Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 5 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
dolunay_hatun
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: May 05, 2005
İletiler: 126
Şehir: TÜRKİYE-balıkesirli-lefkoşa

İletiTarih: Pzr Mar 19, 2006 1:46 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ruhları şad ola..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Bozkurt-Yakup
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 14, 2006
İletiler: 137
Şehir: Almanya

İletiTarih: Pzr Mar 19, 2006 2:23 am    ileti konusu: Canakkale ruhuna ihtiyac var. Alıntıyla Cevap Gönder

Çanakkale ruhuna ihtiyaç var
MHP Genel Başkani Devlet Bahçeli, Çanakkale savaşlarinin 91. yili nedeniyle yayinladigi mesajda, "Bu savaşlar ile büyük Türk Milleti, vatanin bütünlügü ve milletin bagimsizligi için neleri göze alabilecegini tüm dünyaya göstermiştir. En az dün kadar, bugün de milletimizin bekasi için ihtiyacimiz olan " Çanakkale Ruhu "nun nesillere kazandirilmasi milli gelecegimiz açisindan hayati derecede önem arz etmektedir" dedi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli Çanakkale Savaşlarında'ki milli kararlılığın ve duruşun bugün de tarihi hafızası silinmiş olanlara açık bir uyarı olduğunu vurgulayarak "En az dün kadar, bugün de milletimizin bekası için ihtiyacımız olan 'Çanakkale Ruhu'nun nesillere kazandırılması gerekmektedir " dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli 18 Mart Çanakkale Şehitleri Anma Haftası dolayısıyla bir basın açıklaması yayınladı. Bahçeli "Yüksek vatan sevgisi, millet aşkı ve bağımsızlık heyecanının zirveye ulaşarak şehitlikle taçlandırıldığı bu savaşlar ile büyük Türk Milleti, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı için neleri göze alabileceğini tüm dünyaya göstermiştir" diye konuştu.

Çanakkale Savaşları'nın sıradan bir askeri müdahale ve mücadele değil, artık Anadolu'ya da yönelmiş olan tehdidin sabır sınırlarını zorladığı yıllarda, büyük Türk milletinin gösterdiği yüksek fedakarlığın ve kahramanlığın abidesi olduğunu belirten Bahçeli "Çanakkale Savaşları, uzantıları 20.nci yüzyılı aşarak geleceği de etkileyen küresel dengelerin çarpıştığı yeni bir dönemin habercisidir. Türk milleti bu savaşla, gelişen süreci derinden etkilemiş, kendisine biçilen geleceği reddederek güç dengelerinin arasında onurlu yerini kısa sürede almayı bilmiştir.

Bu savaşlar ile aziz milletimiz, birkaç yıl sonra kurulacak olan yeni Türk Devletinin egemenlik sınırları hakkında tüm dünyaya bir ihtarda bulunmuş, üç kıtaya yayılmış imparatorluk topraklarından verebileceği son taviz sınırlarını açıkça ilan etmiştir." dedi. Bu duruş ve kararlılığın bugün de tarihi hafızası silinmiş olanlara açık bir uyarı olduğunu vurgulayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli "Bu milli kararlılık ve milli duruş, büyük Türk milletinin Türkiye Cumhuriyeti ile yeniden doğuşu ile sonuçlanacak olan Kurtuluş Savaşının da kesin bir işareti olmuştur." şeklinde konuştu. Milli mücade ruhunun önemine değinen Bahçeli şunları kaydetti: "En az dün kadar, bugün de milletimizin bekası için ihtiyacımız olan 'Çanakkale Ruhu'nun nesillere kazandırılması milli geleceğimiz açısından hayati derecede önem arz etmektedir.

Bu özel gün münasebetiyle, tarih boyunca vatan ve millet sevdası ile Dünyanın her yerinde şehit düşmüş ecdadımıza; bugün milli birlik ve beraberliğimize musallat olan bölücü faaliyetlerle mücadelede milletin bekası ve esenliği uğruna can vermiş evlatlarımıza en derin şükran ve minnet hissiyatımla Cenab-ı Allah'tan rahmet dilerim."


alinti:ortadogu gazetesi
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
Bozkurt-Yakup
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 14, 2006
İletiler: 137
Şehir: Almanya

İletiTarih: Pzr Mar 19, 2006 2:26 am    ileti konusu: Bir Yolcuya... Alıntıyla Cevap Gönder

BİR YOLCUYA

Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanının akıttığı yerdir.

Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti
Yaptığı bu tümsek, amansız çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

Necmettin Halil ONAN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
Bozkurt-Yakup
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 14, 2006
İletiler: 137
Şehir: Almanya

İletiTarih: Pzr Mar 19, 2006 2:28 am    ileti konusu: Canakkale Savasi! Alıntıyla Cevap Gönder

Türk genci! Çanakkale destanını hiç bir kalem bize olduğu kuvvetle anlatamaz. Eğer sen damarlarında temiz Türk kanı taşıyan bir insansan aşağıdaki kısaltılmış satırlarda kendi ırkının kahramanlığını oku:
- Atsız Mecmua -

Türkiye, Almanya ile ittifak ettikten sonra boğazları kapatmağa mecbur olmuştu. 10 ağustos 1914'te iki Alman harp gemisi boğazdan içeri girerek bize iltica ettiler (Bu gemiler satın alınarak Yavuz ve Midilli adı konuldu) Bu iki gemiyi kovalayan İngiliz donanması boğazın toplan karşısında durdu. Eylülden itibaren boğaz düşman tarafından abluka edildi. Boğazlar kapanınca Rusya, kendi müttefiklerinden ayrılmış oldu. Halbuki Rus ordusunun teçhizatı kötü, cephanesi azdı. Boğazlar açılırsa İngiliz ve Fransızların yardımı ile Rusların milyonluk askerleri silâhlandırılacak ve bu büyük kuvvetle Almanya ezilecekti. Diğer taraftan 1914 teşrinisanisinde Kafkas cephesinde Ruslara karşı başlıyan Türk taarruzu üzerine Rus başkumandanı İngiltereye müracaat ederek Türklerin dikkatini başka tarafa çekmek için Türkiye aleyhine bir nümayiş yapılmasını rica etti. Bu suretle uzun müzakerelerden sonra Çanakkale’ye taarruza karar verildi.

Düşman 1915 şubatında Çanakkale'ye deniz hücumları yapmağa başladı. Birkaç defa yapılan bombardımanlardan bazıları oldukça muvaffakiyetli oldu. Fakat boğaz geçilemedi. Bu sıralarda yalnız deniz kuvvetleriyle bu işin başarılamıyacağı anlaşıldığından 60.000 İngiliz ve 17.000 Fransız-dan mürekkep bir de ordu hazırlandı. 18 mart 1915'te kat'î deniz taarruzu yapılacaktı. 17 martta düşman Türk tabyalarını sert bir ateş altına aldı ve düşmanın mayın tarayıcı gemileri Türk torpillerini topladı. Düşman bu suretle ertesi gün kolaylıkla boğazı geçeceğini umuyordu. 17/18 mart gecesi "Nusret" adındaki Türk mayın gemisi mayın kumandanı Yeniköylü binbaşı Hafız Nazmi Bey ve geminin süvarisi Tophaneli kolağası Hakkı Bey kumandasında olarak son kalan 20 kadar Türk torpilini büyük bir cesaretle düşmanın geçeceği yerlere serpti.

Düşman bu hareketi o kadar ummuyordu ki oraları projektörle aydınlatmaya bile lüzum görmedi. Eğer Türk gemicilerinin böyle bir fedakârlık yapabileceğini bir an düşünseydi bu harekete engel olabilirdi.
18 mart 1915'te düşmanın kat'î deniz saldırışı yapıldı.

İngiliz ve Fransızların 316 topuna biz 93 topla karşı koyduk. Akşama kadar süren bu çetin çarpışmada vaziyet bizim için oldukça buhranlı oldu. Umumî seferberlik dolayısıyla orduya gelen en ihtiyar efrat bile hiç olmazsa su taşımak suretiyle vazifelerini yaptılar ve bazıları ezan okuyarak maneviyatı takviye ettiler. Harpte düşmanın üç zırhlısı ve iki torpitosu torpillere çarparak ve topçu ateşemizle battı. İki zırhlısı da mühim surette zedelendi. Düşmanın insan zayiatı da 2000'den çoktu. Buna karşı biz 3 zabit 22 nefer şehit, 2 zabit 59 nefer yaralı vermiştik.

