Bozkurt NET

[reisim25]

KKTC Bir Türk devletidir.
Üzerine oyun oynanarak güneydeki rum cumhuriyetine bağlanmak isteniyor.
Orada ki Türkler azınlık, teba veya etnik grup yapılmak isteniyor.
Orada rum oyunu ve diğer AB ve ABD oyunlarına gelen Türkler Bey olmak yerine azınlık ve teba olmayı seçtiler. Kansız Talat da onların adamıdır.
Bey veya teba olmak bir tercih meselesi veya "kan " meselesidir.
Sen efendi olmak istemezsen seni köle veya uşak yapmak isteyen bir sürü akıllı bulursun. Sn. Denktaş bu konuyu çok anlattı ama burada yaşayan büyük çoğunluk istemedi.
Oysa rumla yaşayacağına ve rum seni uşak olarak kullanacağına kendi kendinin efendisi ol, asimile olarak kaybolma.
RTE ve Gül de aynı onlar gibi düşünmekte "ver kurtul" politikası ile durumu idare etmektedirler.
Bu hükümet etkisiz, silik şahsiyetli ve akıllı, ilimci zekaya sahip AB ülkeleri ve siyaset adamları yanındaki aşağılık duygularından dolayı dostlarını onlardan seçmiş ve onlardan medet ummaktadırlar.

ABde tek fikir vardır ve dost asla olamazlar:
MİLLİ MENFAATLER VARDIR VE ŞAHSİ DOSTLUK OLAMAZ.


TTK.ve Y.

[Vuslatim]

Rumlardan Liman İçin İlk Hamle!



Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne ait bir konteyner gemisinin, Mersin Limanı'na yanaşmasına izin verilmedi.
Alınan bilgiye göre, Mersin'de faaliyet gösteren bir firmanın acenteliğini yaptığı, Kıbrıs Rum Kesimi'ne ait ''Able F'' adlı RO-RO gemisinin, Mersin Liman Başkanlığı'na müracaat edilerek, limana girişi
için izin istendi.
Mersin Liman Başkanlığı ise mevzuat gereği Rum gemisinin limana yanaşmasına izin vermeyerek, durumu Denizcilik Müsteşarlığı'na bildirdi.
Bunun üzerine Rum gemisi yaklaşık 2 mil açıkta demirleyerek, giriş izni için beklemeye başladı.
Bu arada, Denizcilik Müsteşarlığı'nın bilgi vermesi üzerine Akdeniz Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı botlar ise Rum gemisini izlemeye aldı.

Kaynak; Etikhaber.com

[Vuslatim]

Rum gemisi Türk karasularını terk etti



Mersin Limanına giriş izni verilmeyen Kıbrıs Rum Kesimi'ne ait ''Able F'' adlı RO-RO gemisinin, limana giriş izninin verilmemesi üzerine, demirlediği Mersin Limanı'nın 2 mil açığından ayrılarak, Türk karasularını terk ettiği bildirildi.

Gemi, Mersin Liman Başkanlığı'na müracaat ederek, limana giriş için izin istemiş, Mersin Liman Başkanlığı ise mevzuat gereği Rum gemisinin limana yanaşmasına izin vermeyerek, durumu Denizcilik Müsteşarlığı'na bildirmişti.

Bunun üzerine Rum gemisi yaklaşık 2 mil açıkta demirleyerek, giriş izni için bekleye başlamıştı.

Denizcilik Müsteşarlığı'nın bilgi vermesi üzerine Akdeniz Sahil Güvenlik Komutanlığı'na bağlı botlar da Rum gemisini izlemeye almıştı. Bu arada, Dışişleri Bakanlığı, geminin uluslararası kurallar ve teamüle göre acentesi aracılığıyla ''yanaşma müsaadesi'' talebinde bulunması gerektiği halde bulunmadığını ve limana giriş izni verilmesinin mümkün olmadığını bildirmişti.

