Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - DAVOS SAÇLAMALIĞI
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 3 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Nis 04, 2009 4:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Trübünlere oynamaya devam.
vatan dan alıntı:
Alıntı:
Avrupa'nın dediği oldu
Obama garantör olunca Türkiye 'oluru verdi' Rasmussen NATO Genel Sekreteri oldu


Önce gene bir çıkış,muhalefet şerhi falan filan;arkasından 180 derece
geri dönüş ve tükürdüğünü yalamak.Bu da yeni bir taktik.
rte önce problem çıkarıyor gibi görünüyor,arkasından da tırsıp geri adım atıyor.Kullanılan ne ?Gene din!Karükatür krizini ileri sürdü,basının yazdığına göre.Yoksa pkk,roj tv falan hikaye.
Bunlar neden olsaydı;önce abd başta pek çok avrupa ülkesi ile ilişkilerin kesilmesi gerekirdi.Nitekim bu olayda da;hem abd,hem de ab ab üyeliği kozunu kullandılar ve sonuç aldılar.
Bunun böyle olacağı belli değil mi?Ne diye efeleniyorsun,yok karikatür krizi bilmem ne diye?Bu adamlarla işbirliği yapmaya ve onların her dediğini yapmaya söz vermedin mi başbakan olmadan önce?
EEEE ne diye uzatıyorsun?rte nin göndermesi abd ve ab ye değil;içeride kendisini destekleyenlere karşı bir gösteriden ibarettir.
Her şeyi yabancıya satarak,ülkesinin geleceğini satan rte nin ,ne peygamberimizle alay edilmesi,ne de pkk umurunda.
Saltanat devam etsin,koltuk altından gitmesin.
İşte siyaset böyle bir şeydir.Kimisi ömründe iktidar yüzü göremez ,ama devlet adamı diye anılır;kimisi de böyle başbakan olur ama;kıvırdıkça kıvırır.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
cCcBilgecCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 326

İletiTarih: Sal Nis 07, 2009 6:40 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kel Başa Şimşir Tarak…



Rasmussen fena harcadı AKP'yi ve Başbakanı... Köprüyü geçinceye kadar uyaroğlu ayaklarına yattı. Türkiye'nin vetosunu kaldırtmak için ileri sürülen pek çok şarta bir çırpıda "evet" dedi...

Gerçi "evet" dedi mi, demedi mi, adamın günahını mı alıyoruz, bilmiyorum ama, bizim yalan söylemeyi ve hükümete yalakalık yapmayı alışkanlık haline getiren medyamız olayı böyle takdim etti. Dolayısıyla medya gargarasıyla "one minute"dan sonra bu kez Rasmussen balonunu yuttuk...

Yuttuk yutmasına da, gargarayla yuttuğumuz balonun içimizde patlaması "one minute" bile sürmedi.

Rasmussen'in ülkesindeki bazı yayın organlarında Hazreti Peygambere hakaret içeren karikatürlerden dolayı özür dileyeceği yolundaki yoğun propaganda ilk elde "yalanlandı". Rasmussen özür dilemedi. Ülkesinde fikir özgürlüğü olduğundan bahsetti. Kimseyi dini inançlarından dolayı kınayamayacaklarını söyledi. Laf hiçbir tarafıyla özür noktasına gelmedi. Ama AKP yalakası medya olayı "özür" kıvamında takdimde ısrar etmekte...

Sonra Roj Tv meselesi gündeme getirildi. Güya Rasmussen ülkesinden yayın yapan bu televizyonun kapatılması için söz vermişti... Bu da doğru çıkmadı. Adam açıkça dedi ki, "terör örgütü ile bir işbirliği varsa bakarız, bizim ülkemizde basın özgürlüğü var. Başbakanların da televizyon kapatma gibi bir yetkisi zaten yok."

