Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - FETHULLAH'ÇILAR ARTIK TASFİYE EDİLMELİ!
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3 ... 7, 8, 9, 10, 11, 12  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 8. sayfa (Toplam 12 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Sal Haz 24, 2008 11:21 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Müjdeler olsun.. Ey Millet!

Fettoscugum geliyor! KURTULDUK!...




Gülen'e büyük sürpriz!


Yargıtay Ceza Genel Kurulu, herkesin merakla beklediği Gülen davasında kararını verdi. İşte kararın ayrıntıları
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Laik devlet yapısını değiştirmek ve yasadışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla yargılanarak beraat eden Gülen'in, beraatini onadı. Yargıtay'ın bu kararının ardından Gülen'in Türkiye'ye dönüşü için herhangi bir engel kalmamış oldu.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'ndan (TMK) yargılanan Fethullah Gülen'e verilen beraat kararını onayan Daire kararına yapılan itirazı reddetti.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ''laik devlet yapısını değiştirmek ve yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasa dışı örgüt kurup bu amaç doğrultusunda faaliyette bulunmak'' suçlarından yargılanan Gülen hakkında beraat kararı vermişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, beraat kararını onamıştı. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu karara itiraz etmişti.

Gülen'in eyleminin TMK'nın 7. maddesi kapsamında değil, 765 sayılı TCK'nın ''cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak'' suçunu kapsayan 313/2-4 maddelerine aykırılık oluşturduğunu savunan Başsavcılık, suçun niteliğinin ve tarihinin doğru olarak tespit edilmesi için dosya kapsamındaki delillerin incelenmesi gerektiğini belirtmişti.

Suç tarihinin temadinin son bulduğu iddianamenin hazırlandığı 31 Ağustos 2000 olduğunu ileri süren Başsavcılık, bu tarih dikkate alındığında dava zamanaşımının dolduğunu, bu nedenle 9. Ceza Dairesi'nin 5 Mart 2008 tarihli onama kararının kaldırılarak, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin beraate ilişkin 5 Mayıs 2006 günlü hükmünün bozulmasını istemişti. Başsavcılık, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'na göre düzeltilmesinin mümkün olduğuna işaret ederek, dava zamanaşımı dolduğu için kamu davasının düşürülmesini talep etmişti.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazını bugün karara bağladı.

Genel Kurul, Başsavcılığın itirazını oy çokluğu ile reddetti. Ret kararıyla ile birlikte 9. Ceza Dairesi'nin onama kararı kesinleşti.

Internethaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
poyraz58
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: May 03, 2004
İletiler: 17
Şehir: TÜRKİYE / SİVAS/koyulhisar/ortakent

İletiTarih: Çar Haz 25, 2008 2:35 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

DEĞERLİ DAVA ARKADAŞIM BENCE BU ADAMA BUKADAR YÜKLENİLMEMEMLİ.BELKİ ADAMI SEVMEYEBİLİRİZ AMA ŞU GERÇEKKİ TÜRK-İSLAM-TÜRKİYE İÇİN EN ÇOK HİZMET EDEN BİR DAVANIN LİDERİ.BUNUN YAPTIĞINI YAPAN VARMI BANA SÖYLESİN.YA BAKARMISINIZ ADAM TERÖRİSTLİK SUÇUNDAN YARGILNAMIŞ İNANAMIYORUM YA İNANAMIYORUM.SADECE YAZIKLAR OLSUN DİYORUM BU ADALETE VE O SUÇTAN YARGILAYANLARA
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Haz 25, 2008 3:09 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

poyraz58 demiş ki;
Alıntı:
DEĞERLİ DAVA ARKADAŞIM BENCE BU ADAMA BUKADAR YÜKLENİLMEMEMLİ.BELKİ ADAMI SEVMEYEBİLİRİZ AMA ŞU GERÇEKKİ TÜRK-İSLAM-TÜRKİYE İÇİN EN ÇOK HİZMET EDEN BİR DAVANIN LİDERİ.BUNUN YAPTIĞINI YAPAN VARMI BANA SÖYLESİN.YA BAKARMISINIZ ADAM TERÖRİSTLİK SUÇUNDAN YARGILNAMIŞ İNANAMIYORUM YA İNANAMIYORUM.SADECE YAZIKLAR OLSUN DİYORUM BU ADALETE VE O SUÇTAN YARGILAYANLARA

Yıldıray Çiçek i eleştir,fethullah gülen i savun!
Senin burada ne işin var?O çakal dönecek diye şimdiden azmaya başladınız.Ama burada buna izin verilmeyeceğini sen bilmiyorsan,yandaşlarına sor!Onlar bizi iyi tanır.
Çakal,kurt un arasında barınamaz!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Çar Haz 25, 2008 7:05 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

poyraz58 demiş ki:
DEĞERLİ DAVA ARKADAŞIM BENCE BU ADAMA BUKADAR YÜKLENİLMEMEMLİ.BELKİ ADAMI SEVMEYEBİLİRİZ AMA ŞU GERÇEKKİ TÜRK-İSLAM-TÜRKİYE İÇİN EN ÇOK HİZMET EDEN BİR DAVANIN LİDERİ.BUNUN YAPTIĞINI YAPAN VARMI BANA SÖYLESİN.YA BAKARMISINIZ ADAM TERÖRİSTLİK SUÇUNDAN YARGILNAMIŞ İNANAMIYORUM YA İNANAMIYORUM.SADECE YAZIKLAR OLSUN DİYORUM BU ADALETE VE O SUÇTAN YARGILAYANLARA


Ölen de edebiyle, kalan da...