Bu harpte Türk ordusunun cephanesi bitmişti. Eğer ertesi gün düşman yeniden taarruz etseydi belki kazanabilirdi. Fakat yedikleri tokattan maneviyatları okadar kırılmıştı ki taarruz edemediler. Bu darbe düşmanları manen çok sarstı. Büyük bir şaşkınlık ve kararsızlık içinde kaldılar. Boğazın dışındaki 77.000 kişilik taze kuvvetlerini karaya çıkararak taarruz edecek yerde mânâsız bir hareket olarak bu kuvveti Mısır'a şevkettiler.
Nisanda bu kuvvetler yeniden adalarda toplanmağa başladı. İngiliz-Fransız sefer heyetinin başkumandanı general Hamilton 23 nisanda ihraç yapmağa karar verdi ise de ancak 25 nisanda yapabildi. Düşmanın pilânı şöyle idi: Asıl kuvvet Seddil-bahir'e çıkacak ve buradan merkez istihkâmlarının arkasına yürüyecek. Bu hareketi Kumkale'ye çıkacak olan takviye edilmiş bir Fransız alayı setredecek, takviye edilmiş bir İngiliz fırkası da Kabatepe'ye çıkarak hem asıl kuvveti setredecek, "hem de fırsat bulursa en kısa yolla merkez istihkâmlarının arkasına yürüyerek asıl kuvvetle hareket edecek. , Saros Körfezinde ve daha sair bazı yerlerde de Türkleri aldatmak için nümayişler yapılacak... Bu plân çok güzeldi.
Bize gelince: Düşmanın 18 mart taarruzundan sonra Çanakkale'yi oldukça takviye etmiştik. 65 taburdan, yani takriben 60.000 kişiden mürekkep bir Türk ordusu Çanakkaleyi müdafaa edecekti. Ordu kumandanı Alman müşür Liman paşa idi. İki kolordu kumandanı da Almandı. Orduda cem'an 10-15 Alman zabiti vardı. Fakat Alman kumandan yanlış bir müdafaa sistemi tatbik etti: Bir kere İngiliz ve Fransızların asıl taarruzunu Anadolu cihetinden bekliyerek birinci orduyu teşkil eden iki kolordudan birini tamamen Anadolu sahasına geçirmişti. Bu suretle hakikî ihraç sahasında kuvvetimiz azalmıştı. Saniyen düşmanın karaya çıkmasına mâni olmak usulünü takip ediyordu. Türk kumandanları bunun mahzurlarını Liman paşaya söyledi-lerse de anlatamadılar. Sonradan Alman başkumandanın takip ettiği usulün yanlışlığı meydana çıktı. Fakat artık yapılacak bir şey kalmamıştı.
25 nisan sabahı düşman gemileri şiddetli bir ateşle tabyalarımızı döğmeğe başladılar. Liman paşanın asıl taarruzu Anadolu tarafından beklemek hakkındaki fikrinin yanlışlığı anlaşılınca Ana-doludaki kolordudan Rumeli tarafına takviye kıt1 alan geçirilmeğe teşebbüs edildi. Fakat bu iş pek güçlükle oluyordu. Çünkü düşman tahtelbahirleri de Marmara’ya girmişlerdi ve şiddetli faaliyette bulunuyorlardı.
Düşman takip ettiği pilân mucibince Kumkale' ye bir Fransız livasını ihraç etti. Burada Fransızlarla pek kanlı boğuşmalar, taarruz ve mukabil taarruzlardan sonra 26/27 nisan gecesi düşman burayı boşaltarak çekildi. Buradaki iki günlük harplerde Fransızlar 780, biz ise 1750 zayiat vermiştik.
Arıburnu cihetine gelince: Burada o zaman kaymakam bulunan Gazinin kumandasındaki 19'uncu fırkamız ve bir de 9'uncu fırkamız vardı. Düşman, ihracını, Avusturalya ve Yeni Zelanda efradından mürekkep olan ve kısaca "Anzak" denilen kolordusu ile yapacaktı. Düşman donanmasının şiddetli ateşi altında burada da 25 nisan günü ilk kafile olan 1500 Anzak sabah saat 4.20'de karaya çıktı. Bunu gören 27'nci Türk alayının ikinci taburu derhal mukabeleye başladı. Düşman arkadan 2500 kişilik öncüsünü de çıkardı. Üçüncü parti olarak asıl kuvvetten 4000 kişi daha ihraç olundu. Bu üstün kuvvet bizim bir tek taburumuzu sürerek ilerlemeğe başladı. Halbuki bu sırada Liman paşa hâlâ Bolayı-ra yapılan gösteriş hareketini hakikî sanarak onunla meşguldü. İşte bu sırada ihtiyat olarak Bigalı-Maltepe civarında bulunan 19'uncu Türk fırkasının kumandanı kaymakam Mustafa Kemal Bey kendi kendine bir karar vermek mecburiyetinde kalarak emir beklemeden, fırkasının büyük bir kısmını harekete hazır bir halde Bigalıda bırakarak 57'nci alayla Arıburnu'na yürüdü. Düşman zayıf Türk kıt'alannı geriye sürerek Conk Bayırına doğru ilerliyordu. Kaymakam Mustafa Kemal Bey ' Gonk Bayırına düşmandan daha önce geldi. Ricat etmekte olan perakende Türk neferlerine siper aldırarak mukavemet etti. 57'inci alay gelinceye kadar vakit kazandı.
Takriben 4.500 kişilik bir Türk kuvveti bir cebel bataryasının himayesiyle 12.000 kişilik Avusturalya fırkasına taarruz etti. Vaziyet bizim için buhranlı olmak üzere bulunduğu bir sırada düşman geriye atılarak deniz kenarına hapsedildi. Düşman ancak donanmasının ateşi sayesinde denize dökülmekten kurtuldu. Bu harpte Türkler büyük bir aşk ve şevkle çarpışmışlardı. Birçok efrat ayak üzerinde çamaşır değiştirip abdest alarak temiz elbise ile şehit olmak üzere harbe giriyorlardı. Bu su retle seçme ve birkaç misli faik Avusturalya fırkasını yüz geri ettirmişlerdi.
