Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - HÜRMET SANA EY ŞAN DOLU SANCAĞIM!
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 5 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Oca 20, 2009 10:20 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntı:
Alıntı:
Genelkurmay'dan sert açıklama 20 Ocak 2009






Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, malul gazi emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kırca ile ilgili bazı basın ve yayın organlarında suçlayıcı haberlere yer verildiği belirtilerek, “Artık, yetkili ve sorumlu makamlar ile sağduyulu medyanın üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek üzere söylem yerine gerekli tedbirleri alma zamanıdır” denildi.


Genelkurmay'dan yapılan açıklamada şöyle denildi:



''Son zamanlarda, bazı basın ve yayın organlarında, sözde bir itirafçının ifadelerine dayanarak, 10 Nisan 1998’de Serik/Antalya’da teröristlerle girdiği çatışmada bakıma muhtaç malul aazi olan, emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kırca ile ilgili olarak suçlayıcı haberlere yer verilmiştir. Dün Emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kırca’nın evinde intihar ederek vefat ettiği öğrenilmiştir.



16 Ocak 2009 tarihli Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı’nda belirtildiği üzere, yargılama sürecinde sorumlu ve duyarlı olması gereken kesimlerin özen ve hassasiyeti göstermesi gerekirken, kişi ve kuruluşların âdeta yargısız infaz edilerek suçlu ilan edilmesi, temel insan haklarına aykırı olduğu gibi hiçbir hukuki ve ahlaki kuralla da bağdaşmamaktadır. Artık, yetkili ve sorumlu makamlar ile sağduyulu medyanın üzerlerine düşen görevleri yerine getirmek üzere söylem yerine gerekli tedbirleri alma zamanıdır.''


Dün başta saman gazetesinin yayın organları olmak üzere,tüm dinci yazılı ve görsel basın;yargısız infaza,çamur atmaya olanca hızı ile devam etti.
Vatan için terörle göğüs göğüse çarpışmış bu değerli askerler ve güvenilk mensuplarından Türk milleti adına özür diliyorum.
Onlar bu devletin bekası için dağlarda çarpışırken,bu paçavraların Türk ordusunu yıpratmak adına kinlerini kusmaları;iğrençliğin ötesinde şerefsizlikten başka bir şey değildir.
Ellerinde hiçbir kanıt yok iken;bu değerli subayımızın sanki BİR SÖZDE ÇETE TARAFINDAN öldürülmüş olabileceği izlenimi yaratan ifadeler kullanmışlardır.
Vatan için çarpışmış insanların dirilerini bırakın ölülerinin ardından atıp tutmaya kalkışmışlardır.Menderes olayını kullanarak,ordu ile millet arasına kan davası sokmaya çalışmaktadırlar.
İşkence ile adam öldürmekten,insanları diri diri asit kuyularına atmaktan söz etmişlerdir.
Lanet olsun bu dincilere!
TÜM BUNLARA KARŞIN BİZ TÜRK ORDUSUNUN HER ZAMAN YANINDAYIZ.ÖYLEYSE HAYKIRMAYA DEVAM!
HÜRMET SANA EY ŞAN DOLU SANCAĞIM!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
hilalugruna1
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Apr 18, 2008
İletiler: 178
Şehir: ERGENEKON

İletiTarih: Çar Oca 21, 2009 10:27 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Tek kelime ile yaziklar olsun diyoruz ,yillarca devletine ,milletine hizmet et pkk ile dagdan daga kostur mücadele et ,sonucta devletin basindaki ak adinda fakat kapkara siyasi zihniyet hainleri vatansiz,milliyetsizleri mahkum edecegine Albayimiz kirci gibi iftiralara maruz birakarak mahkum et ne diyelim ,akp ve akepeci zihniyet durmuyor kendilerine rota edindikleri ser yoluna devam ediyor.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Haz 17, 2009 6:31 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Taraf denilen sözde gazetenin iddialarına dayanılarak Türkiye bir kaç gundur toz duman oldu.
Olayın iki boyutu var.Birincisi; işler yolunda degil ekonomi berbat.Bunun için yapay gündem oluşturuyorlar ve seçim kaybetmiş akepe bir kez daha magduriyet ayaklarına yatıyor.İkincisi;bir taraftan Türk silahlı kuvvetleri yıpratılıyor ,sınırlarımız içerisinde bir sözde kürt devleti kurmak icin gereken düzenlemeler,demokratikleşme kılıfı altında mutfak da pişirilip servise hazırlanıyor.Bu yemegin ahçısı,rte ve onun akepesi;yamakları ise;taraf,saman,vakit,yenişafak gibi belli basın ile,dış ülkelerin gizli servisleridir.
Ortada nitelikli sahtekar bir rtuk başkanı serbestçe dolaşırken kimse kımıldamıyor;ama bir delinin bir kuyuya attığı taş ile ortalık kıyamet gunune dönüyor.
Bu belgeleri bu gazetlere kim veriyor,neden veriyor bunları dusunen yok.Ortada bir suç var ise,basvurulacak makam belli.Neden bu makalmlar yerine ,daha onların ruhu bile duymuyorken,bu belli basın bu iddiaları artaya atıp suç duyurunda bulunuyor.
Diyelim ki darbe girişimi var.ne olmuş yani?Darbe suç da ,benim vatanımın binlerce yıllık kaderine el koyup da ,ülkemi parsel parsel satan,ihanet yasaları çıkarmaktan başka işi gucu olmayan bu iktidarın hiç mi suçu yok?Neden kuduruyorlar akepe deyince?Bunların neresi ak?
Ülkenin içine düştüğü durum,idareye belki 50 kez el koymayı gerektirecek kadar elem verici olmakla birlikte;bunu yapmamakta ve hala daha sabretmekte olan bir silahlı kuvvetlere karşı nedir bu yalan dolan,iftira rezaleti?
Biz akepe hakkında binlerce suç duyurusunda bulunduk.Hepsi de haklıydı.Ne yapıldı haklarında?Akepe denilen parti,anayasa mahkemesi tarafından suçlu bulunmadı mı?
Ne oldu sonuç?Ama ellerinde hiçbir geçerli delil bulunmadan,onune gelen gazete bu orduya çamur atar ve ortalığı karıştırırsa bu işin sonu nereye gider?Bu kadar belgeli yolsuzluklara karşı ne yaptı cumhuriyet savcıları?Şimdi yeni bir dava açılacak ve ergenekonla birleştirilecek,akepe de müdahil olacak.Bilmem ne ağlar suç bastırır.
Ülkeyi yangın yerine çeviriyorlar,satıp savıyorlar,teşkilatlı sooygun çeteleri kurup hayvanlar gibi yeyip içiyorlar;Cumhuriyet ve onun temel degerleri ile onun kurucusuna,kollayıcısına her gun agız dolusu tehdit ve hakaretler yağdırıyorlar;bunlar suç degil!Bunlar tahrik degil!Ergenekon adı verdikleri kurgu dan yola çıkan Arınç;her gun paşalara olamadık hakaretler,olmadık suçlamalar yoneltiyor.Bunlar suç degil.Çünkü bunları millet seçti ve dokunulmazlıkları var.
Peki her gun suçlanan tsk ne yapsın?Ben menderes doneminden beri böyle bir rezalet gormedim.Bu,ve menderes donemi göstermiştir ki;din üzerinden siyaset ülkenin başına nasıl belalar açmaktadır.Bin defa akepe ve menderes devrilse,bin defa ordu darbe yapsa;bu ülkede degişen bir şey olmaz!
Biz;din üzerinden siyaseti onleyemedikçe,dini devlet idaresinden gerçek olarak ayırmadıkça,dini vatandaşlarımıza doğru olarak öğretip de böyle adamların arkasına koyun gibi takılmalarını önleyemedikçe bu olaylar binlerce kez yaşanacaktır.
İndirin bunları iktidardan oylarınızla;bakın bakalım o belli gazeteler;böyle savcı,yargıç görevi yapabilirler mi?Millet ,sandığı;iyi yönetilmenin,durust yoneticilerin iş başına getirlmesi
olarak algılamayıp;onu bir çıkar kutusu olarak görmeye devam ettikçe;bu ülkede ne
işler duzelir ne de bu rezaletler biter!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Haz 18, 2009 7:23 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Yillardir Türk Silahli Kuvvetlerinden israrla darbe yapmasi istenmis, her türlü kötü gidise ragmen ordumuz darbe yapmamistir. Bunda kimlerin ne gibi bir cikari olabilir?