Şimdi bakalım Obama'nın garantör olduğu söylenen Genel Sekreter yardımcılıkları konuları ne olacak? Güya bunlar Türk olacaklarmış... Ayrıca Afganistan Özel Temsilcisi de Türk olacakmış... Sanki Hikmet Çetin Ugandalı idi...

Evet gelelim bu martavalın gerçek kısımlarına...

AKP için önemli olan işin görsel kısmıdır. O kısmı geçtikten sonra gerisi faso fiso... Ellerindeki yoğun medya gücü ile istedikleri olayı istedikleri gibi takdim imkanı buluyorlar.

Nitekim bu olayı da öyle takdim ettiler. İnsanlar şimdi peygambere hakaret edilen ülkenin başbakanının burnunun böyle sürtülmesini büyük bir alkışla, memnuniyetle karşılıyorlar. Bu AKP'ye yetip de artıyor. O adam istediği noktaya gelmiş gelmemiş önemli değil. Zaten NATO Genel Sekreteri kimdir, ne yapar, ne yer, ne içer toplum bilmez bile...

Elbette ki, AKP'de bilir ki, dikta rejimleri hariç olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde başbakanların doğrudan televizyonları yayından men etme, kapatma yetkileri yoktur. Hele şu ana kadar Türkiye'ye karşı kurdurulup, özenle korunmuş bölücü Kürt örgütlenmelerini, televizyonlarını öyle imha etmek, ortadan kaldırmak gibi meseleler ülkelerinin milli çıkarları ile bağdaşmaz.

Hal böyle olduğu halde, işin takdim biçimi yarın karşımıza bir başka durum çıkaracak... "Sözünde durmaz, asla güvenilmez Batı..." diyerek, kendi ürettiğimiz yalana inanarak batı ile bu olay üzerinden kavgalı olacağız. Kavgalı dediysek, abartarak da demedik. Nasılsa bizim ülkemizde Batı ile kavga edecek MHP dışında babayiğit yok, MHP'de iktidar olmadığına göre kimin umurunda...

Kemal Tahir'in romanlarında sıklıkla tekrarladığı bir diyalog vardır, köylü/şarklı kurnazlıklarını ve olayın üstünü örtme alışkanlıklarını dile getirirken: "Osmanlı'nın yasağı üç gün sürer..." Burada da böyle. Üç gün dişlerini sıktılar mı, unutulur gider. Bir daha kimse hatırlamaz bile, Rasmussen kimmiş, Obama neye garantör olmuş, Türkiye niçin itiraz etmiş de sonra onaylamış...

Kel başa şimşir tarak, dış politikamız başarılı ya ona bak!.. Başarı işte, bal gibi başarı... Böylesine hezimetleri, zilletleri bile insanlarımıza bu formda sunmak/yutturmak kolay iş midir?
.
Cihan TÜRKER
....
http://www.etikhaber.com/content/view/74254/27/
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Çar Nis 08, 2009 12:03 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder





Davos’la Brüksel’i karıştırınca






Türkiye, geride bıraktığımız hafta içinde dış politika tarihinin en tuhaf hezimetlerinden birini yaşadı. Bunun başlıca sebebi, çok büyük bir ihtimalle, İktidardaki zihniyetin başının 29 Mart 2009 Seçimlerde çizilen karizmasını toparlamak istemesiydi. Ama dış politika, ucuz ve basit oyunları hiçbir şekilde kaldıramayacak belki de yegane siyaset alanıdır. Burada sergilenen Şark kurnazlıkları, sadece aktörlerine değil, temsilcisi oldukları ülkeye de büyük zarar verir. Bir bütün olarak ülkenin dış sorunlarda elini zayıflatırken, aynı zamanda, o ülkenin vatandaşları için haysiyet kırıcı imaj meseleleri doğurur. Türkiye’nin, son NATO Zirvesinde başına gelen işte tam da bu tür bir hadisedir. Kişisel karizmasını düzeltmek isteyen bir siyaset aktörünün Davos’la Brüksel’i karıştırması, bir ülke olarak Türkiye’yi yaralamış, Türk Milletini küçük düşürmüştür.

