Keçinin Uyuzu
KEÇİNİN UYUZU
1980 Gece baskını’nın ilk 3 yılını saymazsak tam 20 yıldır kendisini bu mülkü dünyada hareketimiz için Cenab-ı Allah’ın bir lütfu olarak görenlerin nefis davasının hedef tahtası olduk. Mağdurlar türedi meydan politikacıları gibi. Bir gecede evlerinden alınan, sorgusuz sualsiz yıllardır hapislerde çile çeken sessiz mağdurlarımızdan bahsetmiyorum. Ailesi, çocukları, bakmakla yükümlü oldukları bin bir sefalete maruz kalanlardan da bahsetmiyorum. Ne zaman çıkacağı belli olmadığı için sözlüsü, nişanlısı ümidi kesenlerin, düş kurmayı unutanlarında sözünü etmiyorum. Onlara yardım için çırpınıyor görünen, Sosyal güvenlik vakfı kuran, topladığı paralarla koskoca hareketin bir türlü sahip olamadığı fakat bunların bir gecede konduğu binalar ve her ay ücretli dağıttığımız dergi ve gazetelere para bulamazken onların aylarca ücretsiz dağıttığı gazetelerden, Bir eli yağda bir eli balda gürbüz mağdurlarımızdan, onların doyma bilmez çukur gursaklarından bahsediyorum. Bunların mağduruz diye kopardığı cayırtıdan gerçek mağdurlarımız arına boğulup ses çıkaramadılar.
Bunlar çok yazılıp çizildi ama görünen o ki bize unutturduklarını sananlar hiçbir şey olmamış gibi ortalıkta dolaşarak kendilerini yeniden pazarlama gayreti içerisindeler. Biri si de duyduğumuz kadarıyla MHP Genel Başkanlığına aday adayı. Ülkücü irade onu kendisine baş seçer mi? Bu mümkün değil ama çukur adamların cüreti çok önemli!. Avrupa ülkücülerinin çok iyi tanıdığı bu kişi nedamet getirmiş olsa bile yeri, aşınmış itibarı ve sıfırlanmış hizmeti nedeniyle merdivenin en alt basamağı. Gerçi bir o değil elinde kaval hipnotize olacak sürü arayan. Dün ormana kaçan, kalleş düşman oynayanla bu gün gölden çıkan kaygan balık olanlar konuşuyor meydanlarda.
Kendisini çıkar odaklarının kucağına atarak Hareket’e dil uzatanlar o kadar fazla yekun tutmuyor ama Hareket adına Hareketin liderine hakaret edenlerin, ona cüret edemediyse kurum ve kuruluşlarına sataşanlar diğerlerine nazaran biraz fazlaca. Fakat toplasanız sayıları elli’yi geçmez. Hak için bu kadar gayretkeş olsalardı kendimizi değil Türkiye’ye dünyaya tanıtmış olacaktık. Demekki ülkücülerle birlikte vermeye çalıştıkları mücadele içerisinde nefisleri o kadar ümitkar değildi, azim ve şevklerini şüphe firenliyordu.
Öyle veya böyle, her şey Cenab-ı Allahın külli iradesinin bir tezahürü değimli?
Cüz-i irade ile tercih ettikleri kanallardaki programlarla iştigallerini de biz tayin etmedik. İnsanların ayıbını araştırmak kadar kötü bir şey olamaz ama gel gör ki büyük ayıplarını görmezden geldiğimiz hilkat garibeleri bundan cüretlenerek kendilerini evliya gösterirken baştan sona ülkücü kadroları da davasına hizmet etmeyen, amacından sapmış hainler olarak damgalamaktan zerre kadar imtina etmiyorlar.
Bir bakıyorsunuz, lider tartışması, bir başka gün kim daha Müslüman tartışması, ülkücülüğün yazılı kitabında olmayan bir ülkücülük dayatması, hülasa demokratik zeminde meşru özeleştirimizden bile bu zıpırlar yüzünde çekinir olduk. Tartışılamaz mı? Tartışılır elbet, hatalarımız tartışılır, hizmetlerimiz tartışılır, idareciler yanlıştaysa uyarılır, idealist başlayıp bürokrat yerleşenler hırpalanır, yanlış hesaplar açığa çıkarılır. Netice de daha mükemmele ulaşmak için fikir ve düşünceler geliştirilir yolumuza devam ederiz.
Meşhur olmak için galiba önce söveceksin!
Mensubu bulunduğun, itibarını borçlu olduğun, tüylendiğin-palazlandığın ocağa ve yöneticilerine önce söveceksin ki meşhur olabilesin. Yoksa her ülkücü gibi sen de edebi çerçevesinde eleştirir, saygıda kusur etmez, sevgini eksiltmezsen böyle ahlak ve haya sahibi insanların yaptıklarını yapmakla çizgi dışına çıkamaz, göze batmazsın.
Her şeyin sıra dışı olmalı! Seni köpek ısırmayacak sen köpeği ısıracaksın, sana inananlar bu sapık demeden sen onlara sapıttınız diyeceksin, dürüst adamlara itibar etmeyeceksin, tepeden tırnağa utanmazlık libasını giyeceksin. Daha sı; tüyü bitmedik yetimin hakkını, inananların sadakasını hırsızlayıp yiyeceksin. Hikmet ağızdan çıkar sözünü bırakıp insanların kıçını gözetleyeceksin… Sonra! Bunlarınkinden de bal baklava çıkmıyor yalan mı söyliyeyim diyerek ne kadar kurnaz olduğunu göstereceksin. Olmadı mı? Olmayabilirde yani! Kumar oynuyorsan rizikoya katlanmak lazım.
Biliyormusunuz bunları yapabilmek, yapanların yanında olabilmek için çok cesur olmak lazım. Ölümden korkmak ama (Haşa) Allah’tan korkmamak lazım. Bu cesaret sizde yok mu, ahiret’imi düşünüyorsunuz, hesap gününden çok mu korkuyorsunuz? Siz meşhur olamazsınız!
Umurunuzda değil mi? Bu şekilde olsa olsa sizden dava adamı olur, karşılıksız sevdiğiniz, Allah rızası için hizmet ettiğiniz için sesiniz de fazla çıkmaz. Ama çıkması lazım, çeşmenin gözünden içmeye alışmış uyuz keçilere meydanı bırakmamak lazım. Ülkücü hareket kendini isbat etmiş dev bir hareket, bizi haysiyet mücadelesine çağırıyorlarsa bunda da geri durmamak lazım.
|