Bu konu kafalarimizi oldukca yormaktadir. Mevcut bilgiler isiginda diyebiliriz ki akp ihanetini önümüze koyanlar ordunun da bu ise karisarak yipratilmasini istemektedir. Ya degilse orduyu darbe yapmaya niyetli gösterip bunun ardindan da "beceremedi" diye lanse etmek hangi alcaklarin cikarina su tasir diye iyi düsünmek gerekmektedir. Bu tam bir yahudi oyunudur.

Hertürlü adi yapilanmanin ve hertürlü alcak fikir akimlarinin besleyip destekledigi akp ihaneti kendilerinin daha hala farkina dahi varamadigi boyutta pislige bulasmistir. Iktidarin eylem ve söylemleri cogu kez diyet borclarinin kamu vicdaninda mesrulastirilmasi cabalari olarak önümüze cikmaktadir. Düsünün akp olusumunu bugünlere getirenler mayinli araziler meselesinde oldugu gibi bircok alanda ve meselede insani hayretlere düsürecek gayretleri de kendilerinden beklemektedir. Eli kolu bagli bu iktidar beceriksizce kendilerine iktidar sunanlarin gayri mesru cocugu olarak teslimiyet ve acziyet icinde sirk maymunlari gibi karsimiza cikmaktadir. Devlet beyin israrla söyledigi "teslimiyetci iktidar" bu aci noktayi isaretlemektedir.


Ortalik toz duman. Vadi puslu. Ülkücülere acil ihtiyac var. Ülkücüler kendi ic meseleleriyle mesgul edilmek istenmekte. Sanal gerginlik havasi hakim.

Vatanin ve milletin selametini isteyecek bütün kurum ve kuruluslar saldiri altinda. Tersaneler satilmakta, aziz memleket peskes cekilmekte,ordumuz dagitilmak istenmekte. Iktidarlarimiz sahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit etmekte. Muhalefet kurtarma yerine "kendimi nasil bu isten siyiririm" derdinde. Yani yüce Türk Milleti yine kavgaya itilip, sömürülmek ve mümkünse de Türkiye Cumhuriyeti parcalanmak istenmektedir.

Bütün bunlar olurken yüce Türk Milleti dincilik ile kandirilip yobazlasarak bizans din adamlari gibi meleklerin cinsiyetini tartisir durumdadir. Horozdan kurban olur mu, kadinlar evde basi acik namaz kilar mi?.. Yani oyunda, oynasta, mide derdinde, yasam mücadelesindeyiz.

Muhalefet, akp iktidarina ve dinclige karsi uyari yerine dine saldirir durumda gösterilebilecek sekilde ve kutuplasmaya meydan verecek aciklamalar yapmakta...

Yani Türk yine atesle imtihanda. Distan cevrelemisler, icten yoksullastirilmisiz. Yozlastirilmak, yobazlazlastirilmak istenmekteyiz. Karsi tepki verecek sinir damarlari icten közkamanlar distan bilindik dis düsmanlarca büyük taarruz altinda.

Yani Vatanin bizie ihtiyaci var bizim de birbirimize... Peki biz ne yapiyoruz?

Sadece küfredip seyretmiyor birseyler yapmaya calisiyoruz ama görünen o ki bu gayretler yetmiyor.

Yetmiyor vesselam.