Kaynak; Etikhaber.com

[Vuslatim]

	Vuslatim demiş ki:
	Bu arada, Dışişleri Bakanlığı, geminin uluslararası kurallar ve teamüle göre acentesi aracılığıyla ''yanaşma müsaadesi'' talebinde bulunması gerektiği halde bulunmadığını ve limana giriş izni verilmesinin mümkün olmadığını bildirmişti. Kaynak; Etikhaber.com

Ha demekki bunlar normal sartlarda müsade istese izin verilecekti öyle mi? Rum olmalari farketmiyor... Limanlari ruma acmis olacaktik...

[EgE]

Bak sen... Müsade isteselermis problem yokmus....!

[EgE]

"Uygulamam" de bakalım


Rum bayrağı taşıyan bir geminin Mersin Limanı'na yanaşmasına Türkiye tarafından izin verilmemesine AB'den tepki geldi. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn,Türkiye'nin Ek Protokol 'ü uygulaması gerektiğini söyledi. Brüksel'de Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu'nda konuşma yaptıktan sonra basına açıklamalarda bulunan Rehn, bir gazetecinin Rum bayrağı taşıyan bir geminin Türkiye limanlarına yanaşmasına izin vermedi şeklindeki sorusunu yanıtlayan Rehn, şunları kaydetti:

''Konu Ankara'da yapılan Türkiye ile AB arasındaki siyasi direktörler düzeyindeki "Troika" toplantısında da gündeme getirildi .AB siyasi direktörleri Türkiye'nin Ek Protokolünü uygulaması ve liman ve havaalanlarını açması gerektiğini Türk yetkililere aktardı. Bu yöndeki gelişmeler AB tarafından yakından izlenecek. Ve Komisyonun sonbaharda hazırlayacağı raporda yer alacak.''

Şimdi gözler Kasımpaşalı Başbakanımız Tayyip Erdoğan’a çevrildi. Bakalım Başbakan Tayyip Erdoğan, “Uygulamam” diyebilecek mi? "Ben Rumları Kıbrıs'ın tek devleti olarak fiilen tanımamı sağlayan AB'nin bu isteğini yerine getirmem" diyebilecek mi?


Kaynak: Etikhaber.com

[gelibolulu]

	Alıntı:
	Şimdi gözler Kasımpaşalı Başbakanımız Tayyip Erdoğan’a çevrildi. Bakalım Başbakan Tayyip Erdoğan, “Uygulamam” diyebilecek mi? "Ben Rumları Kıbrıs'ın tek devleti olarak fiilen tanımamı sağlayan AB'nin bu isteğini yerine getirmem" diyebilecek mi?

Ah be EgE Ülküdaşım...

Nerde öyle ciddiyet, tutarlılık kısacası delikanlılık...

[EgE]

Evet gelibolulu Ülküdasim...

Bizler bu satilmis, korkak rte´nin verecegi cevabi cok iyi biliyoruz!

Dedigin gibi nerde bunda o yürek?!!

[Bozkurt-68]

Bugün öyle derse,Yarin 90° dönüp baska seyler Söyler...Güvenilmez bu gibi... Insanlara ...Ama sundan eminimki...K.K.T.C. Rumlarin eline Birakilmayacaktir!!! Limanlarimizda görev yapan Mehmetciklerimizin her Rum gemisi yaklastiginda ne hissektiklerini düsünmek bile istemiyorum... Bir emir alsalar,Ne olurdu aceba o Gemilere???

[Maurad]

