Bozkurt NET

[tamerr]

Biz bu yazarın yani M.Şevket eygi nin söylediklerini zaten biliyoruz, yani yeni birşey değil söyledikleri, bu adama yazar demeyede zaten dilim varmıyor, adamda demek istemiyorum aslında, geçmişi her türlü entrikayla dolu yaratık desem en uygunu olur, soruyorum acaba şevket efendi !!!
Bunları kim yetiştirdi ???


Saygılarımla

[kaganos]

kaganos demiş ki:

sultan_fatih demiş ki: Bu yazılanlara çok üzüldüm bilmeden konusuyorsunuz. Başkalarının ağzıyla konusuyorsunuz. Kızmayın bana lütfen ama yapmayın böyle lütfen. Pek tabii kardeşlerim, hakikaten sizler hiç bir şey bilmiyorsunuz... Bu arkadaşlar , Yüce Dinimizin halk arasında nasıl kullanilacağını çok iyi bilmekteler... Ramazan ayında.. evlere erzak dağıtıp.. göstermelik..iftar davetlerine katılırken.. aman ha! lüks otellerdeki davetlere ..çaktırmadan gidin.. millete belli etmeyin ... diyemiyorsunuz mesela! Tarikat -cemaat ilişkilerini.. kullanıp.. BU fani dünyada malınıza mal.. mülkünüze mülk .. katamıyorsunuz... Aynı günde ..8 şehit cenazemiz varken.. Bir ''TÜRKİYELİYİZ'' bile diyemiyorsunuz.... TÜRK örf ve Adetleri yerine.. Arap-kürt karışımı yoz bir kültürü.... benimseyemiyorsunuz... Kısacası sevgili kardeşlerim, sizler 21.yüzyılın TÜRKİYESİNE ayak uyduramıyorsunuz.... bu sultan _fatih kardeşimiz haklı.... Bizler onlar gibi olamıyoruz... Çünkü ; bizler bu vatanın 30 kupona alınmadığını... Çok iyi... Ama çok iyi.... biliyoruz..... saygılarımla.

2006 yılında olan düşüncelerimi bir gözden geçirdim..

Düşüncelerimde hiç değişiklik olmamış ..ne mutlu bizlere..

Hala bu ülkede dönen dolapları ... bu millete anlatmaya devam edeceğiz..


saygılar.

[kaganos]

kaganos demiş ki:

gelibolulu demiş ki: Değerli kardeşim, Bu herifleri çok iyi tanırım.. ancak bir suyun başında ellerinde bir mevkii ,bir güç varken böyle hareketlere bulunurlar.. Normal hayatlarında.. sünepe tiplerdir.. etliye sütlüye karışmazlar.. konuşmaları bile... kadınsıdır... Her iddiaya girerim ki... cihaddan ,kırıp dökmekten bahseden bu tipler.. Ülkemiz aynı ırak gibi bir durumla karşı karşıya kalsa... herkesten önce tabanları yağlayıp kaçarlar.. Bunlar kendilerine din yolu ile saygı uyandırmaya çalışan .. normalde beş para etmeyen tiplerdir.. Hiçbir düşüncelerinin toplum içinde saygı görmemesi nedeniyle.. sadece dini kullanarak...kendilerine bir saygınlık yaratmaya çalışıyorlar.. Gariban ,eğitimsiz ,cahil halkımız maalesef bunlara kanıyor.. çünkü onların karşısında.. kendilerine.. ağlamaklı bir surat takınıp.. kutsal kitabımızdan iki ayet okumaları yetiyor... Halkın gözünde bir anda süper din adamı süper müslüman oluveriyorlar.. Camiye bu nedenle kızıp gitmiyordum..... Maalesef cami bu züppelerin elinde.... Ama artık karar verdim gideceğim...ve bunların canlarına okuyacağım... en ufak bir yanlışlarında.. cemaatin önünde bunları rezil edeceğim.... Tek tek bütün camileri dolaşıp ... kim ne halt karıştırıyor... hangi imam dini siyasete alet ediyor hepsinin listesini tutacağım.... Ülkücü kardeşlerimden rica ediyorum.. her yörede topluca namazlara gidelim.. Hangi imam şehitlerimize duayı unuttu.. savsakladı.. yeri ve zamanında demokratik hakkımız ile müdahale edelim... Bu meydanları çok boş bıraktık anlaşılan.... saygılarımla.

2006'ta neler yazmışız.. bir hatıryalım istedim...

Ne dersiniz adamlar daha da şımarmadı mı?...

[-ULKUCU-GARDAS-]