TANRI TÜRK´Ü KORUSUN VE YÜCELTSIN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Eyl 13, 2009 6:51 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bugun; Sakarya zaferinin 88.yıldonumudur.
Bu nedenle;başta Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaslari ile;vatana can ve kan borcunu fazlası ile ödemiş kahraman şehit ve gazilerimizi,sevgi,rahmet ve minnet ile anar;aziz hatıraları onunde saygı ile egilirim.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Pts Eyl 14, 2009 8:56 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:


AKP'den askere protokol ayarı

Askerleri protokolde geriye atan değişiklikler Abdullah Gül'ün onayına sunulacak.


Dışişleri Bakanlığı AB üyesi ülkelerdeki temsilciliklerden uygulanan Devlet Protokolü'nü sordu. AB'den gelen bilgiler çerçevesinde değiştirilecek protokol listesi Köşk'ün onayına sunulacak Dışişleri Bakanlığı, 1980 darbesinin izlerini taşıyan 'Başkent Protokolü Öndegelim Listesi' için AB standardı getirmeye hazırlanıyor. Dışişleri, AB üyesi ülkelerdeki protokol düzenini sordu, gelen yanıtlarda askerlerin protokoldeki yerinin çok daha arkalarda olduğu ortaya çıktı.

Sabah Gazetesi'nde yer alan habere göre; Bakanlığın Protokol Genel Müdürlüğü tarafından geçtiğimiz günlerde AB üyesi ülkelerdeki Türk Büyükelçiliklerine gönderilen telgrafta, görev yaptıkları ülkenin protokol düzeni hakkında detaylı bilgi istendi.

Dışişleri bakanının protokoldeki yerinin de belirtilmesi talep edilen telgrafa gelen yanıtlarda Genelkurmay başkanının yerinin Bakanlar Kurulu üyelerinden sonra geldiği ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olduğu AB ülkelerinde, kuvvet komutanlarının yerinin de yasama- yürütme-yargı erkinden sonra geldiği belirtildi.

Dışişleri Bakanı'nın protokoldeki yerinin de birçok ülkeye göre değiştiği ortaya çıktı. Bazı ülkelerde dışişleri bakanı, başbakan ve başbakan yardımcılarından sonra gelirken, bazı AB üyesi ülkelerde tıpkı Türkiye'de olduğu gibi devlet bakanlarının önde geldiği Ankara'ya iletildi.

GÜL'E SUNULACAK 82 makamı kapsayan Devlet Protokolünden sorumlu olan Dışişleri, şimdi AB'den gelen bu görüşleri değerlendirecek ve Türkiye için yeni bir protokol listesi hazırlayacak. Protokol düzenlemesi cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. Protokol listesi, önde gelenlerin makam araçları numarasını, resmi gün ve bayramlarda duracakları ve oturacakları yeri de belirliyor.

1980 darbesinin ardından oluşturulan, 1998'de Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanlığı döneminde yeniden düzenlenen liste son olarak geçtiğimiz yıl değişikliğe uğramıştı. Son değişiklikle TBMM Genel Sekreteri ve Sekreter Yardımcılarının yerleri değiştirilirken bu sıralama yargı mensuplarının da bir geri protokole düşmesine neden olmuştu.

Protokolün ilk 15 sırası 1- TBMM Başkanı

2- Başbakan

3- Genelkurmay Başkanı

4- Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı

5- Eski Cumhurbaşkanları

6- Anayasa Mahkemesi Başkanı

7- Yargıtay Birinci Başkanı

8- Danıştay Başkanı

9- Bakanlar Kurulu Üyeleri

10- Kuvvet Komutanları

11- Orgeneraller ve Oramiraller

12- YÖK Başkanı

13- TBMM Başkan Vekilleri

14- TBMM'de grubu bulunan siyasi parti liderleri

15- TBMM İdare Amirleri

milliyet.com.tr den alıntıdır.




adım adım gidiyorlar.


Saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pts Ekm 05, 2009 11:08 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ülkücü gazi Bünyamin Ciftci Bayragimizi anlatiyor.


URL; http://www.trtube.com/hareketin-gazisi-yusufiyelilerin-kardesi-97940.html




<embed src="http://www.trtube.com/mediaplayer_3_15.swf?file=http://www.trtube.com/playlist.php?v=97940&image=http://www.trtube.com/vi/97940.gif&logo=http://www.trimg.com/img/logoembed.gif&linkfromdisplay=false&link=http://www.trtube.com/hareketin-gazisi-yusufiyelilerin-kardesi-97940.html&linktarget=_blank&autostart=false" quality="high" bgcolor="#ffffff" allowfullscreen="true" width="450" height="370" name="player" align="middle" type="application/x-shockwave-flash" allowScriptAccess="always" pluginspage="http://www.macromedia.com/go/getflashplayer">
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Kas 20, 2009 6:21 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türkiye de garip şeyler oluyor.
Hürriyet den alıntıdır.
Alıntı:
El bombalı cezaya 9 yıl

4 askerin şehit olduğu el bombalı cezayla ilgili Askeri Mahkeme Teğmen hakkındaki kararını açıkladı.


TEĞMEN OLAYI BÖYLE ANLATMIŞTI - WEB TV

Elazığ’ın Karakoçan İlçesi Koçyiğitler Piyade Taburu’nda pimi çekilmiş el bombasını cezalandırma amacıyla onbaşı İbrahim Öztürk’ün eline verip, bombanın patlaması sonucu Öztürk’le birlikte 4 askerin şehit olmasına neden olmaktan dolayı yargılanan Teğmen Mehmet Tümer’e 9 yıl 2 ay hapis cezası verildi.



HER BİR ŞEHİT İÇİN 27 AY CEZA



Teğmen Tümer'e son sözü sorulduğunda "El bombasını ceza olarak vermedim. Eğitim amaçlı el bombasının pimini çektim. O sürede kavgalı iki askerle ilgilendim, eğitimi tamamlayamadım" dedi.



Askeri Mahkeme'de karar için 2.5 saatlik bir ara verdi. Mahkeme heyeti aranın ardından kararını açıklayarak, 9 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırdı.