Ben bugün Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki askeri müdahalesi ile ve orada hala 60 bin Türk askerinin nöbet beklemesini Türkiyenin Bağımsızlığına ve güçlülüğüne bağlıyorum.Bugün Almanya'da(kalanlar bilir) 70 bin Amerikan 40 bin İngiliz askeri mevcuttur yani bir bakıma Almanya bence işgal altındadır.Almanyanın ordusu 95 bin kişi ile sınırlanmıştır ve tüm avrupalılar bunu uygun görmektedir.Herhangi bir amerikan uçağı almanlara bilgi vermeksizin almanyadaki topraklarına iniş yapabilir veya amerika bu topraklarını savaş üssü olarak kullanabilir.Amerika bu durumda almanyayı ezer nitelikte olup almanların amerikalılara hayır diyemiyeceğinin bir göstergesidir.Halbuki biz Irak savaşında amerikalılara teskere çıkartmayacığmızı ve onlara hayır diyebilecğimizi gösterdik.Türkiye ve Kıbrıs'a gelince avrupa ne kadar destekte verse de rumlara,Türk Askeri bölgeye girmiş ve ağarlığını koymuştur.Kıbrıs sadece bir göstermedir.Bölgede bir Türk devleti oldugunun ve gerekirse bu Devletin bölgedeki siyasi olaylara müdahale edebileceğinin bir kanıtıdır.Bugün gözü kara bir hükumet başta olsa idi Kuzey Irakta da bir 60 bin askerimiz daha olurdu.Fark ettiyseniz Türkiye Kuzey Iraka girermi tartışmaları bir ara çok büyüdü ve amerika her ne kadar belli etmesede askerlerinin bir kısmını Türkiye'nin işgal önlemine karşı kuzeye çekmiştir bu bildiğimiz bir gerçek.
Buda ağarlığımızı kanıtlar niteliktedir.Ordumuzun gücünü gösterir niteliktedir.Ve Türkiye'nin bir Türk'ün canı için askeri müdahale yapabileceğini kanıtlar niteliktedir.
Biz Türkler olarak kendi gücümüzün tam olarak farkında değiliz.(en azında büyük çoğunluğumuz)

[Vuslatim]

MHP'den AKP'ye: Onurlu Davranın


MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural yaptığı açıklamada "AKP’nin adımları ile Kıbrıs’ta Türklerin ve Türkiye’nin menfaatini kazınmış, Rumlar kazandırılmıştır." dedi

Vural yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:

BAŞBAKANIN MALVARLIĞI, UNAKITAN’IN YOLSUZLUK TARTIŞMALARI İÇİNDE KIBRIS ELDEN GİDİYOR

AB’nin KKTC’ye sadece mali yardım tüzüğünü onaylaması kabul edilebilecek bir husus değildir.

AKP’nin teslimiyetçi ve Rumlardan bir adım önde gitme politikası, Türkiye’nin dış politikasında ve Kıbrıs Türklüğü’nün geleceğinde derin yaralar açmaya devam ediyor.

AKP Hükümetinin Kıbrıs politikası iflas etmiştir.

AKP’nin Kıbrıs konusunda attığı her adım Rum politikalarına ve amaçlarına hizmet etmektedir.

24 Nisan 2004 tarihinde yapılan refandurumda Kıbrıs Türkleri AKP’nin sözlerine inanarak Annan Planına evet demişlerdi. AB ve ABD, Kıbrıs Türklerine uygulanan ekonomik izolasyonun kaldırılacağı sözü vermişlerdi.

KKTC’nin doğrudan ticaret yapmasını ve AB’ye uyum için mali yardım almasını çıkarılacak tüzüklerle temin edeceklerdi.

Sayın Başbakan, 27.4.2005 tarihli TBMM Grup konuşmasında “Türkiye taahhüt ettiği gibi Uyum Protokolünü imzalayacaktır. AB'nin de KKTC için öngörülen mali yardım ve doğrudan ticaret tüzüklerini onaylamasını beklemek de bizim hakkımızdır.” demişti. AB tüzükleri onaylamadı, ama AKP protokolü imzaladı.

A. Gül’ün açıkladığı “Kıbrıs Açılımı” da Rumların amacına ulaşmasına hizmet etmiştir. AKP’nin bu yeni adımı, Kuzey Kıbrıs’ı AB’nin müktesebatının içine sokmanın kılıfı olmuştur. “Yeni Açılım” aslında doğrudan ticareti Rumların üzerinden yapılacağının beyanı olmuş ve böylece KKTC ile doğrudan ticaret düzenlemelerinin daha da zorlaşmasını sağlamıştır. Böylece AKP’nin attığı adımla Kıbrıs Rumları bir kazanç daha elde etmiştir.