Sana sadece yaziklar olsun diyebiliyoruz.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hilalugruna1
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Apr 18, 2008
İletiler: 178
Şehir: ERGENEKON

İletiTarih: Çar Haz 25, 2008 7:51 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

yahudi usaklari ,isbirlikcileri kolkola yillardir bu mücadeleyi verdiler cumhurbaskanlarinida basa oturttular ,güleni kurtardilar, ee bizim vatanimiz da ALDATMA KANDIRMA PARTISI iktidar oldugu icin ihanetin kitabini okumuslar,okutmuslar yakinda imraliyida azat ederler .isbirlikcileri bir emir etse onuda yapacaklar.aa ama olmaz simdi tabiki MILLIYETCILIK yükselen degerlerdesimdi isbirlikcilerin isine gelmezz.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Per Haz 26, 2008 7:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Şu anda devlet içinde müthiş bir çalkalanma yaşanıyor, çalkalanmadan da ziyade müthiş bir mücadele yaşanıyor, bunu görebilmek için iyi bakmak lazım, bu mücadele kimlerle kimler arasında oluyor onuda söyleyeyim, fettullahçılar ve ulusalcılar arasında, resmen bir çarpışma yaşanıyor, zaten ergenekon operasyonu bunun başlangıcıydı, aniden demeyeyim ama devletin içinde güçlenen fettullahçılar ilk olarak güçleri yetebileceği lokmayı yutmak için harekete geçtiler, bunlarda ulusalcılardı, iktidar destekli bu uygulama şu anda hala soru işaretlerine cevap verememektedir, ortada hala somut birşey yok, iddianame 3 aydan fazla bir süredir hazırlanamamıştır, diğer bir meselede fettullahçı tayfa devletin diğer organlarında güçlenmeye başlamıştır, bundan sonraki aşama orduyu yıpratmak, dikkat ederseniz devletin bütün imkanlarını bu yolda rahatlıkla kullanmaktadırlar, daha sonrada şu anda dişlerini geçiremedikleri ama güçlenirsek onlar mesele değil dedikleri Ülkücü Camiadır.

Şu aşamada fettullah Türkiye ye dönemez, çünkü o cesareti yok, ancak ve ancak son uygulamadan sonra Türkiye ye geri dönebilir, onuda yaparlarmı yapamazlarmı zaman gösterecek?? Aramızda hala kendine Ülkücü deyipte, fettullahın şakşakçılığını yapanlar oldukça, kale içerden vuruldukça bunuda kolaylıkla başarırlar. Kafası basmayıp, fettullahla ilgili yazılanlara bakmayıp, ya bu iyi bir insan diyen, düşünmeden, beyninin hücrelerini çalıştırmadan, amacının ne olduğunu anlamadan, buraya gelipte yorum yapmaya kalkışan kişiler arkalarına bakmadan defolup gitsinler.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Haz 26, 2008 11:41 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Graham Fuller Gülen'e Neden Kefil Olur?




CIA Türkiye eski sorumlusu Graham Fuller'in ,ABD’den Yeşil Kart alabilmesi için Fethullah Gülen'e kefil olduğu ortaya çıktı. Aşağıda ki Graham Fuller analizini okuyunca acaba bu insanlar neden Fethullah Gülen’i destekliyor demekten kendinizi alamayacaksınız.

Graham Fuller Kimdir?

• Graham Fuller Harvard üniversitesi Rus İncelemeleri kürsüsü mezunu.
• CIA görevlisi olarak Ortadoğu’da aralıksız 20 yıl görev yaptı. 1964-67 yılları arasında İstanbul’daydı.
• ABD’ye dönünce CIA Ortadoğu bölgesi sorumlusu oldu.
• CIA yönetiminde ilk 10’a yükseldikten sonra CIA’dan ayrılıp Rand Corporation’a geçti.
• Tarık Buğra’dan Yaşar Kemal’e kadar yüzlerce Türk romanı okuyan Fuller’ın 1920’lerden bu yana Türk romanındaki siyasal ve kültürel temaları inceleyen bir kitabı var.
• Türkçe, Rusça, Arapça ve çince biliyor.