Karakoçan İlçesi Koçyiğitler Piyade Taburu’nda iç güvenlik harekatının sürdürüldüğü 17 Ağustos 2009 tarihinde Teğmen Mehmet Tümer, emirlerini yerine getirmediği gerekçesiyle cezalandırmak amacıyla piyada onbaşı İbrahim Öztürk’ün eline verdiği el bombası patlamıştı. Patlamada, Öztürk ile birlikte piyade çavuş İbrahim Yaman, piyade onbaşı Ali Osman Altın ve er Mesut Bulut, şehit olmuştu.


PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBAYI CEZA İÇİN DEĞİL, EĞİTİM İÇİN VERDİM

Mahkeme heyeti tarafından son sözü sorulan sanık Teğmen Mehmet Tümer, pimi çekilmiş el bombasını ceza vermek için değil, eğitim maksatlı askerin eline verdiğini söyledi. Tümer, “Tamamen eğitim maksatlıdır. Daha önce kavga eden iki askeri barıştırmak için onlarla ilgilendiğimden vermiş olduğum eğitimi tamamlamadım. İşkence maksadıyla yapmadım. Eğitim maksadıyla yaptım. Dikkatimin diğer iki asker ile ilgili olaya kayması sebebiyle başladığım eğitimi tamamlayamadım. Tahliyemi istiyorum. Taktir mahkemenizindir” dedi.




Ordunun üzerine o kadar gittiler ki,askeri yargıçların da "aman kamu oyu bir şey demesin"düşüncesiyle akıl almaz cezalar verdiğini ,ve askeri yargının da siyasallaştığını görüyoruz.
Öncelikle olay da tegmenin suçlu oldugunu kabul ediyor ve bu son derece üzücü durum için hayatını kaybeden erlere tanrıdan rahmet diliyorum.
Ama biraz insaf,biraz merhamet,biraz adalet!
Neredeyse kasten adam öldürme suçu vermişler çocuğa.Vatanı,hürriyeti,yandaş basını günlerce o tegmen diye diye konuyu dillerine doladılar ve bu sonuç ortaya çıktı.
Olay herşeyden önce taksirli suçtur.Bir trafik kazasında ne oluyorsa o cezanın karşılığı verilmelidir.
Tegmen o el bombasının pimini erler ölsün diye çekmemiştir.Kim bunu ister?Artı;pimi çekip de el bombasını sokaktan geçen bir adamın eline de tutuşturmamıştır.Bu işin eğitimini almış usta bir askerin eline vermiştir.Askerin paniğe kapılması kabul edilemez!
Bu asker savaşta ne yapacak yarın,hali nice olacak?Elin oğlu pimi çekip de eline vermeyecek,üzerine atacak!
Olay dikkatsizlik,tedbirsizlik sonucu ölüme neden olmatan ibaren taksirli bir suçtur.
Eğer yasa degişmediyse,1 ölü için 2-5,1 den çok ölü için 4-10 yıl hapis cezası verilir.
Şimdi medya da bir takım okuyucular çıkmış;teğmene veryansın edip,adeta asılmasını istiyorlar.Neymiş ceza azmış.Bana göre ceza korkunç ağırdır.
Böyle olaylarda savcı bu cezaları ister,mahkeme daima;sanığın olumsuz bir görüntüsü yoksa alt sınırı uygular.Yani aslında alması gereken ceza 4 yıldır.Bu da taksirli suç oldugu için paraya çevrilir,ve galiba 5 yıl zaman geçince de sabıka kaydı silinir.
Tegmenin o cezayı hangi şartlar altında verdigini de bilmiyoruz.Aklını kaçırmış olması lazım.
Ama olan olmuştur.Şimdi geride kalanı linç mi edelim?Zaten ceza aldıgı için meslegi gitti.
Bu en büyük ceza degil mi?Cezanın amacı nedir?Önce ıslah etmek degil mi?Mahkemenin bu kararı vermesi için teğmenin pişman olmaması,bunu tekrar yapacağı nın kabul edilmesine dair bir kanaate varması gerekir.Gazete başlık atmış,kişi başına 27 ay ceza diyor.Bu tahrik degil de nedir?Az görüyorlar cezayı.Böyle şey olmaz.O mahkeme heyetinde olsaydım,benim vereceğim ceza 4 yıl vermek,yattığı günleri düşerek cezayı paraya çevirmek olurdu.Ayrıca zaten ölen erlerin kanuni varislerinin tazminat hakları saklıdır.Halk arasında kan parası denilen şey de budur.Bu %100 hatalı olmak halinde geçerlidir.
Ölenlerin de hatası varsa,bilirkişi raporu ile suç oranı tesbit edilir ve ceza o oranda indirime uğrar.
Biz yıllarca şantiyelerde kaç tane kaza geçirdik.Bu mantıktan gidilirse bizim şantiye şefi olarak hapislerden çıkmamamız gerekirdi.Böyle şey olur mu?Olayın sivili askeri olmaz.
Herkes ayni kanuna tabi.Degişen; mahkemelerin görev yetkisidir.
Bu kararı son derece yanlış buluyorum.umarım üst mahkemede bu yanlışlık düzeltilir.
Neden 4 yerine 10 yıl?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Kas 25, 2009 11:37 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vatan dan alıntı:
Alıntı:
AKP'den o teğmene verilen cezaya tepki

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ: “4 askere trafik kazası muamelesi yapılması vicdanları sızlatmıştır"

AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, bir askerin eline pimi çekilmiş el bombası verip, 4 askerin şehit olmasına neden olan teğmene verilen cezayı değerlendirerek, “4 askere trafik kazası muamelesi yapılması vicdanları sızlatmıştır. 9 yıl iki ay hapis, ortada bir trafik kazası mı var? Burada neden Türk Ceza Kanunu’nun kasta ilişkin düzenlemeleri kullanılmadı? Bu askerin ego sorunundan başka bir şey değil” dedi.
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, ANKA’ya yaptığı açıklamada, Elazığ'ın Karakoçan ilçesinde 4 askerin şehit olmasına neden olan teğmene Ceza Mahkemesi tarafından verilen ceza hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Bozdağ, “4 tane askere trafik kazası muamelesi yapılması vicdanları sızlatmıştır” diyerek, patlamada 4 askerin şehit düştüğüne dikkat çekti. Bozdağ, Askeri Ceza Mahkemesi’nin 4 askerin şehit düştüğü olaya trafik suçu gibi yaklaştığını ifade ederek, “Bomba patlıyor, 4 asker şehit düşüyor, Askeri Ceza Mahkemesi sanki ortada bir trafik suçu varmış gibi ceza veriyor. 9 yıl iki ay hapis, ortada bir trafik kazası mı var? Burada neden Türk ceza kanunun kasta ilişkin düzenlemeleri kullanılmadı?” diye sordu.

