Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 4. sayfa (Toplam 5 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Eyl 08, 2007 7:26 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Manisa,Burhaniye,Selçuk un yunan işgalinden kurtuluş yıldönümüdür 8 eylül.
TÜRK MİLLETİNE KUTLU OLSUN!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Eyl 09, 2007 8:41 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

İzmir,Edremit ,Menemen in yunan işgalinden kurtuluş yıldönümü olan 9 Eylül.
TÜRK MİLLETİNE KUTLU OLSUN!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Eyl 11, 2007 10:24 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

BURSA ,FOÇA,GEMLIK ,ORHANELI
yerleşimlerinin yunan işgalinden kurtuluş yıldönümü.Sadece yunan değil,artık bu oyunun başmimarı ingiltere de,Türk ün kararlılığı ve cesareti karşısında geri çekiliyor.
TÜRK MİLLETİNE KUTLU OLSUN!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Ağu 26, 2008 4:16 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bugün şanlı Türk tarihinin çok önemli 2 yıldönümünü kutluyoruz.
Birincisi Anadolunun kapılarını Türklere açan Malazgirt meydan savaşı,diğeri de İstiklal harbimizi kesin neticeye götüren Büyük taarruzun başlangıcı ve ilk günüdür.
Ağustos ayı,Türk tarihinde muhteşem zaferler kazandığımız kutlu bir aydır.
Bu ik önemli yıldönümünü zafer haftası adı altında kutluyoruz.
Basının bu konuya önem vermemesi,abuk subuk haberlerle bu tarihi günü unutturmaya kalkışması;ülkenin içinde bulunduğu berbat durumun çok büyük bir örneğidir.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar;Türk milletinin asil çocukları bu tarihi günleri unutmayacaklar ve sonsuza kadar bunlara yeni zaferler ekleyerek,bu topraklarda gözü olanların gözlerini oyacaklardır.
Bu gün dolayısıyla ;başta ALPASLAN Han VE BAŞBUĞ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK OLMAK ÜZERE olmak üzere,onların değerli silah arkadaşlarını,
şanlı şehit ve gazilerimizi,saygı,sevgi ve minnet ile anıyor;aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyorum.
Zafer kazanmak öyle kolay bir mesele değildir.İçinde bulunduğumuz günün acziyeti ile,o büyük imkansızlıklar içerisinde;kan ve ter ile kazanılmış o kutsal zaferlerin karşılaştırılması;bu günün anlamını ve önemini,akıl ve vicdan sahibi insanlar için apaçık ortaya koyacaktır.
Bilinçsiz ahmaklar için de söyleyecek fazla bir şey yok.Geviş getirmeye devam edebilirler!
TANRI TÜRKÜ KORUSUN!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Çar Ağu 27, 2008 11:12 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

30 Ağustos zaferinin .86 Yılında büyük mutluluk ve gururunu yaşatan, başta BAŞBUĞ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK olmak üzere bütün silah arkadaşlarını; Anadolu’yu bize vatan olarak kazandıran ve bırakan bütün kahramanlarımızı, şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyoruz.

VATAN İÇİN
Bir çığ olduk koptuk Orta Asya'dan,
Bu ülkü, bu bayrak, bu toprak için...
Coştukça kaynadı, damarlarda kan,
Bu ülkü, bu bayrak, bu toprak için...

Irmaklar misâli coşup, taşmışız,
Küheylanla Altaylar'dan aşmışız.
Zaferlerden zaferlere koşmuşuz,
Bu ülkü, bu bayrak, bu toprak için...

Şehit dolu toprağımız, taşımız,
Eğilmedi, eğilemez başımız.
Ezelden ebede sürer koşumuz,
Bu ülkü, bu bayrak, bu toprak için...

Türk’üz adımız var şanımız kadar
Her gün ufkumuzdan bin şimşek çakar
Bu millet isterse cihanı sarsar,
Bu ülkü, bu bayrak, bu toprak için…

“NE MUTLU TÜRK’ÜM” DİYENLERİN 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN.

ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Ağu 28, 2008 6:53 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

KAHPE BATIYI DİZE GETİREN ŞAHLANIŞ...


Büyük Zafer’in öyküsü






“Sabah saat 5.30’da topçu
ateşimizle taarruz başladı”
26 Ağustos 1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, Kocatepe’deki çadırlı ordugahta ordusuna taarruz emrini verdi ve Türkiye topraklarının düşman işgalinden kurtuluşunun son noktası, 4 günlük çetin bir savaşın ardından, şehitlerin kanıyla kondu. 26 Ağustos sabahı saat 05:30’da Türk topçusunun ateşiyle başlayan Büyük Taarruz, Mehmetçiğin süngü savaşıyla devam etti. Ve 30 Ağustos 1922’de savaş, Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlandı. İşte Büyük komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta anlattığı taarruz emri:








“20/21 Ağustos 1922 gecesi 1’inci ve 2’nci Ordu Komutanlarını da Cephe Karargâhına çağırdım. Genelkurmay Başkanı ile Cephe Komutanını da yanımda bulundurarak, taarruzun nasıl yapılacağını harita üzerinde kısa bir savaş oyunu şeklinde açıkladıktan sonra, Cephe Komutanı’na o gün vermiş olduğum emri tekrarladım. Komutanlar harekete geçtiler. Taarruzumuz, strateji ve aynı zamanda bir taktik baskın halinde yürütülecekti. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de kuvvetlerin yığınak ve hazırlıklarının gizli kalmasına önem vermek gerekiyordu.