Aslında ne oldu?

Olayı Türk Milleti ve Türkiye için bu kadar yaralayıcı ve küçük kılan şey nedir? Bunu değerlendirmek için olup biteni çok kısaca hatırlayalım. NATO, Batı dünyasının güvenlik ve savunma kuruluşu olarak 60. Yılını kutlamak üzere üyelerinin devlet ve hükümet başkanları düzeyinde katılacağı bir Zirve düzenlemişti. Bu zirvede aynı zamanda görev süresi dolan Genel Sekreterin yerini alacak isim belirlenecekti. Dış politikayı takip edenler, bu ismin, Danimarka Başbakanı Rasmussen olacağını aylardır biliyorlardı. Çünkü teamüllere göre, NATO Genel Sekreteri Avrupa’dan seçiliyordu ve AB üyeleri, Rasmussen ismi üstünde çoktan uzlaşmıştı. AB’nin üzerinde uzlaştığı bir isme ABD’nin karşı çıkması sözkonusu olamazdı. Yani Rassmussen’in Zirve’de NATO’nun yeni Genel Sekreteri olacağı aylar öncesinden kesinleşmişti. Dolayısıyla iktidardaki zihniyet bu gerçeğe aylardır biliyordu.

Rassmussen, şüphesiz, vatanını gerçekten seven her Türk insanı için, ülkesinin etkin bir üyesi olduğu uluslar arası bir savunma kuruluşu için olabilecek en kötü isimdi. Çünkü, başbakanlığı sırasında Danimarka’yı ayrılıkçı ırkçı organizasyonun propaganda aygıtı olan Roj TV’nin yayın merkezi haline getirilmesine izin vermişti. Yani Türkiye’de yaşanan her kanlı olayda dolaylı yolla olsa da Danimarka’nın da parmağı vardı. Rasmussen’in Türk insanı için kızgınlık ve öfke konusu olan ikinci ciddi yöneticilik kusuru, Danimarka’da patlayan karikatür krizini iyi yönetememesiydi. Bilindiği gibi bu kriz, Danimarka’da bir gazetede Hz. Muhammed’in bir terörist olarak karikatürize edilmesinden ötürü çıkmıştı. Karikatürler Müslümanların çoğunlukta olduğu bütün coğrafyalarda Danimarka’ya yönelik bir öfke patlaması doğurmuş, bu öfke kendini Türkiye’de de göstermişti. Rasmussen, her iki olayda da bu konularda hükümetinin müdahil olmayışını ülkesinde düşünme ve ifade özgürlüğünün mutlak anlamda koruma altında olmasıyla açıklamıştı.

Yanlış hesap Brüksel’den döndü

İşte iktidardaki zihniyetin başının, seçimlerde çizilen karizmasını toparlamak için hedef aldığı isim buydu. Hesap ettiği şey, Rasmussen’e göstereceği tepkinin, tıpkı Davos’ta olduğu gibi, kendisini hem Türkiye’de, hem de bu kez bütün Müslüman coğrafyasında onu kahraman düzeyine yükselteceğiydi. Belki de böylece Müslümanların zihnine bir tür halife, bir kurtarıcı olarak kazınacaktı. Ancak bu hesap tamamen yanlıştı. Brüksel’den dönmeye mahkumdu. Çünkü, dediğimiz gibi, Rassmussen’in yeni görevi aylar önce netleşmişti. Buna rağmen böyle bir tepki göstermek küçük, dar ve ucuz hesaplara, Türk Milletini ve Türkiye’yi alet etmek demekti. Dış politikada kural, bu tür durumlarda yapılacak ne varsa, kamuoyuna yansıtmadan yapmak, sonuç alınacağı kesinleşmeden hiçbir şeyi kamuoyuna duyurmamaktı. Böylece Milletin ve Ülkenin haysiyeti korunmuş olurdu. Ancak böyle yapılmadı. Türkiye, Rassmussen’in seçilmesine hiçbir şekilde razı olmayacağı görüntüsü verip, ardından geri çekildi. Bu apaçık bir hezimetti.