Türk ceza kanununun 85. maddesinin kasta ilişkin hükümleri düzenlediğini belirten Bozdağ, “Bir hukukçu olarak teğmene verilen ceza, Ceza Hukuku’na aykırı bir karardır. Bu olay bir askerin ego sorunundan başka bir şey değil” şeklinde konuştu.

Bozdağ, cezaların üst sınırdan da uygulanmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Alt sınırdan uygulanan cezaya bilinçli taksir uygulaması yapılmış, burada uygulanması gereken taksirli suç değildir. Maalesef askerler öldü. Burada uygulanacak olan kasıttır. Taksir veya bilinçli taksir burada söz konusu değildir. Bir subayın o bombanın patlamasının sonuçlarını bilmesine rağmen fiili işlemesi söz konusudur. Uygulanacak en hafif ceza kasıttır. Mahkemenin böyle bir ceza vermesini TCK açısından kabul etmek mümkün değildir kaldı ki, taksirle cezalandırılıp bilinçli ceza artırımına gidilmiş olsa bile cezanın daha üst sınırdan verilmesi gerekirken yapılmamış olması adalet ve hakkaniyetle uygun düşmez.”
Bozdağ, Askeri Yargıtay’ın kararı temiz aşamasında bozacağını umduğunu da bildirerek, basının bu denli önemli bir olaya duyarsız kalmasını da eleştirdi.


Yukarıda olaya hakkında düşüncelerimi yazmıştım.Bu da akepe nin görüşü.
Ben askeri yargının üst sınır cezayı uygulamasını eleştirmiştim.Akepe kalkmış alt sınır uygulanmış diyor.Ve olayı kasten adam öldürme ile cezalandırmayı istiyor.
Mahkemenin tck 455./2 yi uygulaması son derece yerindedir.Çünkü tegmen adam öldürmek kast ve niyetinde degildir.Bir an düşünelim.Pimi çekip de ölen erin eline vermesi aslında kendisi için de bir riskdir.Çünkü er o anda kin ve nefret içerisinde bomba eline tutuşturulup tutuşturulmaz,pimi bırakıp orada kendisi ile birlikte tegmeni de götürübilirdi.
Katen adam öldürmeye niyetli birisi,cinayet tasarlayıp da bu hatayı yapmaz.Çünkü kendisi de gidecek,gitme ihtimali var.Olayın oluşunu tam bilmiyoruz ama,pim çekilip belli bir süre sonra bombanın patladığı anlaşılıyor.Bu olay kasten adam öldürmeye sokulamaz.
Akepe subay-ordu düşmanlığı olarak bunu kasten yapıyor.Bunun önü açılırsa,artık emirler sorgulanmaya başlar.Savaşta kimseyi ölüme gönderemezsin.Savaş kaybeden komutanlar,yargılanmaya başlar.Hiçbir komutan risk almaz.O zaman da savaş da kahramanlık ve mucize yaratılamaz.Yapılmak istenilen budur.
Hiçbir komutan evladını kasten harcamaz.Ama savaş şartları gerektiriyorsa o zaman bunu aglayarak da olsa yapar.Bunlar orduyu tanımayan insanların hezeyanıdır.
Ben askere giderken babam uğurlarken;
"oğlum,anana da küfredilse;karşı gelmeyecek ve emredilen görevi yapacaksın,bu bana baba öğütü idi,ben de sana söylüyorum.Sakın bizim aile şerefimizi iki paralık edip de gelme,İleride sen de oğlunu böyle diyerek askere gönder"demiştir.
Biz bu öğüt ve emir ile asker ocağına gittik.Emirleri sorgulamadık,mantık aramadık!
Türk,askerliğini böyle yapar.Türk askeri çikolata asker degildir.Türk askerinin el bombasından tırsması,hata yapması,paniğe kapılması düşünülemez kabul edilemez.
İzmir istihkam okulunda narlıdere de soğuk bir aralık ayı gunu ;sulardan geçiş egitiminde yaptığımız sal su aldı ve denize düştük.Albayımız çok sinirlendi,bizi 15 dakika suda yüzdürdü.Çıktık eğitime devam ettik.Kurulanma yok.Öğleden sonra saat 14 falandı. 17 den sonra eğitim bitti ve elbiselerimizi kurutabildik.Üniversite mezunu,içinde epeyi de solcu
bulunan 200 kişilik istihkam yedeksubay okulu 2.bölük öğrencisinden tek kişi çıkıp da,bu saçmalık demedi!Suçun bizde olduğunu söyledik.Zatürre olacağız demedik.Olmadık da!
Orası asker ocağı,ana kucağı değil!
Askerini somaliye,oraya buraya gönderen Irak a göndermeye kalkan abd yalakalarının bu asker hassasiyetini anlamak da güçlük çekiyorum.Yıkarıdaki Yazımda tazminat hakkı saklı dedim.Onu da geriye alıyorum.Tazminat hakkı varsa bunu ordu ödemelidir.
O tegmen orada babasının çiftliğin de adam mı çalıştırıyor ki kan parası ödesin!
Bu suça nasıl kasten adam öldürme cezası istenir?Bu orduyu sorgulamak degil de nedir?
Zaten çocuklarını doğru dürüst askere göndermiyorlar,bir de edepsizlik yapıp,gidenlerin kafalarını karıştırmaya kalkışmasınlar.
Ben kıt hukuk bilgimle olayın trafik kazası gibi oldugunu söyledim.Hukuçu biri kalkmış,kasten adam öldürme diyor.
Sen bırak onu da;kasten vatana ihanet edip de vatanı satmanın cezası ne onu anlat biraz!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Oca 22, 2010 5:15 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vatan dan alıntıdır.:
Alıntı:

TSK'dan önemli açıklama

Genelkurmay, kozmik aramada güvenlik prensibinin ihlal edildiğini, darbe planı iddiaları ile ilgili olarak da yasadışı hiçbir faaaliyet içinde bulunulmadığını açıkladı

Ümit KOZAN / DHA
--------------------------------------------------------------------------------


GENELKURMAY Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Ankara'da hakim tarafından incelenen, kozmik odadaki planların, güvenlik prensibinin kaybolması nedeniyle iptal edileceğini söyledi.

Genelkurmay'da düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda yapılan aramalarla ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri'nin saklayacak, gizleyecek hiçbirşeyi olmadığı için arama ve inceleme sırasında hiçbir müdahalede bulunulmadığını belirtti.

Ancak art niyetli kişi ve gruplar ile bazı medya organlarının acımasızca bu süreçte dahi Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef alan çalışmalar yaptığını kaydeden Tuğgeneral Çubukçu şunları söyledi:"Bütün bu süreçte yaşananlar TSK'nın hukuka olan saygısının en açık göstergesidir. Türk Silahlı Kuvvetleri önümüzdeki süreçte de bu kirli oyunları tezgahlayanların ve kendisini bir suç örgütüymüş gibi göstermek isteyenlerin kafalarındaki ön yargılardan sıyrılamayarak mesnetsiz suçlamalarına devam edeceklerinin bilincindedir. Şunun çok açık ve net biçimde bilinmesinde yarar vardır ki bu da; TSK'nın hiçbir birimi kurumsal olarak yasadışı bir faaliyetin içinde olmamıştır ve bundan sonra da olması mümkün değildir. Her kurumda olabileceği gibi, eğer bireysel hata yapan ya da suça bulaşanlar varsa, yetkili yargı mercileri, gereğini yapacaktır. Bu inançla TSK eskiden olduğu gibi gelecekte de tüm faaliyetlerini, kendisine verilen yetki ve yasalar çerçevesinde sürdürmeyşe devam edecektir"Tuğgeneral Çubuklu, kozmik odadaki aramaların ardından burada yıllarca emek verilerek hazırlanan planlarla ilgili güvenlik prensibinin kaybolduğunu, bu nedenle bu planların iptal edileceğini sözlerine ekledi.Tuğgeneral Çubuklu Anayasa Mahkemesi'nin yeni kararıyla birlikte sivil yargıda bulunan askeri personelle ilgili dosyaların tekrar askeri yargı mercilerine iade edileceğini de belirtti.


Ne oldu peki şimdi?NE OLACAK,HAZIRLANAN BİR İŞGAL HALİNDE DİRENÇ NOKTALARI,
SAKLANAN SİLAHLARIN YERLERİ,KİMLERİN İLK ANDA DİRENİŞBAŞLATACAKLARI,ADRESLER,YERLER,SİLAH VE MÜHİMMATLARIN KROKİLERİ AÇIĞA ÇIKTI.
DEVLETİN BİR İŞGAL ANINDA DİRENİŞİNİ SAĞLAYACAK PLANLAR ORTAYA DÖKÜLDÜ SAÇILDI.pEKİ NE OLDU ARINÇ EFENDİYE SUİKAST İŞİ?FOS ÇIKTI.
Bunca yıllık planlar ,emekler,hazırlıklar mahvoldu.Şimdi her şey tekrar silbaştan.
Amaç abd nin Türkiye nin nasıl direneceğini öğrenmesiydi.Bir şekilde bu bilgiler onların eline geçecek.
Ben burada seferberlik kurulunu kutluyor ve pak alınlarından öpüyorum.
Bu kadar gizli planlar bunca yıl,ortaya dökülüp saçılmadan korundu,saklandı.Kimse öğrenemedi.Dağı taşı izleyen,casusları cirit atan abd ve israil;şu Bülent efendi olayına kadar bunlar hakkında tek bir bilgi bile elde edemedi.Hakikaten kozmik odaymış sapına kadar.Helal olsun.Kozmik odayı devletin hükümeti ortaya döküp saçtı,tsk nın başkomutanı,
ve devlet başkanı Abdullah Gül de bunu seyretti!
Bundan havagazı çıkınca,taraf denilen şerfsiz paçavra,bu kez de yeni bir darbe söylentisi yaymaya başladı.
Savcılar hemen bu dallamaları ciddi kabul edip 5000 sayfalık sözde belgeleri istediler.
em-asya planlarındaki bir harp oyunu senaryosuna eklemeler yapıp;ordumuzun kendi uçaklarını düşüreceği,camiileri bombalıyacağı gibi iğrenç iftiralar var.
Şu bilinmelidir ki;Türk ordusunun böyle pis işlerle ilgisi yoktur.
Bunları ,bu senaryoları pentagon düzer ve de uygular.Kendi ülkelerinde bile.İkiz kulelelr meselesi hala daha bir meçhuldur!
Ben 66.mekanize Tümen de askerliğimi yaptım.66.Tümen savaş tümeni olması yanısıra
ayni zamanda asayiş tümenidir.
2 ay bölük komutanlığına 1 ay da tabur s2 subaylığına vekalet ettim.
Em-asya planlarını o zaman okudum.Bunlarla ilgili tek kelimeyi ne eşim,ne çocuklarım,ne de anam ve babam bildi!Bildiklerim benimle birlikte toprağa gidecektir.
Şu kadarı bilinsin ki,böyle adi senaryolar o planlarda yer almaz.Sadece asayiş için harekete geçecek tümenin nereleri tutacağı,nasıl hareket edeceği yazılıdır.
Harp oyunları ayrı bir konudur.Orada senaryo yazılır.Senaryo da saklı gizli degildir.
Düşman kuvvetlerin hareket tarzı ve saldırı taktiklerine göre kırmızı dost kuvvetlerin yapacağı harp taktikleri sergilenir.Bunlara basın da davet edilir.
em -asya ile harp oyunlarını birbirine karıştırmak cahillik ve bu konuyu bilmemektir.Kasıttır.
Ordumuz bir işgal ordusu muamelesi görmektedir.Yabancı abd askerlerinin esenliği için dua ve temenni eden başkomutan ,orduya yapılan bu taarruzu seyretmekte;rte ve iktidarı bu taraf denilen karıştırıcı pislik gazeteyi susturmamaktadır!
Olayları yaşamış 2 tane emekli genel kurmay başkanı susmakta,ya da bilmece gibi laflar etmektedirler.Yahu ordu bu milletin namusudur!
Siz emekli genelkurmaybaşkanları!
Siz bu mabedin namusunu korumayıp da,ordunun harem-i ismeti ne langur lungur dalınmasını seyredecekseniz;bu mabedin namusunu kim koruyacak?Bize mi kaldı??!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
cCcBilgecCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 326

