Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Cengiz Aytmatov'u kaybettik
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
funda3307
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jul 20, 2004
İletiler: 712
Şehir: türkiye

İletiTarih: Per Haz 12, 2008 12:42 pm    ileti konusu: Cengiz Aytmatov'u kaybettik Alıntıyla Cevap Gönder

Arkadaşlar öncelikle merhaba demek istiyorum uzun zamandır aranızda değildim ama inanın hepinizi çok özledim........Böyle bir başlıkla başlamak istemezdim ama.......Cengiz Aytmatov

Türk dünyasının ve Dünyanın yakından tanıdığı ünlü yazar tarihçi ve şair Cengiz Aytmatov'u kaybettik.Allah Rahmet eylesin. AMİN.

Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebi, askeri yani bütün maddi ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtmış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içinde düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile ‘tipik insan’ı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır. Hikayelerinde milletinin temel mülkü olan milli hafızaya ait efsane, destan, masal hikaye ve türküleri, bunların meydana geldiği şartları, ardındaki hikayeleri, insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü bina edenlerin evlatlarına yeniden hatırlatmaya çalışmış. Hikayelerinde halkının değerlerini, dertlerini, varsa onun içindeki çürümeyi anlatan yazarın en önemli özelliği, özüne bağlılık, kendinden, halkından, coğrafyasından haberdar olma olarak kendini gösteriyor. Hikayelerinde, Kırgız Türklerinin zengin şifahi kültürüne ait efsaneleri, masalları, türküleri kullanışında gözlenen coşku da yazarın bu yanının en bariz göstergesi durumundadır.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Per Haz 12, 2008 11:01 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

onun kadar TÜRK BİRLİĞİNİN kurulacağına inanan büyükler olsaydı bu birliğin temelleri atılırdı.büyük yazardı büyük i,nsandı kaybımız büyük.bütün TÜRK dünyasının başı sağolsun.mekanı cenent olsun
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
drmfk
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jun 03, 2005
İletiler: 361

İletiTarih: Sal Haz 17, 2008 10:54 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Allah rahmet eylesin lakin; eserlerini rusça vermiş ve hatta rusçanın bir kültür köprüsü olarak sahiplenilmesi gerekliliğini savunmuş bir insan idi. Her ne kadar bizim bir değerimiz olsa da, bu vahim hatası üzerinde durulması gereken bir durumdur.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Altaylardan-T
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 04, 2006
İletiler: 103
Şehir: Almanya

İletiTarih: Cum Haz 20, 2008 1:36 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ruhu sad, mekani cennet olsun.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Delikanli66
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 08, 2004
İletiler: 1042

İletiTarih: Cmt Haz 21, 2008 9:10 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türk dünyasi'nin basi sagolsun,ruhu sâd ve mekâni cennet olsun.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hilalugruna1
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Apr 18, 2008
İletiler: 178
Şehir: ERGENEKON

İletiTarih: Cmt Haz 21, 2008 9:22 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Cengiz Aytmatov (1928 - 2008)


Ünlü Kırgız yazarı, çevirmen, gazeteci ve politikacı, 12 Aralık 1928'de Kırgızistan’ın Talas Eyaleti 'ne bağlı Şeker Köyü'nde doğdu. Bişkek'de Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu.

Yazarlığa 1952' de başlayan Aytmatov, 1959'da Kırgız Pravdası gazetesinde muhabir oldu. Daha sonra Povesti Gori Stepey (Dağlar ve Steplerden Masallar) adlı öykü kitabıyla büyük ün kazandı. Bu eseri, 1963'te Lenin Ödülü'ne lâyık görüldü ve bu ödül onu aynı zamanda en genç Lenin Ödüllü yazar da yaptı.

Eserlerini, Kırgızca ve Rusça olarak kaleme alan Aytmatov, eserlerinin çoğunda tema olarak aşk, dostluk, savaş döneminin acıları ve kahramanlıkları ile Kırgız gençliğinin gelenek ve göreneklerine bağlılığını seçti.

Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebi, askeri yani bütün maddi ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtmış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içinde düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile ‘tipik insan’ı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır.

Hikayelerinde milletinin temel mülkü olan milli hafızaya ait efsane, destan, masal, hikaye ve türküleri ve bunların meydana geldiği şartları, ardındaki hikayeleri, insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü bina edenlerin evlatlarına yeniden hatırlatmaya çalıştı.