Düşmanın asıl hedefi olan Seddilbahire gelince: Burası da ayn bir erlik meydanı olmuştu. İhracın ilk gününde karaya çıkan bir Fransız ve iki İngiliz fırkası yani 40.000 kişi karşısında bizim yalnız 26'ncı alayımızın iki taburuyla bir istihkâm bölüğümüz, bir jandarma taburumuz ve 24 topumuz vardı [yani en çok 3.000 kişi]. Burada makineli tüfeğimiz hiç yoktu. 25 nisan sabahı düşmanın 6 zırhlı, 4 kravezör ve birçok muhriplerden mürekkep donanmasının kuvvetli ateşi altında düşman beş noktadan (Zığındere, Tekeburnu, Tekekoyu, Ertuğrulkoyu, Murtu limanı) karaya çıkmağa başladı. Bu zayıf sahil kuvvetimiz düşmanın insan yüklü birkaç şalopesini batırdıktan ve Ertuğrulko-yu'na yapılan ilk ihracı reddettikten sonra, düşman nihayet karaya çıkabildi ve birinci hattaki bölüğümüz ilk ihraç kademesindeki en az 8-10 taburla saatlarca taarrruz, mukabil taarruzlarla boğuştuktan sonra geriye çekildi. Eğer burada 26'ncı alayın kumandanı merhum Kaymakam Kadri Beyle bir avuç askerinin her türlü hesap ve ihtimalin haricindeki harikulade kahramanlıkla dolu dayanışı olmasaydı, ihtimal ki düşman o günden hâkim bir tepeyi tutar ve bizim için elîm bir vaziyet meydana gelebilirdi. 26 nisanda düşmanın buradaki kuvveti en yüksek derecesine varmıştı. 26 nisanda düşmanın taarruz eden 35-40 nisan taburuna karşı bizim yalnız 9 taburumuz vardı. 27-28 nisan günleri düşman taarruzuna devam etti; biraz ilerledi. Düşmanın bugün vardığı hat, son hattır. Bundan sonra düşman Çanakkale'den kaçıncaya kadar hiç ilerliyememiştir. l mayısta buradaki kuvvetimiz en çok 13.000 kişilik 19 tabura varmıştı. Bu
kuvvetle en aşağı üç misli üstün düşmana taarruz yapıldı. Maddî bir netice alamadık. Fakat zatî teşebbüsü düşmandan aldık. 2/3 mayısta 23 tabura çıkan, fakat verdiği zayiat dolayısıyla sayısı 10.000'e düşen kuvvetimizle yeni bir gece taarruzu daha yaptık. Fransızların kısmında bazı yerlerde denize kadar gittik. Düşman bu harpte müthiş zayiata uğradı. Bu taarruzlar sayesinde Seddülbahir cihetinde tehlike durduruldu ve vaziyet tespit edildi.
6, 7, 8, 9 mayıs günlerinde İngiliz ve Fransızlar mütemadiyen sıkı taarruzlar yaptılar. Fakat kendilerine okadar şiddetle mukabele edildi ki düşman hiç bir netice alamadı. 15 mayısta biz taarruz ederek düşmandan mühim bir tepeyi geri aldık. 22 mayısa kadar siper harbi devam etti. Bu sırada gelen Alman tahtelbahirleri düşman donanmasını taciz etmeğe başladıklarından kumandanlık bu fırsattan istifade ederek evvelâ Arıburnundaki düşmanı denize dökerek sonra cenup grubuna taarruza karar verdi. 18/19 mayıs gecesi yeni gelen İstanbul ikinci fırkasının da iştirakiyle şiddetli bir gece taarruzu yapıldı. Düşman iyice yerleşmiş olduğundan ve faik kuvvetlere malik bulunduğundan muvaffak olamadık. Bundan sonra Anburnu muharebeleri siper harbine inkılâp etti. 22 mayısta cenup gurubunda yalnız Fransızlar tarafından sol cenahımıza bir taarruz yapıldı. Bu taarruz bizim 43 şehit ve 427 yaralımıza karşı düşmanın yalnız 2000'den fazla ölüsü siperlerimiz önünde kalmak şartıyla kırıldı. 4 haziranda tekmil İngiliz ve Fransız kuvvetleri kara topçusunun da yardımıyla taarruza kalktı. Bugün cenup grubundaki kuvvetimiz 25.000 kişilik 37 taburdu. Düşman ise takviye edilmiş beş fırka yani 65.000 kişiyle taarruza kalkmıştı. Ertesi geceye kadar süren pek kanlı boğuşmalardan sonra düşmanın önceden zaptede-bildiği bazı siperlerimiz yine geri alınarak bu taarruz da kırıldı. Bu harpler iki taraf için de müthiş zayiata sebep oldu. Bizim zayiatımız 12.000 kişi idi. Düşman top başına belki 100 mermi attığı halde bizim toplarımız 20-30 mermi atabilmişti. Çünkü cephanemiz azdı. 21 haziranda sol cenahımızda müthiş bir Fransız taarruzu inkişaf etti. Fakat büyük zayiatla kırıldı. 28 haziranda sağ cenahımızda İngiliz taarruzu başladı. Bu da pek çetin oldu. 6 temmuza kadar taarruzlar, mukabil taarruzlar halinde devam etti ve neticede kırıldı. 12-13 temmuz günlerinde yine Fransızlar gayet şiddetli ve aralıksız taarruzlar yaptılarsa da pek kanlı boğuşmalardan sonra bu da kırıldı. Bundan sonra düşman buralardan geçemiyeceğini anladığı için ya çekilmek yahut başka bir yerde talih denemek mecburiyeti karşısında kalıyordu. Düşman ikinci şıkkı seçti. Bu suretle Anafartalar savaşı başladı.
Düşman yine doğru düşünmüş, bizim yüksek kumanda heyetimiz yine yanlış düşünmüş ve aldanmıştı. Düşman gayet doğru olarak Anafartala-ra yeni bir kuvvet çıkarmağa ve bunun yardımıyla Anburnu cephesini yıkıp cenup gurupundaki ordumuzu mahsur bırakmağa ve harbi bir hamlede bitirmeğe karar vermişken biz yine düşmanın yeni ihracını Saros Körfezinde, Bulayır tarafında bekliyorduk. Hattâ ilk takıldığımız fikir mucibince Anadolu tarafını bile gözden kaçırmıyorduk. Düşman bizim nazarımızı başka yerlere çekmek için bazı yerlerde gösteriş taarruzu da yapacaktı. Bu cümleden olarak 6/7 ağustos gecesi bir Yunan mülâzimi-nin kumandasındaki 300 rum gönüllüsü Saros Körfezi mıntakasında Sazlıdere civarına çıktı. Aynı 6 ağustos gününde de müttefiklerin cenup gurupu cephesindeki Türk kuvvetlerini şimale, Anafartalar mmtakasına sevketmelerine mâni olmak için yapacakları taarruz başlamıştı. Saat 14.30'dan 16'ya kadar süren topçu ateşinden sonra sekizinci ingiliz kolordusu taarruza geçti. Bazı siperleri zaptettiyse de mukabil saldırışla bu siperler geri alındı. Akşam üstü yapılan ikinci bir taarruz da aynı neticeyi verdi.
