?

Gidin chp´ye, dsp´ye 40 yildir niye kangren ettiniz deyin... Diyemezsiniz...

Orda olanlarin cogu akp´ye oy verdi. Her iki kisiden biri... Siz kimi kandiriyorsunuz, kiminle dans ediyorsunuz?

Kime oy verdiyseniz ondan hesap sorun...


Oraya gelirken üyelerinizin fikrini aldiniz mi? Üyeleriniz bu hareketinizi tasvip ediyor mu? Yoksa kafaniza göre mi is yapiyorsunuz?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Sal Şub 05, 2008 7:09 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

''Biz Cumhuriyeti de ..Devleti de sizlerden daha iyi koruruz''


Lafı hiç HOŞ olmamış....

Siyah çelenk'i de gazetecilerin önünde bir hışım ile parçalamaları de iyi olmamış..

ne olursa olsun.. Karşılarında Türk Silahlı Kuvvetlerine yıllarını vermiş insanlar var.. Tepkileri demokratik olarak hazmedilebilirdi..



http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=126764


Yapılan yorumlarda da subay ve astsubay lar hakkında hakarete varan yorumlar var.. parti açısından hoş değil...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Sal Şub 05, 2008 8:23 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Agabeyim...

Hos olmayanlara devam edelim.

dtpnin canli kalkan olarak daga ciktigi bir günde türban konusunda takilip MHP´yi yani bu Vatanin ümit isigini söndürmeye KOSA KOSA gelmek te yanlis...

Türban ülke gündeminden düsürülüp, yerine olmasi gerekli ivedi gündemler getirmek yerine birilerine masa olmak ta yanlis..

Oyu akp´ye verip, MHP´den hesap sormak ta yanlis...

Bu olayi tasvip etmiyoruz... Ammaa olayi da masum bir protesto olarak ta görmüyoruz.

MHP Türkiye´de asiri sagin önünü yani bölücülügün diger bir kolunun önünü kesmis daha dogrusu kutuplasmaya engel olmustur. Bu bir öc almadir. Bir ic savasin önü kesilmistir. Bunu bir hesaplasma olarak algiliyoruz.

Amac üzüm yemek degil... Hele orda sarisin kadinin "canimizi zor kurtardik" lafi abartinin dik alasidir... BIZ KATIL MIYIZ?.. Bize bakis acisina bakin...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Sal Şub 05, 2008 10:10 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Vuslatim demiş ki:
Agabeyim...

Hos olmayanlara devam edelim.

dtpnin canli kalkan olarak daga ciktigi bir günde türban konusunda takilip MHP´yi yani bu Vatanin ümit isigini söndürmeye KOSA KOSA gelmek te yanlis...

Türban ülke gündeminden düsürülüp, yerine olmasi gerekli ivedi gündemler getirmek yerine birilerine masa olmak ta yanlis..

Oyu akp´ye verip, MHP´den hesap sormak ta yanlis...

Bu olayi tasvip etmiyoruz... Ammaa olayi da masum bir protesto olarak ta görmüyoruz.

MHP Türkiye´de asiri sagin önünü yani bölücülügün diger bir kolunun önünü kesmis daha dogrusu kutuplasmaya engel olmustur. Bu bir öc almadir. Bir ic savasin önü kesilmistir. Bunu bir hesaplasma olarak algiliyoruz.

Amac üzüm yemek degil... Hele orda sarisin kadinin "canimizi zor kurtardik" lafi abartinin dik alasidir... BIZ KATIL MIYIZ?.. Bize bakis acisina bakin...



Canım Kardeşim Vuslatım,

Daha önce de yazmıştım ya!.. ORtaya bir ''Cambaz '' çıktı.. hepimiz cambaza bakıyoruz.. olan biteni göremiyoruz..

Sokaklarda dolaşırken insanlrı gözlemliyorum.. İnan bana gidişat hiç iyi değil.. 10 yıl önce ki insanların yüzündeki gülümseme.. sevecenlik yerini

Sinirliliğe.. hiddete.. nefrete.. kızgınlığa bırakmış.. Marketlerde insanlar ,

Kasa kuyruklarında birbirlerine dalaşmak için fırsat kolluyor..Kimse birbiri ile konuşmuyor.. herkesin bakışlarında bir tedirginlik.. bir ürkeklik..

Ülkemiz iyiye gitmiyor...

Aynı 1980 öncesi gibi... Belki de ülkeyi bilinçli olarak buna hazırlıyorlar..

Kavramlar ..ideolojiler... fikirler herşey birbirine girmiş... kimin ne olduğu belli olmayan bir ortam..

Tanrı Hem Türk'ü... Hem bu ülkeyi korusun!....


saygılar.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 7. sayfa (Toplam 8 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1