Graham Fuller’in, “Türkiye’nin Yeni Jeopolitiği” adlı kitabının yanısıra yine ABD’li diğer bir Türkiye uzmanı Prof. Henri Barkey ile hazırladığı “Türkiye’nin Kürt Sorunu” adlı bir çalışması var. Araştırma, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz, başkanlığını yaptığı Carnegie kuruluşu için hazırlanmış. Gramah Fuller, SSCB yıkılmadan önce “komünizm tehlikesine” karşı, sosyalist ülkelere komşu Müslüman ülkelerde, “yeşil kuşak” oluşturulması fikrinin de yaratıcısı.

“TüRKİYE’NİN KüRT SORUNU”
Fuller’in Barkey ile ortak çalışması olan “Türkiye’nin Kürt Sorunu” raporunda, sorunların yanısıra çözümlerden de bahsediliyor. Gazeteci Mehmet Ali Brand’ın, Sabah gazetesindeki köşeşisinde yer alan 14 Ağustos 1997 tarihli ve “ABD Gözüyle Kürt Sorunu” başlıkla yazısında, araştırmadan bölümler veriliyor. Buna göre, araştırmada etnik Kürtlük bilincinin bir daha geri dönülmeyecek şekilde artık yerleştiğine dikkat çekiliyor ve “Kürtler’in önünde 4 seçenek var” dendikten sonra şunlar sayılıyor:
- Bugünkü demokratik sistemde geleneksel Türk partilerinin içinde seslerini duyurabilmek.
- Kürt kökenli Türkler’in oylarını verecekleri partiler vasıtasıyla TBMM’ye girebilmek.

- İslamcı çözüm.
- Şiddete başvurmak.

Araştırma, Kürtler’in hem geleneksel partiler, hem de kendi partileri aracılığıyla TBMM’de seslerini duyurma çabalarında başarılı olamadıklarına dikkat çekiliyor. T.C. yasalarının “bölücülük” damgası vurarak tüm girişimleri engellediğini belirtiyor.
Geriye, “Refah” ve “PKK” seçeneğinin kaldığının altını çizen yazarlar, “Güçlü bir demokratik sistemi olmasına rağmen demokratik politikaların Kürtler’i hayal kırıklığına uğrattığını” ileri sürüyorlar.
“Refah Partisi, Kürtler’in Müslüman kimliğine hitap edebilmesini bildi. Erbakan, şiddeti reddeden bazı dinci Kürt milliyetçilerini partisinde toplayabildi. Ancak bunlar da, HADEP ve PKK’yı tercih eden laik Kürtler gibi, Şi kimlik noktasına gelince aynı isteklerde bulunuyorlar” diyen rapor, Refah’ın tam bir seçenek teşkil etmediğine de dikkat çekiyor.
Araştırmada ayrıca “PKK, Türk askerini yenememesine rağmen, politik ve askeri bir güç olarak varlığını sürdürmesini, ZAFER olarak görüyor... Türk güvenlik kuvvetlerinin büyük baskısına rağmen, PKK’nın aldığı tüm darbelere rağmen, çok masraflı bir silahlı mücadele sürdürmesi taraftarı olmayan Kürtler arasında dahi prestijini arttırmıştır... Politik yönden faal Kürtler’in, PKK’nın yok olmasının, Türk devletine karşı önemli bir pazarlık gücünü kaybetmeleri anlamına geleceğine inanıyor... PKK şeffaflaşmadığı, demokratikleşmediği ve diğer Kürt gruplarla diyalog kurmak istemediği için, bu çözümde diyalog kurulacak tek taraf niteliğini kazanamamaktadır...” deniliyor.
Fuller ve Barkey, Türkiye’nin son derece canlı bir sivil topluma, demokratik bir hükümete ve çok serbest bir basına sahip olmasına rağmen iş Kürt sorununa gelince, bu mekanizmaların işlemediğini dikkat çekiyorlar ve “Türk Devleti Kürt sorununu tamamen bir “güvenlik sorunu” şeklinde görüyor ve bundan dolayı dolayı son derece sıkı kısıtlamalar getiriyor” diyorlar.
“Basın çok dikkatli hareket ediyor ve kendi kendini sansürlüyor. Birkaç cesur gazete yazarı ve televizyoncunun dışında resmi açıklamalar ve resmi çizginin dışına çıkılmıyor... Entellektüeller ve akademisyenler de pek derine inmek istemiyorlar... Sivil politik liderler çok zayıflar ve Kürt sorununa girmeyi arzulamıyorlar. Bu cesareti gösterenlerin bir bölümü politik yönden kayba uğradılar, diğer bölümü ise, hiçbir kazanç elde edemedi... Kürt sorunu, Türkiye’nin tek etnik gruptan oluşmadığını, aksine bir mozaik olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır... Türkiye’de bu sorunu askeri olmayan yöntemlerle çözme cesaretini gösterecek lider yoktur” diyen araştırma, Türkiye’nin İslam dünyasındaki en ileri ve gelişmiş bir demokratik sisteme sahip olduğunu, devletin kendini reformlarla yenileyerek Kürt sorunun çözebileceğini belirtiyor.