Anburnu mıntakasındaki ingiliz ordusu da gizlice 17.800 kişiyle takviye edilmişti. Bu cephede İngilizler 6 ağustosta şiddetle taarruza geçtiler. "Kanlı Sırt"ı Avusturalyalılar zaptetti. Türklerin yaptığı mukabil taarruz da muvaffak olamadı. Geceleyin yapılan yeni mukabil taarruzlar da muvaffak olamadı. 7 ağustosta düşman ilerlemek istedi. Fakat söktüremedi. 8 ağustosta düşman, donanmasının da iştirakiyle yeni bir taarruz daha yaptı.
Düşmanın sağ kolu Conk Bayın'na çıktı ve yüz
metrelik bir kısmı zaptetti. Düşmanın diğer yerler
deki taarruzları püskürtüldü. Fakat Conk Bayın
tarafımızdan yapılan birkaç mukabil taarruza
rağmen geri alınamadı. Ancak,hattı bâlânın bir
kısmını almağa muvaffak olmuş olan İngilizler bir
mukabil saldınşla 15-20 metre kadar geriye atıldı.
9 ağustosta düşman tekrar saldırdı. Fakat netice
alamadı. 9 ağustos akşamı Anafartalar gurupu ku
mandanı olan GAZİ Conk Bayırına geldi. Conk
Bayırım geri almak için yapılacak hareketi tertip
etti. 10 ağustos günü sabah saat 5.30'da topçu istih-
zaratı olmaksızın, fakat bir anda ve baskın tarzında
yapılan bir süngü hücumu ile oradaki düşman geri
atıldı. Epeyce de kovalandı. 6-10 ağustos çarpışmalarında biz 18.000, İngilizler 12.000 kişi kaybetti.
Düşman bu suretle cenupta şiddetli taarruzlarla bizi oyalarken Anafartalar ihracı da başlamıştı. Evvelki ihraçlardan alınan dersle bu sefer her şey daha mükemmel bir surette hazırlanmıştı. 6 ağustos gecesi 13.000 asker ve 24 toptan mürekkep olan ilk İngiliz kıt'ası üç noktaya çıkarıldı. İngilizler hareketi gayet gizli tutmuşlar ve mükemmel bir muvaffakiyetle sevkülceyş baskını tarzında bu ihracı yapmışlardı. Bu mıntakadaki kuvvetimiz (buradan ihraç ummadığımız için) iki buçuk tabur kadardı. Karaya müşkilâtsız çıkan İngilizler çabucak intizamlarını iade ederek karşılarına çıkan ufak bir müfrezemezi geri attılar. Fakat karanlıkta yolu şaşırmamak için sabahı beklemek gibi büyük bir korkaklık gösterdiler. Daha şimalde Suvla'da yapılan ihraç bu kadar kolay ve muntazam olmadıysa da umumiyetle 9'uncu İngiliz kolordusu karaya muvaffakiyetle çıkmıştı. 7 ağustos günü İngilizler ilerliyebilse idiler kazanacaklardı. Çünkü 26.750 kişilik İngiliz ordusunun karşısında ancak 3.ÛOO Türk vardı. Fakat İngiliz generali ilerlemek cesaretini gösteremedi. 8 ağustosta da İngiliz kolordusu bir şey yapamadı.
9 ağustosta Türkler geriden gelen kuvvetlerle takviye edilmiş bulunuyorlardı. Bu suretle hem Türkler hem ingilizler taarruza hazırdı.
Bugün karşılıklı taarruzlarla geçti. 10 ağustosta ingilizler taarruz etti. Fakat bir netice alamadılar.
7-10 ağustosta düşman 54'üncü fırkasını da Anafartalara ihraç etti. Bu suretle 11 ağustosta 20.000 Türke karşı 30.000 İngiliz bulunuyorda. Bununla beraber vaziyet değişmedi. 12 ağustosta, yeni ihraç edilen 54'üncü düşman fırkası taarruza sev-kedildiyse de taarruz bu fırkanın birinci alayının Türklere esir olmasıyla neticelendi.
15 ve 16 ağustosta düşman Kireçtepeye muvaffakiyetli bir taarruz yaptıysa da bu da durduruldu.
21 ağustosta general Hamil ton yeniden aldığı kuvvetlerle yeniden taarruza karar verdi. Bir saat süren ve donanma ateşiyle takviye edilen topçu hazırlığından sonra İngilizler saat 15.30'da taarruz ettiler. Bir kısım Türk siperlerini zaptettiler. Bu siperler mukabil bir saldırışla derhal geri alındı. Bu taarruzda bir İngiliz livası topçu mermilerinden çıkan bir fundalık yangınından kaçmak için girdiği derede Türk ateşi altında mahvoldu. Ertesi günü de düşman şiddetle taarruza devam etti ve bu sefer aldığı bir iki siperi tekrar geriye kaptırmadı. Bu taarruz da bu suretle bitti.
21-22 ağustos harplerinde İngilizler 7.500, Türkler 3.300 zayiat vermişlerdi. Bu harpler iki tarafı da fena halde yorduğundan bundan sonra belli başlı bir harp olmadı. Ve düşman bilfiil mağlûbiyeti kabul etti. 12 kânunuevvelde düşman tahliyeye başladı. Anafarta ve şimal guruplarının tahliyesi 19/20 kânunuevvel gecesi bitti. Havaların iyi gitmesi tahliyeye çok yardım etti. Bu tahliye büyük bir muvaffakiyetle yapıldı.
Türklerin hiç haberi olmadı. Fakat düşman bize bir çok levazım ve mühimmat bıraktı. 8/9 kânunusani geceide cenup gurupu boşaltıldı. Burada da birçok mühimmat elimize geçti. Bu suretle şimal gurubunda 236, Anafartalar grupunda 136 gün aralıksız süren bu savaş şanlı Türk silâhlarının zaferiyle bitiyordu.
İngilizler
Fransızlar
Türkler
Fakat bu zafer ucuz kazanılmamıştır. Burada
harbeden kuvvetlere göre verilen zayiat okadar
korkunçtur ki, eğer Fransızlar garp cephesinde bu
nispette zayiat verselerdi bir ayda 6 milyon insan
kaybederlerdi. Halbuki Fransa 4 senede 3 milyon
zayiat vermiştir. Çanakkale savaşında iki tarafın
zayiatı şudur:

Ölü Yaralı Hasta

İngilizler :33.000 120.000 100.000
Fransızlar: 3.700 23.000 20.000
Türkler: 55.000 100.000 85.000



Hastaların da bir kısmı ölmüştür. Meselâ 85.000 Türk hastasından 21.000'i ölmüştür. Bunlardan başka iki tarafın birine verdiği esirler ve kayıplar da vardır. Umumiyet itibarıyla Türklerin zayiatı 250.000, düşmanların 300.000'dir. Harp müddetince Çanakkale'ye İngilizler 460.000, Fransızlar 80.000 kişi sevketmişlerdir. Mecmuu 540.000 eden bu kuvvetin 300.000 zayiat verdiği düşünülürse ne müthiş zayiat verildiği anlaşılır. Türkler de en seçme ve değerli askerlerinden yarım milyonunu Çanakkale'de kullanmışlardır. Fakat akıtılan kanlar boşa gitmemiş, harp iki yıl daba uzıyarak Rusya'nın devrilmesine sebep olmuştur. Bunun için umumî harbin garp cephesinde değil burada hallolunduğunu kabul etmek lâzımdır. Çanakkale müdafaası olmasaydı Rus çarlığı devrilmiyecek ve İstiklâl Harbi yapılamıyacaktı. Bunu hiç bir zaman unutma Türk genci...

Adalar Denizinden Altayın daha ötesine kadar bütün Türk gençliğine:

Yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset.
Sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın.
Sen bir insan değilsin; ne kemiksin ne de et,
Tunçtan bir heykel gibi ebedî kalmalısın.

Izdırap çek, inleme... Ses çıkarmadan aşın!
Bir damlacık aksa da bir acizdir göz yaşın.
Yarı yolda ölse de en yürekten yoldaşın
Tek başına dileğe doğru at salmalısın.
Yenilmekten çekinme.. Gerilemekten sakın!

