Enayi yerine konmak




ENAYİ YERİNE KONMAK

Tarih boyu en büyük şikayetimiz hiç şüphesiz ,”masa başında kaybetmek” olmuştur.Gerektiğinde bir an bile düşünmeden silaha sarılan Türk milleti, savaş meydanlarında eze eze yendiklerine ,çoğu zaman barış masalarında teslim olmuştur. Bu zaafımız zaman zaman öyle derecelere varmıştır ki,açıkça bizi enayi yerine koymuşlardır.Bizans kaypaklığını bir türlü kavrayamayan devlet adamlarımız,enayi yerine kondukları masabaşlarından kalkıp vatana dönüncede, hezimeti zafer diye ilan ederek,bir yerde çıkış yolunu ”milleti” enayi yerine koymakta görmüşlerdir.


Zaman zaman bu işler o kadar cüretlice yapılıyorki, kendi kendime ”yahu bizde hakikaten biraz saflık varmı acaba” diye kendi kendime sormadan edemiyorum…

Yakın tarihimize şöylece bir bakalım..

Galip bir devlet sıfatıyla gittiğimiz Lozandan çok şeyler bekliyorduk..Türk vatanı olarak “misak-ı milli” ile ilan ettiğimiz toprakların (Kerkük/Musul dahil) tescil edilmesi ise tartışma dahi kabul edilemeyecek bir konu idi..

Lozandan Musul/Kerkük´ü ,Ege adalarını bırakarak geldik.1914 Yılında İngilizlerin açıkça gaspettikleri ,Tamamiyle Türk yurdu olan Kıbrısı ise söz konusu bile etmedik..Türkiyede Lozan büyük bir zafer olarak kutlandı,hala da yıldönümlerinde kutluyoruz..

Savaşa girmediğimiz halde, bol bol yiyeceğimiz olmasına rağmen toprağa gömüp çürüterek kıtlık çektiğimiz , 12 adalar bomboş ve savunmasız bizi beklerken “savaşa girmedik,ayıp olur” felsefesiyle el koyamadığımız ,varlık içinde yokluk çektirilerek nüfusumuzun gerilediği , ikinci dünya savaşı yıllarını,milli şefimiz “diplomasi harikası” olarak ilan etti..Bizde yuttuk..

Körfez savaşında,savaşa giren ülkelerden çok daha fazla zararımız olmasına rağmen ,o bölgedeki demografik düzenlemelerden en fazla etkilenecek ülke olmamıza rağmen,ne tazminat alabildik , nede masabaşında bize söz hakkı verildi. Ama baba Bush’un ,kırmızı telefonla “özel olarak” Sayın Özal’ı araması ve “how are you mr.Özal” demesi tüm kayıplarımızı unutturdu ,devlet adamlarımızı ,zevkten dört köşe etti..
PKK ya yıllarca lojistik destek veren , Türkmenleri yeni Irak anayasasında asli unsur olarak tanıyacaklarına söz verdiği halde (Recep bey böyle ilan etmişti) bunu yerine getirmeyen, Türkiyenin hiç bir endişesini gözönüne almayan ,11 askerimizin başına çuval geçirerek milli gururumuzu kıran ( Tayyip bey bu konuyu soran gazetecilere “müzik notası” anlatarak kendi gururunun dimdik ayakta olduğunu göstermişti),Kısacası her ikili ilişkimizde bize göstere göstere kazık atan Amerikanın bu günkü başkanı oğul Bush ,iki gün önce ”ABD ,Türkiyenin dostluk ve desteğine minnettardır” diyerek ,bugünkü iktidarı yine sevince boğdu.

Tüm hayatını Kıbrıs davasına adamış ,Rauf Denktaş gibi bir kahramanı ,daha ilk günden hedef seçerek Rumlara bayram ettiren ,Şehit kanlarıyla “kurtarılmış” Kıbrıs topraklarını ,Avrupaya kuyrukluk için bir tarih kapabilme uğruna peşkeş çeken, “Türkiyenin girmediği hiçbir uluslararası oluşuma Kıbrıs giremez” diyen geçerli antlaşmalar ortada dururken bunlara göz yuman ,Kıbrısı AB ye almakla uluslararası hukuku çiğneyen Avrupaya verilen tavizleri “kazan-kazan” yaptık diye millete anlatan ,toprak kazanana “fatih” denir ifadesi,sözlüğünde yer alan bir millete ,toprak verdiği halde kendini “Kıbrıs fatihi” olarak lanse etmeye uğraşan, Amerikanın dünyadaki en sadık “partneri” haline gelmiş ,hayatında bir gün “ben Türküm” ifadesinin ağzından duyulmadığı bir devlet adamımız var…Bu adama inanmakta hala devam ediyoruz..,

YAHU BİZ GERÇEKTEN SAFMIYIZ ?

Türkiyeyi çok zor bir gelecek bekliyor..Bu gün sırtımızı sıvazlayan Avrupa ,Kıbrısın resmen AB toprağı sayıldığı gün maskesini atacak ,kendi iç kanunlarına ters düştüğü gerekçesiyle bu gün Kıbrıs Türküne verilmiş gösterilen sözde hakları da iptal ederek ENOSİS’i gerçekleştirecektir..

Kıbrıstan sonra sıra Türkiyenin içine gelecek ,bizi bölebilmek,parçalayabilmek için herşeyi yapacaklar ,masabaşı oyunları tekrar başlayacaktır.Bu arada da Amerika ,Türk dostluğundan bahsede bahsede tüm hayat damarlarımızı tıkayacaktır…

Türk milleti yine bir Ergenekonun içindedir.Çıkış yolunu ortak aramalıyız.Milli benliğimiz ve milli menfaatlerimiz etrafında bir yumruk olmalı ,birbirimizle uğraşmayı bırakıp,bizi köleliğe götüren maskelilerin maskelerini bir an once suratlarından çekip almalıyız..

SAF BİR MİLLET OLMADIĞIMIZI İSPAT ETMENİN TEK YOLU BUDUR..

Saygılarımla

İlhan Esen





Site adresi: Bozkurt NET
http://www.ulkuocagi.net

Yazının sitedeki adresi:
http://www.ulkuocagi.net/modules.php?name=Conteni2&pa=showpagina&pid=15