Bu sebeple bütün yürüyüşler gece yapılacak, birlikler gündüzleri köylerde ve ağaçlıklar altında dinleneceklerdi. Taarruz bölgesinde, yolların düzeltilmesi v.b. çalışmalarla düşmanın dikkatini çekmemek için diğer bazı bölgelerde de benzeri yanıltıcı hareketlerde bulunulacaktı.
24 Ağustos 1922’de karargâhımızı Akşehir’den, taarruz cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına getirttik, 25 Ağustos 1922 sabahı da Şuhut’tan savaşı idare ettiğimiz Kocatepe’nin güneybatısındaki çadırlı ordugâha naklettik. 26 Ağustos sabahı Kocatepe’de hazır bulunuyorduk. Sabah saat 5.30’da topçu ateşimizle taarruz başladı.”

Kocatepe’de yazılan destan
Mustafa Kemal Atatürk, mağrur milletine kahramanlık destanının
öyküsünü 86 yıl önce Afyonkarahisar’ın Kocatepe sırtlarında yazdırdı.








Yok edilmekte olan bir milletin başkaldırışına önderlik eden Büyük Komutan Mustafa Kemal Atatürk, mağrur milletine kahramanlık destanının öyküsünü 86 yıl önce Afyonkarahisar’ın Kocatepe sırtlarında yazdırdı.

Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan, Kurtuluş Savaşı’nı zafere götüren ve bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının çizilmesini sağlayan, Büyük Taarruz emrinin verildiği Afyonkarahisar Kocatepe, yeni bir Zafer Haftası kutlamalarına ev sahipliği yapıyor.
Sakarya Savaşı’nın kazanılmasının ardından, kamuoyunda ve TBMM’de baş gösteren taarruz sabırsızlığı üzerine Gazi Mustafa Kemal Paşa, 4 Mart 1922’de Büyük Millet Meclisi’nin gizli bir toplantısında, endişe ve huzursuzluk duyanlara açıklama yaparak kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldırdı.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, burada yaptığı konuşmada, şöyle diyordu:
“Ordumuzun kararı taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi, hazırlığımızı tamamen bitirmeye biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla, yarım tedbirlerle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür.”

Mustafa Kemal Paşa bu konuşmayla bir taraftan zihinlerdeki şüpheyi bertaraf etmeye çalışırken, diğer taraftan orduyu son zaferi sağlayacak taarruz için hazırlıyordu.
Haziran 1922 ortalarında Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, taarruza geçme kararını almıştı. Asıl amaç, yok edici bir meydan savaşı yapmak, düşmanı çabuk ve kesin bir sonuç alacak şekilde vurmaktı.

Taarruz nereden
yapılacak?
Büyük Taarruz öncesi ordular arasında sağlanan koordinasyonun ardından, asıl taarruzun yapılabileceği başlıca üç bölge seçildi.

Birinci Bölge: Sakarya kuzey kolu ile Sivrihisar-Seyitgazi arasındaki bölgeden Eskişehir genel istikametinde taarruz (Porsuk Çayı vadisini takiben kuzey bölgesi.)

Buradan yapılacak bir taarruzun Yunan kuvvetlerinin tali kısmına yöneltilmiş olacak, ancak Yunan askerlerinin büyük kısmının imhasını mümkün kılmayacaktır.

İkinci Bölge: Seyitgazi-Afyonkarahisar arasındaki bölgeden taarruz (merkez bölge). Bu bölgeden taarruz iki istikamette olabilecek. Birincisi Seyitgazi-Eskişehir istikametinde, ikincisi de Döğer istikametinde, Afyonkarahisar bölgesinde bulunanları kuşatacak şekildeydi. Bu bölgeden taarruzun da cephe taarruzu şeklinde olmaya mahkum olduğu ve Türk ordusunun buna gücünün yetmeyeceği kararına varıldı.