Nutuk atmaya gelince mangalda kül bırakmayan akp başı rte Kızılcahamam'da "Türkiye'yi kendi tapulu malı görenlere pabuç bırakmayacağız" diye gürlerken, gayri milli gayri islami teslimiyetçi politikaları sayesinde, Türkiye'nin tapusu ve iktidarının iradesi üzerine haçlının koyduğu ipotekleri Türk Milleti'nin gözünden kaçırma telaşına düşmüştür.Türkiye'nin tapusu üzerine söz söyleyecek birileri varsa, onlar uğrunda can veren Türklerdir. Türkiye'nin tapusu üzerine hasbelkader başbakan da olsa, Gürcülükleri ile iftihar edenlerin söz hakları yoktur. Türkiye'nin Tapusu üzerindeki yetkiyi, bir ton kömür iki kilo mercimekle ele geçirdiklerini sananlar yanılmaktadır.
Yıllardır İslam adına mücadele ettiklerini söyleyen Erbakanın talebelerinin geldikleri nokta çok acıdır.Haçlı seferleri ile İslamı yok etmek için asırlardır uğraşan hristiyan dünyası; yüce islam dinini dejenere etmek yok etmek için, maalesef dinini dünyaya değişen münafıklar sayesinde müslüman toplumun inançlarını kullanmasını keşfetmiştir. akp yönetim kadroları haçlının bu siyasetinin uygulayısı durumuna girmiştir. Haçlı seferlerini kıran Müslüman Türk Milletini izole etmek için, maalesef en hassas olduğu İslam inancı istismar edilerek İslama en büyük kötülük islamcıyım diyen siyasi kadrolar ve güdümündeki satılmışmedya tarafından yapılmaktadır.
Asırlardır süren haçlı kini İslamı alt etmek için; aşamadığı en büyük engel olan Müslüman Türk Milleti'ni, içimize yerleştirdiği ve başımıza getirdiğidin istismarcısı diyologcu çıkarcı truva atları vasıtasıyla engel olmaktan çıkarmış ve kendi buyruğuna sokmuştur. Bilinmelidir ki; Haçlının önündeki en büyük engel Türk Milleti pasifize edildiği anda, İslam dünyasını haçlının zulmünden biat etmeden koruyacak bir güç olmayacaktır.Irak'taki işgalçi Amerikan askerlerinin sağlık ve sıhhat içinde ülkelerine dönmesi için dua eden bir Türk Başbakan'ın olduğu bir devirde, Irak'ta akan milyonlarca müslüman kanının hesabı sorulmamakta, güney sınırlarımızın yol geçen hanına döndüğü bir sırada Ankara'da İsrail'in güvenliği öncelik taşımaktadır.
Haçlılar için; İslamı, siyasi islamcılar eliyle vurmak akp sayesinde en kolay en ucuz yol olmuştur.
Uğrunda şehit olunan Türk'ün ayyıldızlı bayrağı yerine ninemizin baş örtüsü siyasi simge yapılarak bayrakla bir tutulmuştur.
akp Başı son beş yıllık yaptıkları ve yapmadıkları ile Türk'e de Türklüğe de, Müslüman'a da İslam'a da ihanet içindedir.
Bu ihanete artık dur deme zamanı gelmiş geçmektedir. Mustafa Kemal'in kurduğu Cumhuriyete karşı sinsi bir plan yürürlüktedir.
Milletin gözü kulağı askerdedir.Devletimizin ve Cumhuriyeti'mizin koruyucusu ve bekçisi gördüğümüz askerimizin komutanlarının tepkileri de resepsiyon sohbetlerinden ibaret kalacaksa, iş başa düşecektir.
Allah'ı kalp evinde bilen, Resulüne sonsuz bir inançla bağlı olan Türk Milliyetçileri artık son sözlerini vakit geçirmeden söylemeli ve bu ihanete son noktayı koymalıdır.
Tarikatlar, cemaatler ve çıkarcı gruplar tarafından dünyevi nimetlerin elde edilmesinin aracı haline getirilen bu sahtekar islamcılara karşı, Allah yolunda, dini, vatanı, milleti ve bayrağı için gözünü kıprmadan can vermeye hazır Müslüman Türk Milliyetçileri var oldukça, bu ihanetin hasarı olsada neticesi olmayacaktır.
Türklüğün de, İslam'ın da; Anadolu'da kıyamete kadar hürriyetinin anahtarı Türk Milliyetçileri'nin iman ve cesaretindedir.

www.haberdokuz.com

[kadir45]

rte nereye çeksen oraya gidecek şekilde sözler söylüyor.Her türlü melaneti tasarlamak da artık bir üs haline gelmiş Kızılcahamam da söylediği o sözler;orduya mı;bize mi?Ben bize anladım.Ama dünkü saman gazetesine göre bu sözlerin karşıtı silahlı kuvvetler.
Şimdi durup dururken bu sözlerin ne alemi var?
Amaç Irak a yapmayı beceremediği,korktuğu,tırstığı,abd nin şiddetle karşı çıktığı harekatın rezaletini,ezikliğini dağıtmak,gündemi saptırmak.
Vatanı koruyamayan rte nin;yapay başarılar,efelenmeler ile milleti uyutması.Türkiyeyi bölmek isteyen güçlere efelenemeyen ve onların sadık kölesi rte ,bu ülkenin gerçek sahiplerine horozlanıyor.
Bu sözlerle bizi kastetmişse,kendisine verilecek cevabım şudur.
Evet bu vatan bizden sorulur,var mı bi diyeceğin?
Bizim varlığımızın en büyük amacı budur ,var mı diyeceğin?
Bize oy veren kesim bunun için oy veriyor,ve mhp yi geçen dönem meclis dışında bırakmakla ne kadar hata yaptığını anladı ve durumu düzeltti;var mı bir diyeceğin?
Göster bakalım nasıl göstereceksin eski Türkiye olmadığını.Bu vatanı tasfiye etmeye kalkıştığın anda hepimiz sokaklardayız var mı diyeceğin?

[-ULKUCU-GARDAS-]