Ayrıca hikayelerinde halkının değerlerini, dertlerini, varsa onun içindeki çürümeyi anlatan yazarın en önemli özelliği, özüne bağlılık, kendinden, halkından, coğrafyasından haberdar olma olarak kendini gösteriyor. Eserleri Türkçe'nin yanı sıra 150'den fazla dile tercüme edilerek milyonlarca baskıya ulaşan Aytmatov, 1958'de Kırgız Yazarlar Birliği Prezidyumu üyeliğine, 1962'de de Kırgız Sinematografi İşçileri Birliği birinci sekreterliğine getirildi.

1966'da SSCB Yüksek Sovyet'i üyeliğine seçildikten sonra da 1967'de SSCB Yazarlar Birliği Yürütme Kurulu üyesi olan ünlü yazar, 1968'de Sovyet Devlet Edebiyat Ödülü’nü aldı.

Son yıllarda politikaya da atılan Aytmatov, Kırgızistan Meclisi'nde Talas Bölgesi Milletvekilliğinin yanı sıra Kırgızistan 'ın Benelux Devletleri büyükelçiliğini de yapmaktadır. Uluslararası Cengiz Aytmatov Vakfı Onur Başkanlığı’nın yanı sıra “Diyalog Avrasya” dergisinin yayın kurulu üyeliğini de yapan Aytmatov, uluslararası diyalog çalışmalarıyla da tanınmaktadır.

Ünlü Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov, böbrek yetmezliği sonucu tedavi gördüğü Almanya'nın Nünberg kentindeki hastanede 10 Haziran 2008 günü hayatını kaybetti.

Kırgızistan Devlet Başkanlığı Basın Sözcüsü Dosalı Esenaliyev, yaptığı açıklamada, Almanya'nın Nünberg kentinde tedavi gören Cengiz Aytmatov'un hayatını kaybettiğini bildirdi. Esenaliyev, yazarın ölümü ile ilgili olarak Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'in bilgilendirildiğini söyledi.

Solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakımda tutulan yazarın sağlık durumunun 10 Haziran 2008 günü kritik durumuna geldiği ifade edilmişti.

Aytmatov, bir Rus televizyon kanalının belgesel çekimleri için gittiği Tataristan'ın başkenti Kazan'da 16 Mayıs'ta ani böbrek rahatsızlığı geçirmesi üzerine hastaneye kaldırılmıştı. 79 yaşındaki yazar, 18 Mayıs'ta ambulans uçakla Almanya'ya nakledilmişti.

Kırgızistan'da 2008 yılı, Cengiz Aytmatov yılı ilan edilmişti.

ALLAH RAHMET ETSIN MEKANI CENNET OLSUN INSALLAH:
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSIN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Turkmeneli
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Aug 22, 2004
İletiler: 459
Şehir: Nijmegen

İletiTarih: Pts Haz 23, 2008 5:02 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Allah rahmet eylesin, sevenlerine ve yakinlarina Allah tan sabir diliyorum!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
funda3307
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jul 20, 2004
İletiler: 712
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cum Haz 27, 2008 10:20 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Saygıdeğer arkadaşlarım,
Hakkın rahmetine kavuşan büyük Türkçü edebiyatçı Cengiz AYTMATOV'un babası ve 137 Türk aydınının katli ile ilgili bir yazı sunuyorum.

Siz kıymetli arkadaşlarımdan bu yazıyı okumanızı,
Ve ayrıca siz kıymetli arkadaşlarımın da buna benzer bilgileri bizimle paylaşmalarını rica ediyorum..



ÇON TAŞ KATLİAMI

Sovyetler Birliği coğrafyasında ölümün kol gezdiği, baskı,işkence, sürgün ve hapis cezalarının sıradan olaylar haline geldiği 1937-1939 yılları arasında, Kırgızistan’da da binlerce insan cezalandırılmıştır.Özellikle Sosyal Turan Partisi üyesi oldukları iddia edilen ve “Türkçü, Turancı, milliyetçi, sistem karşıtı” gibi suçlamalara maruz kalan çok sayıda kişi, ağır cezalara çarptırılmışlardır.
Bu katliamlar arasında “ÇON TAŞ KATLİAMI” olarak adlandırılan bir olay var ki, acısının ve etkisinin hafızalardan silinmesine imkan yoktur.
1937 yılında Kırgızların neredeyse bütün aydınları ve ileri gelenleri tutuklanmış ve tutuklandıktan sonra bunlardan hiçbir haber alınamamıştır. Aralarında ünlü romancı 10.06.2008 günü Hakkın rahmetine kavuşan Cengiz AYTMATOV’un babası Törekul Aytmatov, Kırgız Türkçesinin Latin harfi ile ilk gramerini yazan dilbilimci-Türkolog Prof. Dr. Kasım TINISTANOV, Türkistan’ın büyük bilginlerinden, Turancı Bayalı İSAKAYEV ile dil bilimci Osmonkul ALİYEV’in de bulunduğu 137 kişinin akıbeti, ancak Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra öğrenilebilmiştir.
Regina XELİMSKAYA, yıllar sonra bu olayı “Tayna Çon-Taşa (Çon Taş’ın Sırrı) adlı eserinde bütün ayrıntılarıyla şöyle anlatmaktadır:

Çeşitli bahanelerle evlerinden alınarak tutuklanan bu insanlardan bir daha hiçbir haber alınamaz. Nereye götürüldükleri, hangi cezaya çarptırıldıkları hatta yaşayıp yaşamadıkları hakkında hiçbir açıklama yapılmaz. Tutuklu yakınlarının umutlu bekleyişleri hep boşa çıkar ve bütün başvuruları sonuçsuz kalır. Örneğin kocasının akibetini öğrenmek isteyen Nagima AYTMATOV 24 Kasım 1939 tarihinde Halk Komiserliğine yazdığı dilekçede:” Kırgız SSC NKVD tarafından bana bildirildiğine göre eşim 1938 Kasım’ında TROYKİ kurulu tarafından suçlu bulunarak 10 yıl süreyle Uzak Doğuya (Sibirya) sürgüne gönderilmiştir.
Yukarıda verilen bilginin dışında kocam hakkında hiçbir bilgi edinemedik, ölü mü, yaşıyor mu akıbeti belli değil. Son zamanlarda “halk düşmanı” olarak suçlananların suçsuz olduğu görüldüğpü için size başvurmaya karar verdim. Kocam hakkında inceleme yapmanızı arz derim.” Demektedir.

NKVD Kırgız SSC Özel Bölüm 1.başkanı Devlet Güvenlik teğmeni saakov tarafından Nagima AYTMATOV’a 22 Kasım 1939 tarihinde verilen cevapta, bir cümleyle, “kocasının haklı bir şekilde tutuklandığı veuzak kamplara sürgüne gönderildiği” bildirilmiştir.

1956 yılında Stalin Dönemindeki yargılamaların adil olmadığı için Stalin dönemine ait yargılamaların yeniden yapılmasına dair bir kanun çıkar. Bazı beraat karaları çıkar ama kara çıkan kişiler öldürülmüştür zaten. Ama hiç değilse şerefleri iade edilir.

Törekul AYTMATOV’un oğlu Cengiz AYTMATOV yıllardır baba hasretindedir. Daha önce 10 yıllığına sürgüne gönderildiği söylenen babasından halen bir haber alamamıştır.
Bu yeni çıkan yasadan istifadeyle
15 Kasım 1956 tarihinde SSCB harp başsavcılığına:
“ Yirmi yıldır babamın akibeti hakkında hiçbir bilgi edinemedik. Ölü mü yaşıyor mu, ne zaman tutuklandı bilmiyoruz. Bilmiyoruz o gerçekten vatana karşı suçlu mudur? Biz sabırsızlıkla babamdan gelecek haberi bekliyoruz.
Bizim gerçeklere ulaşmamız ve eğer babam suçlu değilse onun ve bizim temiz şerefimiizn iade edilmesini istiyoruz. Bu bizim,için son derece önemlidir” biçiminde bir dilekçe ile başvurmuş, ancak yine hiçbir bilgi alamamıştır. Törekul Aytmatov işe birlikte ortadan kaybolan diğer aydınların yakınları da çeşitli kereler makamlara başvurmuş, ancak Aytmatov’lara verilen cevapların aynısı onlara da verilmiş ve hiç kimse bu 137 aydının akibetini öğrenemiştir.

137 aydının yakınları artık acılarını yüreklerine gömmüş umutlarını yitirmişken, BÜBÜYRA KIDIRALİYEVA adında bir kadın, 1991 yılında KIRGIZİSTAN Devlet yetkililerine başvurarak bu 137 aydının akibetleri hakkında bilgi sahibi olduğunu söyler.