İradenle olmalı bütün uzaklar yakın;
Dolu dizgin yaparken ülküne doğru akın
Ateşe atılmalı, denize dalmalısın.
Ölümlerden sakınma, meyus olmaktan utan!

Bir kere düşün nedir seni dünyada tutan?
Ülküsünün dışında her varlığı unutan
Kahramanlar gibi sen ebedî kalmalısın..'
Sen ne elde ve dilde gezen billur bir sağrak,


BU MAKALE ATSIZ'IN "ÇANAKKALE'YE YÜRÜYÜŞ , TÜRKÇÜLÜĞE KARŞI HAÇLI SEFERLERİ" ESERİNDEN ALIMIŞTIR


alinti:Ötüken
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
Bozkurt-Yakup
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 14, 2006
İletiler: 137
Şehir: Almanya

İletiTarih: Pzr Mar 19, 2006 2:38 am    ileti konusu: Canakkale Zaferi. Alıntıyla Cevap Gönder

Canakkale zaferinde Türkiyemiz yani Vatanimiz Ingilizlere,Fransizlara ve Rusya gibi devletlere karsi tek basina savasmistir.Bu Savasta cok sayida sehit verdik topraga.Aziz sehitlerimiz gözlerini kirpmadan birbirlerine siper olmuslardir.Ayrica bu zaferde türk kadinlarininda emekleri göz ardi edilenilemez.Zaferde benim düsüncem en büyük rolü yüce Mevlanin yardimi ve icimizdeki iman duygusu oynamistir.Bütün bu sartlara karsilik Canakkale gecilmedi ve gecilemiyecektir.Atalarimiz bize bu topraklari nasil emanet ettiklerini ve ne zorluklarda mücadele ettiklerini unutmayalim ve degerini bilip ayni sekilde bize vatan,millet,bayrak ve din ugrani calisalim ve gerekirse sehid olalim.Saygilarla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
MeRsİnLi
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 15, 2005
İletiler: 186
Şehir: TÜRKİYE (MERSİN)

İletiTarih: Pzr Mar 19, 2006 1:33 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Eüzübesmele çektim çıkarken
köye baktım şöyle yüksek bir yerden
karargaha koştum üç günde erken

kurşunlar atıldı hep düşmana karşı
şehitler buldular göklerde arşı
gaziler döktüler hep sevinç yaşı

ben yorgun değilim içim bir tufan
müslüman'dan var mı savaştan kaçan
türk'tür dünyaya al bayrak açan

arıburnu hani toplarında nerde
gazilik arzusu var hangi serde
şehitlik göktedir gazilik yerde

boyabadlı ömer oğlu mustafa
yazdı bu destanı girerken safa
muradı ermektir arşı tavafa

bügün bizden vatan razı olacak
nefer şehit ordu gazi olacak


24 mayıs 1945 de arıburnunda şehit olan askerin üzerinde bulunan şiir.

rahmetle anıyoruz.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
MeRsİnLi
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 15, 2005
İletiler: 186
Şehir: TÜRKİYE (MERSİN)

İletiTarih: Pzr Mar 19, 2006 1:37 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

biz türk eriyiz şanlı güzel bayrağımız var
tarihimize şan verecek sancağımız var

düşman seni kahreyleyecek kuvvetimiz var
dünyaları tedhiş edecek sahvetimiz var

türk'ün ezecek kudreti var kendi ezilmez
dünya şunu bilsinki çanakkale geçilmez
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
MeRsİnLi
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 15, 2005
İletiler: 186
Şehir: TÜRKİYE (MERSİN)

İletiTarih: Pzr Mar 19, 2006 1:41 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

"Dur Yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir"



Her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış bu vatan, hiç bir milletin esareti altına girmemiş ve girmeyecektir. Türk milleti var oldukça bu eşsiz vatan, sonsuza dek bizim olacaktır.
Şanlı tarihimize şöyle bir baktığımızda, Türk milleti var olduğundan beri vatansız ve bayraksız yaşamamıştır. Vatan sevgisi ve hürriyet aşkı, Türk Milletinin karakterini oluşturur. Bu millet, bu değerler uğruna, bir tarih boyunca savaşmıştır. En önemlisi de yenilmez gücünü ve eşsiz imanını bütün dünyaya 1915'te en sert bir şekilde, Çanakkale'de göstermiştir.
Koskaca bir dünyaya Türk'ün gücünü işte, bu topraklarda gösterdik. Her alanda gelişmiş ve ilerlemiş Avrupa'yı, imkansız ve çaresiz haldeyken bile işte, bu topraklarda perişan ettik. Dünyanın çeşitli yerlerinden gayesizce ve bilinçsizce savaşmaya gelen binlerce insana, insanlığı ve mertliği burada gösterdik. Koskaca Avrupa'yı yenilmez iman gücümezle bir anda yok ettik. Böylece, Türk'ün şanlı tarihine, tarihimizin en büyük savaşlarından, Çanakkale Savaşlarını da katmış olduk
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Pzr Mar 19, 2006 2:51 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Gürleyen top sesleri Mehmetçiğin sesidir.
Çanakkale ulusun bütünleştiği yerdir.
Denizde Nusrat'ımız,karada bataryalar,
Hamidiye atışta,birde Mesudiye var.