Çifte Kavrulmuş Skandal

Ancak bu hezimet, İktidardaki zihniyet tarafından mali kuşatmaya alınmış medya ve ona yapışmış asalak kalemlerden müteşekkil yandaş medya tarafından tam aksi doğrultuda yansıtıldı. Rasmussen, güya, 6 Kasım’da İstanbul’da yapılacak ‘Medeniyetler İttifakı’ toplantısında karikatür krizindeki tutumundan ötürü özür dileyecekti. Danimarka’da da hükümet Roj Tv’yi kapatmak için harekete geçecekti.

Sonuç: Haber, daha mürekkebi dahi kurumadan yalan çıktı. Rasmussen 6 Mart’taki konuşmasında özür falan dilemek bir yana, pozisyonunu aynen korudu. Sadece öyle anlamak isteyenler için sanki dilininsivriliğini yumuşatmıştı. Roj Tv konusunda Danimarka’dan gelen haberler deadeta tam bir yalanlama havasındaydı. Kimsenin Roj Tv’yi kapatacağı falan yok gibiydi. Böylece ikinci bir skandal daha söz konusuydu: Türk İnsanı, kuşatılmış medya ve asalak yandaş medya tarafından kasıtlı olarak yanıltılmıştı. Kısaca ortada çifte kavrulmuş bir skandal ve doğru bilgi hakkı medya tarafından gasp edilmiş Türk Milletinin yaşadığı çifte kavrulmuş bir facia vardı. Yazık, çok yazık!



Ufuk Söylemez

Internethaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Pts May 18, 2009 7:40 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:


Necati Doğru
Yazara ulaşmak için : ndogru@gazetevatan.com
Increase text size
Uçağa para var Mardin’deki mayını temizlemeye yok!

Çelişkiye bak! Bak bak, otur ağla! Başbakan’a 61 milyon dolara (muhtemelen daha da fazla olduğu için tam rakamı açıklamadılar) “üçüncü VIP uçağını alan” Türkiye, Mardin’de 216 bin hektarlık mayınlı araziyi temizleme masrafı olan 35 milyon doları bulamıyor.

Bulamıyor mu?

Bulmuyor mu?

Niçin bulmuyor?

Yine çelişkiye bak!

Bak bak, yine otur ağla!

Neredeyse 70 milyon kişinin cep telefonlarının dinlediği Türkiye’de “Mardin’in Suriye sınırındaki arazinin mayından temizlenmesi için hazırlanmış kanun tasarısının” Meclis’te görüşülmesi “kapalı oturumla” yapıldı.

Telefon dinleme açık.

Mayın kanunu kapalı.

Niçin kapalı?

Türk ordusunun, vatanın korunması amacıyla 1956 yılından beri mayınladığı (Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Şırnak ve Mardin sınırı boyunca 350 kilometre eninde, 510 kilometre uzunluğundaki arazide 617 bin mayın bulunuyor) sınır toprağının temizlenip, tarıma açılması için hangi milletvekilinin ne dediği, neyi tartıştığı halktan gizlendi.

***


Yine çelişkiye bak!

Bak bak, yine otur ağla!

Mayını ordu döşedi.

Sökmek için yabancı aranıyor.

Birleşmiş Milletler’in Ottawa Sözleşmesi gereğince 55 ülkenin, sökülmesine karar verilen mayınlarını, kendi orduları temizlerken bizim Genelkurmay, “Ben bu mayınları temizleyemem, çünkü 35 milyon dolar masrafı var” diyormuş.

Doğru mu bu?

Herhalde doğru ki; yabancı şirketlere “Gelin mayınlarımızı temizleyin, organik tarım yapılabilecek altın değerindeki 216 bin dönüm araziyi 44 yıl işletin” diyen bir kanun Meclis’ten, hem de gizli oturumlarla, çıkartılmaya çalışılıyor.