Üçüncü Bölge: Afyonkarahisar bölgesiydi ama konumu itibariyle bu bölge de iki kısım halinde incelendi ve araştırıldı. 1. kısım Afyonkarahisar kuzeydoğusu bölgesi, 2. kısım ise Afyonkarahisar güneybatısı bölgesi. 1. kısım, arazi açık ve gizlemeye müsait olmadığı gibi, gözetleme, ateş ve topçu mevzileri bakımından da uygun değildi. Buradan yapılacak bir taarruz Yunanların kuvvetli yerine çarpıp onları Afyonkarahisar-Uşak ana mihverinde itecekti. 2. kısımdan, yani Afyonkarahisar güney ve güneybatısından yapılacak taarruzla ise Yunan ordusunun büyük kısmının batıya çekilmeden kuşatılması ve imhası mümkün olacaktır. Yunan ordusunun en hassas yeri olan, İzmir-Afyonkarahisar ana stratejik ve ikmal yolu, en kısa zamanda ve en kısa istikametten kesilebilecekti. Böylece bütün Yunan kuvvetleri bir noktadan vurulacak kuvvetli bir darbe ile sarsılabilecekti. Bu suretle derinlikte hazırladığı mevzilerde de tutunması güçleşebilecekti.
Taarruz için Afyonkarahisar’ın Kocatepe bölgesi seçildi.
Düşman Türk topçularının sesleriyle uyanıyor
26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe’deki yerini aldı.
Büyük Taarruz burada başladı. Düşman, Türk topçularının sesleriyle uyanıyordu. Topçuların sabah saat 04.30’da taciz ateşiyle başlayan harekat, saat 05.00’de önemli noktalara yoğun topçu ateşiyle devam etti. Türk piyadeleri, sabah saat 06.00’da hücuma geçerek, tel örgüleri aşıp Tınaztepe’yi ele geçirdiler.
28 Ağustos Pazartesi ve 29 Ağustos Salı günleri, başarılı geçen taarruz harekatı düşmanın 5. tümeninin çevrilmesiyle sonuçlandı.
30 Ağustos 1922 Çarşamba günü taarruz harekatı Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlandı.
Büyük Taarruz’un son safhası, tarihimize, “Başkomutanlık Meydan Muharebesi” olarak geçti.
Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonunda, düşman ordusunun büyük kısmı, dört taraftan sarılarak Dumlupınar’da Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ateş hatları arasında bizzat idare ettiği savaşta, tamamen yok edilmiş veya esir edilmişti.Böylece kesin sonuç, beş gün içinde elde edilmiş ve hazırlanan plan tam başarıyla uygulanmıştı. 26 Ağustos 1922 sabahı Afyonkarahisar’ın Kocatepe sırtlarından verilen Büyük Taarruz emri, Türkiye’nin kaderini değiştirerek, yapılan anlaşmalar sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü sınırlarının çizilmesini sağladı.

Dikkati çekmemek için
futbol maçı organizasyonu
Mustafa Kemal Paşa, bir taraftan 21 Ağustos 1922 günü Çankaya Köşkü’nde çay daveti vereceğini gazete ve ajanslara bildirirken, diğer taraftan ordu birlikleri arasında bir futbol maçı organize edilmesi bahanesiyle ordu komutanlarını Akşehir’e davet etti. Böylece Yunanların ve işgal devletlerinin dikkatleri çekilmeyecekti.
Paşa, futbol maçının olduğu gün, 28 Temmuz gecesini, komutanlarla genel taarruz hakkında konuşarak geçirdi ve gereken direktifleri verdi.

Yufka ve kaynamış
yumurta lüks yemekti
Büyük Taarruzun Kocetepe’den yapılması kararının ardından Türk Orduları Şuhut ilçesi Çakırözü köyünden Kocatepe’ye sevk edilmeye başlandı. Çakırözü köyünde değirmencilik yapan Mustafa Efendi’nin su değirmeninin yanına kurulan çadırda bir gün kalan Mustafa Kemal Paşa, Mustafa Efendi’nin eşi Şemsi Hanım’ın yaptığı yufka ile karnını doyurur, bölgedeki Ardıçlı çeşmesinin suyundan içiyordu. Mustafa efendinin kızı 91 yaşındaki Sultan Hanım anne ve babasının Atatürk’e hizmet etmi şerefine nail olduklarını söylüyor.

Tepeyi alamayan Reşat Bey’in intiharı
Kurtuluş Savaşı’nın son darbesi olan Büyük Taarruz’un nasıl kazanıldığını gösteren, en duygulu olaylardan biri, Miralay Reşat Bey’in Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya verdiği sözü yerine getiremediği için intihar etmesi...
Kocatepe’den verilen emirle Büyük Taarruz’u başlatan Türk askerleri, taarruzun ilk ve ikinci gününde tüm tepeleri ele geçirmeye başladı. Çiğiltepelerinde bulunan Yunan askerlerine karşı direnen 57. Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey ile Gazi Mustafa Kemal Paşa arasında şu telefon konuşması geçer:
“- Niçin hedefinizi alamadınız?
-Yarım saat sonra bu hedefi alacağım Paşam.”
Geçen yarım saat süre içinde Çiğiltepe’yi düşman askerinden alamayan Miralay Reşat Bey, “Verdiğim sözü yerine getiremediğim için yaşayamam” diyerek beylik tabancasıyla intihar eder.
Gazi Mustafa Kemal Paşa Çiğiltepe sırtlarında çarpışan 57. Tümen Komutanlığı’nı tekrar telefonla aradığında Miralay Reşat Bey’in intihar ettiğini öğrenir ve kendisine vedanamesi okunur.
“Yarım saat zarfında o mevkiyi almaya size söz verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam” ifadelerinin yer aldığı Miralay Reşat Bey’in vedanamesinin ardından geçen 15 dakika sonra Çiğiltepe düşman askerlerinden kurtarılır.