Bir Tv kanalında iki Türbanlı ATATÜRK düşmanını izledinizmi ?
ALINTI : Tercüman gazetesi
Şimdi manzaraya bakalım.
Geçtiğimiz 12 Şubat 2008 de sergilenen ‘o sahnelerini’ hatırlıyalım... Abdullah Gül, Kahraman Maraş’ta tören izliyor. Tören güya Kurtuluş Savaşı Kahramanı rahmetli Sütçü İmam’ın aziz hatırasını anmak için yapılıyor. Oysa o törende bir takım “gizli mesajlar” var!..
Sütçü İmam “Bağımsızlık vatanın namusudur, topraklarımızı işgal eden namussuzlar kadınlarımızın iffetine de göz dikmiş gibidir...” diyerek Maraş ahalisini ayaklandırmış, düşmanın üzerine sürmüştür, elbette o bir Kurtuluş Savaşı Kahramanı’dır.
12 Şubat 2008’de, orada, bir oyun sergileniyor. Kurtuluş Savaşı başlatılıyor, ama oyunda “Kemal’in askerleri “ yok... Kahraman Maraş’tan “irtica” mesaj veriyor:”Bu savaşı da biz yaptık ATATÜRK de neymiş!!?” ATATÜRK’e saldıran “oyuncuları hemen oracıkta ilk alkışlayan kim?..Tribünde şeref koltuğunda oturan Abdullah Gül!.. Çankaya nöbetçisi olarak, oyunu sergileyenlere, “Kardeşim, bu savaşın MUSTAFA KEMAL’in askerleri nerede?” demiyor, alkışlıyor.
Gelelim şu malum kadına.
Türbanlı profesyoneler. Demişti ki;
“Kurtuluş Savaşı’nın başlaması da Kahramanmaraş’ta Fransız askerlerinin Nene Hatun’un (Not: Nene Hatun Erzurumlu direnişçi ve ayrı konudur.) başörtüsüne uzanmasıyla olmuştur. Maraş’ta Fransız askerleri bir kadının örtüsüne saldırıyor. Sütçü İmam, buna karşı, ilk ateşi açıyor. Böylelikle Kurtuluş savaşı başlıyor.”
Sütçü İmam’ın Kurtuluş ruhunun değil, Gül Bey’in 12 Şubat 2008’de alkışladığı sahnelerin ürünüdür, malum kadın türbanla maskelenen ATATÜRK düşmanı...
abd kıbleli, cemaat-tarikat yuvalarında, şu çok öğünülen cemaat okullarında, kerameti kendinde semt profesyoneli, din kisveli düşmanların özel seanslarında, bazı lüks semtlerden kenar mahallelere kadar oluşturulmuş hücre evlerinde verilen telkinlerle oluşturulan bir düşman güçten söz ediyoruz.
Kurtuluş Savaşı sırasında, istilacı Haçlı ile TÜRK askerine karşı ayaklanan işbirlikçilerin torunlarından, Sevr beslemelerinden.
İstanbul’un saraylarında, Boğaz’a nazır köşklerinde yaşayan besleme kalem sahipleri, son yıllarda bu melanet planın ip uçlarını veriyorlardı..! ATATÜRK’e karşı başlatılan aleni saldırılar, hem bu satılmış kalem erbabının, hem de türedi akademisyenlerin ağzından taşarken şu ipuçları da veriliyordu; “İstiklal Savaşı, ATATÜRK’ün değil, din elden gidiyor ulemanın işidir...” Anlaşılan şudur. Bu proje bir taraftan, malum evlerde, profesyonelleştirilen militanlara telkin edilirken, bir yandan da bol maaşlarla beslenen köşe yazarları ve akademisyenlere dikte ettirilmişti. Bu melanet, o kadının ağzından açığa çıkıverdi.
Ve şunu biliyoruz.
Bu işbirlikçilere, yani peçeli ayak takımına değil de, su başlarını tutan satılmışlara, ATATÜRK’e saldırı reçetesini yazan Avrupa Birliği’nin,yeni Sevr’in stratejisyenleridir.
MUSTAFA KEMAL Paşa’nın “İlk hedefiniz Akdenizdir, ileri...” komutunu hiç sindiremeyen Haçlı, kölelerine buyurmuştur;
“Hedef ATATÜRK’e saldır.”
Ve saldırıyorlar. Türbanla, asıl kimliğini maskeleyen profesyonel kadın, sallıyor... Soruyorlar,”Eğer ATATÜRK olmasaydı burada belki de İngilizler vardı, Fransızlar vardı.” Cevaba bakınız..”Yani İngilizler olsaydı benim haklarım daha geniş olacaktı.”


Hay İngilizler kovalasın seni..! DALLAMA ŞIRPINTI

ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)

[hasan1299]

ATATÜRK Ü değilde humeyni yi seven ,ingilizlerin TÜRKLERİ yenip ingiliz mandası altına girmek isteyecek kadar vayan haini olan zihniyet bu topraklardan derhal uzaklaştırılmalıdır.bu vatansız zihniyetler bilmiyormu ki ingilizler bu topraklara hakim olsaydı camilerden ezan değil kiliselerden çan sesi duyacaklardı.bu amiip beyinli zihniyet bilmiyormuki isimler hasan ,hüseyin,emine değil ,deıvid,anna vs olacaktı.ATATÜRK e dinsiz diyenler dönüp aynaya bakacaklar ATATÜRK gibi bir insana bu tür iftira atanlar ahirette elbet cezalarını çekeceklerdir.yok olmakta olan bir milleti uyandırıp istiklal mücadelesini başlatıp elden giden bağımsızlığımızı kazandıran bir insan dinimizin devamını getiren bir insana dil uzatanlar defolup gidecekelr bu topraklardan.bunların vatanı toprağı yok yatacak yerleride yok.şehit kanlarıyla sulanan bu toprakalr bu zihniyeti ve bu zihniyeti taşıyan amip beyinli vatansızları kabul etmez.ya sevecekler ya terkedecekler.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin

[Vuslatim]

İslam'a En Büyük Zarar Verenler

Mehmet Şevket Eygi'nin Yazısı





İçimize Sürülerle Casus, Ajan, Provokatör, İstihbaratçı sokulmuştur!...

AŞAĞIDA yazdıklarımı hiç hatırınızdan çıkartmayınız:

ülkede çoğunluğu oluşturan Müslüman halkın içine sürülerle casus, ajan, provokatör (kışkırtıcı), manipülatör (yönlendirici), istihbaratçı sokmuşlardır.

Yakın tarihimizde, Müslümanları bölmek için çok çalışmışlar ve hayli başarılı olmuşlardır.

