Kapıaltı ve Yanıkkale / Oğuzhan Cengiz




KAPIALTI VE YANIKKALE / OĞUZHAN CENGİZ

Kapıaltının bir yerinde ”en nihayet bir ayakkabı sahibi olabildim” diyor Ogüzhan Cengiz. Birbuçuk yıl boyunca ayakkabısız, yaz-kış, koptukça bağladığı bir naylon terlikle dolaşmasını bu basit cümle ile anlatıyor..Cümlede isyan yok, şikayet yok, kimseyi suçlama yok..
Ama insanın yüzüne kırbaç gibi şaklayan bir cümle..12 Eylülle tırpanlanan Ülkücü neslin tüm dramını içinde saklayan bir cümle…

Günlükleri okumayı çok severim..Bu tür kitaplar benim açımdan –ne derece ustaca yazılmış olursa olsun- romanlardan daha çekicidir.Hem yerli, hem yabancı yazarların bu türden pek çok kitabını okudum.İclerinde beni çok etkileyen kitaplar var..Ama rahatlıkla söyleyebilirimki, Oğuzhan Cengiz’in KAPIALTI VE YANIKKALE kitapları,tartışmasız beni derinden sarstı.

Tabii ki bunda Ülkücü olmamın ve Oğuzhan Cengiz’in anlattığı yılları bizzat yaşamamın önemli rolü var.Bu sebeple kitapları adeta bana hitaben yazılmış gibi hissettim. Verdiğimiz binlerce şehidi, o açmadan solan goncaları, dualarla da olsa anarken, istikbâli mahvolan, sevdiklerinden uzakta ve zindanda çile çeken binlerce ülküdaşımıza gerektiği kadar ilgiyi ve sahiplenmeyi gösteremediğimiz duygusu, kitapları okurken boğazıma bir yumruk olup çakıldı..Aynı dönemleri yaşamış olan ve bu kitapları okuyan birçok ülküdaşımızında aynı duygularla kıvrandığından eminim..

Kitaplar sadece ülkücülere hitap etmiyor..Tüm insanlarımıza bir devrin dramını, sözde devlet adamlarının düştükleri gafleti, kendi insanlarına karşı aldıkları acımasız, merhametsiz ve insanlıktan uzak tavrı, makam ve rütbelerin ,kişilik kompleksli insan müsveddelerinin elinde nasıl fütursuzca kötüye kullanıldığını gayet açık, yalın ve net bir şekilde anlatıyor…

Oğuzhan Cengiz,tehlikede gördüğü ve canından aziz tuttuğu Türk devletine karşı yönelen tehlikeleri görünce, her şeyiyle bu tehlikelere karşı mücadele eden binlerce insanımızdan sadece birisi.
Canını ortaya koyarak korumaya çalıştığı devlet,onu,kendini yıkmak için yola çıkanlarla aynı kefeye koyunca, hatta daha fazla cezalandırınca yıkılmamış, yüreğindeki karşılıksız sevdalar zerrece sarsılmamış..
Umduğu dağlara kar yağınca ovalara göç etmemiş, ”zemherinin sonu bahardır” diye kendini teselli edip soğuğa katlanmış, bahara olan inancını kaybetmeden tevekkülle beklemiş..Zindanı taşmedrese bilip kendini yetiştirmiş,eksiklerini tamamlamaya, zindandan çıktığı an tekrar hizmetkârlığına girişeceği davasına daha fazla faydalı olabilmek için kendini hazırlamaya uğraşmış..

Kapıaltının bir yerinde ”en nihayet bir ayakkabı sahibi olabildim” diyor Ogüzhan Cengiz. Birbuçuk yıl boyunca ayakkabısız, yaz-kış ,koptukça bağladığı bir naylon terlikle dolaşmasını bu basit cümle ile anlatıyor..Cümlede isyan yok, şikayet yok, kimseyi suçlama yok..

Ama insanın yüzüne kırbaç gibi şaklayan bir cümle..12 Eylülle tırpanlanan Ülkücü neslin tüm dramını içinde saklayan bir cümle…

12 Eylül öncesi Türk Devletine karşı açılan savaşın içinde olanlar, silahla ve kalemle Türk Devletine saldıranlar, bugün el üstünde tutuluyor..Bukelamun gibi kabuk değiştiren bu hainler, bugün Liberal kapitalizmin ve Batı emperyalizminin yerli işbirlikçileri olan çeşitli medya kuruluşlarında hep ön plandalar…Üniversitelerimizde öğretim görevlisi olarak çalışıyorlar..Bulundukları mevki ve makamlardan yine devletimizin milli ve manevi değerlerine saldırıyorlar..Tek fark var..Dün marksist odaklardan besleniyorlardı, bugün batı emperyalizminden…

Oğuzhan Cengiz gibiler ise değişmediler..Dün devletimizin bekası için mücadele etmiş, zindanlarda çile doldurmuşlardı,bugünde aynı gaye için çırpınıyorlar…Dün olduğu gibi bugünde imkânsızlıklar ve yokluklarla mücadele ederek…

Ülkücü Hareket, Oğuzhan Cengiz gibi ülküdaşlarımızın fedakârlıklarıyla kendini ispat etmiştir..Türkiyenin geleceğinde de Ülkücü Hareket her zaman, milletimize yönelen her türlü tehlikeye karşı gönüllü kalkan olarak hazır duracaktır..

Ancak yeni nesillerimizin, Ülkücülüğü ve Ülkücü Hareketi iyi anlayıp, benliklerine işlemeleri için, Oğuzhan Cengiz gibi misalleri iyi anlamaları , anlayabilmek içinde Kapıaltı ve Yanıkkale kitaplarını mutlaka okumaları gerekir..

Oğuzhan Cengiz Beyin şahsında, Ülkücü Hareketin bu şanlı neslini, hürmetle selamlıyorum..Allah (c.c) hepsinden razı olsun….

İlhan Esen







Site adresi: Bozkurt NET
http://www.ulkuocagi.net

Yazının sitedeki adresi:
http://www.ulkuocagi.net/modules.php?name=Conteni2&pa=showpagina&pid=32