Yine çelişkiye bak!

Bak bak otur ağla!

Krizin ülkeyi salladığı ve “hangi tür sosyal belaları açacağı henüz kestirilemeyen korkunç bir işsizliğin patladığı” şu dönemde Başbakanı’na üçüncü uçağı alan Türkiye, şehirlerdeki arazileri ve devlet fabrikalarını yabancıya “yap-işlet-devret” modeliyle satarken, Mardin sınırındaki 216 bin hektarlık tarımsal araziyi de “mayından temizle - tepe tepe 44 yıl kullan” modeliyle yabancıya sunuyor.

***


Yine çelişkiye bak!

Bak bak, otur ağla!

Daha 10 gün önce ülkemizin en güzel köşelerinden biri olan Mardin’de 3’ü hamile kadın 44 kişinin ölümüne sebep olan korkunç cinayet işlendi. Bu cinayetin; “töreyle-cahillikle-gerilikle-eğitimsizlikle-aşiret düzeni-ağalık oligarşisi-tarikat yapılanması-korucu mafyalaşması-bölücülük terörü” ile beslenmesinin yanı sıra yoksulluğun çok yüksek ve topraksız köylülüğün çok yaygın olmasından doğmuş olduğu da biliniyor.

Buna rağmen; mayınlardan temizlenecek bu araziyi; “az topraklı ve topraksız köylülere her biri 110 dönümlük parseller halinde, organik tarım yapmak üzere toplam 1660 aileye bölüştürecek bir yöntem” düşünmediler. Düşünmüyorlar. Telefon dinleme açık, toprağı mayından temizleme kanunu çıkartmak kapalı.

Nereden baksan çelişki!

Nereden baksan tutarsız.

Bağırasım geliyor:

Uçağı geri verin.

Parasıyla mayını temizleyin.

Toprağı yoksula dağıtın.

Yoksul ve topraksız köylü ailelere bu topraklarda birbirini vurmadan, ağanın-şeyhin, bölücünün, korucunun, geriliğin, cahilliğin, eğitimsizliğin, caniliğin tuzağına düşüp çocukları, hamile kadınları öldürmeden, kardeşçe “organik tarım yapacak modeller kurarak kimseye muhtaç olmadan yaşanabileceğini” gösterin.

Uçak almak marifet değil.

Marifet mayından barış çıkarmak...





Okumak lazım, anlamak lazım, bilmek lazım, anlatmak lazım........

Not : bu ihale büyük bir ihtimalle one minute, one minute dediğimiz davosta karşısında aslan kesildiğimiz israil devletine verilecektir.

Saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Oca 13, 2010 8:08 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Davos krizindeki 1 DAKİKA! rezaletinden sonra bu kez de ikincisi ortaya çıktı.
Ortalık ayağa kalktı,kıyametler kopuyor.Muhalefet yükleniyor,akepe ekemeğini yediği ve sayesinde adam olduğu israile karşı göstermelik,dandikten tavırlar koyuyor.
Ben bu olanları,bu kargaşayı anlamakta güçlük çekiyorum.Olmayacak şeylere dünyanın tepkisini verirken,aslında ayağa kalkmamız gereken durumlarda,süt dökmüş kedi gibi oturmamızı benim aklım hafsalam almıyor!
Davos olayı olsun,bu olay olsun;olaya maruz kala görevlilerin yerinde tepki vermesi ve bu toplantıları anında terketmesi yeterli.Sana saygısızlık mı yapıldı,sen de haddini bildirir ve görüşmeyi keser kalkar gidersin.Madem böyle bir şey yapıldı orada Türk devletinin onurunu kurtarmak o dışişleri yetkilsinin görevidir.Bundan yüz sene önce Ömer Seyfettin;pembe incili kaftan hikayesinde,böyle diplomatik saygısızlıklara karşı ne yapılması gerektiğini anlatmış.Mesele bu kadar basit.
şİMDİ BU MESELENİN ETRAFINDA KAVGA PATIRTI.
ETMEYİN AGALAR,BEYLER,EFENDİLER!
Bakın sizin ayağa kalkmanız gereken ,ve bizim de millet ce sokaklara dökülmemiz gereken olay ÇUVAL OLAYIDIR!ABD NİN GÜNEYDOĞU KÖYLERİMİZİ BOMBALAMASIDIR.İSRAİLİN HAVA SAHAMIZI İHLAL EDİP,BOŞ YAKIT TANKINI TOPRAKLARIMIZA ATMASIDIR.
İRANI TÜRKİYE ÜZERİNDEN VURURM DEMESİDİR.YUNANİSTANIN GÜNDE BİLMEM KAÇ KEZ EGE DE UÇAKLARIMIZI TACİZ ETMESİ,KARDAKA ASKER ÇIKARMASIDIR.
Bunlar olup biterken hepimiz süt dökmüş kedi gbi oturuyoruz,böyle bir diplomatik rezalet de ise ortalık ayakta.Biz önce neye kızıp,neye tepki vereceğimizi öğrenmeye muhtacız.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Delikanli66
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 08, 2004
İletiler: 1042