İletiTarih: Cum Oca 22, 2010 10:45 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Siradan bi vatandas olarak biktim bu olanlardan ,bir iki iclerine sizan pislik leri one surerek peygamber ocagini bu kadar yipratmaya kimsenin hakki yok,siysilerin el attigi hersey pisleniyor kirleniyor ,ASKERIMIZE SESLENIYORUM PEYGAMBER OCAGIMIZDAKI MEHMETCIGIMIZE DIL UZATAN O YILANLARI ASIN ARTIK KESIN SIVRI DILLERINI BIKTIK ARTIK BU HAVLAMALARDAN BIKTIKK!....
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Per Oca 28, 2010 7:57 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vatan dan alıntı:
Alıntı:

Albay Gençoğlu’na İsmailağa sorgusu

Eskişehir Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu'nun gözaltına alındığı bildirildi.

ESKİŞEHİR İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı’nın isteği üzerine İsmailağa cemaatine yönelik soruşturma nedeniyle gözaltına alındı.



Ne zaman genelkurmaybaşkanı bir açıklama yapsa,hemen daha 1 gun geçmeden ordumuzun başına yeni bir çuval giydiriliyor.Bunu artık ezberledik.
İki gun önce genelkurmay başkanının masayı yumrukluyarak,bağırarak yaptığı konuşmadan sonra dedik ki eyvah yeni bir çuval daha giydirilecek.Çok geçmedi genelkurmaya hemen yanıt geldi.Bu kez de bir alay komutanımız gözaltına alındı.
Sayın Devlet Bahçeli de bu tutuklamadan önce yaptığı konuşmada genelkurmay başkanını
eleştirdi.Bence bu çok yerinde ve haklı bir eleştiridir.Çünkü genelkurmay yaptığı bu açıklamalarla caydırıcı ve inandırıcı olmadığı gibi,hemen arkasından bir yeni çuval daha başına geçiriliyor,ordunun itibarı iki paralık oluyor,rte yandaşları zafer çığlıkları atıyor ve rte biraz daha gundemi saptırıp sulandırıp,kaybolan oylarını cesaret gösterileri ile toplamaya çalışıyor.Bu gun gelinen nokta da,ne yazık ki silahlı kuvvetler ;rte nin reklam ajansı haline getirilmiştir.İş öyle bir hale geldi ki;artık genelkurmay tamamen sussa çok daha iyi olacak.
tsk yı bugun yöneten ,daha doğrusu 2002 den beri yöneten kadro,bu yüce kurumumuzun itibarını ve güvenilirliğini ne yazık ki iki paralık etmiştir.
EEEE NE YAPSINLAR YANİ ,DARBE Mİ YAPSINLAR?
Hayır darbe yapsınlar demiyorum.Koskoca kurmay paşalara caydırılığın yol ve yöntemini öğretmek bizim ne haddimiz ne de harcımızdır.
Ama ordudan bilgi sızdıran aşağılık bir ekip olduğu içeride apaçık ortada.
Genelkurmay şu anda ordusuna hakim degildir.İçeriden dışarıya yoğun bilgi sızması vardır.
Genelkurmay konuştuğu zaman artık vatandaşlar tebessüm etmektedir.
Bu gösteriyor ki işlerini yapamıyorlar.Ne iç ne de dış düşmanlara karşı caydırıcılığı kalmamış,alay konusu olmakta olan bir komuta heyeti var artık ortada.
Apaçık ortaya çıkmıştır ki,asıl darbe Türk ordusuna yapılmış ve 2002 yılından beri,acziyet içerisinde bulunan bir ekip göreve getirilmiştir.Özalın ben 2000 li yılların genelkurmay başkanını ayarladım sözü gerçek çıkmıştır.Tabii bu onun ustalığı degildir.Kukla özal ın arkasındaki kuklacı bu işi ayarlamıştır.
Kendini savunmaktan aciz hale düşürülmüş bir silahlı kuvvetin bu sistemi ve cumhuriyeti koruması bir yana ,vatan topraklarını da koruması,bu görüntü ve moral degerleriyle mümkün degildir.
Şu andaki komuta heyetinin artık yapabileceği tek bir şey kalmıştır.
2002 yılından itibaren getirilmiş olan bu ekipten kim kalmışsa ,alayı da birlikte istifa ederek,
işini iyi yapacak,natoyu sallamayacak,abd yi içişlerimize karıştırmayacak,vatanı ve cumhuriyeti koruma kollama görevini layıkıyla yapacak bir kadronun önünü açmak,hatta sadece açmak da degil,giderken bunu sağlamaktır.
2oo2 den itibaren gelmiş ve gitmiş bulunan paşaların;gözaltına alınmış,suçlanmış kahraman paşalar
hariç olmak üzere,geride kalanların ben çocuklarına torunlarına nasıl bir ad bırakacaklarını,neler anlatacaklarını çok merak ediyorum.
Hele orduyu bu hale getirip de ,birinci derecede potansiyel darbe kurumu olarak gösterilmesinde başrol oynayan Hilmi Özkök paşa nın,çıkıp da konuşacağı ve sözleri ile
ordunun üzerinden bu kara lekeyi temizlemesi gerekirken,"izzet-i ikbal ile çekildik,biz artık torun bakıyoruz diye yüce Türk milleti ile dalga geçmesini hayret ve ibret ile izliyoruz.Sayın Paşa;o büyüttüğün torunlarına ne anlatacaksın?Ordunun başına nasıl amerikan çuvalı giydiğini mi?Bununla mı öğüneceksin sayın paşa?