AB’de Türkiye’nin bu yanlış yaklaşımı karşısında doğrudan ticaret ve mali yardım tüzüğü ayırmış ve doğrudan ticareti gündeminden çıkarmıştır. AB, doğrudan ticareti imkansız hale getirdi, mali yardımları kuşa çevirdi ve kabul edilemez şartlara bağladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Halkı, AKP Hükümeti tarafından aldatıldıklarını ve Rumlara satıldıklarını düşünmekte ve iddia etmektedir. Kıbrıs Türkleri büyük bir hayal kırıklığı içinde verilen sözlerin hiçbir anlamı olmadığını görmüş, aldatılıp kandırılmışlardır.

AKP’nin Kıbrıs konusunda attığı her adım iflas olmuştur.

• Annan planı KKTC’yi dünyaya bağlayacaktı. Olmadı AB’ye bağladı.

• Ek protokol ile Rumların Kıbrıs Adası'nın meşru temsilcisi kabul edileceği ilan edildi.

• AKP’nin ‘yeni açılımı’ ile KKTC’ye ambargonunun kalkması ve ticaretin doğrudan yapılması sağlanacaktı. Olmadı. KKTC ekonomik açıdan Rumlara bağlanmış oldu.

• AB doğrudan ticareti Rumlara ayırdı, KKTC’ye mali yardım yapılmasını şarta bağladı.

AKP’nin adımları ile Kıbrıs’ta Türklerin ve Türkiye’nin menfaatini kazınmış, Rumlar kazandırılmıştır.

AB’nin mali yardımını red etmek bir onur meselesidir.

AKP İktidarını onurlu davranmaya davet ediyorum.

Kaynak; Etikhaber.com

[Bozkurt-68]

Cok dogru sözler sarf etmis,(GenelBaskan Yardimcisini,Bu sözlerinden Dolayi)Tebrik ediyorum...!!!

[sefik_ascieli]

Can Dostlarim,

Ben bir Kibrista dogmus Turk olarak, bugune dek Runlara karsi bizim her zaman yanimizda olan Mehmetciklerimize cani gonulden minnetlerimi sunuyorum.

rumlarin 50'li yillardan beri adadaki Turkleri ezme mucadelesinde basta Yunanistan olmak uzere tum Avrupa, Amerika ve Ruslardan maddi ve siyasi yardim aldi ve almayada devam ediyor.

Turkiyem, Kahraman Mehmetciklerim ve Turk Milleti bizi 1974 de kurtarmasa, ada tamamiyla Rumlarin olacakti.

Kuzey Kibris Turk Cumhuriyeti, Turkiye Cumhuriyeti sayesinde var.
Ne yazikki su aralar Basbakan Erdogan KKTC yi piyon olarak kullaniyor Avrupa Birligi sevdasina.

Ulkudaslarim bu Hukumetin derhal YIKILMALIDIR.

ALLAH TURKU KORUSUN VE YUCELTSIN.

[-ULKUCU-GARDAS-]

BU BAYRAK İNMESİN

vatandaşlarımızı evlerine, işyerlerine ve arabalarına KKTC Bayrağı asmaya davet ediyoruz.