Limon suyuyla
yazılan mektuplar
Kurtuluş Savaşı’nda Türk istihbarat timlerinin “limon suyu” ile yazdığı mektuplar, vatanın kolay kurtarılmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kurtuluş Savaşı’nı sona erdiren Büyük Taarruz emrinin verildiği Afyonkarahisar’daki Türk istihbarat timleri, “limon suyu” ile yazılmış mektuplarla haberleşirler.
Sinanpaşa ilçesi ve çevre köylerindeki düşman askerlerinin edindiği bilgileri Sandıklı’daki Fahrettin Altay Paşa’ya ulaştıran Haydar Ağa istihbarat görevlilerinden biri...
Haydar Ağa, toplanan istihbarat bilgilerini limon suyu ile kağıt üzerine yazarak, mektubun düşman askerlerinin eline geçmesi durumunda boş sanılarak dikkati çekmemesini sağlar. Beyaz kağıt üzerine limon suyu ile yazılan bilgiler ateşe tutulduğunda görülür hale geliyor.
Limon suyu ile yazılan mektuplar, ekmekler içinde saklanarak ulaştırılırken, okunduktan sonra ateşe atılarak imha ediliyordu.


Yenicaggazetesi
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
IHTIYARKURT
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 12, 2006
İletiler: 109
Şehir: Alamanya

İletiTarih: Cmt Ağu 30, 2008 4:08 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

30 Austos zaferi,büyük komutan Mustafa Kemal ATATÜRKÜN üstün
dehasi ve ona inanan büyük Türk ulusunun yarattigi Muhtesem
bir zaferdir.
Böylebir zafere imzasini atan ulusun evladi oldugum icin onur
ve gurur duyuyorum,ayni zamanda kendime onlara layik olabil-
dimmi diye kendime soruyorum.

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Cmt Ağu 30, 2008 9:21 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI bir MİLLETİN yeniden varlığını sürdürmesinin zaferidir kutlu olsun
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Ağu 30, 2008 7:24 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

30 Ağustos basit ve küçümsenecek bir olay değildir.Yokedilmek istenilen bir milletin yeniden dirilişidir."vatan,millet,Sakarya"sözünü alaycı bir ifade tarzı ile millete;hamasi duygular olarak kabul ettiren anlayış;bu kutsal güne öylesine şaşı bakıyordu ki üzülmemek elde değil!
Ne Sakarya,ne 30 Ağustos bu şekilde hafife alınamaz.İki adımlık yol için otobüs ya da dolmuşa binenlerin,100 metre koşmaktan aciz,tıkanan şişen insanların,5 km yi yürüyemeyip soluk soluğa kalanların;30 Ağustos dan öğreneceği çok şey vardır.Kızgın Ağustos sıcağında;topçu atışımızla cehennem yerine dönmüş yunan mevziilerine,alevlerin içerisinden atlayarak;yanmak bahasına hücum eden askerlerimiz;sabaha kadar uçurumlar la dolu,yunan ın bile boş bıraktığı geçitten yol alıp;sabahleyin düşman gerisine sızarak taarruz etmek suretiyle düşmanı şaşkına çeviren süvari kolordumuz,yürüyerek,savaşarak yaklaşık 400 km yolu o cehennem sıcağında 9 günde katederek şimşek gibi İzmir e inen piyadelerimizin insanüstü gayreti;dünya harp tarihinde eşi görülmemiş bir olaydır!
Büyük ağırlığı piyade olan bir ordunun bir şimşek gibi son derece hızlı,etkili
ve kesin sonuç alan bir harekatın bir eşini ben daha duymadım.
Bunun nesi hafife alınır?Nasıl bu kadar kayıtsız kalınır?
İşte dinciliğin ülkem insanını getirdiği durum budur.Sakarya nın ,30 Ağustosun kutsal yürüyüşü;Atatürk düşmanlığına kurban edilmiştir;ordu dümanlığına kurban edilmiştir!
Elllerini vicdanlarına koysunlar,rakamları incelesinler,düşünsünler;ve tüm dünyaya parmak ısırtan bir harekatın ihtişamını benliklerin de yaşasınlar.
Türk ün tarihine büyük bir şan ve şeref katan bu harekatın büyüklüğü kavranabilirse;o gün bayraksız tek ev,törene gidip de ordusunu alkışlamayan tek birey kalmaz!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Turkmeneli
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Aug 22, 2004
İletiler: 459
Şehir: Nijmegen

İletiTarih: Sal Eyl 02, 2008 5:54 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

INSALLAH o ZAFER'i Tum Turk ve Islam dunyasinda heycanla dop dolu yasariz!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Eyl 09, 2008 7:58 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