İletiTarih: Çar Oca 13, 2010 9:03 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Israil'in yaptigi buyuk bir terbiyesizlik ama bizim orda'ki Buyukelcimiz niye oraya oturdu.
Goz gore,gore adamlar alay etti o hala yerinden kalkmadi.Kalkip gitsene hadlerini bildirsene.

Ayrica galiba hakikaten erken secim var.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Oca 14, 2010 9:16 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Delikanli66 demiş ki:
Israil'in yaptigi buyuk bir terbiyesizlik ama bizim orda'ki Buyukelcimiz niye oraya oturdu.
Goz gore,gore adamlar alay etti o hala yerinden kalkmadi.Kalkip gitsene hadlerini bildirsene.

Ayrica galiba hakikaten erken secim var.



Büyükelciler ülkenin seref ve haysiyetini temsil eder. Ibranice bilmeyen birini oraya büyükelci olarak atarsan sonuc bu olur.

"Ibranice bilseydi mutlaka kalkardi" diye düsünmek istiyoruz. Lakin diplomasi dilini kenara iten bir sekilde alcak koltuga oturmasi bir yana masada yalnizca israil bayraginin oldugunu görmemesi yada sessiz kalisi ne ile aciklanir bekleyip görecegiz.


Deniz Bölükbasi´yi sevgiyle aniyoruz. Büyükelcilerimiz, bürokratlarimiz tezkere görüsmelerini tekrar gözden gecirmeleri gerekmektedir...

Yurtdisinda olanlar bilir; son zamanlarda büyükelcilerimiz garip islerle ugrasmaya baslamislardir. Ülkü Ocaklarini ziyaret etmeleri sasirtici ve sevindiriciyken meselenin özü sonradan ortaya cikmistir. Düne kadar bizi görmezden gelen zihniyet fetosa yakinligi ile bilinen olusumlarin programlarina bizleri davet ediyor olmalari, icimizden bazilari ile özel ilgilenmeleri dikkatimizden kacmamis uyari isiklari yakmistir...


Tanri Türk´ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Delikanli66
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 08, 2004
İletiler: 1042

İletiTarih: Per Oca 14, 2010 4:01 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu durum bile Millet olarak yavas,yavas Milli duygudan uzaklasmamizi gosteriyor.
Milliyetci,Ulkucu Hareket olarak Milli egitim konusu'na yogunlasmak lazim.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Per Oca 14, 2010 5:53 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Delıkanlı66 ulkudasımız demis ki;
Alıntı:

Bu durum bile Millet olarak yavas,yavas Milli duygudan uzaklasmamizi gosteriyor.
Milliyetci,Ulkucu Hareket olarak Milli egitim konusu'na yogunlasmak lazim.