Ana prensipleri şudur: Böl, parçala ve hükm et.

İslâm toplumunda hayırlı ve rahmanî çeşitlilik vardır. Bu çeşitlilikte bütün parçalar ümmet bilincine sahiptir.

Kendisinde ümmet bilinci olmayan parça ve çeşitlilik rahmanî değil, şeytanîdir.

Parça olduğu halde kendisini bütün olarak gösteren, bütün ile özdeşleştiren çeşitlilik fitnedir.

İslâm dini, birtakım hocaların, şeyhlerin, efendilerin, hazretlerin, muhteremlerin rabler haline getirilmesine, putlaştırılmasına izin vermez.

Gerçek ve icazetli din alimlerine, gerçek ve icazetli tarikat Şeyhlerine elbette hürmet edilir. Lakin onlar asla erbab (rabler) haline getirilemez, putlaştırılamaz.

Şeriatsız tarikat olmaz. Şeriatsız tarikat ve tasavvuf bâtıldır.

Müslümanları fırka ve hizip taassubuna (asabiyetine) yönlendiren, Allah’ın kardeş kılmış olduğu ehl-i imanı birbirine düşman eden kimselerde hayır yoktur. Onlar insî şeytanlardır.

İslâm’da üstünlük şu veya bu fırkaya, hizbe, meşrebe mensup olmakla değil, takva iledir.

İslâm kardeşliğini yıkanlar, Müslümanlar arasına düşmanlık, hizipçilik, rekabet tohumları ekenler hâindir, merduttur.

İslâm’a ve Müslümanlara en büyük zararı verenler din bezirgânlığı, mukaddesat sömürüsü yapanlardır. Onlar karı satanlardan daha alçaktır. Böylelerini din hizmetkârı sananlar ahmaktır. Bunlara yardım etmek, bunları desteklemek dini yıkmak demektir. Bilmeden de olsa...

Müslümanları birleştirecek en büyük amel (eylem) beş vakit namazlarda camiye gidip cemaate katılmaktır.

Sûret-i haktan görünen kâfirler, münâfıklar, müşrikler, mürtedler var güçleriyle ehl-i sünnet ve cemaat İslâmlığını baltalamakta, yeni İslâmlar türetmeye çalışmaktadır.


Bütün Müslümanlar, itikada ait hüküm ve bilgilerde Kur’an’ın, Sünnetin, Selef-i sâlihînin, on dört asırdır gelip geçmiş gerçek ve icazetli ulemanın yolunda olmalıdır. Bu dairenin dışına çıkanlar sapıtır.

Dinî ilimleri okuyup icazet almamış kişiler dinî konuları mıncıklamamalı, câhilâne konuşmalar ve tartışmalar yapmamalıdır. Aklı başında ve edepli bir Müslüman için en büyük ayıp, “Bu dinî konuda benim şahsî görüşüm şudur...” şeklinde terbiyesizce ve küstahça lâflar etmek, heva ve re’ye dayalı indî görüşler bildirmektir.

Kur’an’ı tefsir etmeye yetecek ilmi olmayanların hazırladıkları tercüme, meal ve tefsirleri okuyan dinini yıkmış olur.

Halk, dinî bilgileri doğrudan doğruya Kur’an’dan ve hadîslerden değil, ehliyetli, liyakatli gerçek ulemanın hazırlamış olduğu ilmihal, akaid, fıkıh ve ahlâk-ı İslâmiye kitaplarından öğrenir.

“Ben de Müslümanım ama Şeriata karşıyım..” gibi sözler ve yazılar şeytanîdir. Şeriat Kur’an’dan, Sünnetten, icmâ-i ümmetten çıkartılmış din hükümlerinin hepsine verilen isimdir ve İslâm ile eş manalıdır. Şeriatı inkar eden, Şeriatı kötüleyen dinden çıkar.

Meşrebi bizimkine uymasa da bütün mü’minler kardeşimizdir. Mü’min kardeşine düşmanlık eden büyük günah işlemiş olur.

Kendi şeyhi veya hocası tenkit edilince büyük tepki gösteren, havalara çıkan; Efendimiz, kurtarıcımız Resûl-i Kibriya hazretleri tenkit edilince, saldırıya uğrayınca tepki göstermeyen kişi olgun Müslüman değil, alçağın ve sapığın tekidir.

Müslümanlar!..

Aramızda, içimizde köpek sürüsü kadar casus, ajan, provokatör, münafık, insî ve cinnî şeytan bulunmaktadır. Bunların tuzaklarına düşmeyelim. Kardeşliğimizi, birliğimizi bozmayalım.

Din sömürücüleri de şeytandır.

Müslümanları kaz gibi yolan, inek gibi sağan, halkın paralarını toplayıp Şeriatın ve tasavvufun gösterdiği yollar dışında harcayanlar da şeyatîn zümresindendir.

Kur’an bizi uyarıyor, “kâfirleri dost ve velî (idareci) edinmeyiniz” diyor.

Peygamberimiz bizi uyarıyor, “bir topluma benzeyen onlardan olur” diyor.

Sevgili Müslümanlar!..

önümüzde bir yol ayrımı var: Biri Mevlaya, diğeri belaya gider. Seçim bize aittir.

[-ULKUCU-GARDAS-]

BENCE İKİ YÜZLÜ DEĞİL YÜZSÜZ DİNCİLERE

YILDIRAY BAŞKANIMIZ'DAN (Yazının Tamamı www.yildiraycicek.com)


Dengir Mir Mehmet Fırat'ın bahsettiği travma Türk Milleti'nin değil, bizzat kendi zihniyetinin yaşadığı travmadır.