26 Ağustos Büyük taarruz ile başlayan kutlu yürüyüşün;İstiklal savaşımızın simgesi olmuş güzel İzmir in kurtarılması ile sonuçlandığı büyük gün 9 eylülü büyük bir coşku ve öğünç ile kutluyoruz.
Nasıl Türk harekatı 9 eylül günü durmamış;İstanbul ve Trakyaya doğru ilerlemeye devam etmişse;nasıl Cumhuriyet ve onun devrimlerinin başlaması ve devamı gerçekleşmişse;Türk ün bu kutlu yürüyüşü;tüm ihanet ve engellemelere karşın;tüm hızıyla devam ediyor ve edecektir.
9 EYLÜL,emperyalist güçlerin kışkırttığı küçük yunanistanın dersini aldığı,rezil ve perişan olduğu bir gün olmak dan çok öte;bir dirilişin;bir yeniden yapılanma ve teşkilatlanmanın,bir yeniden doğuşun simgesidir.
Türk ün tarih boyunca devam edecek kutlu yürüyüşünün yeniden başlama yıldönümüdür.
Bugün milyonlarca yetişmiş;beyin,iş gücü ve genç nüfus ile;Türkiye Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün işaret ettiği yolda,bilim ve uygarlık yolunda şu kadar kısacık dönemde inanılmaz bir yol almıştır.
BUGÜN KENDİ İNŞAATLARINI,KENDİ BARAJ VE SULAMALARINI,KENDİ TÜNELLERİNİ,KENDİ FABRİKALARINI YAPABİLMEKLE KALMAYIP,BU BİRİKİMİNİ DIŞ ÜLKELERE DE AKTARARAK ÜLKEYE DÖVİZ GETİRİR HALE GELMİŞTİR.
Yetişmiş iş gücümüz, dünyanın dört bir yanına dağılmış;bir taraftan para kazanmakta diğer taraftan ülkeye teknoloji ve döviz getrimektedir.
Sayılamıyacak kadar çok ilerlemeyi 9 Eylüle borçluyuz.
Çünkü bağımsızlığı olmayan bir ülke bu işlerin altından kalkamaz,boğaz tokluğuna emperyalistlere ırgatlık yapardı.
Tüm ihanet ve engellemelere karşın Türkiye nin çağı yakalıyabilmesinin önünde artık tek engel kalmıştır.O da ENERJİ MESELESİDİR!
ÜLKEYİ ENERJİ BAKIMINDAN ADAMAKILLI DIŞARIYA BAĞIMLI KILAN BU İKTİDAR DEFOLUP GİTTİĞİNDE BU MESELE ÜZERİNE EĞİLİNİR VE ÇÖZÜLÜRSE;ARTIK BU MİLLETİ KİMSE TUTAMAZ!
Tüm bunları 9 Eylül e ve onun mimarlarına borçluyuz.
Bugün Türk milleti ne kadar övünse yeridir.
Küçük Yunan ı tepelediği için değil;o her zaman her bizim kekliğimizdir,şamaroğlanımızdır!
Cumhuriyet ve onun devrimlerinin gerçekleşmesinin önündeki tüm engelleri kaldıran kutlu bir gün olduğu için.
BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE KUTLU OLSUN!
TANRI TÜRK Ü KORUSUN!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Tugrulbeg
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 05, 2008
İletiler: 49
Şehir: Altaylar

İletiTarih: Sal Eyl 09, 2008 11:28 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Hiç bir zafer gâye degildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük olan gâyeyi elde etmek için gerekir en belli basli vasitadir. Gâye, fikirdir.
Zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kiymet (deger) ifade eder. Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yasayamaz) . O, bos bir gayrettir.
Her büyük meydan muhare-besinden, her büyük zaferin kazanilmasindan sonra yeni bir âlem (dünya) dogmalidir, dogar. Yoksa basli basina bir zafer, bosa gitmis bir gayret olur.




Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
(Ankara, 16 Eylül 1921)


Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de, sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