çöZüM İçİN NE GEREKİYOR?
Araştırmanın en ilginç saptaması, çoğu çevrede ileri sürüldüğünün aksine, sorunun çözümünün askerler tarafından engellenmediğini, sorumluluk almak istemeyen siyasilerin tutumundan dolayı geciktiğini saptaması.
“önce terör bitsin, sonra reformlara girilir” yaklaşımının hatalı olduğu belirtiliyor. Savaş lobisinin giderek tehlikeli boyutlara ulaştığı vurgulanıyor. çözüm için öncelikle “Demokratikleşme kısıtlamalarının kaldırılması” üzerinde duruluyor. Bu bağlamda da, Kürt kökenli vatandaşların TBMM’de temsil edilmelerinin önemi ısrarla belirtiliyor ve tek çıkış yolunun “ekonomik-sosyal-kültürel-siyasi” önlemler olduğu ileri sürülüyor. Kürt kökenlilere “insan muamelesi yapılması” söz hakkı verilmesinin artık kaçınılmazlığına dikkat çekiliyor.

nettavir.net
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Haz 26, 2008 11:48 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

1997 yillarinda Refah Partisi´nin yapamadigini simdiki akp ihaneti üstlenmis görünüyor.

Dini duygularin sömürülmesi ve bölünmeye yol acmasi icin ileri sürülen piyonlar belli.

Isin diger tarafinda bir kalkisma örnegi olarak Diyarbakir´da o keci sakalli hoca bozuntusunun kürsüye elinde Kur´an-i Kerim oldugu halde insan müsvettelerini isyana tesvik etmeye gayreti, Otag´imizda yillardir anlatmaya calistigimiz gerceklerin göz önündeki tezahürüdür.

Yazida gecen "sivil liderlerin yeterince cesur olamadiklari" isaretine dikkat cekmek istiyoruz. Her halde bu cesur Islamci piyon fettoscugum olsa gerek.


TANRI TÜRK´Ü KORUSUN VE YÜCELTSIN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Haz 27, 2008 9:45 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kalpleri islama yatışmamış,hasta ruhlu dengesiz yandaşları onun davaya hizmetinden bahsedip duruyorlar.Ne davası?25 milyar dolar servete hükmetme davası mı?Yoksa sözde Türk milli marşını söyletmekle öğündükleri yabancı dilde eğitim yapan ve abd ye beyin transferini gerçekleştirme ile görevli sözde eğitim kurumlarını mı?Dava bu mu?
Dava adamının para ile pul ile işi olmaz!Dava adamı bir eli yağda bir eli balda tuzu kuru yaşamaz!Büyük Akif in sırtına giyecek paltosu yoktu!
ATSIZ ATA ya bir memuriyeti layık göremediler.Zorlukla emekli olabildi.Ne çileler çekerek,ne sürgünler yaşayarak.
Fethullah çakalı,şimdi abd de sürgünde mi;keyif mi çatıyor,milyar dolarlık çiftliklerde?
Allah ın varlığını,akıl ve vicdan ile kabul etmekten aciz kalbi hastalıklı adamlar;sözde mucizeler görerek içlerini yatıştırmaya kalkışıyorlar!
KELİN MERHEMİ OLSAYDI ,ÖNCE KENDİ KAFASINA ÇALARDI!
Sulu göz,salvar sümük ağlayan bir artis den ne mucize görmeyi umuyorlarsa.
Fettoş,21.yüzyılın,nursuz sait den sonra en acaip bir olayıdır.
Şunların suratlarına bakın,bir damla nur var mı?
Yedikleri herze,adeta damga gibi suratlarına vurulmuş,sıfatları çarpılmış bu adamların peşinden gidene de,onu öğene de yuh olsun!
Allah ın varlığı için;artık peygamber gelmeyeceğine göre;akıl yeterdir!
Allah ın ,alemlere yansımış binlerce ayetini görmeyen,tebarike,Yasin,duha gibi sureleri düşünerek değil;karnından,müzik olarak okuyan adamlar;işte böyle hokkabaz ve düzenbazların ardında bir ömrü .ok yoluna tükedip,heder olup giderler!
BİZ TÜRK ÜZ,TÜRKÇÜYÜZ!BİZ NE ARAP NE DE ARAP UŞAĞIYIZ!
İNANCIMIZ BİZİM TÜRKLÜĞÜMÜZÜ GİDEREMEZ!
BİZ TÜRK OLARAK YÜKSEK AHLAK ÜZERİNE,SEÇİLMİŞ BİR MİLLET OLARAK YARATILDIK!
TANRI TÜRK Ü KORUSUN!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cum Haz 27, 2008 9:52 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Gülen hareketinde CIA kuşkusu



ABD İçişleri Bakanlığı adına savunma yaparak Fethullah Gülen'in oturma izni başvurusunun reddedilmesini sağlayan savcıların gerekçeleri arasında, ‘Gülen hareketinin finansmanına CIA'in katıldığı kuşkusu' da yer aldı.