ÇÜNKÜ YARIN GEÇ OLABİLİR


Ey milletim, uyan! Bir bayrağın indiriliyor. Ey milletim, yeryüzünde bir hilal söndürülüyor. Ay-yıldızlı bir bayrak, milletinden koparılıyor. Bayrağına sahip çık.
Ey milletim, ayağa kalk! Bir devletin yok ediliyor. Yeryüzündeki devletlerinden biri ortadan kaldırılıyor. Yer küredeki parçalarından biri devletsiz bırakılıyor. Kardeşin devletinden koparılıyor. Başa gelen "devletsüz", devletini yok ediyor. Devletine sahip çık.
Ey milletim, kalk yürü! Beş yüz yıl boyunca şehidinin kanıyla sulayıp vatanlaştırdığın yavru vatanın yok ediliyor. Yavru vatanın topraklaştırılıyor; topraklaştırılıp ticari meta haline getiriliyor; ticari meta haline getirilip bi-la-bedel satılıyor. Vatanından hilal sökülüyor. Hilal sökülüp yerine haç dikiliyor. 1571'den bu yana 70.000 (yetmiş bin) şehit vererek vatan kıldığın yavru vatanın ehl-i salib'in insafına terk ediliyor. Vatanına sahip çık.
Ey milletim, uyan! Yavru vatanın senden koparılıyor. Camilerin metruk hale gelecek. Ezanların susacak. Yavru vatanda ezanların hilale karışamayacak; hilalin altında okutulamayacak. Ezanına sahip çık. Camine sahip çık.
Ey milletim, ayağa kalk! Devletleri ellerinden alınacak olan kardeşlerin Rum'un insafına terk ediliyor. Devletlü kardeşlerin devletinden koparılıyor. Devletlü kardeşlerin Rum'un azınlığı haline getiriliyor. Kardeşlerine sahip çık. Onların Rum'a azınlık olmalarını engelle milletim!
Ey milletim, karar ver! Hilalin Akdeniz'in ortasında ebedi olarak dalgalanabilmesi için karar ver. Hilalin haça mağlup olmaması için karar ver. Hilalin mahzunlaşmaması için karar ver. Akdeniz'in ortasında ezanın susmaması için karar ver. Müslüman-Türk kardeşinin Rum'un azınlığı haline getirilmemesi için karar ver. Yavru vatanına Haçlı çizmesi basmaması için karar ver. Şehit mezarını öksüz bırakmamak için karar ver.
Ey milletim, karar ver ve tavır koy! Hilalin inmemesi için bayrak as. Hilalin haç karşısında ezilmemesi için bayrak as. Yavru vatana sahip çıkmak için bayrak as. Kıbrıs'ın ebedi Türk vatanı olduğunu göstermek için bayrak as. Yavru vatanda Türk'ün Rum'a azınlık haline getirilmemesi için bayrak as. Şehit dedenin ruhu için bayrak as. Müslüman toprağının haçlıya peşkeş çekilmesini önlemek için bayrak as. Enosisi önlemek için bayrak as. Hala Sultan için bayrak as. Anadolu dışındaki son Osmanlı vatanını korumak için bayrak as. Anadolu topraklarının savunmasının Kıbrıs'tan başladığını göstermek için bayrak as. Akdeniz'in Yunan gölü olmasını önlemek için bayrak as. İskenderun'dan çıkan gemilerinin Yunan'dan izin almadan İstanbul'a ulaşabilmesini temin için bayrak as. Ay-yıldızı yaşatmak için bayrak as.
Ey milletim, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne sahip çıkmak için evine, iş yerine ve arabana Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağı as. Onun yanına da ay-yıldızlı bayrağımızı as. Bu iki hilalin ebedi olarak Türk yurdunda dalgalanması için bayrak as. Ay-yıldızlı Türk bayrağını yalnız bırakmamak için Kuzey Kıbrıs Türk bayrağı as.
Ey milletim bil ki, senin Edirne'de, Kars'ta, Erzurum'da, Adana'da, Bingöl'de, Samsun'da, Rize'de, Siirt'te, İstanbul'da, İzmir'de, Ankara'da velhasıl bütün Türkiye'de asacağın bayrak Girne'den, Magosa'dan, Lefke'den, Güzelyurt'tan, Lefkoşa'dan, kısacası bütün Yavru Vatan'dan görülecektir. Ve göreceksiniz bayrak şöleniniz "mukavemet" ruhunu yeniden diriltecektir. Ve o ruh, "Yes be annem"cileri temizleyecektir.
Ey milletim, ben bu sabah evime Kuzey Kıbrıs Türk bayrağı astım. Sen de as. As ki "devletsüz"ler kim olduğunu anlasın.
Prof.Dr. Metin ERGUN