30 AGUSTOS ZAFER BAYRAMI

GÜNÜN ANLAMI VE ÖNEMI

Birinci Dünya Savasi sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlasmasiyla yurdumuz tamamen elimizden aliniyor, vatanimizda hür olarak yasama hakkimiza son veriliyordu. Yüzyillardir üzerinde bagimsiz olarak yasadigimiz bu topraklar düsmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.
Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün degildi. 19 Mayis 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çikmasiyla, lideriyle kucaklasan Anadolu, Atatürk'ün önderliginde Kurtulus Savasi'ni baslatti. Amasya Genelgesi'nin yayinlanmasinin ardindan Erzurum ve Sivas Kongreleri yapildi. Daha sonra 27 Aralik 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkin iradesine verilmis oluyordu. Hem de Kurtulus Savasi'nin merkezi Ankara oluyordu.
TBMM meclisi yaptigi görüsmelerde yurdun durumunu ve kurtulus çarelerini aradi. "Misak-i Millî sinirlari içinde vatanin bir bütün oldugu ve parçalanamayacagi görüsü"nden hareketle, düsmanla mücadele karari alindi. Olusturulan düzenli ordularla savasa girildi. Ilk basari, Dogu'da Ermeni çetelerine karsi kazanildi. Daha sonra, Bati cephesinde, Yunanlilarla, I. Inönü ve II. Inönü Savaslari yapildi. Bu savaslarin kazanilmasiyla Yunanlilar'a büyük bir darbe indirilmis oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldiriya geçti. Saldiri üzerine Mustafa Kemal, or-dularina: "Hatti müdafaa yoktur sathi müdafaa vardir. Bu satih, bütün vatandir. Vatanin her karis topragi vatandasin kaniyla islanmadikça terk olunamaz." emrini verdi.
Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlikla bu karara uydu. 23 Agustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasinda yapilan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlasmasindan beri ilk defa toprak kazanmaya basliyordu. Sakarya Savasi, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtigi önemli bir savas olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafindan, Mustafa Kemal'e "gazi" unvani ve "Maresal" rütbesi verildi.
Türk tarihinin dönüm noktalarindan biri olan Sakarya Savasi'ndan sonra, büyük bir taarruzla düsmani tamamen yok etme karari alindi.
1922 yili Agustosuna kadar, hazirliklar tamamlandi. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Bati cephesine kaydmld". Istanbul'daki cephane depolarindan silah ve cephane kaçirildi. Itilaf Devletleri tarafindan tahrip edilerek kullanilmaz hâle getirilen toplar onarildi. Yeni silâhlar satin alindi. Ordumuza taarruz egitimi yaptirildi. Bu hazirliklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in baskomutan-ligini yaptigi ordumuz, 26 Agustos 1922'de düsmana saldirdi. Bir saat içinde düsman mevzileri ele geçirildi. 30 Agustos'ta düsman çember içine alindi. Sag kalanlar esir alindi. Esirler arasinda Yunan Baskomutani Trikopis'te vardi.
Bu savas, Atatürk'ün baskomutanliginda yapildigi için Baskomutanlik
Meydan Muharebesi olarak adlandirildi.
Büyük Tarruzun basariyla sonuçlanmasindan sonra düsman, Izmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de Izmir'in kurtarilmasiyla yurdumuz düsmandan temizlenmis oldu. Hain düsmanin, haksizca ve alçakça isgaline "dur" diyen ve kanimizin son damlasini akitmadan yurdumuzu birakmayacagimizi dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yil, 30 Agustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.


DUMLUPINAR'DA SEHÎT ASKER'ÎN MEZARI BASINDA

Bu kabarmis topraga yüzünü sür, kucakla,
Elbette bagi vardir "olmus"un "olacak"la.

Dudaga deger gibi simdi alni her erin,
Bu havada ruhlari dolasir sehitlerin.

Biz, bu kutsî havanin içinde var olmusuz,
Biz, bununla yogrulmus, biz bununla dolmusuz.

Sâdece dögünmedik "Vatan! Istiklâl!" diye,
Sakarya boylarindan çiktik Kocatepe'ye;

Bu yol ki hürriyetin, kurtulusun yoludur,
Zincirsiz yasamanin tek çikar yolu budur.

Bir daha nikayliydik sevgili hürriyete;
Kahramanlik Tanri'dan vergidir bu millete...

Bir damla asîl kanda bir mucize saklidir,
Bu topraklar Türklüge inanmakta haklidir.

Akdeniz'e tank gibi kostu bütün kagnilar,
Ey sevgili istiklâl, ey güzel Dumlupinar!

Elbet yigit olanlar lâyik böyle topraga;
Selâm sanli orduya, selâm sanli bayraga,

Selâm ey Baskumandan, Mustafa Kemal selâm;
Emânetin yasiyor, güven, imânimiz tam:

Omuzlarimiz hisar, baslarimiz burç yurda,
Can vermege and içtik hepimiz tek ugurda!..

Bir târihten gelinir, bir târihe gidilir;
Yasamak istiyenler savasmasini bilir.

Zamanin kahramanlar gelebilir hakkindan,
Bize sesler geliyor uzaklardan, yakindan.

Duyuldu mu bir kere "-Haydin silâh basina!"
Yeniden girisiriz istiklâl savasina...

Ödü varsa düsmanin, meydan açik, haziriz:
Bu toprakta biz dogduk, biz yasadik, biz variz!

Kindan siyrilmis kiliç, top agzinda mermiyiz,
Dumlu çocuklariyiz, hiç yoldan döner miyiz?!

Söz verip bas koymusuz: Istiklâl bize haktir,
Buna göz diken düsman çiksin, kahrolacaktir!..
BÜYÜK VE ASiL TÜRK MlLLETI !