Zaten, Atatürk'ün devrimleri olmasaydı bugün Türkiye, ABD ve AB ülkelerinin işgali altında olacaktı, özgürlüğü kokladığımız bu vatan topraklarında, emperyalistlerin sembollerini koklayacaktık…

Bayrağımız nazlı nazlı dalgalanıyor, ezanımız yanık yanık semalarımızda yankılanıyorsa, bunun mimarı Türkiye'nin kurtuluşuna başkomutanlık yapmış Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimleridir.

Türkiye'de Dengir Mir Mehmet Fırat'ın dediği hangi "Dini yaşama biçimleri ortadan kaldırılmıştır"?

Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı, dini yaşamayı mı ortadan kaldırmak, yoksa "menfaatleri için dini kullanma biçimlerini mi" ortadan kaldırmıştır?

Dini, menfaatleri için kullananlar, Atatürk'ün devrimleri gerçekleştiği günden bu yana travma halindedir.

Mustafa Kemal Atatürk'te olan imanın, din bilgisinin, İslam'a hizmetin zerresi kendinde olmayanlar bugün ona "din" üzerinden düşmanlık oluşturmaya çalışıyorlar.

Mustafa Kemal Atatürk, sadece Türkiye'yi Haçlı Ordularından kurtarmamış, Ortadoğu Bölgesi'ndeki Müslüman ülkelerin işgalini de engelleyerek, tamamını kurtarmıştır. Bugün Atatürk'e "din adına" saldıranlar, Haçlı Ordularının başarısı için "dua" eden, Haçlı projelerde görev alan sözde İslamcılardır.

Derdi Müslümanların yaşama biçimi olanlar, neden İslam'a savaş açmış olan, kendini Haçlı Ordularının komutanı sanan Bush'un verdiği görevlerde bulunurlar ki?

Dengir Mir Mehmet Fırat, Atatürk'ün devrimleri mi İslam'a zarar veriyor, yoksa Haçlı Projelerin taşeronluğunu üstlenen AKP'nin devrimleri mi?

Dengir Mir Mehmet Fırat'ın milli olan değer ve sembollere olan alerjisini Türkiye'de bilmeyen kalmamıştır. Milli değerler, kavramlar, semboller dendiği vakit Dengir Mir Mehmet Fırat'ın geçirdiği travmaları, daha öncede defalarca bu köşelerden kamuoyuna aktarıp, tedavi yollarını aramıştık…

Biz bu tedavi yollarını bulamadığımız için, Dengir Mir Mehmet Fırat'ın travmaları da sürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece de, Dengir Mir Mehmet Fırat'ın travmaları kâh Türkiye'deki açıklamalarında, kâh yurt dışındaki açıklamalarında kendini devam ettirecektir.

İslam'la uzaktan-yakından hiçbir alakası olmadığını altı yıldır icraatları ile gösteren AKP iktidarının yöneticileri ve başta Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Türk milletinin kurtarıcısı ve değerli şahsiyeti Atatürk'e saldırmayı bırakmalıdır.

Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletine travma değil, hayat kazandırmıştır, vatan kazandırmıştır, özgürlük kazandırmıştır.

İstiklal Marşı'mızın büyük şairi Mehmet Akif Ersoy ne diyordu: Mısır'da on bir yıl kaldım. Fakat on bir saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana halisane bir fikrimi söyleyeyim mi: İnsanlıkta Türkiye'de, milliyetçilikte Türkiye'de, Müslümanlıkta Türkiye'de, hürriyetçilikte Türkiye'de… Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal'e versin."

Mehmet Akif Ersoy'un bu sözleri her şeyi özetlemektedir. Washington'a sığınanlar, Brüksel'e sığınanlar Mehmet Akif Ersoy'un sözündeki anlamları, anlamaları mümkün değildir.

İstiklal Marşı gibi bir destanı Türk milletine kazandırmış Mehmet Akif Ersoy, bu anlamlı tahlilleri yapıyor, milli konularda travma geçiren Dengir Mir Mehmet Fırat'ta, Atatürk'ün devrimlerinin Türk milletine travma yarattığını söylüyor. Takdiri kamuoyuna bırakıyoruz.

Zaten, İstiklal Marşını baştan sonra bir daha okuyup, Atatürk'ün resimlerini duvarlardan indirmemizi isteyen AB'ye, Papa heykelleri altında teslimiyet imzaları atan AKP iktidarının niyetini daha iyi anlarsınız.

AKP'nin ikinci adamı konumundaki Dengir Mir Mehmet Fırat'ın travmalarını izlemeye devam edeceğiz ama onun düşüncelerinin Türk milletine travma yaşatmasına asla müsaade etmeyeceğiz.

ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)

[tamerr]

Alıntı:

Gazetecilik öldü diyelim! Ombudsman da mı öldü? Emek verilmiş, akıl teri akıtılmış, her kelimesi için “bin kere terlenmiş fakat bir kere yazılmış” kitaplar, üniversite yerine geçer. Ombudsman, üniversite yerine geçebilecek ağırlıkta bir kelimedir. Türkçe karşılığı yok. Bulunamadı. Ancak tarif edilebiliyor. Benim tarifime göre; “Devlet görevlisi olup, devletin gücünü arkasına alarak devlet kabadayılığı yapan ve halkın hakkını gasp edenlerin gözüne adalet yumruğunu indiren adama” ombudsman diyebiliriz. Bazı tarihçilerin yazdığı doğruysa; ombudsmanlık kurumu İsviçre’de ete-kemiğe bürünmüştür fakat Osmanlı devletinden kopya edilmiştir. İsviçre krallarından biri ordusunu alıp, sefere çıktığında ülkesinde bıraktığı halkına devlet görevlileri (polis şefi, jandarma komutanı, kilise papazı, feodal bey) haksızlık yaparsa ombudsman harekete geçmeli, o devlet görevlisine haddini bildirmeli. İsviçre bu modeli o zaman Osmanlı’da uygulanan ve “halkı her türlü egemene karşı korumaya alan Marko Paşalık uygulamasından” esinlenerek kurmuştur. *** Bizim halk diline yerleşmiş “git derdini Marko Paşa’ya anlat” deyimi, sonradan “İsviçre’de ombudsmana dönüşen” bu yapıdan almıştır. Ombudsmanlık 300 yıl içinde çok gelişti, hayatın her alanında “egemenin, güçlünün, devletin, özellikle bir kurumun kudretini arkasına alıp hak gaspı yapanlara karşı” yükselen bir sivil vicdan diklenişi oldu. Basın da etkilendi. Gazeteler de benimsedi. Ombudsman buldular. Köşe açtılar. Her hafta bir gün o gazetenin ombudsmanı, gazete muhabirinin, yazarının, yayın yönetmeninin, yazı işlerinin gazete okuruna karşı yapılmış haksızlığı varsa o haksızlığa karşı çıkıyor. Yani çıkmaları gerekiyor. Son günlere bakıyorum. Okur hakkı gasp ediliyor. Eksik bilgi veriliyor. Ombudsmanlar ise ölü... Örnek vereyim. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ağırlıklı olarak da Almanya’da “kartopu modeliyle” işçilerden para toplayıp buharlaştıran ve “nitelikli dolandırıcılık” suçundan ötürü Interpol tarafından “difüzyonla aranan” YİMPAŞ’ın kurucusu Dursun Uyar ile ilgili haberler çıkıyor. *** Dursun Uyar! Yani YİMPAŞ! İran’a para kaçırmış. Dubai’ye para aktarmış. 18 milyon İsviçre Frangı kayıpmış, acaba bu para teröriste mi gitmiş? İsimleri önemli değil, gazeteler bu haberi veriyorlar ve görsel malzeme olarak da Dursun Uyar’ın gözlüğünü düzeltirken çekilmiş portre fotoğrafını dekupe 2.5 sütun büyüklüğünde koyuyorlar. Dursun Uyar kimdir? Almanya’da işçilerden para toplamak için cami imamlarını yüzde karşılığı çalışan toplayıcılar haline getirmiş ve de dönemin Milli Görüş politikacılarını da işçileri etkilemek için toplantılara getirtip konuşturmuştur. *** Bu politikacılar arasında şimdi Cumhurbaşkanı olmuş Abdullah Gül vardır, Meclis’e başkan olmuş Bülent Arınç, Sanayi Bakanı olmuş Ali Coşkun, Adalet Bakanı olmuş Cemil Çiçek, Başbakan Yardımcısı (şimdi Adalet Bakanı) olmuş Mehmet Ali Şahin, İçişleri Bakanı olmuş Abdülkadir Aksu, Çevre Bakanı olmuş Osman Pepe ve AKP’nin önde gelen ismi Salih Kapusuz da vardır. Dursun Uyar, bu isimlerin desteğiyle paraları toplamış, bu isimlerin desteğiyle “Difüzyonla arandığı halde” yakalanıp Alman adaletine teslim edilmemiştir. Gazeteler Dursun Uyar’la ilgili yeni bir gelişmenin haberini yazıyor fakat bu bölümünü görmüyor. Okurun “haberin sadece bir parçasını değil bütünü anlaması ve Uyar’ı, arkasındaki güçlerle birlikte değerlendirebilmesi için” Dursun Uyar’ın nasıl varolduğunu anlatan geçmişini yazmıyorlar. Okurun hakkını yiyorlar. Gazetecilik öldü diyelim! Ombudsman da mı öldü! necati doğru vatan gazetesi

[kadir45]

Milli görüş safsatasının temsilcisi saadet partisi dün İstanbul da çağlayan meydanında bir gösteri düzenledi.
Gösteriye bir itirazım yok.Aşağılık siyonistlere elbet dur denilmesi gerekir.
Yaptıkları kesinlikle kabul edilemez ve elbette ayni dine inanan insanlar olarak bizleri fazlasıyla üzmüştür.
Ama görüyoruz ki yağmur altındaki bu toplantı;tam bir saadet gösterisine dönüştürülmüştür.Abdulhamit Han ın resimleri kullanılmıştır.Kendisinden ebedi liderimiz diye bahsedilmiştir.Toplantı sonunda da fırsat dan istifade kermesler yapılmış,filistine yardım adı altında ayni Bosna olayları istismarı gibi sözde filistine yardım toplanmıştır.
Zamanında iktidar olduklarında;hiç utanıp sıkılmadan,gizlilik şerhi düşerek f16 ların yeniden düzenlenmesi işini israile verenler;dün sözde israil i lanetediler.Bu tam bir ikiyüzlülüktür!
Mercimekleri kullanarak geçmişte yardımları yutup hesaplarına geçirenler,dün bu kez filistini kullanarak bağış toplamışlardır.Bu paranın tek kuruşu bile filistine gitmeyecektir.
Abdülhamit han Çöküş döneminin son başarılı bir padişahıdır.Zeki ve siyaseti çok iyi bilen bir kişidir.Karşılaştığı güçlükler içerisinde imparatorluğu bir süre ayakta tutabilmeyi başarmıştır.Bunlar doğru.Ama hepsi bu.Nasıl ebedi lider olabilir?Abdülhamit han devlet mi kurmuştur?
Başbuğ mudur?Hangi meydan savaşını kazanmış bir komutandır da bu bağlılık gösterilmektedir?Bu,Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ve onun anısına saygısızlık değil midir?Bugün sahip olduğumuz konumu acaba hangisine borçluyuz?
Biz hatası ile sevabı ile bu kesintisiz tarihi üstlendiysek;nankörlük etmemiz mi gerekir?Nedir bu Osmanlıyı ikide bir gündeme getirmek hastalığı?Nedir bu Osmanlıyı ihya etmek safsatası?Bir devlet kurmuşuz yepyeni?Yani şimdi bunu yıkıp,Osmanlıyı baştan mı kuracağız?Bunu geliştireceğimize bu devlet için çalışacağımıza,neden bu devleti yıkmaya çalışırlar?Neden solcusu da sağcısı da bu düzenden şikayet edip devleti yıkıp başka bir sistem getirmeye çalışır?Hem solcusu hem sağcısı tarafından ayni an da beğenilmeyen bir devlet olabilir mi?Bu bile gösteriyor ki,bunlar dış odakların yönlendirdiği milli olmayan sözde düşünce odak ve hareketleridir!
Filistin için ayağa kalkanlar; BU DEVLETİN BAYRAKLARI YERLERDE SÜRÜNÜP YAKILIRKEN,HER GÜN ŞEHİT GELİRKEN NEREDELER?
BENİM ASLAN GİBİ EVLATLARIM,ŞEHİTLERİMİN CANI FİLİSTİNLİDEN DAHA MI DEĞERSİZ?
Ya akepe nin ikiyüzlülüğü?Kapalı kapılar ardında İsrail lobileri ile pazarlık edip de onlar tarafından iktidara taşınanlar;o sözde kınama bildirilerini okumak dan utanıp sıkılmıyorlar mı?Siz ortadoğuda adam gibi dik durdurabilseydiniz bu devleti;ne filistinli İran ın kucağına düşer,ne Irak da bunlar olurdu?
Hala daha ümmetçilik,bu devleti yıkmak için bir bahane olarak kullanılmaya devam ediliyor.Dinciler onlarca yılın hesaplaşmasını,nefret ve kinlerini;böyle acı olayları kullanarak kusuyorlar.
Yoksa filistin de gidenler onların umurunda bile değil!