1938 yılında 10 yaşında olan Bübüyra KIDIRALİYEVA bu olayı şöyle anlatmaktadır:” Babam(Abıkan) o tarihlerde ÇON TAŞ denilen yerde bulunan İçişleri Bakanlığına bağlı KGB dinlenme merkezinde çalışıyordu. Bu dinlenme merkezinin yakınında bir “KERPİÇ FABRİKASI” vardı. Ben ilkokul ikinci sınıfa gidiyordum.1. çeyrek tatilde babam bize “toplanın Aşırkul amcanıza gidiyoruz” dedi.Biz apar topar hemen Aşırkul amcaların köyüne gittik ve orada 12 gün kaldık Bu arada babam, sabahları erken saatlerde ve akşamları hayvanlara yem vermek için evimize gidip geliyordu. Tekrar ÇON TAŞ’a döndüğümüzde, daha önceleri içinde saklambaç oynadığımız yakındaki tuğla ocağının yıkıldığını ve binanın yerinde bir tümsek oluştuğunu fark ettik. Bu arada daha önceleri duymadığımız bir tarzda köpekler sürekli uluyordu ve bir süre sonra da etraftan çok kötü kokular gelmeye başladı. Biz bütün bu olanlara bir anlam veremiyorduk. Babam bir gün yine bizleri topladı ve “birisi size bir şey sorarsa biz burada değildik, amcalardaydık, hiçbir şey görmedik, bilmiyoruz deyin yoksa kötü şeyler olur, bizi hapse koyarlar “ diyerek sıkı sıkı tembihledi. Biz de soranlara biz evde değildik diye cevap verdik hep. Daha sonra babam başka bölgede görevlendirilince oradan ayrıldık Ne zaman o bölgeden geçerse yolumuz babam hep KUR’AN okurdu, ama niçin okuduğunu bilemezdik.
1973 yılında babam hastalandı. Bir gün bütün çocuklarını, damatlarını yanına çağırdı ve bana dönerek: “ Sen çocukların büyüğüsün, diğerleri küçüktü hatırlamazlar, ama sen hatırlayabilirsin. Ben hastayım ve her an ölebilirim, boynumdaki borçla gitmek istemiyorum. 1938 yılı çeyrek tatilinde Aşırkul amcalara gitmemeizi, döndükten sonra köpek ulumalarını, pis kokuları ve kerpiç fabrikasının yıkılarak tümseğe dönüşmesini hatırlıyor musun. Şimdi bütün bunların nedenini yıllardır içimi kemiren sırrı açıklayacağım. Aşırkul amcalara gittiğiniz günlerde, yakınları acı içinde olan insanların cesetlerini, kerpiç fabrikasındaki ocağın çukuruna atıp binayı üstlerine yıktılar ve kapattılar. Bütün o insanların cesetleri o tümseğin altındadır. Şimdi vakit uygun değil ama uygun bir zaman olursa sen bunu yetkili büyüklerimize söyle ve yerini göster” dedi. Bu konuşmanın üzerinden birkaç ay sonra babam vefat etti.

1991 yılı geldiğinde artık Sovyetler Birliği yıkılmıştı ve ne yazık ki babam da hayatta değildi.Artık babamın söylediği günün geldiğini düşünmeye başladım. Daha fazla beklemek istemiyordum ve babamın bana emanet ettiği sırrı açıklamaya karar verdim.
Bir gün tarihçi Begaliyev’in bir gazetede bu konuyla ilgili bir makalesini okudum. Hemen Begaliyev’i arayarak bu konu hakkında bilgi sahibi olduğumu ve kendisiyle konuşmak istediğimi söyledim. Ancak Begaliyev, beni tanımıyordu ve tanımadığı bir kişinin böyle önemli bir konuda bilgi sahibi olduğunu söylemsinden çekinmiş olacak ki, benimle görüşmek istemediğini söyleyerek telefonu kapattı.
Daha sonra ayakkabı tamircisinde tesadüfen tanıştığım İngilizce öğretmeni Gülay BAYTEREKOVA’ya bazı şeyleri anlattım. CENGİZ AYTMATOV’un oğlu AskarAYTMATOV’un öğretmeni olan Bayterekova Aksara Aytmatov’u haberdar edebileceğini söyledi.Çok geçmeden yetkililer geldiler, konuştuk ve ben bütün bildiklerimi anlattım. Bu konuşmadan sonra hemen beni aldılar ve ÇON TAŞ’a gittik. Cesetlerin bulunduğu yeri gösterdim. Mevsim kış idi açmadılar ve baharı beklediler. Bahar ayları gelince, Mayıs ayında gösterdiğim yeri açtılar ve 137 kişinin cesedine ulaştılar”.
Devlet başkanı Aksar AKAYEV ve Cengiz AYTMATOV’un da bizzat bu çalışmalarda bulundukları, kimlik tesbitleri yapıldıktan sonra Törekul AYTMATOV ‘un kemiklerinin bir sandığa konulduğunu ce Cengiz AYTMATOV’un baabsının kemikleri başında:
“baba! Elli yıldır seni arıyordum, neredeydin! ” diyerek hıçkırarak ağladığını okumuştuk o günlerde gazetelerde.

Arkadaşlar Hakkın rahmetine kavuşan büyük Türkçü Cengiz AYTMATOV’un hemen hemen bütün eserlerinde “baba hasreti” duyarsınız.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1