Ordularimiz 9 Eylül 1338 (1922) sabahi Izmir''imizi ve yine 9 Eylül 1338 (1922) aksami Bursa'mizi muzafferen kurtardilar. Akdeniz askerlerimizin zafer terâneleriyle dalgalaniyor.
Asya Imparatorlugu'na yeltenen küstah bir düsmanin muharebe
meydanlarina gelmek cesaretinde bulunan ordu kumandanlariyla kumanda heyetleri günlerden beri Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'niii savas esiri bulunuyorlar.
Düsmanin baskumandan tayin ettigi general (Trikopis), birçok gece ve gündüz ümitsizce muharebeyi ve her kurtulus çaresini tecrübe ettikten sonra nihayet maiyetindeki generaller ve kurmaylari ve kumanda ettigi ordunun elinde kalabilenleriyle teslim oldu. Eger Yunan krali da bugün esirler meyâninda bulunmuyorsa: bu taç sahiplerinin, isleri esasen yalniz milletlerinin sefalarina istirak etmek oldugundan muharebe meydanlarinin felâketli günlerinde onlarin saraylarindan baska bir sey düsünmemek tabiatlarindandir.
Bati fabrikalarinin çelik zirhlari ile kaplanan muazzam Yunan ordulari artik Anadolu daglarinda subaylari tarafindan terk edilmis zavalli sürüler, cinayetlerinden dehsete düserek kudurmus kitleler ve agaç diplerinde kalmis dermansiz yaralilardan ibaret kaldi. Düsman ordularinin savas malzemesi hemen üçte iki itibariyle topraklarimizdadir. Düsmanin esirlerden baska insan zayiatinin yüz binden ne kadar fazla oldugunu tayin etmek müskildir. Fakat resmî agizla milletimize müjdelerim ki bizim insan zayiatimiz dörtte üçü hafif yarali olmak üzere on bin nüfusa bâlig olmaktadir.
Büyük Türk Milleti ! Ordularimizin kabiliyet ve kudreti düsmanlarimiza dehset, dostlarimiza emniyet verecek bir kemâl ile tezahür etti. Millet ordulari on dör gün zarfinda büyük bir düsman ordusunu imha ettiler. Dört yüz kilometrelik fasilasiz bir takip yaptilar. Anadolu'daki bütün isgal edilmis topraklarimizi geri aldilar. Büyük zafer münhasiran senin eserindir. Çünkü Izmir'imizi siyasî hirslar neticesinde âdeta inemnunen düsmana teslim eden heyetlerle milletin hiçbir münasebeti yok idi. Bursa'mizi istilâ eden Yunan kuvvetleri ise ancak imparatorlugun askerî teskilâtiyla isbirligi yaparak muvaffak olmus-lardi. Vatanin kurtulusu, milletin rey ve idaresi kendi mukadderati üzerinde kayitsiz sartsiz hâkim oldugu zaman baslamis ve ancak mil-letin vicdanindan dogan ordularla müspet ve katî neticelere ermistir. BÜYÜK VE NECIP TÜRK MILLLETI ! ANADOLU'NUN KURTULUS ZAFERINI TEBRiK EDERKEN SANA IZMIR'DEN, BURSA'DAN, AKDENIZ UFUKLARIN-DAN ORDULARININ SELAMINI DA TAKDIM EDIYORUM.

12.9.1338(1922)
Türkiye Büyük Millet Meclisi Baskani
Baskomutan Mustafa Kemal
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Tugrulbeg
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 05, 2008
İletiler: 49
Şehir: Altaylar

İletiTarih: Pzr Eyl 14, 2008 1:02 am    ileti konusu: SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ Alıntıyla Cevap Gönder

Sakarya meydan muhaberesi Türk Milletine Kutlu olsun.


Ayrintilar için buyurun


http://www.tsk.mil.tr/8_TARIHTEN_KESITLER/8_8_Turk_Tarihinde_Onemli_Gunler/Sakarya_Meydan_Muharebesi/Sakarya_Meydan_Muharebesi.htm


BU MEMLEKET tarihte TÜRK'TÜ, halen de TÜRK'TÜR, ve ebediyyen TÜRK KALACAKTIR! (16.3.23 Adana)

http://www.tsk.mil.tr/10_ARSIV/10_4_Diger_Haberler/2008/sakarya_zaferi/sakarya_zaferi_12092008.htm

http://www.tsk.mil.tr/10_ARSIV/10_4_Diger_Haberler/2008/sakarya_zaferi/sakarya_zaferi_12092008.htm


TÜRK MILLETI!.. Sen ANADOLU denilen yurda sonradan gelme degil; ilk yerlesip medeniyet kuranlarin çocuklarisin!..

Milletim TÜRK, vatanim TÜRKIYE, ülküm TÜRKLÜK'tür!..
Bu memleket, dünyanin beklemedigi, asla ümid etmedigi bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek
sahne oldu. Bu sahne yedi bin senelik bir Türk besigidir.

Besik, tabiatin rüzgârlariyla sallandi. Besigin içindeki çocuk tabiatin yagmurlariyla yikandi. O çocuk
tabiatin simseklerinden, yildirimlarindan,kasirgalarindan evvela korkar gibi oldu.

Sonra onlara alisti. Onlari babasi tanidi. Onlarin oglu oldu. Bir gün o tabiat çocugu, tabiat oldu.
Simsek, yildirim, günes oldu. Türk oldu.