Çok doğru ve yerinde bir tesbit.Zaten içinde bulundugumuz acı durumun tek nedeni de budur.rte leri yetistiren imam hatip okulları,abdullah gul,necmettin erbakan,bulent arınç gibi yoneticileri yetiştiren liseler oldukça;bu devletin sırtı yerden kalkmaz.
Sakarya meydan harbinde İsmet Paşa nın;ordunun yarısı olan 35.000 kişinin elinde silahı ile cepheden daglara kaçtığı raporunu vermesi üzerine;Atatürk verdiği cevap da;
Ne diyorsun ismet!Bu ordunun yarısı demek!İşte milli şuurdan yoksun insanlar yetiştirir
ve onları eğitimden mahrum bırakırsan olacağı budur!demiştir.
0 35.000 kişi kaçarken;okumuş daha bıyıkları terlememiş yedeksubaylar,alay ve tumen komutanları,askerin önünde ellerinde tabanca ateş hattının en önünde aslanlar gibi çarpışıyorlardı.Sakarya savaşına subay,hatta yedeksubay savaşı da denir.
Cahil insan ne vatanın ne de dinin gerçek degerini bilir.
Ama bundan da felaket olanı;sözde nesilleri okutuyoruz derken,onları midesinden ve şehvetinden başka bir şey düşünmeyen ,koyunlaşmış bir hale getirmektir.
Bugunkü eğitim sisteminin ve özellikle imam hatiplillerin hali budur.
İlk kurulduğu yıllardaki imam hatipliler nerede,rte leri yetiştiren imam hatip okulları ne halde?
Bugun %17 bir milliyetçi kalmışssa bu ülkede; 80 öncesinde milli eğitim bakanlığının bir süre biz de kalmış olması bunu baş sebebidir.Bu yüzde 17 yi,o yıllarda yetişen milliyetçi öğretmenler,müsteşarlar,okul müdürleri yetiştirmiştir.
Bana sorsalar,iktidar mı,milli eğitim bakanlığı mı deseler;cevaım milli eğitim bakanlığı bizde olmalı olur.
Milli eğitimi yeniden yapılandırmadan iktidar sende olsa ne olacak olmasa ne olacak?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
cCcBilgecCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 326

İletiTarih: Per Oca 14, 2010 6:41 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

1-Basina cuval gecirtilen askerlerimizi unutmadik.(ozur dilendi denildi inanmadik)cuval geciren sapik komutana odul veildi TURKiYE de.
..
2.Davos da (adama az konusma hakki verildi diye kudurdu bi van minut dedi kendisini islam aleminin halifesi ilan ettirdi itlerine hala boburlenip ortalikta adamim diye dolaniyor aklinca ,yahudiye kimse laf diyemiyordu buzaman kadar nasilda van minit dedi diye cevresindekiler horoz gibi otuyor!..)..Bu sahsiyet ve bizi yonetmeye devam ediyor.
...
3-Amerikada obamanin korumalarinin rte ye yaptigi terbiyesizlik hafizalarimzida, (Guya bu olayda da ozur dilendi dendi,Bunada inanmadik !...
..
4- Enson bu!!... israilde olan rezillik affedilecek gibi deyil sinir bozucu bir durum o lanetli millet in onunde iki kurusluk kemik icin bu kadar el pence dururlarsa bizi yonettigini sanan salaklara az bile yapti adamlar!...
..
Yazili olarak ozur mektubu gelmis mis de miss !..
Obur olaylar gibi bunuda,katakulleye getiriyor hukumet !
........
Millet vekili secildikten sonra ezbere yemin bile edemeyecek kadar cahil insanlari secersek daha cok sey gelir basimiza bizim !...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Delikanli66
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 08, 2004
İletiler: 1042

İletiTarih: Cum Oca 15, 2010 10:44 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Milli egitim bakanligi bence bu anlamda en onemli bakanlik.
Cok dogru yurekten katiliyorum.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 3 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1