Bu ülke başına tabancayı dayayıp tetiği çekmiş;cehennem ateşi altında atını düşman hatlarına sürmüş,şehit olmuş,alay komutanları,tümen komutanları gördü.
Tarih ve talih sana bu onuru vermedi.Çık o zaman da bari Yaşar Paşa ile birlikte orduya yapılan darbeyi,ve sizi nasıl kumpasa aldıklarını itiraf et.Bu kadar da mı cesaretin yok paşa?200 yıl daha mı yaşayacaksın saltanat içerisinde?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Şub 02, 2010 5:33 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bir taraftan hilmi Pasanin diger taraftan rte nin açıklamaları bizi dehşete düşürüyor.
rte diyor ki;genelkurmay ile paslasiyoruz.(vatan ve hürriyet de cikti).
Genelkurmay dan tık yok.Valla bravo pes doğrusu.Hem kendine simetrik olmayan savaş açıldığını ilan edip sızlanacaksın,hem de paslaşacaksın.Zaten böyle olduğunu gösterir belirtiler var.Genelkurmay ile anlaşmadan,bu lojman,kozmik oda baskınları biraz zor yapılır.
Ne diyelim Allah muhabbetlerini arttırsın.İrtica odagı oldugu yargı ile tesbit edilmiş bir siyasi parti,genelkurmay ile paslaşıyorsa sözün bittiği yerdir.Demek ki Dolmabahçe anlaşması var ve halen yürürlükte.
Hilmi paşa bir açıklama yapıyor daha da vahim.Hem "bana sunulan planda cami bombalama uçak düşürme gibi senaryolar yok diyor,"hem de"adalet doğrusunu bulacaktır,benim açıklama yapmam adalet yönlendirir" diyor.Yani adalet ortaya çıkıncaya kadar ordu yıpratılsın,yandaş basın ağzına geleni söylesin önemli degil.Adalet bunu bulacak ve çıkaracak.Ya böyle şey olur mu?Böyle mantık olur mu?En üst düzey komutanlığını yaptığın kurum paçavraya çevrilmiş,kevgir edilmiş,1 hafta da /30 guven kaybetmiş;ve susma hakkını kullanıyorsun.İyi de o taraf denilen paçavra ,yargısız infaz edecek,her gun konuşup zihinleri bozacak,bu adalet ve savcıları yonlendirme olmayacak,senin kurumun akepe nin reklam ajansı olacak,konu mankeni olacak,akepe nin magduriyet meselesi olacak sen susacaksın.
E o zaman Bülent Arınç efendi kalkıp da"iyi ki bu paşalarla savaşa girmemişiz"der tabii.
Devlet den önce tsk ya darbe yapıldığı artık apaçık ortadadır.Görevini yapamayan paşalar lütfen istifalarını verip bu yüce kurumu daha fazla yıpratmasınlar ve mabedin namusunu kurtaracak komuta heyetinin önünü açıp,onalrı göreve getirsinler.Bu kadar rezalet olmaz.
Biz bu ordunun başında çuval giymeyi alışkanlık haline getirmiş korkak paşalar görmek istemiyoruz.
Bu komuta kademesi ile türkiyenin hem iç hem de dış güvenliği tehdit altındadır!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Şub 02, 2010 10:19 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

İşin bir başka rezalet boyutu emniyet-asayiş planı olan emasya nın yururlukten kaldırılmaya kalkışılması.Bunu sivilleştirme ve demokrasi olarak yutturuyorlar.
Yani ülkede iç tehdit yokmuş,devlet vatandaşına şüphe ile bakamazmış.rte buna benzer bir sürü şeyler saçmalıyor.
Bir bölücü parti kalkmış,tehdit üzerine tehdit yağdırıyor.Şehir merkezlerinde belediye otobüsleri yakılıyor.Her an bir kıvılcımla bir Türk-Kürt çatışması ihtimal dahilinde,ama efendilere göre iç tehdit yok!
Hoş emasya olsa ne yazar olmasa ne yazar!Hangi vali ordudan yardim isteyecek?Hepsi siyasetin kuklası olmuş vaziyet de.
Ordu emasya planına göre kafasından olaylara el koymayacak ki.Bu bir protokol.Siyasi irade vali kanalı ile ordudan yardım isteyecek.Bu,kalkışmaya anında el konulabilmesi için bir yasal düzenleme.Neden kaldırılıyor bu?Demek ki millet çatışsın,gırtlaklaşssın istiyen bir irade var.Çıkabilecek olası bir küçük çatışma,el koyulmayarak Türkiye bir yangın yerine çevrilecek.İstenilen bu mu?
Bu devletin ne zaman iç tehditi olmadı?
Patronalı haliller,kabakçı mustafalar,31 mart çılar,kürt saitler,seyyit rızalar,deniz gezmiş,mahir çayan lar, ne zaman eksik oldu bu devletin başından.
Bu rte uzaydan mı geldi?Bu ülke bir uzay ülkesi mi?Hiç mi tarih okumadılar,bilmiyorlar?
Hayır hepsini de bal gibi biliyorlar.Ama,onkları yönlendiren irade böyle istiyor.
Yürüdüğü zaman karşısında avrupa da bir ordu bulamıyacak Türkleri başka nasıl zaptedeceksin?Birbirine kırdırarak!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 5 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1