Türk budur. Yildirimdir, kasirgadir, dünyayi aydinlatan günestir.
Mustafa Kemal ATATÜRK.


Sakarya Zaferi

Dünyanın en uzun meydan savaşı
İngiliz`di o gün çibanın başı
Ne mezar belliydi ne mezar taşı
Vatanım uğruna can verildi can
Bu eşsiz zafere şaşırdı cihan

Bu savaş tarihin ta kendisiydi
Bu savaş varlığın bir belgesiydi
Bu savaş milletin zafer sesiydi
İşte bu nehirden kan akmıştı kan
Bu eşsiz zafere şaşırdı cihan

Ölmeyi emretti ulu ATATÜRK
Gözünü kırpmadı şanı yüce Türk
Şehit oldu Anadoludan Ertürk
Rahat uyuyordu kefensiz yatan
Bu eşsiz zafere şaşırdı cihan

Yorgunduk ya, bunu fırsant bildiler
Hücum edip üstümüze geldiler
Şahlandı ordumuz paniklediler
Arslandı düşmanın önüne çıkan
Bu eşsiz zafere şaşırdı cihan

Türkleri yok etmek sanıldı kolay
Tarihe yazıldı bu şanlı olay
Bir tümene karşı koydu bir alay
Cesaret vermişti kalpteki iman
Bu eşsiz zafere şaşrdı cihan

Ne endişe kaldı ne de korkumuz
Zafer için ant içmişti ordumuz
Dar geldi düşmana anayurdumuz
Artık hiç kalmadı bize yanbakan
Bu eşsiz zafere şaşırdı cihan

Polatlı`da büyük plan yapıldı
Düşmana bakarken kaşlar çatıldı
Yediden yetmişe herkes katıldı
Yunan kaçıyordu Anadoludan
Bu eşsiz zafere şaşırdı cihan

Kararlıydı Türk milleti gördüler
Sonunda pes edip dize geldiler
Tek seçenek sunduk geri döndüler
Başarılı geçti büyük imtihan
Bu eşsiz zafere şaşırdı cihan
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Eyl 14, 2008 8:27 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Sakarya zaferinin yıldönümü kutlu olsun!
Tarihimizin en büyük zaferlerinden birisidir.O güne kadar bilinen tüm harp taktiklerini alt üst eden;"hatt-ı müdafaa yoktur,sath_ı müdafaa vardır,o satıh da bütün vatan toprağıdır"sistemi ile küçük yunanın ve tüm emperyalist dünyanın ağzını 5 karış açıkta bırakan bir savaştır.
"Ankaraya gidiyoruz,çok az kaldı" çığlıkları altında,son savunma hattımızı deldikleri anda;Türk ün çelik iradesi ile karşılaşan,Ankara yolu açılmış sanırlarken karşılarında yeni bir Türk cephesi bularak afallayan yunanlılar,
Duatepe tarruzu ile darmadağın olup,çil yavrusu gibi darmadağın oldular.
İngiliz işgal kuvvetleri komutanı,son cephesi de yarılmış bir ordunun,çok az geride yepyeni bir cephe oluşturarak,hemen ertesinde taarruza kalkmaları karşısında,bilinen tüm harp taktiklerini iflas ettiğini kaohrolarak gördüler.
Bu savaşta Gazi Mustafa Kemal Paşa ile birlikte,rahmetli Mareşal Fevzi Çakmak ın çok büyük emekleri vardır.O güç anlarda savaşa sükunetle devam edilmesini ve geri çekilmemesini söyleyen Çakmak,gerçekten çok büyük bir dağılmaktan ordumuzu kurtarmıştır.
"Vatan millet Sakarya " diyerek;Türk ün azmi,iradesi ve başarısı ile alay edenler;bir hayvandan daha da aşağılık yaratıklardır!
Bir savaş makinası haline gelmiş yunan ordusu ile,yokluk içinde böyle bir mücadele;o sıcaklarda bozkırlarda,tam donanımlı düşman ile göğüs göğüse vuruşmanı;hiçbir hafife alınır tarafı olamaz!
Zaten zaferin büyüklüğü asıl buradan kaynaklanmaktadır.
Bize bu büyük zaferi armağan eden;Mustafa Kemal Atatürk ve onun değerli silah arkadaşlarını,şehit ve gazilerimizi bir kez daha selam saygı ve minnet ile selamlıyorum.
SAKARYA MARŞI
Hürmet sana ey şan dolu sancağım
Baştan başa arza hakim ol şahım
Türk ordusu Türk ordusu sayende
Sakarya'da kurtuldu şan otağım

Dünyalara bedeldir mah cemalin
Allahına emanettir Kemalim...

O sevimli yüzün asla solmasın
Hiçbir vakit kalbin yasla dolmasın
Ey mert asker durma yürü ileri!
Vatanım da tek bir düşman kalmasın .

Dünyalara bedeldir mah cemalin
Allahıma emanettir Kemalim...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 4. sayfa (Toplam 5 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4, 5  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1