[kadir45]

Yazmış olduğumuz şu yukarıdaki yazıya;bazı sitelerde itirazlar olmuş.Bir ülküdaşımızın uyarısı üzerine haberdar oldum ve ve cevap verme ihtiyacı duydum.Demek ki okunuyoruz.Yanlış da anlaşılsak önemli olan bu!'
gezgin adlı üye demiş ki;

Alıntı:

tıpki siyonistler gibi konuşmuş.. karalamalara alet olmuş emperyalist güçlerin bu ülkenin sadık ve başarılı liderlerini nasıl karalayıp halkın gözünden düşürmeye çalıştıklarını bilmeden konuşulan sözler bunlar. bunlar nasıl bir ülkücü sözleri nasıl bir ülkücülük.. siyasi ihtiras inasanın gözünü kör etmesi böyle birşey demekki geçmişte Abdulhamit'e darbe yapan karalayanlar impratorluğu içten yıkmadılar mı? kendi ülkesinin değerlerine bu kadar yabancı bir milliyetçi fikrine şaştım doğrusu

Asıl şaşılacak olan şu ibret verici sözleri utanıp sıkılmadan yazabilen laf ebesidir.
Biz;ABDÜLHAMİT HAN IN ;kızıl değil,Gök Sultan olduğunu;Bu davanın bayraktarı Atsız Ata dan öğrendik.Kendisine saygımızın gereği olarak Han dedik.Onlar abdülhamit derler,ya da Abdulhamit Sultan.Biz Han dedik.Çünkü bizim camiada kendisine böyle hitap edilir.
Bu sitede benim ittihatçılar hakkında neler yazdığımı da bilen çok iyi bilir.
Hatta ve hatta abide kişiler listesine ülkücü resmi sitelerin abide şahsiyet olarak koyduğu Ziya Gökalp e olan itirazlarımı da.
Eğer kişiler hakkındaki düşüncelere göre insanın ülkücü olup olmayacağına karar veririrse;bu eleştiriyi yapan şahıs ayni benim gibi ittihatçıları eleştirdiği için ülkücü sayılırken,ülkü ocaklarının; Abdülhamit Hanın devrilmesinde kalemini ve yazı ustalığını kullanarak çok etkili bir rol oynamış Ziya Gökalp i sitelerinde hürmet ve saygı ile andıkları için
ülkücü olmamaları gerekir ki;bunun ne kadar saçma olduğu ortadadır.
Ayni konuda Enver Paşa ya şiddetli itirazlarım olmuştur.Ama ülkü ocaklarımızın sitesinde Enver Paşa saygı ile anılır.Demek ki,ayni ülkünün insanları arasında bazen görüş ve algılama farkı olabiliyor.
Ama şu eleştiri yapan şahsa Atsız Ata yı sorsanız;kesinlikle nefretle reddedecektir.Neden? Atsız;Miliyetçi olduğu için.Ümmetçi olmadığı,araplaşmayı reddettiği için.Türk ırkının üstünlüğünü savunduğu için.
Burada çok ince bir nokta var,dikkatlerinize sunacağım.Osmanlı nın kurucusu Osman Beyler,Ertuğrul Gaziler ebedi liderleri olmayacak,Abdülhamit Han olacak!Neden?
Çünkü dinci kesim;İttihat-dinci hesaplaşmasında onun adının kullanıyor da onun için.Çünkü dinci kesim ülkeyi hala daha ,hem de derinden ittihatın yönettiğine inanıyor da onun için!Peki ittihatın karşıtı kim ;tabii ki Abdülhamit Han!Abdülhamit gibi bir Gök Sultana dincilerin sahip çıkmasını asla kabul edemem.Çünkü O bu ülkede o bunalımlı dönemlerde dahi hizmet etmiş,yenileştirme çalışmaları yapmış bir büyük kişidir.O ;bugünkü o dallamalar gibi;arap uşaklığı yapmamış,arap şeyhlerinin dizinin dibinde hikaye dinlememiş,onlara biat etmemiş;tüm dünyayı parmağında oynatmıştır.Ama ben bugün bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak;"ebedi liderim Abdülhamit Han "dersem;bu devletin kurucularına saygısızlık etmiş ve bu ülkeye ihanet etmiş olurum.Ben geriye ders almak içerim bakarım.Yüzünü batıya çevirmiş Abdülhamit han nerde;yahudi uşağı olmuş arapla ittifak kurmaya kalkışanlar nerede?O arap dır ki bugün yahudinin oyuncağıdır,petrolünün bile işletmekten acizdir.Paralarıda altınları da yahudi bankalarındadır!
Birisi de kalkmış demiş ki;bu ülkücü değil Kemalist görüş!
Eyvallah!Onur duyarım!
Çünkü benim tanıdığım en Büyük ülkücü Atatürk dür.Benim Başbuğum da onun ocağından yetişmiş,O na büyük saygısı olan bir büyük kişidir.
