PROF. DR. EROL GÜNGÖR'Ü ÖLÜMÜNÜN 20. YILDÖNÜMÜNDE RAHMETLE ANYORUZ
Tarih: 24.04.2003 Saat: 08:00
Konu: Tarih Dünyası


*****huriyet Dönemi’nin yetiştirdiği en seçkin kültür adamlarımızdan olan rahmetli Prof. Dr. Erol Güngör, bilim ve kültür dünyamızda en büyük tahribatı ‘dildeki tasfiyecilik’ hareketinin yaptığını söyleyen Prof. Erol Güngör, aydın cehaletinin de bu gelişmeye çanak tuttuğunu söyler...

*****huriyet Dönemi’nin yetiştirdiği en seçkin kültür adamlarımızdan olan rahmetli Prof. Dr. Erol Güngör, milliyetçilik başta olmak üzere, kültür değişmeleri, din, tasavvuf, sosyoloji, batı medeniyeti ve aydınlar gibi önemli konularda kalem oynatmış ve ölümünden bu yana 20 sene geçmesine rağmen kendi sahasında boşluğu doldurulamamıştır. Prof. Dr. Erol Güngör’ün 1970’li yılların ilk çeyreğinde kaleme aldığı yazılar günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.

Türkçe’nin bugün geldiği noktayı 20 sene öncesinden gören Erol Hoca, ‘dildeki tasfiyecilik’ hareketinin bilim ve kültür hayatımızda meydana getirdiği olumsuz neticelerin altını çiziyordu. O’na göre dilde yapılan en büyük hatalardan birisi de ‘dil devrimi’ diye bir kavramın ortaya atılması olmuştur. Dilde tasfiyecilerin sık sık Atatürk’ü bir zırh yapmasını şiddetle eleştiren Güngör, bunun bir haksızlık olduğunu vurguladıktan sonra şunlary yazmıştır: “Eğer Atatürk Türkçede kökünde yabancılık tesbit edilen bütün kelimeler dilden atılacak, yerine yenileri uydurulacaktır deseydi ve bunu bir kanun maddesi haline getirseydi, gerçekten bir dil devrimi sözkonusu olurdu. Nelerin Atatürk devrimi olduğu Anayasa’da açıkça belirtilmiştir, bunların arasynda dil devrimi yoktur. Böylece tasfiyecilerin kullandıkları kutsal zırh aslynda mevcut değildir.”
Prof. Dr. Erol Güngör, tek parti dönemine gönderme yaparak, “iktidar partisinin monolotik (tekçi) bir bünyeye sahip oluğunun, demokratik bir rejimde ayrı gruplar tarafından üstlenen fonksiyonların hepsini kendi bünyesi içinde topladığını” söyler. Bu yüzden partiye ait olan şey’le devlete ait olan şey arasında bir farkın buharlaştığının altını çizen Hoca’ya göre böyle bir konjonktürde gelişen dildeki tasfiye hareketi hem resmî bir hüviyet kazanmış, hem de rakipsiz kalmıştır...
O’na göre Türkçe’nin kaybolmasında en önemli faktör; memleketimizdeki yaygın cehalettir. Bu konuda Avrupa’da yaşanmış olan siyasî pratiklere dikkat çeken Erol Güngör, 1973 yılında kaleme aldığı “Düşünce ve Kültür Buhranımız ve Türk Dili” başlıklı makalesiyle günümüzün fotoğrafını çekmiş gibidir:
“Batı ülkesinde devlet bütün kuvvetlerini seferber etse, yine de masa başında uydurulmuş bir dili kimseye kabul ettiremez; çünkü oralarda böyle bir teşebbüse karşı ilmi, kültürü, ve aklıselimi temsil eden kuvvetli çevreler vardır. Türkiye’de uydurma dilin yakın zamanlara kadar pek az bir yol almış olması boşuna değildir, ve bu dilin yaygynlaşması ile kültür seviyesinin düşmesi arasında kuvvetli bir münasebet vardır.
Uydurma dilin şu son yirmi yılda her tarafı sarmış görünmesi, Türkiye’de kitle seviyesinde bir kültürün aydınlarla halk kitlelelerini ayni çizgi üzerinde birleştirmesinden ileri gelmektedir. Artık aydınların da kitlelerin de dili öğrendikleri yer kitle haberleşme vasıtalarıdır; herkes televizyon dilini konuşur hale gelmiştir, çünkü haberin de bilginin de esas kaynağı televizyondur. Gazete bile televizyonun karşısında herkesi ilgilendirmeyen bir ihtisas organı görülmektedir.”

Prof. Dr. Erol Güngör'ün Hayatı (1938 - 24 Nisan 1983 )

Yazar, fikir adamı. 1938'de Kırşehir'de doğdu. İlk ve orta tahsilini Kırşehir'de tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. 1961 yılında aynı fakültenin Tecrübî Psikoloji Kürsüsü'ne asistan oldu. 1965 senesinde Psikoloji doktoru olan Güngör, 1965-1968 yıllan arasında ABD Colorado Üniversitesi'ne bağlı Instıtue of Behavioral Science'de çeşitli konularda araştırmalarda bulundu. 1971 yılında doçent , 1978 yılında profesör oldu. 1982 yılına kadar aynı fakültede Sosyal Psikoloji dersleri veren Erol Güngör 1982 Temmuz ayında Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü'ne tâyin edildi.

24 Nisan 1983'de vefat eden Güngör evli ve bir çocuk babası idi.

1959 yılından itibaren vefat târihine kadar Türkiye'nin bellibaşlı fikir dergilerinde ve gazetelerde çeşitli konularda pek çok makaleler ve ansiklopedilerde sahasıyla ilgili maddeler yazan Erol Güngör'ün baslığa teilif ve tercüme eserleri şunlardır:

ESERLERİ :

1. Türk Kültürü ve Milliyetçilik

2.Kültür Değişmesi ve Milliyetçilik

3.İslam’ın bugünkü meseleleri

4..İslam tasavvufunun meseleleri

5.Dünden bugünden tarih, kültür , milliyetçilik

6. Türk Tarihi



TERCÜMELERİ :

1.Sosyal Psikoloji ( David Krech )

2.İktisadi gelişmenin merhaleleri ( R. W. Rostow )

3.Batı Düşüncesinde Büyük Değişme ( Paul Hazard )

4.Dünyayı değiştiren kitaplar ( Robert B. Downs )







Bu haberin geldigi yer: Bozkurt NET
http://www.ulkuocagi.net

Bu haber icin adres:
http://www.ulkuocagi.net/modules.php?name=News&file=article&sid=858