Fethullah Gülen'in ABD İçişleri Bakanlığı'na başvurusunu yaptığı I-140 vizesinin reddedilme nedenleri ortaya çıktı. Amerikan yasaları gereği her sene kısıtlı sayıda verilen ve "iş, bilim, sanat, eğitim ve spor alanında olağanüstü yetenekli" kişilere oturma ve çalışma imkânı sunan vize talebinin reddedilme nedenleri arasında Gülen'in eğitim alanında başvuru yapmasına rağmen bu alanda direkt faaliyette bulunmaması ve bu konudaki "olağanüstü yeteneğini" belgeleyememesi gösterildi.

21 Kasım 2006 tarihinde Gülen'in I-140 vizesi için yaptığı başvuru İçişleri Bakanlığı tarafından bir yıl sonra reddedildi. 18 Aralık 2007'de bir kez daha aynı vize ve oturma izni için başvuran Gülen bu kez toplam 26 akademisyen, din adamı ve aralarında Morton Abramovitz ve Graham Fuller, Mehmet Sağlam gibi isimler tarafından kendisi hakkında yazılmış referans mektuplarını da mahkemeye sundu. Mart 2008'de Gülen'in temyiz isteği reddedildi. Mahkeme davacı Gülen ve davalı İçişleri Bakanlığı'ndan son bilgi ve belgelerini önceki gün tekrar istedi.

‘Para karşılığı yazdırıyor'

İçişleri Bakanlığı adına savunma yapan Savcı Patrick Meehan ve Mary Catherine Frye imzasıyla sunulan 4 Haziran 2008 tarihli belgelerde "Davalı, kendisinin din adamı olduğunu ve eğitim alanında çalışmalar yaptığını belirtiyor. Oysa, eğitimci olduğunu gösteren hiçbir belge sunmadığı gibi kendisini akademisyenlerle çevreleyip para karşılığı kendi görüşlerinin tartışıldığı konferanslarda konuşturuyor ya da görüşlerini yazdırıyor" saptaması yapıldı.


"Davacı'nın (Gülen) sunduğu deliller göstermektedir ki, kendisi siyaset ve din konularında çok etkili bir hareketi yönetmektedir. Ama bu çok özel yetenekte insanlara verilen vizeyi almasına hak veren bir alan değildir" diyen savcılık makamının kararı kabul gördü.

Gülen'in avukatları bu kararı da bozmak için "ara karar çıkartma" isteminde bulundu. Buna yanıt olarak 18 Haziran'da Savcılık makamınca Pennsylvania Doğu Bölgesi Mahkemesi'ne sunulan belgelerde şöyle denildi:

‘Din ve siyasetle ilgili'

"Davacı eğitim konusunda uluslararası alanda takdir kazandığını iddia etmektedir. Oysa kendisi, ‘olağanüstü yetenekli' eğitimciler arasında olmadığı gibi eğitimci bile değildir. Kendisi delillerde de sunulduğu gibi büyük ticari kaynakları bulunan etkili dini ve politik bir hareketin lideridir. Dinlerarası diyalog ve tolerans da bu statüde vize verilen alanlar değildir."

Gülen'in "dini hoşgörüyü eğitim kurumlarına içine sokan metotlar geliştirdiği iddiasına" da yer veren savcılık makamı "Ancak davacı, bu metotların ne olduğunu gösteren bir delil sunmamıştır. Yazıları bir müfredat modeli ya da metodoloji içermemektedir. Kendisinin eğitmenlik yaptığını belgeleyen bir delil dahi bulunmamaktadır" dedi.
Savcılık makamı ayrıca Londra'da Lordlar Kamarası'nda Gülen için düzenlenen toplantının da sadece o mekânda yapıldığını, Gülen'in Konferansı "İngiliz hükümetinin desteklediği" iddialarının yanıltıcı olduğunu belirtti.

Londra'daki Gülen Konferansı'ndaki sunumlardan faydalanan savcılık makamı "deliller de göstermektedir ki, davacı kendi hareketinin organize ettiği ve masraflarını karşıladığı toplantılarda bulduğu desteği kendisini ‘âlim' olarak göstermekte kullanmaktadır" dedi.

‘CIA şüphesi bile var'

"Gülen hareketinin, yürüttüğü projelerin finansmanında kullanılan paraların büyüklüğü nedeniyle Suudi Arabistan, İran ve Türk hükümetleriyle gizli anlaşma içinde olduğu iddiaları dile getirilmektedir. CIA'in de bu projelere finansal ortaklık ettiği şüpheleri bulunmaktadır" diyen savcılık, Gülen'in sunduğu onlarca destek mektubundan hiçbirinin bir eğitimciden gelmediğini" ileri sürdü.