Ayrıca Atatürk her ne kadar ittihatçı olsa bile;sözüne hiç itibar edilmemiş;ittihatçılar tarafından dışlanmış,sevilmemiş,ve onlarla taban tabana zıt bir kişidir.O ,bu milleti kimlik aşınmasından kurtarıp yeniden Türkleştirmiştir.Ülkücülük dincilik değildir.
Bizim 9 ışığımızı okumadan kendi kafalarına göre ülkücülük güdenler,tanımlama yapanlar sahtekardır.
Ben bugün devletçiyim.9 ışık doktrinini açın okuyun.Ne yazıyor.Kapitalist batının ekonomisi ile ülkücülük mü olur?Arap a bağlı ekonomi ile ülkücülük mü olur?Benim fikri amentüm 9 ışıktır.Var mı gerisi?
9 ışığı açın,adam gibi okuyun!Eğer Atatürk ilke ve inkilapları ile çelişen tek bir satırı varsa öyle konuşun!Benim Başbuğum da Kemalist idi.
Ondan esinlenmiştir.O zman ben neden Atatürk düşmanı olacakmışım ki?
Kldı ki biz gösteriye itiraz etmedik!Başında yazdım.Gösteriyi; Türkiye Cumhuriyeti devleti ile hesaplaşmaya getiren dallamalara kızdığımızı söyledik!
Bayrak asmışlar.Vallahi de billahi de yalan!Ben mahallemde,yakın çevremde tek bir milli görüşçünün bile bir gün bayrak astığını görmedim.Cumhuriyet Bayramlarında,milli bayramlarda bayrak çektiğini görmedim.Şehit cenazesine sayısız katıldım.Tek milli görüşçü görmedim.
Bir fettoşçu pislik nalları diktiğinde camiileri dolduran çok dinci gördüm.
Bir gösteri yürüyüşü yaptık.Kimse yoktu milli görüşten.7000 kişi biz yürüdük o bayrağa saygısızlık olayında.
Terbiyesiz adamlar,Utanmadan yalan söylüyorlar bayrak astık diye.
29 ekimde boş ,bayraksız evler kimin evleri?
Bu ülkenin istiklal marşı çalarken arkasını pkk lılar gibi dönüp de oturan o dallamalar kim?Unuttuk mu Konya olaylarını?O mehmet keçecileri bilmemneleri?Kimi kandırıyorsunuz siz?Yıllarca uyutmaya kalkarak,yanınıza almaya kalkıştığınız ülkücülerin ;bu düşünceleri size tabii ki batacak!'Tabii ki acıtacak sizleri!
Beşikteki bebek nameleri yapmış birisi.Biz karşı mı çıktık buna?Senin ülkende bebeler öldürürülürken;evler gelişigüzel kurşunlanırken,camiiler bombalanırken;sen neredeydin?Arazi olmuştun değil mi?Komünistler ülkeyi ele geçiriyorken sen ne yapıyordun a gölgesinden korkan adam?
Sana göre vurducu kırdıcı,serseri,başıbozuk takımı dediğin ülkücüler bu vatanı savunmak için düşerlerken;sen ne ediyodun?Neden o gün sokağa çıkıp da sol terörü lanetlemedin?Sen o Gün 1978 de neden Tandoğan alanında değildin?Önce bunun hesabını ver.
Hayatı,siyonist düşünceyle,onların yolsuzlukları ile mücadele ederek çok zarar görmüş bir insan olarak;bana siyonist diyen o alçak kişiye hakkımı helal etmiyorum.Hesap gününde de kendisinde davacı ve müdahil olacağım.Eline kalemi alıp,yazar diye ortaya çıkığ çamur atması çok kolay.
Biz sadece tarihe ve onun değerlendirmelerine önem veririz.Ne kimsenin takdirine,ne de aşağılamasına ihtiyacımız yok!'
Dinci takımı şunu iyi bilsin.Ülkücü artık uyumuyor!Ve asla onlarla bir ittifakımız yok ve olmayacaktır!

[Altaylardan-T]

Sayin Kadir Reisim,
yazilarinizin ve forumumuzun baska sitelerde Ülkücü görüs olarak referans verilmesi yazilarinizin baskalari tarafindan da okundugu acisindan sevindirici. Sizin yazinizi farkli yorumlayan kisilerin hangi mantikta olduklarini biliyoruz zaten. O kisilerden olumlu bir yorum gelmesi esyanin tabiatina aykiri olurdu sanirim.

[funda3307]

Bence başka siteler de yayınlanması ne kadar ciddiye alındığınızın bir göstergesi ben açıkcası kendi adıma mutluyum hem ne demişler meyve veren ağaç taşlanır kaldı ki meyve veren ağaçlar kalmadıysa....