Düşmana yok verecek bir karış toprağımız,
Anadolu bizimdir dalgalan bayrağımız.

Conkbayırı,Kilitbahir,hele Anafartalar,
Tarih sayfalarına yeni bir destan yazar.
Korkumuz yok,birleşsin gelsin yeni ordular,
Atatürk'ün izinde yenilmez Mehmetçik var...

Düşmana yok verecek bir karış toprağımız,
Anadolu bizimdir dalgalan bayrağımız.

Çanakkale köpürür düşmana geçit vermez.
Bu toprağın üstüne başka bayrak dikilmez.
Öyle bir zafer ki bu asırlarca silinmez.
Haykırır tüm ulusum ÇANAKKALE GEÇİLMEZ.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
altaylar
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 262
Şehir: Almanya

İletiTarih: Pts Mar 20, 2006 5:07 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Tarlada rencper, sinirda asker,
Tunc gibi gezer aslan Mehmetcik.

Doyuranim O, koyuranim O,
Benim canim O, aslan Mehmetcik,

Yeldir eser O, seldir tasar O,
Ölmez yasar O, aslan Mehmetcik.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
tatvanbozkurt
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 11, 2005
İletiler: 512
Şehir: ....

İletiTarih: Pts Mar 20, 2006 10:10 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ALLAHIN RAHMETİ ÜZERLERİNE OLSUN RUHLARI ŞAD MEKANLARI CENNET OLUR İNŞALLAH
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM YIM MSNM
polat_38
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 641

İletiTarih: Pts Mar 20, 2006 4:35 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

cankkale gecilmez tarih budur iste

100 yilik tarhileriyle övünen kisilerin bakmasi gereken bir olay


saygilarimla

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pzr Mar 18, 2007 4:19 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

URL..: http://www.youtube.com/watch?v=-AC1js1Vxdk



<embed src="http://www.youtube.com/v/-AC1js1Vxdk" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>




URL..: http://www.youtube.com/watch?v=h4QHD8KlzQs

<embed src="http://www.youtube.com/v/h4QHD8KlzQs" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>


URL..: http://www.youtube.com/watch?v=qCkxbFw93_U

<embed src="http://www.youtube.com/v/qCkxbFw93_U" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>


URL..: http://www.youtube.com/watch?v=nRWXVQMFkLc


<embed src="http://www.youtube.com/v/nRWXVQMFkLc" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>


URL..: http://www.youtube.com/watch?v=9iLRQo5vqwA


<embed src="http://www.youtube.com/v/9iLRQo5vqwA" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>



URL..: http://www.youtube.com/watch?v=hUrwVvLu4AY


<embed src="http://www.youtube.com/v/hUrwVvLu4AY" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>



URL..: http://www.youtube.com/watch?v=W_a7hfHZKwY

<embed src="http://www.youtube.com/v/W_a7hfHZKwY" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>


URL..: http://www.youtube.com/watch?v=yPNrLtBhAGU


<embed src="http://www.youtube.com/v/yPNrLtBhAGU" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>


URL..: http://www.youtube.com/watch?v=1OHm6MWEpTE



<embed src="http://www.youtube.com/v/1OHm6MWEpTE" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>



URL..: http://www.youtube.com/watch?v=E7XijgjE1pQ



<embed src="http://www.youtube.com/v/E7XijgjE1pQ" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>



URL..: http://www.youtube.com/watch?v=Ru-vjazuzC4


<embed src="http://www.youtube.com/v/Ru-vjazuzC4" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>



URL..: http://www.youtube.com/watch?v=lGY7khl3Fuk


<embed src="http://www.youtube.com/v/lGY7khl3Fuk" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" width="425" height="350"></embed>
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Mar 18, 2007 6:45 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Çanakkale zaferinin 92.yıldönümünü büyük bir onurla kutluyoruz.
Çok zor şartlar altında bir sürü milletle kahramanca döğüşerek bize bu zaferi armağan eden ecdadın;başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere savaşa komuta eden değerli komutanlarımızın,yine başta 57.Alay olmak üzere kanını Türk milleti için akıtmış şehit ve gazilerimizin aziz anısı önüne saygı ve minnetle eğilirim.
Bugün Türk olmanın onurunu bir kez daha göğsümüz kabararak doyasıya yaşadık.Askeri lojmanlardan başlayarak binaların Türk bayrakları ile donatılması,günün anlam ve önemine verilen değer,bize ikinci bir bayram yaşatmıştır.Kimse tedirgin olmasın.Türk milliyetçiliği başdöndürücü bir hızla tırmanmaya devam ediyor.Bu devlete sahip çıkacak güç teyakkuz durumunda ve son derece hassas bir şekilde olayları izlemektedir.
Türk milleti ,şartlar gerektirdiğinde yeni destanlar yazmaya,emaneti korumaya ve ecdada layık olmaya hazırdır.Bizim de varlığımız Türk varlığına armağan olsun.NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 5 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1