İkinci buluşma yalan

Gülen'in aldığı ödüllerin gerçek ödül bile sayılmasının şüpheli olduğuna yer veren Savcılık makamı, "Davacı'nın UNESCO ödülünü aldığı törende Papa 2. Jean Paul'le bir kez daha görüştüğü iddiası doğru değildir. Papa, ödül tarihinden altı ay önce ölmüştü" dedi.

Konuşma kasetleri yok

Gülen'in bütün kitaplarını Işık Matbaası'na bastırdığını belirten savcılık makamı, bunların bilimsel çalışma olduğunun söylenemeyeceğini, eğitimle alakası olmadığını, hepsinin dini yayınlar olduğunu belirtirken, Gülen'in eğitim ve sanatsal değer taşıdığı iddia edilen ve Türkiye'de çok tartışma yaratan konuşmalarının video kayıtlarının mahkemeye sunulmadığının altını çizdi.

Gelecek planları belirsiz

Savcılık, iddianamesinin son bölümünde Gülen'in "gelecek planlarını" açıklamadığını, eğitim alanında çalışmaya devam edeceğine dair hiçbir işaret vermediğini yazdı. İddianamede "Kendisi hakkında konferanslar düzenleyip yazılar yazdırması eğitim alanında olağanüstü bir faaliyet sayılmaz" denildi.

25 milyar dolarlık güç

Savcılığın önceki gün teslim ettiği yeni belgeler arasında da Gülen cemaatinin mali yapısına dair iddialar yer aldı ve cemaatin 25 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığına vurgu yaptı. "Okullar, gazete, üniversite, sendikalar, televizyonlar. Bunların birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğu tartışılıyor. İş yapma şeklinde hiçbir şeffaflık yok" iddiasını dile getiren Savcılık, "Gülen'in kendi açıklamaları da gösteriyor ki, kendisi felsefesini eğitim yoluyla yayan bir din adamıdır ama eğitimci değildir" dedi.
Naylon üniversite şüphesi

Savcılık, Gülen'in ABD'de kurdurduğu Virginia International University'ye de değindi. Belgede, "Okulun hareketle ilişkisinin hiçbir yerde yer almadığı vurgulanarak, "Bu okulun ne kadar prestijli bir kurum olduğu tartışmalıdır" ifadesi yer aldı.


Etikhaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
sinan37
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu

İletiTarih: Cmt Haz 28, 2008 9:10 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Artık ÜLKÜCÜ hareket olarak fetullahcılara karşı akıllı olmazsak onlar bizi tasfiye edecekler.

MHP İÇİNDE FETULLAHÇI OLUP İLGİ VE ALAKA GÖREN BİR SÜRÜ İNSAN VAR ,,,EN KÜÇÜK BİR ELEŞTİRİDE FETULLAHÇI OLMAYAN BAŞKANLARIMIZ BİZLERE TEPKİ VERİYOR.

BİZDE DİYORUZKİ BİR İNSAN HEM ÜLKÜCÜ HEM FETULLAHÇI OLAMAZ.

ÜLKÜCÜ BAĞIMSIZDIR,ÖZGÜRDÜR,BEYNİ VATAN AŞKINDAN BAŞKA BİRŞEY DÜŞÜNMÜZKEN KALBİ MİLLET SEVGİSİ İLE ATMAKTADIR.

ÜLKÜCÜ SADECE VE SADECE ALLAH İÇİN HAREKET EDER ,,ŞEYHLERİ VE SARIKLI PAPAZ HOCALARI İÇİN DEĞİL...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Pzr Tem 06, 2008 5:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Hakan Yavuz, cemaatle ilgili ilginç değerlendirmelerde bulundu.


Yavuz “İslamı özünden koparıyorlar. Cemaat Ergenekon, Yücel Aşkın, Atalar, Sauna ve Şemdinli davalarına yön vermeye çalıştı. Okullar, finans kuruluşları, medya kuruluşları; bunlar bir sistemin parçalarıdır. İnsanları çağırıp yazı yazdırmak ya da konuşturmak karşılığı paralar veriliyor. Cemaat bazı bakanlıkları sardı. AKP diye bir parti yok. Bir lider var sadece. Anayasa Mahkemesi bir hayaleti kapatıyor” dedi.

Gülen cemaatine yakınlığı ile tanınan Yavuz’dan cemaatle ilgili ilginç itiraflar


‘AKP hayalet parti’

Gülen cemaatiyle ilgili ilginç itiraflarda bulunan M. Hakan Yavuz, cemaatin Ergenekon operasyonuna yön vermek istediğini söyledi. Yavuz AKP’yi de “sadece liderin olduğu hayalet bir yapı” diye niteledi.

Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen Utah Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi M. Hakan Yavuz, Gülen cemaati ile ilgili ilginç itiraflarda bulundu. Yavuz, cemaatin amacının İslamı küresel güçlerin istemleri yönünde şekillendirmek olduğunu belirtirken, okullar, finans ve medya kuruluşlarının bir sistemin parçaları olduğunu söyledi. Yavuz, cemaatin eski Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın davası, Atabeyler ve Sauna operasyonları ile Şemdinli davasına yön vermeye çalıştığını, aynı şeyin şimdi de Ergenekon operasyonu konusunda gerçekleştirildiğini belirtti.

Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen, cemaat ile ilgili bir kitabı bulunan ve bir dönem Zaman gazetesinde Gülen ile ilgili yazılar yazan Yavuz, “www.odatv.com” adlı internet sitesine cemaati eleştiren oldukça ilginç açıklamalarda bulundu. Hakan Yavuz’un söylemleri, daha önce Gülen’in sağ kolu olarak bilinen Nurettin Veren’in açıklamalarını anımsattı. Hakan Yavuz’un yaptığı açıklamalar şöyle:

• Açıkça söylemeliyim ki; son dönemde cemaatle ilgili endişelerim arttı. Bir yapı “güç” denen şeye sahip olmak için farklı alanlarda ilerlemeyi seçebilir. Okullar, finans kuruluşları, medya kuruluşları, bunlar bir sistemin parçalarıdır. Ama beni rahatsız eden, bu gücün nasıl kullanıldığı ve İslamı paketleme olayıdır. Ben buna biraz “İslamsız İslam” diyorum. İslamı belli kesimlere hoş gelecek hale dönüştürmek, belli güçlerle uyumlu hale getirmek. Belli yerlerden destek de alıyorlar mutlaka. Amaç İslamı global güçlerin ihtiyaçlarına, kapitalizme yakın hale getirmek. İslamı özünden koparıyorlar. ‘Sakız gibi’ her yere çekiyorlar. Bunun da ne için yapıldığını bilmiyoruz.

‘Davalara yön veriyorlar’

• Ben aslında cemaate antipatik de bakmıyordum, çok yanında da değildim. Ama özellikle AKP iktidarından, 2002 yılından bu yana özellikle yargı konusunda çok yanlış adımlar attıklarını düşünüyorum. Dört tane dava var benim için önemli olan: Yücel Aşkın duruşması, Şemdinli davası, Atalar (Atabeyler) operasyonu ve Sauna operasyonu. Şimdi de Ergenekon. Bu ilk dört davaya cemaat yön vermeye kalkıştı. Cemaatin basın organlarının bu davalarla ilgili yayınlarına bakın. Yücel Aşkın’a ne iftiralar atıldı. Ergenekon’da 1 yıldır insanların dava açılmadan içeride tutulmasını izah edemiyorum.

• Son dönemde benim ‘cooptation’ dediğim bir durum var. İnsanları çağırıp yazı yazdırmak ya da konuşturmak karşılığı paralar veriliyor. “Herkesi işin içine sokmak” diyorum ben buna. Gelip konuşuyorsun, hemen 2 bin dolar. Bu para nereden geliyor, makbuz karşılığı mı veriliyor?

• Türk devleti toplumuna göre özgürleştiricidir. Toplumumuz daha baskıcıdır. Sıvas’ta yaşananlar, en son Düzce’de olanlar... Devlet çökünce her şey çöküyor Türkiye’de. Çünkü toplum daha bireyselleşemedi. Toplum hâlâ kabadayı bir toplum. Devlet zayıfladığı, sarsıldığı zaman, toplumun içindeki cemaatler, kabileler, mahalleler hemen ayrışıyor ve birbirine karşı durum alıyor. Irak’taki durum ortada. Devlet düşmanlığı ile bir yere varılmaz. AKP’nin temel hatası “Kemalizm” karşıtlığı yapacağız diye, devlet düşmanlığı yapmaları.

• Türkiye’de devlet bireyi dinsel cemaatlere karşı korumak zorundadır. Bu nedenle de laiklik anlayışı daha dayatmacı görünebilir. Ama Amerika’da bir dini grup polis teşkilatını ele geçirmeye çalışmak istemiyor. Askeri okulları ele geçirmek istemiyorlar. Devletin üniversitelerini “Kırıkkale Nakşilerin, Sütçü İmam bilmem hangi grubundur” diye parsellemiyor.

Bakanlıkları ele geçiriyor

• AKP belli bir cemaatle ilişkisini gözden geçirmek zorunda. Cemaat bazı bakanlıkları ele geçirmek için büyük mesafe aldı. Bundan rahatsızlık var partinin içinde. Türkiye’de bazı cemaatler de çete gibi hareket ediyor. Her yerde aynı şey söyleniyor. AKP nedir? Hangisi AKP’dir? Washington’da yansıtılan mı? Konya’daki mi? İstanbul’daki mi? AKP diye bir parti de yok. Bir lider var sadece. Anayasa Mahkemesi bir hayaleti kapatıyor.

Cumhuriyet,11.06.2008


Ülküdaşlarımın okuması dileğimle.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Pzr Tem 06, 2008 5:41 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:


TRT DE FETTULLAH RÜZGARI

Kurumda birçok program Fethullah Gülen'e yakın isimler tarafından hazırlanıyor.


AKP iktidarının sesi haline gelen TRT'de birçok program dinci basın kurumlarında görev yapan ve Fethullah Gülen cemaatine yakın isimler tarafından hazırlanıp sunuluyor.

Programcılar arasında, Fethullah Gülen 'in şiirlerini ve metinlerini seslendirenlerin yanı sıra daha önce Samanyolu ve Kanal 7 gibi televizyonlarda görev yapan isimler de yer alıyor.

AKP iktidarının hazırladığı yasa tasarı'yla yapısını baştan sona değiştirmeyi planladığı TRT'de, programların içeriği ve sunucuları da hızla değişiyor. Bu programlardan bazıları ve sunucuları şöyle:


Enine Boyuna:

TRT-1'de Cuma günleri 23.05'te yayımlanan programı Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Yöneticisi Dr. İbrahim Kalın sunuyor. Kalın aynı zamanda Zaman ve Today's Zaman gazetelerinde yazıyor.


Sen-Siz Olmaz/ Olur mu?

Çarşamba günleri 21.55'te TRT 1'de canlı olarak ekrana gelen programda bir dönem polis akademisi dekan yardımcılığı görevini yürüten Dr. Önder Aytaç , konuklarla sohbet ediyor. Aytaç, Polis Akademisi'nden 4 öğretim üyesi ile birlikte hazırladığı Türkiye Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim adlı raporla tepki çekmişti.


Ezber Bozan:

Daha önce Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde köşe yazan Tamer Korkmaz tarafından hazırlanan program, salı günleri TRT 1'de saat 22.55'te yayımlanıyor.


Felsefe Konuşmaları:

Programda Prof. Dr. Teoman Duralı belirlenen bir konu üzerinde konuşuyor. Teoman Duralı'nın yazıları Yeni Şafak ve Zaman gazetelerinde yayımlanıyor.


Rengâhenk:

İlker Gültekin tarafından hazırlanan program TRT-2'de hafta içi her gün saat 20.30'da yayımlanıyor. Gültekin, Fethullah Gülen'in yazdığı metinleri seslendiriyor.


Gündeme Dair:

TRT-1'de pazartesi günleri saat 13.30'da yayımlanıyor. Gazeteci Emre Aköz ve AKP'li Özlem Türköne 'nin eşi Mümtazer Türköne tarafından sunuluyor.


Şenlik Var:

Program daha önce Samanyolu TV'de Maceracı adlı programı hazırlayan Murat Yeni tarafından sunuluyor.


Bedirhan Gökçe ile Gecenin Kıyısında:

Çarşamba günleri TRT 1'de yayımlanan programı, daha önce Kanal 7'de
program yapan Bedirhan Gökçe sunuyor. Gökçe, Fethullah Gülen'in şiirlerini de seslendiriyor.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Per Eyl 18, 2008 3:33 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
Gülen'in iftarına sürpriz konuk!
18 Eylül 2008 Perşembe 16:46
Fethullah Gülen'in 25 Eylül'de iftar yemeği var. En tepedeki siyasiler de o iftarda olacak. Bakın iftara kimler katılıyor?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan Amerika'da Fethullah Gülen'in iftar yemeğine katılacak. İftarda eski ABD Başkanı Clinton da olacak.

Fethullah Gülen Cemaati'nin her yıl New York'taki Waldorf Astoria Oteli'nde düzenlediği "Dostluk Yemeği"ne bu yıl BM Genel Kurul toplantıları için ABD'ye gelecek olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın yanı sıra eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın katılması kesinleşti. Clinton ve Gül, gecede birer konuşma da yapacak.

GEÇEN YIL DA ERDOĞAN KATILMIŞTI

25 Eylül Perşembe akşamı verilecek iftar yemeğine New York ve New Jersey eyalet senatörlerinin yanı sıra akademik çevrelerden ve sanat dünyasından isimler de davet edildi. Gülen Cemaati'nin geçen yıl da düzenlediği "Dostluk İftarına" New York Senatörü Hillary Clinton ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan katılmıştı.

Cemaat, geçen yılki yemekte Hillary Clinton'ın başkanlık seçim kampanyası için 250.000 dolar bağış toplamıştı.

www.internethaber.com dan alıntıdır.




Allah kabul etsin diyeceğim ama diyemiyorum.........
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 8. sayfa (Toplam 12 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3 ... 7, 8, 9, 10, 11, 12  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1